SAĞLIK - 16 Ocak 2019 Çarşamba 15:11

Bel fıtıklarının yüzde 99’una ameliyatsız tedavi

A
A
A
Bel fıtıklarının yüzde 99’una ameliyatsız tedavi

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç.

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. İrfan Koca, bel ve boyun fıtıklarında cerrahi müdahalenin en son tercih edilmesi gereken bir tedavi seçeneği olduğunu belirterek, bel ve boyun fıtıklarının yüzde 99’unun ameliyatsız bir şekilde tedavi edilebileceğini söyledi.


“Ameliyata gerek yok”


Dayanılmaz ağrılara yol açan bel ve boyun fıtığından bıçak altına yatmadan, ameliyatsız bir şekilde kurtulmanın mümkün olduğunu belirten Koca, omurga kaslarının zayıf olması, aşırı kilo, ağır yük kaldırma, hareketsizlik ve duruş bozukluğu gibi nedenlerden kaynaklanan bel ağrılarının tedavisinde çoğunlukla ameliyata gerek olmadığını ifade etti.


Ameliyatın her zaman son seçenek olduğunu ifade eden Doç. Dr. Koca, “Eğer ilerlemiş ve beldeki sinirlere ciddi olarak baskı yapan fıtık yoksa bacaklarda güçsüzlük mevcut değilse, idrar ve büyük abdest kaçırma bulunmuyorsa kesinlikle ameliyat dışı tedavi seçeneklerinden, hastanın mevcut kliniğine uygun bir tedavi ve takip protokolü belirlenmelidir” dedi.


“Her bel ağrısı bel fıtığı değildir”


Bel ağrısı ile bel fıtığının aynı olmadığını da vurgulayan Koca, bel ağrılarının yalnızca yüzde 5’inin bel fıtığı kaynaklı olduğuna dikkat çekti. Bel fıtığının nedenleri ile ilgili açıklamalar yapan Koca, “Omurlar arasındaki diskin etrafındaki zarın yırtılarak taşması sonucu, beldeki sinir ve dokulara baskı yapması ve taşan disk içeriğinin dokuları uyarması sonucu belde ve/veya bacaklarda ağrı ortaya çıkmaktadır. Bel fıtığında ağrı, öne eğilme veya arkaya dönme gibi ters bir hareket sonrası ani olarak başlayabilir; en küçük bir hareketle şiddetlenip, kilitlenme veya bel tutulmasına yol açar; oturmakla, ayakta durmakla, öksürmeyle, ıkınmakla, araba kullanmakla artar” şeklinde konuştu.


Hastanın kliniğine göre tedavi seçeneği


Bel ağrısı olmayan, sağlıklı insanların da çoğunda boyun ve bel fıtığı bulunmaktadır. Öncelikli olarak hastanın şikayetlerinin boyun veya bel fıtığından kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve fıtıktan kaynaklanıyorsa, fıtığın derecesi, eşlik eden ilave problem olup olmadığı; hastanın öykü, muayene ve tetkiklerinin dikkatli olarak değerlendirilmesi ile izlenecek tedavi süreci netleştirilmelidir” şeklinde açıklamada bulundu.


Boyun ve bel fıtıklarında hastaların yüzde 99 gibi neredeyse tamamına yakınının ameliyatsız bir şekilde sağlıklarına kavuşmasının mümkün olduğunu vurgulayan Doç. Dr. İrfan Koca, “Boyun ve bel fıtıklarının tedavisinde genel ve birinci basamak yaklaşım olarak; akut dönemde kısa süreli (3-4 gün) istirahat, ağrının azalması ile birlikte de tedrici olarak süresi ve yoğunluğu artırılan ve ağrı oluşturmayacak düzeyde egzersiz programı önerilir. Ayrıca hastanın, planlanan tedavi sürecinin başarısı ve şikayetlerin nüks etmemesi için, duruş, hareket ve çalışma şekline ilişkin, dikkat etmesi gereken hususlar konusunda eğitim verilir. Boyun ve bel fıtıklarının tedavisinde, soğuğa maruz kalmamak, ergonomiye dikkat etmek ve stres faktörlerinden uzak kalmak önem arz etmektedir. Boyun ve bel fıtıkları için, ağrı kesicilerden ve ameliyattan hastayı kurtaran alternatif tedavi seçenekleri; Manuel terapi, nöralterapi, proloterapi, prp tedavisi, akupunktur, kuru iğne tedavisi, masaj, kinezyobant, derin spinal enjeksiyonlar, fizik tedavi modaliteleri (sıcak-soğuk uygulamalar, derin ısıtıcılar, elektroterapi) ve tıbbi hacamat olarak sıralanabilir” dedi.


Doç. Dr. İrfan Koca, bel ve boyun fıtığında ameliyatsız çözümlerin cerrahi müdahalelere oranla hem başarı şansının yüksek olduğunu, hem de önemli avantajları bulunduğunu söyledi. Ayrıca ameliyatsız çözümlerde hastanın iyileşme süresinin çok kısa olduğunu belirterek, “Ameliyatsız çözümlerin tercih edilmesi ile hasta bir taraftan çok miktarda ilaç alımından ve bıçak altına yatmanın getireceği; enfeksiyon, sinir hasarı, derin dokuda yapışıklıklar, nüks gibi olumsuzluklardan kurtulacak, diğer taraftan da kısa sürede iyileşerek günlük yaşamına dönebilecektir” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir OEDAŞ ‘Can Dostlar’ projesinin kapsamını genişletti Osmangazi Elektrik Dağıtım A.Ş. (OEDAŞ), sokak hayvanlarının hayati ihtiyaçlarını karşılamak üzere sürdürdüğü Can Dostlar sosyal sorumluluk projesinin kapsamını göçmen kuşları dahil ederek genişletti. Afyonkarahisar, Bilecik, Eskişehir, Kütahya ve Uşak’ta elektrik dağıtım hizmeti sağlayan OEDAŞ, ana faaliyet alanındaki çalışmaların yanı sıra biyoçeşitliliğin korunması ve artırılması amacıyla çeşitli adımlar atıyor. Kuşların göç rotasında yer alan bir bölgede hizmet veren ve bu çerçevede kuşların korunmasına yönelik çeşitli çalışmalar yürüten şirket, bu alandaki çalışmalarını artık sosyal sorumluluk projesi Can Dostlar çatısı altında yürütecek. “Elektrik hat güzergahlarımızı habitata göre belirliyoruz” Göçmen kuşlara yönelik çalışmaları hakkında bilgi veren OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, “Bölgede faaliyet gösterdiğimiz 2017 yılı itibarıyla 5 ildeki biyolojik çeşitliliğin ortaya konulması ve bu doğrultuda elektrik dağıtım hatlarının ekosistem üzerine etkilerinin ve potansiyel risklerin detaylandırılmasına yönelik çalışmalara başladık. İlk etapta uzmanlar tarafından ekolojik ve ornitolojik (kuş bilimi ile ilgili) araştırma ve değerlendirme raporları hazırlandı ve bu kapsamda çeşitli aksiyonları hayata geçirdik. 2020 yılında yayımladığımız ‘Osmangazi Dağıtım Hatları Kuş İzleme Raporu’ ile bölgemizdeki kuş gözlem sahaları ile enerji üretimi ve dağıtımının gerçekleştiği sulak alanlarda yaşayan canlı türlerini gözlemleyerek kayıt altına aldık. Yürütülen çalışmalar çerçevesinde, 4 bin 592 hektarlık korunan alan ve yüzey alanı değişen birçok gölet ve sulak alanı detaylı bir şekilde inceleyerek tehdit altındaki türleri tespit ettik. Ayrıca kritik habitatların listesini oluşturarak elektrik hat güzergahlarımızı buna göre belirlemeye başladık. Kuşların çarpılmasını önlemek için yaptığımız nakil hatlarında izolatör, flexiglass kaplama gibi çalışmalarla da kuşların zarar görmesinin büyük ölçüde önüne geçtik” dedi. “Göçmen kuşların korunması ekosistem açısından kritik bir konu” Yalçın, göçmen kuşlara yönelik çalışmalarının Can Dostlar sosyal sorumluluk projesine dahil olmasıyla ilgili olarak ise, “Can Dostlar sosyal sorumluluk projemizi, pandemi dönemindeki kısıtlamalarda sokak hayvanlarının temel ihtiyaçlarının karşılanmadığını gözlemleyen saha çalışanlarımızın önerisiyle 2021 yılında hayata geçirdik. O tarihten bu yana STK ve yerel yönetimlerin de desteğiyle sokak hayvanlarının beslenme, barınma, kısırlaştırma, bakım ve tedavi ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Uluslararası ödüllü bu projemizi şimdi de yine çalışanlarımızın önerisiyle başta göçmen kuşlar olmak üzere bölgemizdeki tüm kuşları kapsayacak şekilde genişletiyoruz. Böylece hem sokak hayvanlarına hem de göçmen kuşlara yönelik çalışmalarımızı birbirini destekleyecek şekilde, daha bütüncül bir yaklaşımla ele alacağız. Ayrıca Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda ekosistemi korumaya ve iyileştirmeye devam edeceğiz. Projemizin yeni fazına geçiş için 11 Mayıs Dünya Göçmen Kuşlar Günü’nü seçtik, bu da bizim için çok anlamlı oldu. Çünkü göçmen kuşların korunması tüm dünyanın ortak konularından biri, ekosistem açısından son derece kritik. Biz de kendi bölgemizde yaptığımız çalışmalarla bu konuya katkı sağladığımız için mutluyuz” ifadelerini kullandı. “Hurda malzemelerimizden kuş yuvaları yapacağız” Projenin yeni fazında ilk olarak göçmen kuşlar için hurda malzemelerden yuva yapacaklarını açıklayan Muzaffer Yalçın, konuşmasına şöyle devam etti: “Can Dostlar projesi çerçevesinde bu zamana kadar sokak hayvanlarının yaşam şartlarını iyileştirmek için depolarımızdaki hurda malzemelerden barınaklar yapmıştık. Şimdi yine bu malzemelerle göçmen kuşlar için de yuvalar yaparak güzergahlarındaki uygun yerlere yerleştireceğiz. Hurda malzemeleri dönüştürerek hem hayvanlara katkı sağlıyor hem de çevresel etkilerimizi azaltıyoruz. Bu çalışma, 2030 yılına kadar atıklarımızı yüzde 50 azaltma, 2050’ye kadar ise sıfırlama vizyonumuzu da destekliyor.” “20 kilometrelik hatta izolasyon çalışması yaptık” Göçmen kuşların konduğu ve bazen yuva da yaptığı hatlarda izolasyon çalışmalarının sürdüğünü de ifade eden Direktör Yalçın, “Bölgemizdeki tüm arıza kayıtlarımızın yüzde 3’ü kuş kaynaklı. Biz de özellikle kuşların güzergahında olan ve sık kondukları hatlarda izolasyon çalışmaları yapıyoruz. Şu ana kadar 20 kilometrelik hatta izolasyon çalışmamızı tamamladık. Bölgede çalışmalarımız devam ediyor. Bu sayede hem kuşların çarpılmasının hem de kuşlardan kaynaklanan arızaların önüne geçiyoruz. Kuşların daha yoğun olduğu bölgelerde ise hatların enerji geçen bölümlerini flexiglass malzeme ile kaplayarak kuşların enerjisiz bölümlere yuva yapmasını sağlıyoruz” şeklinde konuştu.
İstanbul İş adamı Nihat Özçelik 38 yıla kadar hapis talebiyle hakim karşısında İş adamı Nihat Özçelik, birkaç emniyet görevlisine rüşvet verip yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs ettiği iddiasıyla 38 yıla kadar hapis talebiyle hakim karşısına çıktı. Duruşmada savunma yapan sanık Özçelik, "Üzerime atılı suçların hiçbirini kabul etmiyorum. Ben kimseyi suç işleme konusunda azmettirmedim. Kimseye menfaat sağlamadım" dedi. İş adamı Nihat Özçelik’in 2023’de birkaç emniyet görevlisine rüşvet verip yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs ettiği iddiasıyla 4 ayrı suçtan 38 yıla kadar hapis talebiyle yargılanmasına başlandı. İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada başka suçtan tutuklu sanık İ.H.A. ve tutuksuz sanık Nihat Özçelik hazır bulundu. Duruşmaya müşteki Enver Çevik ve taraf avukatları da katıldı. "Ben kimseyi suç işleme konusunda azmettirmedim. Kimseye menfaat sağlamadım" Duruşmada kimlik tespiti yapılan Özçelik, aylık gelirinin 20 milyon lira olduğunu belirtti. Savunma yapan sanık Özçelik, "Ben kanuna ve hukuka aykırı hiçbir faaliyetin içinde olmadım, bu yönde kimseyi azmettirmedim ve kimseye menfaat sağlamadım. Savcılığın anında takipsizlik kararı vermesi gerekirdi. Adaletin er ya da geç tecelli edeceğine ilişkin inancımı koruyorum. Yargılama sonunda kim gerçek suçlu, kim mağdur ortaya çıkacaktır. Ben 30 yılı aşkın sermaye piyasalarına yatırım yapan bir iş insanıyım. Üzerime atılı suçların hiçbirini kabul etmiyorum. Ben kimseyi suç işleme konusunda azmettirmedim. Kimseye menfaat sağlamadım. Beraatımı talep ederim" şeklinde konuştu. Emniyet görevlisi sanıkların SGK kayıtlarına bakılacak Alınan savunma ve beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, aralarında sanık Nihat Özçelik’in de bulunduğu 5 sanığın adli kontrol tedbirlerinin devamına karar verdi. Tüm beyanlar tamamlandıktan sonra emniyet görevlisi olan sanıkların tüm banka hesap bilgilerinin, taşınmaz ve araç tescil bilgilerinin, SGK kayıtlarının getirtilerek 3 kişilik emekli Sayıştay üyeleri tarafından oluşturulacak bilirkişi tarafından rapor da aldırılmasına karar veren heyet, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, şüpheli Nihat Özçelik’in müştekiler ile arasındaki ticari ilişkinin bozulması sonrasında aralarında husumet oluştuğu, husumet sebebiyle taraflar arasında birçok soruşturma olduğu anlatıldı. Şüpheli polis memurlarının olaya ilişkin buluşmalarında tanınmamak için gözlük taktıklarının aktarıldığı iddianamede, şüpheli polis memurları arasında hayatın olağan akışına aykırı olacak şekilde para alışverişinin bulunduğu belirtildi. Hazırlanan iddianamede, şüpheli Nihat Özçelik’in ‘yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs’ suçunu işlediği, şüpheli Özçelik tarafından kendisinin katılan olarak yer aldığı ve devam etmekte olan bir yargılamada husumetli olduğu müştekilerin ceza alması amacıyla mağdur T.K. üzerinden tanık olarak beyanda bulunmaya zorladığı, Özçelik’in kendi lehine ve karşı taraf aleyhine sonuç doğurabilecek bir karar verilmesi amacıyla hukuka aykırı olarak eylemde bulunduğu kaydedildi. 38 yıla kadar hapis talebi Hazırlanan iddianamede şüpheli Nihat Özçelik’in ‘rüşvet vermek’, ‘yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs’, ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak’ ve ‘birden fazla kişiyle birlikte kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından toplamda 14 yıldan 38 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. İddianamede diğer 4 şüphelinin ise aynı suçlara ek olarak ‘resmi belgede sahtecilik’ ve ‘rüşvet almak’ suçlarıyla birlikte 7’şer yıldan 43’er yıla kadar değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Denizli Başkan Çavuşoğlu’na halk oyunları şampiyonlarını ağırladı Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Türkiye Halk Oyunları Federasyonu’nun düzenlediği Denizli İl Halk Oyunları Yarışması’nda birincilik kazanan Büyükşehir Belediyesi Halk Oyunları ekibini ağırladı. Türkiye Halk Oyunları Federasyonu’nun geçen ay düzenlediği Denizli İl Halk Oyunları Yarışmasında dereceye giren Büyükşehir Belediyesi Halk Oyunları ekibi Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nu ziyaret etti. Ziyarete, Türk Halk Oyunları Federasyonu Denizli İl Temsilcisi ve Denizli Büyükşehir Belediyesi Konservatuvar Müdürü Hakan Eyiden, halk oyunları antrenörü Cihan Doğan ve Ahmet Kulaksız ile Büyükşehir Belediyesi Halk Oyunları büyükler ve minikler kategorisi ekibi katıldı. 16 takımın yer aldığı yarışmada, “minikler geleneksel düzenlemesiz” dalda il birinciliği, “minikler geleneksel düzenlemeli” dalda il ikinciliği, “büyükler geleneksel düzenlemeli” dalda il birinciliği ve “büyükler geleneksel düzenlemesiz” dalda il ikinciliği kazanan halk oyunları ekibi aldıkları kupları Başkan Çavuşoğlu’na getirdi. Bölge şampiyonasına katılacaklar Denizli Büyükşehir Belediyesi Halk Oyunları ekibi aldıkları başarılı derecelerle haziran ayında yapılacak bölge yarışmasına katılmaya hak kazandı. Bir süre ziyaretçileriyle sohbet eden Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu halk oyunları ekibinin derecelerini tebrik ederek haziran ayında yapılacak bölge şampiyonasında başarılar diledi.