EKONOMİ - 09 Aralık 2025 Salı 10:33

Fabrika gibi çalışan lisenin yıllık cirosu 1,5 milyon

A
A
A

Gaziantep’te bir usta öğretici ve 7 öğrenciyle günde 25 bin adet ekmek üretimi yapılan GAHİB Halıcılık ve Dış Ticaret Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi adeta bir fırın gibi çalışıyor ve yıllık 1,5 milyon ciro elde ediyor.

Okulun Yiyecek ve İçecek Hizmetleri Bölümü öğrencileri, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hayata geçirilen "Okullarımız Üretiyor Projesi" kapsamında okulda kurulan fırında ekmek üretiyor. Şehitkamil ilçesinin Aplaslan Mahallesi’nde bulunan GAHİB Halıcılık ve Dış Ticaret Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde kurulan fırında usta öğreticiler ve uzman öğretmenlerin rehberliğinde öğrencilerin hazırladığı ekmekler, kentteki hastane ve pansiyonlu okulların yanı sıra bazı kamu kurumlarına da gönderiliyor. Gastronomi şehri Gaziantep’in ihtiyaç duyduğu nitelikli fırın ustalarını yetiştirmeyi amaçlayan okulun öğrencileri, ekmek üretimi yaparken hijyen, kalite ve lezzetten ödün vermiyor. Günde 25 bin ekmek olmak üzere birçok unlu mamul üretilen okul, yılda 1,5 milyon ciro yapıyor. Bir yandan öğrenen öğrenciler, diğer yandan da döner sermayeden aldıkları ücret ile okul harçlıklarını çıkartıyor.

Fabrika gibi çalışan lisenin yıllık cirosu 1,5 milyon

Ekmek yapımının her aşaması hakkında öğretmenlerinden ve usta öğreticilerden aldıkları bilgilerle becerilerini geliştiren öğrenciler, sadece mesleki beceriler değil, aynı zamanda ailelerine gelir sağlama imkanı da buluyor. Öğrenciler tarafından okulda üretilen ekmekler, Milli Eğitim Bakanlığının destekleriyle kazandırılan atölyede profesyonelce imal ediliyor. Fırın gibi çalışan lisenin öğrencileri günlük 25 bin adet ekmek hazırlayarak döner sermayeden aldıkları payla hem aile bütçesine katkıda bulunuyor hem de ekmek ustası olmak için mesai harcıyor.

Fabrika gibi çalışan lisenin yıllık cirosu 1,5 milyon

Okul Müdürü Erdem Doğan, okulun fırın bölümünde günlük 25 bin adet ekmek olmak üzere birçok unlu mamul ürettiklerini ve yılda 1,5 milyon ciro yaptıklarını söyledi. Fırında öğrencilere ekmek yapımının tüm inceliklerini öğrettiklerini belirten Doğan, "Okulumuzda öğrencilerimiz mesleki eğitim merkezi programı kapsamında usta öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin eşliğinde günde 18 bin ekmek yapılmaktadır. 7 tane öğrencimiz çalışmaktadır. Bu ekmekler Gaziantep’teki tüm devlet hastanelerine, İl Milli Müdürlüğü’ne, İl Sağlık Müdürlüğü’ne ve ana sınıflarına gönderilmektedir. Öğrencilerimiz burada hem ekmek üretimi yapıp hem meslek sahibi olmaktadır. Hem de belirli bir ücret kazanmaktadırlar. Ayrıca haftanın bir günü okula giderek eğitim öğretime devam etmektedir. Diğer 5 günde işletmemizde çalışmaktadırlar. Mesleki eğitim merkezi programı kapsamında yiyecek-içecek hizmetleri alanının fırıncılık dalında öğrencilerimiz bu programa devam etmektedir" dedi.

Fabrika gibi çalışan lisenin yıllık cirosu 1,5 milyon

Öğrencilerin mezun olduktan sonra özel sektör ile kamuda çok rahat iş bulabileceğini anlatan Doğan, "Bazı günlerde 25 bine kadar ekmek üretimimiz yapılmaktadır. 50 gramlık ekmek yapmaktayız. Günde 25 bin ekmek çıkarmaktayız. Aylık ciromuz. 100 bin TL civarındadır. Yıllık 1,5 milyon civarı ciromuz bulunmaktadır. Öğrencilerimiz de yönetmelikte geçen tutar kadar ücret almaktadırlar" şeklinde konuştu.

Fabrika gibi çalışan lisenin yıllık cirosu 1,5 milyon

Okulun Yiyecek İçecek Hizmetleri Alan Şefi Sevcan Yeşil de, "Buradaki asıl amacımız öğrencilerimizi üretime katmak. Öğrencilerimiz geleceğin fırıncıları olarak yetişiyorlar. 4 gün bu fırında çalışma imkanı elde ediyorlar. Bir gün derse giriyorlar. Dört yılın sonunda hem işyeri açma belgesi hem ustalık belgesi hem de kafalık belgesi hak ediyorlar. Buradan mezun olan öğrencilerimiz çok rahatlıkla bir fırın açıp işletebiliyor. Hem beceri açısından hem de kaynak açısından kendilerine çok güzel bir fırsat sunuyoruz. Öğrencilerimizin hayalleri tabi ki var. Özellikle buradaki çocuklar ileride hem fırın açmak istiyorlar hem ailelerine katkı sağlamak istiyorlar hem de fırıncılık alanında gelişmek istiyorlar" ifadelerini kullandı.

Fabrika gibi çalışan lisenin yıllık cirosu 1,5 milyon

Öğrencilerden Enes Arslantaş ise "Bir buçuk senedir bu mesleği yapıyorum. Kendim isteyerek bu mesleği seçtim. Hem burada aile bütçeme katkı sağlıyorum hem dersime giriyorum hem de işime odaklanıyorum. Bu mesleği çok severek yapıyorum. Buradan mezun olduktan sonra kendi fırınımı açmayı ve kendi ekmeklerimi yapmayı düşünüyorum" şeklinde konuştu. Mehmet Efe Türker de, "Ekmek yapmayı çok seviyorum. Bu bölümü istediğim için seçtim. Bu okul bize hem para kazandırıyor hem de dersimizi görüyoruz. Bu bizi çok mutlu ediyor" ifadelerini kullandı. Emir Han Pekbalcı da, "Okulumuzun fırın bölümünde çalışıyorum. Asgari ücretin 3’te 1’ini alıyoruz ve bize güzel bir katkı sunuyorlar. Biz de burada çalışıyoruz. Hem meslek öğreniyoruz hem de okulumuz devam ediyor. Böyle bir imkan sağlanması çok güzel. Hem okulumuzu bitiriyoruz hem para kazanıyoruz hem de ailemize destek oluyoruz" diye konuştu.

İbrahim Koçyiğit

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın ADÜ’de öğrenciler dersleri sanal gerçeklik destekli işliyor Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi, öğretmen yetiştirmede yenilikçi teknolojilerin kullanımına öncülük ederek Harita Bilgisi ve Uygulamaları ile Medya Okuryazarlığı derslerinde sanal gerçeklik (VR) destekli öğretim sürecini hayata geçirdi. e-BİDALAB Projesi kapsamında temin edilen VR gözlüklerinin derslere entegre edilmesiyle dönem boyunca etkileşimli, üç boyutlu ve deneyim temelli öğrenme ortamları oluşturuldu. Bu kapsamda öğrenciler; mekansal kavramları üç boyutlu olarak deneyimleyebildikleri, etkileşimli harita uygulamalarına katılabildikleri ve medya içeriklerini gerçekçi simülasyonlar üzerinden analiz edebildikleri kapsamlı bir öğrenme sürecine dahil oldu. Uygulama, Türkiye’de öğretmen eğitimi alanında bugüne kadar daha çok kısa süreli denemeler şeklinde yürütülen VR çalışmalarından farklı olarak uzun vadeli, bütüncül ve sistematik bir model ortaya koyuyor. Dönem boyunca sürdürülen etkinlikler kapsamında öğrencilerin teknolojiye uyum süreçleri, öğrenme deneyimindeki değişimler ve VR kullanımının pedagojik etkileri yakından izleniyor. Elde edilecek bulguların, sanal gerçeklik teknolojisinin öğretmen adaylarının öğrenme süreçlerine katkılarını bilimsel temelde ortaya koyarak Üniversitemizin yenilikçi öğretim teknolojileri alanındaki öncü konumunu güçlendirmesi hedefleniyor. VR gözlüklerini derslerinde aktif olarak kullanan Arş. Gör. Dr. Alaattin Arıkan, çalışmanın önemini "Bu uygulama yalnızca teknoloji kullanımını artırmayı değil, öğretmen adaylarına çok katmanlı ve etkileşimli bir öğrenme deneyimi sunmayı amaçlıyor. Harita Bilgisi ve Medya Okuryazarlığı gibi analitik düşünme gerektiren derslerde VR’ın uzun vadeli dönüştürücü etkisini sistematik biçimde inceleyerek hem güçlü yönlerini hem de sınırlılıklarını bilimsel temelde ortaya koyacağız. Bu yaklaşım hem öğrenme deneyiminin dönüşümünü ayrıntılı biçimde takip etmemizi sağlıyor hem de öğretmen adaylarının mesleki gelişimine teknoloji temelli güçlü bir katkı sunuyor" diyerek özetledi.
İzmir İZBETON kooperatif davasında 3’üncü duruşma başladı İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON AŞ’ye yönelik yürütülen ’kooperatif işlerinde usulsüzlük’ soruşturması kapsamında eski İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer’in de aralarında bulunduğu 3’ü tutuklu 65 sanığın yargılandığı davanın 3’üncü duruşması başladı. İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesince Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde bugün görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar eski İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer, eski İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri ve İZBETON AŞ Yönetim Kurulu Başkanvekili Barış Karcı ile eski İZBETON AŞ Genel Müdürü Heval Savaş Kaya’nın da aralarında bulunduğu bazı sanıklar ile 2’inci duruşmada ev hapsi şartıyla tahliye edilen Şenol Aslanoğlu, kooperatif mağduru müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Kimlik tespitinin ardından sanıklara savunma için söz verildi. Soruşturma 1 Temmuz’da başladı İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden İZBETON AŞ’de taşeron şirketler aracılığıyla yolsuzluk yapıldığı iddiaları üzerine 1 Temmuz’da geniş çaplı bir soruşturma başlatıldı. Sayıştay, mülkiye müfettişi ve bilirkişi raporlarına dayandırılan soruşturma kapsamında, "İhaleye fesat karıştırma" ve "Nitelikli dolandırıcılık" suçlamalarıyla 157 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Soruşturma çerçevesinde gözaltına alınanlar arasında, dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun da bulunduğu 139 şüpheli yer aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden Soyer ve Aslanoğlu’nun da aralarında bulunduğu 60 kişi çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmış, 58 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, kalan şüpheliler ise herhangi bir tedbir uygulanmadan serbest bırakıldı. Şüphelilerden 20’si emniyetten, biri de savcılıktan serbest bırakıldı. İddianame hazırlandı İzmir’in farklı ilçelerinde yürütülen kentsel dönüşüm projelerine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianame, İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Dosyada Örnekköy 3. ve 4. etap, Gaziemir-Aktepe-Emrez Mahallesi 1. etap ile Karabağlar 3. ve 4. etapta kat karşılığı inşaat işlerinde usulsüzlük yapıldığı iddiaları yer alırken soruşturma kapsamında, 449 mağdur, 7 müşteki ile birlikte Hazine ve Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZBETON AŞ’nin de suçtan zarar görenler arasında olduğu belirtildi. Aralarında eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de bulunduğu 3’ü tutuklu toplam 65 şüpheli hakkında, "kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak nitelikli dolandırıcılık", "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" ve bu suçlara teşebbüs suçlarından 3 yıldan 45 yıla kadar hapis cezası talep edildi. İlk 2 duruşmada 8 tahliye Eylül ayında İzmir Adliyesi 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmayla dava süreci başladı. Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde 3 gün süren duruşmaların sonunda, tutuklu bulanan İZBETON AŞ Yönetim Kurulu üyeleri Levent İşler, Sevcan Tınaztepe, Orhan Sertaç Dölek, Mehmet Gürhan Özata ile eski İZBETON AŞ Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Alphan Bozan tahliye edildi. Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, kooperatif başkanı Cihangir Lübiç, eski İZBETON AŞ Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Şimşek, eski İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri ve İZBETON AŞ Yönetim Kurulu Başkanvekili Barış Karcı ile eski İZBETON AŞ Genel Müdürü Heval Savaş Kaya’nın tutukluluk halinin devamına karar verildi. İZBETON AŞ’ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında kooperatiflerdeki usulsüzlük iddialarına ilişkin açılan davanın Ekim ayındaki 2’inci duruşmasında ise mahkeme, Tunç Soyer, Heval Savaş Kaya ve Barış Karcı’nın tutukluluk halinin devamına hükmetti. Aynı duruşmada Şenol Aslanoğlu, Cihangir Lübiç ve eski yönetim kurulu üyesi Hüseyin Şimşek tahliye edildi. Dosyadaki eksikliklerin giderilmesine hükmeden mahkeme, İZBB Kentsel Dönüşüm Daire Başkanı Ayşe Arzu Çelik’in tanık olarak dinlenilmesine, dosyadaki eksikliklerin giderilmesine karar verdi.
Kütahya Kütahya’da ses teli felcine kalıcı çözüm Kütahya Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Hastalıkları Anabilim Dalı, kentte sağlık alanında önemli bir başarıya imza attı. Öğretim üyesi Dr. Öğretim Üyesi Nurullah Türe ve ekibi tarafından, Kütahya’da ilk kez "Tip 1 Tiroplasti (Medializasyon)" ameliyatı başarıyla gerçekleştirildi. Halk arasında "ses teli felci" olarak bilinen tek taraflı vokal kord paralizisi; ameliyatlar, travmalar veya bazı hastalıklar sonucu ses tellerinden birinin hareket yeteneğini kaybetmesiyle ortaya çıkıyor. Normal konuşmada iki ses teli bir araya gelerek sesi oluştururken, felçli durumlarda hareketsiz kalan tel kenarda sabit kaldığı için diğer tel ile kapanma gerçekleşmiyor. Bu durum, konuşurken hava kaçmasına yol açıyor ve hastalarda belirgin ses kısıklığı, zayıf ses, soluklu konuşma ve çabuk yorulma gibi şikâyetlere neden oluyor. Bazı hastalarda yutma güçlüğü ve sıvıların nefes borusuna kaçması gibi riskler de görülebiliyor. Kütahya Şehir Hastanesi’nde ilk kez yapılan Tip 1 Tiroplasti, ses kalitesini kalıcı olarak düzeltmeyi hedefleyen önemli bir cerrahi yöntem olarak öne çıkıyor. Ameliyatın en dikkat çekici noktası ise hastanın tamamen uyutulmadan, lokal anesteziyle uyanık halde yapılması. Ameliyatı yapan Dr. Türe, yöntemin kritik önemini şu sözlerle anlattı: "Bu ameliyatı hastamızla konuşarak, uyanık bir şekilde gerçekleştiriyoruz. Bunun sebebi, implantı yerleştirirken hastamızın sesini anlık olarak duymak istememizdir. Tıpkı bir enstrümanı akort eder gibi implantın pozisyonunu milimetrik olarak ayarlıyor ve en ideal, en güçlü sesi o anda yakalıyoruz. Hastamız ameliyat masasında sesinin düzeldiğini bizzat duyuyor."
Bursa Kadının Güçlenmesi Bursa Platformu üyeleri, Oyak Renault’da buluştu Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadının güçlenmesine yönelik çalışmaları Bursa’ya taşımak ve iş dünyasında Bursa’yı bu alanda örnek bir il olarak konumlandırmak amacıyla UN Global Compact Türkiye’ye bağlı olarak BUSİAD, BUİKAD ve Yeşim Grup koordinatörlüğünde ve KalDer’in desteğiyle faaliyetlerini sürdüren Kadının Güçlenmesi Bursa Platformu, üye ziyaretleri kapsamında bu ay Oyak Renault’da bir araya geldi. Fabrika turuyla başlayan ziyarette, iş dünyasında kadın temsiliyetini güçlendirmeye yönelik toplumsal cinsiyet eşitliği girişimleri ve iyi uygulamalar üzerine değerlendirmeler yapıldı. Üretim hattı ziyaretiyle başlayan etkinlik, endüstriyel hayatta kadın temsiliyetini artırmaya yönelik toplumsal cinsiyet eşitliği uygulamaları ve iyi örneklerin paylaşımlarıyla devam etti. Programın açılışında konuşan Oyak Renault Tedarik Zinciri Direktörü ve Women Renault Group Türkiye Başkanı Sibel Bayat, şirketin çeşitlilik ve kapsayıcılık odaklı politikalarının, kadınların iş hayatında güçlendirilmesine yönelik yürüttükleri çalışmaların kurumsal kültürlerinin önemli bir parçası olduğunu vurguladı. Bayat, "Bu konuda sadece şirketimizde değil, ekosistemimizde de etkin rol alıyoruz" dedi. Ardından söz alan İnsan Kaynakları Direktörü Tolga Görgülü, etkinlik kapsamında şirketin çeşitlilik, kapsayıcılık ve sıfır ayrımcılık ilkelerini temel alan politikaları ile cinsiyet, yaş, kültürel farklılıklar ve engellilik alanındaki uygulamaları paylaşmaktan duydukları memnuniyeti ifade etti. Kadının Güçlenmesi Bursa Platformu, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadının güçlenmesi konusunda Bursa’yı öncü bir şehir haline getirmek amacıyla 2016 yılında BUSİAD, BUİKAD ve Yeşim Grup koordinatörlüğünde, KalDer’in desteğiyle kuruldu. UN Global Compact Türkiye’ye bağlı olarak faaliyet gösteren platform, farklı sektörlerden 45 WEPs (Kadının Güçlenmesi İlkeleri) imzacısı firma ile iş birlikleri geliştiriyor. Platform, firmalar arası öğrenme süreçlerini desteklemek, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık oluşturmak ve ev içi şiddete karşı ortak politikalar geliştirmek amacıyla çalışmalar yürütüyor.