GÜNDEM - 25 Nisan 2025 Cuma 13:58

Gaziantep’in yemeni ayakkabıları turistlerden büyük ilgi görüyor

A
A
A
Gaziantep’in yemeni ayakkabıları turistlerden büyük ilgi görüyor

Gaziantep’in geleneksel ürünlerinden olan yemeni ayakkabıları, farklı model ve renkleriyle özellikle de kenti ziyarete gelen turistlerden büyük bir ilgi görüyor.



Geçmiş yıllarda vatandaşların ayaklarını süsleyen ancak zamanla teknolojiye yenik düşen ve "Antep yemesi" olarak adlandırılan yemeni ayakkabılar, günümüzde yeni model ve desenleriyle her kesimin ilgisini çekiyor.


Anadolu’nun yöresel el dikimi deri ayakkabısı olan yemeni, üretilen yeni tasarım, model ve renklerle Avrupa ülkelerine kadar ihracat ediliyor.


Özellikle yaz mevsiminde ayakları serin tutması ve sağlıklı olması nedeniyle büyük ilgi gören yemeni ayakkabılar, ayakta terleme, mantar, egzama ve koku yapmıyor.


Asırlardır ustaların maharetli ellerinde hazırlanan yemeni ayakkabılar, son yıllarda tasarlanan yeni modeller ve çeşitli renkleriyle de dikkat çekiyor. Sadece Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde üretilen ve dünyanın dört bir tarafına ihraç edilen yemeni ayakkabılar, daha çok Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor.


Geleneksel yemenileri modern tasarımlarla birleştirerek doğallığını bozmadan üreten Gaziantep’teki yemeni ustaları, ayakkabının yanı sıra sandalet, çanta, cüzden ve maskot çeşitleri de üretiyor.


Ayakları serin tutması ve sağlıklı olması nedeniyle küçükten büyüğe her yaştan kişi tarafından tercih edilen yemeni ayakkabılar, kenti ziyarete gelen yerli ve yabancı turistler tarafından da ilgi görüyor.


Tarihi Antep Kalesi’nin yanındaki iş yerinde yıllardır köşgerlik yapan Adil Keskinsoy, daha çok sıcak yaz günlerinde giyilen yemeni ayakkabıların ayakta ter ve koku yapmadığı için halk tarafından büyük bir ilgili gördüğünü söyledi.


"Eleman sıkıntısı yaşıyoruz ama yine de mesleğimizi sürdürüyoruz"


Yemenicilik mesleğinin Gaziantep’in en eski el sanatlarından biri olduğunu belirten Keskinsoy, "17-18 yıldır bu mesleği yapıyorum. Yemeni Gaziantep’e özgü bir ayakkabı modelidir. Yemeni ayakkabılar ter ve koku yapmaz, vücudun elektriğini alma özelliği vardır. Şeker hastalarına doktorlar, bu ayakkabıları yemeni tavsiye eder. Yemeni ayakkabı sağlıklı bir ayakkabıdır. Şu anda eleman sıkıntısı yaşıyoruz ama yine de mesleğimizi sürdürüyoruz" dedi.


"Avrupa ülkelerindeki insanlar yemeni ayakkabıyı tercih ediyor"


Ürettikleri yemeni ayakkabıları ve diğer çeşit modelleri Avrupa ülkelerine kadar ihraç ettiklerini ifade eden Keskinsoy, "Sağlığına önem verenler yemeni ayakkabıları tercih ediyor. Özellikle Avrupa ülkelerindeki insanlar sağlıklı olduğu için yemeni ayakkabıyı tercih ediyor. Fakat bizim yerli halkımız pek fazla rağbet etmiyor. Eleman sıkıntısını giderirsek mesleğimizin önünün açılacağına inanıyorum. Her mesleğin zor yönü vardır. Fakat mesleğe alışınca zevk alıyoruz. Yaptığımız ürünler tamamen doğal ürünlerdir. Kimyasal bir madde yok. Yemenileri dikerken kullandığımız ip arının balmumu ile yapılıyor. Yemeni ayakkabıların her şeyi doğal ve natüreldir" şeklinde konuştu.


"Yemeniden kalan derilerden cüzdan, çarık ve sandalet gibi ürünler yapıyoruz"


Geleneksel yemeninin yanı sıra, sandalet, çizme, bot ve terlik tipi yemeni modellerin de geliştirildiğini belirten Keskinsoy, "Yemeni ayakkabılar, ‘Antep yemenisi’ olarak bilinir. Şu an Gaziantep’te Kilis’te ve Safranbolu’da bir tane usta var. Kilis’te 3-4 tane, Gaziantep’te 7-8 tane usta var. Kahramanmaraş’ta ‘çarık’dediğimiz farklı versiyonu var. Çarığın Antep yemenisi ile bir ilgisi yoktur. Yemeni daha çok yaz aylarında giyilir. Yazın serin olur. Ayakta ter ve koku yapmaz. Tabanı kösele olduğu için kışın giyilmez. Renkte sınır yok, herkes istediği rengi yapabiliyor. Kalan derilerden de cüzdan, çarık ve sandalet gibi ürünler yaparak değerlendirmeye çalışıyoruz" şeklinde konuştu.


"Bu zanaatı gerçekleştiren 8 kişi kalmış"


İstanbul’dan Gaziantep’i gezmeye geldiğini belirten Ulus Tuna ise, "Kale altından geçerken ustamın bu mesleğini görünce gözümü alamadım. Köşker sanatı ve yemeni ayakkabısıyla ilgili ustamızdan da bilgi aldım. Kendisini dikkatli bir şekilde izledim. Yemeni ayakkabısı koku ve ter yapmıyormuş. Yemenilerin sağlık açısından da çok iyi olduğunu söyledi. Fakat üzüldüğüm bir konu var, maalesef Gaziantep’te şu anda bu zanaatı gerçekleştiren 8 kişi kalmış. Bu konuda en büyük görev gençlere düşüyor. Bu kültürü koruyabilmek de bir Anteplinin en kutsal görevlerine bir tanesidir" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Kurum’dan DEM Parti’li Koçyiğit’e ‘şantiye şefi’ cevabı: "Bizim için büyük bir gurur" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerinde kendisine ‘şantiye şefi’ diyen DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit’e tepki göstererek, "Umarım bir gün deprem bölgesine gidip ülkenizin bu gururuna ortak olursunuz. 11 ili ayağa kaldırmak, deprem bölgesini bitirmek, şantiye şefliğiyse evet, şantiye şefliği yapmak bizim için büyük bir gururdur. Deprem bölgesinin şantiye şefiyim" dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Bakanlığın TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerinde kendisine, "Sanırsınız Çevre Şehircilik Bakanı değil de şantiye şefi" diyen DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit’e cevap verdi. "Şaşkınlıkla dinledim" Bakan Kurum Koçyiğit’e, "Şimdi DEM Parti’li Grup Başkanvekili’ni hakikaten şaşkınlıkla dinledim. Umarım bir gün deprem bölgesine gidip ülkenizin bu gururuna ortak olursunuz. Sayın Başkan şantiye şefi diyerek kendince yapılan işi küçümsüyor. 11 ili ayağa kaldırmak, deprem bölgesini bitirmek, şantiye şefliğiyse evet, şantiye şefliği yapmak bizim için büyük bir gururdur. Evet ben şantiye şefiyim. Deprem bölgesinin şantiye şefiyim" cevabını verdi. "Siz ellerinizi ovuşturdunuz, ’şimdi bittiler’ dediniz" Koçyiğit’e deprem bölgesinde ne yaptığını soran Bakan Kurum, şunları söyledi: "Diyorsunuz ki ’15. günde devlet yoktu’. Devlet oradaydı. Biz ilk saat itibarıyla oradaydık. Deprem oldu. Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 11 ilimize koştuk. Peki siz ne yaptınız? Ben size söyleyeyim. Siz ellerinizi ovuşturdunuz. ’Şimdi bittiler’ dediniz. ’Enkaz altında kalırlar’ dediniz. ’Yapamazlar, bitiremezler’ dediniz. Bitirdik. 455 bin konutu alnımızın akıyla tamamladık."
Ankara DMM’den "Türkiye’ye BioNTech aşısı gelmedi" iddialarına yalanlama Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), COVID-19 salgını sürecinde Türkiye’ye ’BioNTech aşısı gelmediği’ yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin (DMM) sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, bazı sosyal medya mecralarında, COVID-19 salgını sürecinde Türkiye’ye ‘BioNTech aşısı gelmediği’ yönünde ileri sürülen iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtildi. ‘BioNTech aşısı gelmediği’ iddialarının kamuoyunu yanıltmaya yönelik dezenformasyon içerdiği vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "COVID-19’a karşı geliştirilen BioNTech mRNA aşıları, klinik kullanım amacıyla doğrudan BioNTech SE firmasından temin edilmiştir. Pandemiyle mücadele kapsamında, Mart 2021 tarihinden itibaren salgının son dönemlerine kadar söz konusu aşılar mevzuata uygun şekilde tedarik edilerek vatandaşlarımızın kullanımına sunulmuştur. Öte yandan salgın gibi küresel halk sağlığı acil durumlarında, aşı ve ilaçların temininde "Acil Kullanım Ön Onayı" mekanizması tüm dünyada işletilmektedir. BioNTech mRNA aşıları da Dünya Sağlık Örgütü ve uluslararası bilimsel otoritelerin acil kullanım ön onayı değerlendirmeleri esas alınarak Sağlık Bakanlığımız Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından temin edilmiş ve uygulanmıştır. Dolayısıyla pandemi sürecinde yürütülen tüm aşılama faaliyetleri; insan sağlığının korunması önceliğiyle, bilimsel kriterler, şeffaflık ilkesi ve hukuki mevzuat çerçevesinde titizlikle gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle kamuoyunun, teknik ve hukuki kapsamından koparılarak dolaşıma sokulan, yanıltıcı ve gerçek dışı nitelik taşıyan iddialara itibar etmemesi önemle rica olunur."
Gaziantep 51 kişinin öldüğü Furkan Apartmanı davasında firari sanıklar için 10 milyon TL’lik güvence bedeli kararı Gaziantep’in Nizip ilçesinde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılarak 51 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Furkan Apartmanı davasında iki firari sanık hakkında çıkarılan yakalama kararları, kişi başı 10 milyon TL güvence bedeli yatırılması karşılığında kaldırıldı. Gaziantep’in Nizip ilçesinde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 51 kişinin ölümüne neden olan Furkan Apartmanı davası bugün görüldü. Nizip Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Faik Ö., Eyüp Ö., Bülent B., Nejdet A., Mehmet A., Oktay A., Ömer Ş., Coşkun Ş., sanık avukatları, maktul avukatları ve maktul aile yakınları katıldı. Duruşmada söz alan maktul aile yakınları, suçluların en ağır cezayı almasını istedi. Sanıklar ise önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek, suçsuz olduklarını savundu. Duruşma savcısı, taraflarca yeniden bilirkişi raporu talebinin dosyaya geldiği aşama dikkate alınarak reddine ve yakalama kararı bulunan sanıklar için güvence bedeliyle haklarındaki yakalama kararının kaldırılması yönündeki talebinin de reddedilmesine karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, haklarında yakalama kararları bulunan Hasan Hüseyin S. ile Abdullah Devrim S.’nin 10 milyon lira güvence bedeli karşılığında yakalama kararlarının kaldırılmasına, diğer sanıkların mevcut durumlarının devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Ne olmuştu? Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’nce, 19 Temmuz 2024’te görülen karar duruşmasında, mühendis sanık Yılmaz Şahin Yurtyapan hakkında ’bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 16 yıl 8 ay hapis, sanıklar Faik Ö., kardeşi Eyüp Ö. ve Nejdet A. hakkında delil yetersizliği nedeniyle beraat kararı verilmişti. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi, Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’nce 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 51 kişinin hayatını kaybettiği Furkan Apartmanı davasında 3 sanık hakkında verilen kararı inceledi. Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı ile tarafların itirazı üzerine yapılan değerlendirme sonucunda daire, yerel mahkeme kararını bozdu. Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı ile tarafların itirazı üzerine yapılan değerlendirme sonucunda daire, yerel mahkeme kararını bozdu. Kararda, beraat kararı verilen sanıklar Faik Ö. ve kardeşi Eyüp Ö. hakkında "kolon kesilmesi" iddiasıyla yeni bir iddianame hazırlandığı, bu nedenle olayın bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Söz konusu dosyaların birleştirilmesi ve sanıkların birlikte yargılanması gerektiğinin belirtildiği kararda, "Tüm dosyaların birleştirilmesine karar verilerek, tüm delillerin birlikte tartışılması hakkaniyetli bir yargılama için gerekli olmakla birlikte yerel mahkemece verilen hükmün bozulmasına karar verilmiştir" denildi.