GÜNDEM - 12 Ekim 2025 Pazar 10:32

Gaziantep’te dev kazanlar pekmez yapımı için kaynıyor

A
A
A
Gaziantep’te dev kazanlar pekmez yapımı için kaynıyor

Gaziantep’te bağlardan toplanan üzümlerin imece usulüyle sıkılarak kazanlarda kaynatılmasıyla elde edilen pekmez, doğal üretim yöntemlerinin kattığı lezzetle talep görüyor.


Asırlardır geleneksel yöntemlerle hazırlanan ve "şifa kaynağı" olarak nitelendirilen üzüm pekmezinin sofraya uzanan zahmetli yolculuğu başladı. Kentin verimli topraklarında yakıcı güneşin tatlandırdığı ve bölgede "dökülgen" olarak adlandırılan üzümler, geleneksel yöntemlerle işlenerek pekmez haline getiriliyor.


Dev kazanları kurarak zahmetli ve telaşlı bir çalışma içerisine giriyorlar


Pekmez, cevizli sucuk ve pestil gibi şire ürünlerinin büyük bir bölümünün karşılandığı kentte üreticilik yapan vatandaşlar, sonbahar mevsimi ile birlikte yıl boyunca özverili bir bakımının ardından bağlardan topladıkları üzümleri pekmez yapmak için dev kazanları kurarak zahmetli ve telaşlı bir çalışma içerisine giriyorlar. Üzümün pekmeze dönüştürülmesi için hummalı bir mesai harcanırken, güneş doğmadan önce üzüm bağlarının yolunu tutan çiftçiler, bin bir emek ve zahmetle her türlü bakımlarını yaptıkları üzümleri toplayıp evlerinin avlularına getiriyor.


Pekmezin zorlu yolculuğu


Toplanan üzümleri sepet ve kovalara doldurarak, ayaklarına giydikleri çizmelerle ezip suyunu çıkaran çiftçiler, elde ettikleri suyu odun ateşinde büyük kazanlarda saatlerce kaynatıyor. Ezilen üzümün suyu posasından ayrılıyor. Ardından da "tort" olarak adlandırılan kazanda bağlardan ve Antep fıstığı bahçelerinden budama zamanında toplanan odunlarla kaynatılıyor. Belirli bir süre sonra kazanın altındaki ateş söndürülüyor ve dibine çöken tortu, cubur gibi parçalar ile üste çıkan köpük kısmı alınarak beklemeye bırakılıyor. 2 saat dinlendirilen ve içindeki tüm tortulardan arındırılan üzüm suyu tekrar kazanlara konularak kaynatılmaya bırakılıyor.


Her aşaması için bin bir emek


Yaklaşık 3 saat odun ateşinde kaynatıldıktan sonra şıra halindeki üzüm suyu, pekmez kıvamını alırken, kaynatma esnasında sürekli bir kişi kazanın başında delikli süzgeç ile karıştırma işlemi yapıyor ve iyice berraklaşan şerbet son olarak bakır kazana aktarılıyor. Her aşaması için bin bir emek verilirken kaynayan pekmezin üzerinden köpüğü alınarak daha sonra ise bir süre soğumaya bırakılıyor. Kentte bağbozumu döneminde çiftçilerin pekmez ve diğer şire ürünleri hazırlama mesaileri yaklaşık bir ay sürüyor.


Her evin önünden kazanlarda kaynayan pekmez kokusu yayılıyor


Şehitkamil ilçesinin kırsal Bedirkent Mahallesi’nde bağbozumu döneminin ardından hemen her evin önünden kazanlarda kaynayan pekmez kokusu yayılıyor. Bin bir zahmetle toplanarak özenle işlenen üzümler, şifa kaynağı üzüm pekmezi, pestil ve cevizli sucuk olarak sofralarda yer buluyor. Köy halkı uzun uğraşlar sonucu elde ettikleri pekmezleri günlük olarak tüketirken bazıları ise satışını yaparak ev ekonomisine katkı sağlıyor.


"Katı ve sıvı olarak iki çeşit pekmez yapımımız var, hem kendimize yapıyoruz hem de satıyoruz"


Pekmez yapan çiftçilerden Hüseyin Duru, bağlardan topladıkları üzümlerden yöresel tatlar üretmek için başlayan mesailerinin devam ettiğini söyledi. Bakır kazanlarda ve odun ateşinde üzümleri pekmeze dönüştürdüklerini belirten Duru, "Bu mevsimde bağlarımızdan topladığımız üzümleri köy meydanına getiririz. Üzümün bir kısmını pekmez yaparız bir kısmını şire ürünleri yaparız. Pekmez için üzümler erkekler tarafından ayaklarına giydikleri çizmelerle ezip suyunu çıkarırız. Daha sonra tortlanır. Daha sonra pekmez aşamasına geçilir. Kazanlarda 3-4 saat kaynar ve kaynadıktan sonra da bir müddet dinlendiririz. Katı ve sıvı olarak iki çeşit pekmez yapımımız var. Hazırlanan pekmezlerin bir kısmını evimiz için ayırırız, bir kısmını çocuklarımıza veririz ve geri kalanını da satarız" dedi.


"Sıvı pekmezin bir litresini 500 liradan, katı pekmezi ise 600-700 liradan satıyoruz"


Katı ve sıvı pekmezi ayrı ayrı hazırladıklarını belirten Duru, "Hazırladığımız sıvı pekmezin bir litresini 500 liradan, katı pekmezi ise 600-700 liradan satıyoruz. Pekmezimizi asırlardır geleneksel yöntemlerle hazırlıyoruz. Pekmezi dökülgen üzümden yapıyoruz. Başka üzümden pekmez yapmayız" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul AVM’lerde kıyafet deneme bahanesiyle 1 milyon liralık vurgun: Nefes kesen operasyon kamerada Ataşehir’de AVM’lerdeki mağazalara giderek kıyafet deneme bahanesiyle hırsızlık yapan 4 şüpheli, güven timleri ekiplerinin nefes kesen operasyonuyla yakalandı. Yaklaşık 1 milyon liralık vurgun yapan şebekenin mağazada hırsızlık yaptığı anlar ve ekiplerin operasyonu güvenlik kamerasına yansıdı. Edinilen bilgiye göre, Ataşehir’deki alışveriş merkezlerinde peş peşe yaşanan hırsızlık olayları üzerine Güven Timleri Şube Müdürlüğü C Bölge ekipleri kapsamlı bir çalışma başlattı. 88 saatlik kamera incelemesi ve 107 farklı güvenlik kamerasının analiz edilmesiyle son bir ayda yaşanan 5 hırsızlık olayının birbiriyle bağlantılı olduğu tespit edildi. AVM’de nefes kesen suçüstü anı Yapılan teknik ve fiziki takip sonucunda, hırsızlık olaylarını gerçekleştirdikleri belirlenen S.A., R.H., P.K. ve Y.S. isimli 4 şüpheli, 27 Ekim Pazartesi günü saat 19.00 sıralarında Ataşehir İçerenköy Mahallesi’nde bulunan bir alışveriş merkezinde suçüstü yakalandı. Şüphelilerin, kabinlerde deneme bahanesiyle ürünleri üzerlerine giydikleri, bazı ürünleri çantalarına koydukları ve alarmları sökmek için yanlarında getirdikleri kerpetenleri kullandıkları belirlendi. Mağazalardan 1 milyon liralık vurgun Şüphelilerin kullandıkları araçta yapılan aramada, farklı mağazalardan çalındığı belirlenen çok sayıda giyim eşyası ele geçirildi. Yapılan incelemelerde mağazaların toplam maddi zararının 908 bin 930 lira olduğu tespit edildi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 4 şüpheli, "iş yeri ve kurumdan hırsızlık" ve "açıktan hırsızlık" suçlarından çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Güven timlerinin şüphelileri yakalama anı kamerada Şüphelilerin mağazalara müşteri gibi girip kabinlerde ürünleri gizlice çaldıkları anlar ile güven timlerinin alışveriş merkezinde yaptıkları baskın anları güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde, şüphelilerin kabinlere girdiği anlar ve ekiplerin suçüstü yakaladığı anlar yer alıyor.
İstanbul Pendik’te off-road yarışları nefesleri kesti Pendik’te düzenlenen 2025 Avni İnce Extreme Kupası 3. Ayak Off-Road Yarışları, dev arazi araçlarının zorlu parkurları aştığı anlarda adrenalin dolu görüntülere sahne oldu. Pendik Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleşen organizasyonda, engelleri aşarken havaya fırlayan araçlar nefesleri kesti. Aksiyon dolu yarışlar havadan da görüntülendi. Pendik Belediyesi, Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu ve Osmanlı Off-Road Spor Kulübü işbirliğiyle düzenlenen 2025 Avni İnce Extreme Kupası 3. Ayak Pendik/İstanbul Off-Road Yarışları dün başladı. Dev 4x4 arazi araçları, trafiğe kapalı parkurda oluşturulan birbirinden zorlu engelleri hatasız ve kısa sürede aşmaya çalıştı. Çok sayıda kişinin heyecanla seyrettiği off road yarışlarında adrenalin had safhaya çıktı. Dev arazi araçlarının zorlu engelleri aşmaya çalıştığı anlar adeta nefes kesti. Her yaştan izleyiciler, yarışlara ara verildiği esnada dev arazi araçlarıyla fotoğraf çekildi İlk günkü yarışların ardından Pazar günü gerçekleşecek yarış sonunda kazanan ve dereceye girenler belli olacak. Öte yandan aksiyon dolu yarışlar havadan da görüntülendi. "Bu spor hayatı öğretiyor " Etkinliğe izleyici olarak katılan Adnan Ofluoğlu, "Pendik’te düzenlenen çok başarılı bir yarış, engeller, parkur gerçekten çok güzel. Gençlerin hayatta başarılı olabilmesi için bu gibi sporları yapması lazım. Sebebi şu ne zaman atak ne zaman sabır göstermesi gerektiğini bu spor öğretiyor. Gereksiz hırs ve hız hayatlarını mahveder. Kontrollü bir şekilde geçersen her şey düzgün olur" diye konuştu. "Gençler caddelerde değil etaplarda gazlasınlar " Etkinliğe yarışmacı olarak katılan Osman Metin, "Pendik’te bu parkurun ufak tefek zorlayacağı yerler var ama bizi zorlayacağını düşünmüyorum. Bu organizasyon ile Pendik halkını mutlu etmeye çalışıyoruz. Gençler ise caddelerde gazlayacaklarına bu gibi etaplarda gazlasınlar" diye konuştu.
Konya Savunma Sanayiinin yeni neferleri MEVKA desteğiyle yetişiyor Mevlana Kalkınma Ajansı, Savunma Sanayii Başkanlığı himayesinde Konya Sanayi Odası tarafından 5-6-7 Kasım 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilen 8. Konya Savunma Sanayi Tedarikçi Buluşmaları’na stantlı olarak katılım sağladı. Selçuk Üniversitesi Huğlu Meslek Yüksekokulu, Üzümlü Savunma Sanayi Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi, Kılıçarslan Borsa İstanbul Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi, ASELSAN Konya Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi, Adil Karaağaç Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi, Mehmet Tuza Pakpen Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi ve Huğlu Savunma Sanayi Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi’nin yer aldığı ve okullar tarafından savunma sanayisine yönelik olarak üretilen ürünlerin ve çalışmaların sergilendiği Mevlana Kalkınma Ajansı standına program boyunca ilgi yoğun oldu. 3 gün süren programın ardından kurum olarak katılım sağladıkları fuarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Mevlana Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. İhsan Bostancı, "Ajans olarak kurulduğumuz günden bugüne kadar bölgemizde yer alan tüm sektörlere olduğu gibi savunma sanayi sektörüne olan desteğimiz ve çalışmalarımız devam etmektedir. Bu doğrultuda ajansımız tarafından bütüncül bir yaklaşımla bölgemizin sahip olduğu potansiyelin savunma sanayiine entegre edilmesi, bölgemizde yer alan ve savunma sanayi sektörüne yönelik olarak faaliyet gösteren firmaların kapasitelerinin artırılması, yerli ve milli savunma sanayiine yönelik yeni ürünlerin ortaya çıkarılması amacıyla uzun yıllardır saha ve raporlama çalışmaları yürütülmekte, çeşitli destek mekanizmaları ile kaynak aktarılmaya devam edilmektedir. Ajansımız tarafından bugüne kadar yürütülen çalışmaları; fiziki altyapı çalışmaları, teknik altyapı çalışmaları, eğitim altyapısının geliştirilmesi çalışmaları, danışmanlık ihtiyacına yönelik çalışmalar, mali ve teknik destek çalışmaları, mevzuat çalışmaları, işbirliği ve koordinasyon çalışmaları ile tanıtım ve farkındalık çalışmaları şeklinde özetleyebiliriz. Ajans olarak, stratejik önemi, diğer sektörlere katalizörlük etmesi, yüksek teknolojiye sahip olması, yüksek ihracat potansiyeli ve istihdam gibi daha sayabileceğimiz pek çok nedenden dolayı öncelik verdiğimiz savunma sanayi sektörüne kurulduğumuz günden bugüne kadar güncel rakamlarla 600 milyon TL kaynak aktardığımızı da özellikle dile getirmek istiyorum. Savunma Sanayii Başkanlığı himayesinde Konya Sanayi Odası tarafından gerçekleştirilen 8. Konya Savunma Sanayi Tedarikçi Buluşmaları’na stantlı olarak katılım sağlamaktaki amacımız da standımızda yer alan ve bölgemizde savunma sanayiine yönelik eğitim veren yüksekokul ve liselerde eğitim gören öğrencilerimizin bu ekosistemi ve sektördeki yenilikleri görmelerine ve sektörün büyük oyuncuları ile tanışmalarına vesile olmaktı. 3 gün süren program boyunca ajansımız standını Milli Savunma Bakanımız Yaşar Güler, İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya, Konya Valimiz İbrahim Akın, Konya Milletvekillerimiz Ziya Altunyaldız ve Konur Alp Koçak’ın yanı sıra belediye başkanları, oda ve borsaların, kamu kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri, özel sektör temsilcileri ve çok sayıda fuar katılımcısı ziyaret ederek standımızda yer alan ve savunma sanayiine yönelik ürün üreten okulların yetkililerinden bilgiler aldı. Öğrencilerimiz de fuar boyunca savunma sanayi sektörünün ana yüklenici firmalarının ve bölgemizde savunma sanayiine yönelik ürünler üreten firmaların stantlarını ziyaret ederek teknolojik gelişmeleri takip etme ve ekosistem hakkında ayrıntılı bilgi elde etme imkanı buldular. Öğrencilerimizin heyecanlarına ve bu alandaki çalışma isteklerine yakından şahit olmak ve onlara bu alanda katkı sunmak bizleri ziyadesiyle memnun etti. Öğrencilerimizin eğitimlerini tamamladıklarında savunma sanayii sektörünün büyük oyuncularının birer parçaları olacaklarına inancımız tamdır. Gerek bölgemiz ve gerekse de ülkemiz açısından stratejik bir öneme sahip olan ve pek çok sektöre pozitif katkıları bulunan savunma sanayii sektörüne yönelik çalışmalarımızın artarak devam edeceğini özellikle dile getirerek 8. Konya Savunma Sanayi Tedarikçi Buluşmaları’nın gerçekleştirilmesinde büyük katkı sunan Savunma Sanayii Başkanlığı ve Konya Sanayi Odası başta olmak üzere, standımızda yer alan tüm okulların yönetici ve öğrencilerine ve standımızı ziyaret eden tüm ziyaretçilerimize teşekkür ediyor, fuarın firmalarımız, okullarımız, ekosistemimiz, bölgemiz ve ülkemiz adına hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.
Ankara TESK Genel Başkanı Palandöken: "Atatürk’ün bizlere miras bıraktığı en büyük değer, bağımsızlık ruhu ve çağdaş, güçlü, üretken bir Türkiye Cumhuriyetidir" Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Atatürk, yalnızca bir komutan değil, aynı zamanda fikirleriyle çağları aşan bir devlet adamı, ilham kaynağı ve milletine sonsuz güven duyan bir önderdir. Atatürk’ün bizlere miras bıraktığı en büyük değer, bağımsızlık ruhu ve çağdaş, güçlü, üretken bir Türkiye Cumhuriyetidir" dedi. TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıl dönümü için yazılı bir mesaj yayımladı. Palandöken mesajında şu ifadelere yer verdi: "Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete intikalinin 87’nci yılında saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz. Büyük liderimiz Atatürk, yalnızca bir komutan değil, aynı zamanda fikirleriyle çağları aşan bir devlet adamı, ilham kaynağı ve milletine sonsuz güven duyan bir önderdir. Atatürk’ün bizlere miras bıraktığı en büyük değer, bağımsızlık ruhu ve çağdaş, güçlü, üretken bir Türkiye Cumhuriyetidir. ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesiyle dünyaya barış mesajı veren, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyerek halkına güvenen Atatürk’ün fikirleri, bugün de ülkemizin yolunu aydınlatmaya devam etmektedir. Atatürk’ün, ‘Tek bir şeye ihtiyacımız var, o da çalışkan olmak’ sözü, biz esnaf ve sanatkârlar için yolumuzu aydınlatan en önemli rehberdir. Çünkü bizler biliyoruz ki çalışmak, üretmek ve alın teriyle ülkesine katkı sağlamak Atatürk’ün en çok önem verdiği değerlerdendir. Esnaf ve sanatkâr camiası olarak bu bilinçle hareket ediyor, O’nun gösterdiği muasır medeniyet hedefi doğrultusunda ülkemizin kalkınması için var gücümüzle çalışıyoruz."
Bursa Çöp karıştırırken bulduğu bayrağı bakın ne yaptı Bursa’da çöp konteynerlerini karıştırarak israfa dikkat çeken iki arkadaş, bu kez gördükleri manzarayla sarsıldı. Yusuf Emre Kürkçü ve Engin Altın, çöpten buldukları Türk bayrağını araçlarına asarak, "Bu bizim namusumuz" dedi. Bursa’da yaşayan Yusuf Emre Kürkçü ve Engin Altın, "Atık Avcısı" adını verdikleri Youtube kanallarında çöpe atılan eşyaları bularak yeniden değerlendiriyor. İsrafa dikkat çekmek için girdikleri çöp konteynerlerinde kimi zaman ilginç, kimi zaman da yürek burkan manzaralarla karşılaşan ikili, bu kez yaşadıkları olayla sarsıldı. Bir konteynerin içinde Türk bayrağı bulan Kürkçü ve Altın, bayrağı büyük bir özenle çıkararak otomobillerine astı. Görüntüler kısa sürede binlerce kez izlendi. "Türk bayrağı bizim namusumuz" diyen Kürkçü, kutsal değerlerin çöpe atılmasının kendilerini derinden yaraladığını söyledi. "Türk bayrağı bizim namusumuz" Yusuf Emre Kürkçü yaptığı açıklamada, "Biz ’Atık Avcısı’ ismiyle israfa dikkat çekmek maksadıyla bir kanal açtık. Atıklardan değerli eşyalar bulup, bunları değerlendirmek istedik. İnsanların ne kadar israf yaptığını göstermek istiyoruz. Bazen çöp karıştırırken üzücü manzaralara şahit oluyoruz. Namusumuz olarak kabul ettiğimiz bayrağımızı buluyoruz. Sadece bayrağımız değil İslami anlamda kutsal kitaplarımızı da bulduk. Bunu zaten videoda pek göstermiyoruz ama bunları gördüğümüzde çok üzülüyoruz. Bunları alıp değerlendiriyoruz. Aynı şekilde gerekli mercilere veriyoruz. Aynı şekilde bayrağımızı da görmek bizleri çok üzüyor. Bunlar bizim için kutsal ve namus ama çöplerde görmek gerçekten üzücü. Sadece bunlar da değil nice ekmekler görüyoruz. Bu ekmekleri çöpün içine değil yanlarına bağlamak daha uygun olur gibi geliyor" ifadelerini kullandı.