GÜNDEM - 27 Aralık 2025 Cumartesi 16:07

SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu: "Ticarileşemeyecek projenin destek görmesi mümkün değil"

A
A
A
SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu: "Ticarileşemeyecek projenin destek görmesi mümkün değil"

SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, ticarileşemeyecek projenin destek göremeyeceğini söyledi.


Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Mühendislik Fakültesi tarafından Atatürk Kültür Sahnesi’nde düzenlenen "Proje Arastası 2025" etkinliğinde konuşan Konukoğlu, Üniversite yönetimini böylesine önemli bir çalışma gerçekleştirdikleri için kutlayarak sözlerine başladı.


Çeşitli paneller ve ufuk açıcı konuşmaların yapıldığı etkinliğin, üniversite - sanayi iş birliği anlamında çok önemli adım olduğunu anlatan Konukoğlu, öğrencilerin danışman hocaları ile geliştirdiği projelerin, ilk adım olması anlamında değer taşıdığını kaydetti.



Her projenin, her zaman önemli bir gelişme olmakla beraber, geliştirilip uygulanması için ticarileşmesinin kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken Konukoğlu, SANKO Holding’in yeniliklere yönelik çabalarını aktardı.



Türkiye’de 1980’li yıllarda, hava ile kaynak yapan düğümsüz iplik tesisini kendilerinin kurduğuna vurgu yapan Konukoğlu, "Almanya’da fuarda gördüğümüz makineler ilgimizi çekti. Babam Sani Konukoğlu ile o makinede dokuttuğumuz örgüyü alıp otele gittik. İnceledik, esnettik, hiçbir sorun yoktu" dedi.



"Islanınca açılabilir" endişesi ile örgü kumaşı küvette suya batırdıklarını ve sabah kumaşı incelediklerini ifade eden Konukoğlu, "Yine sorun yoktu. Bu kez kumaşı saç kurutma makinesi ile kuruttuk, yeniden inceledik. Herhangi sorun olmayınca siparişi verdik. Ülkemize sektörde öncü olduk. Elbette daha fazla kazandık" şeklinde konuştu.



"Makber dinlerken bulunan çözüm"


İplik üretiminde en önemli sorunların birisinin, apraj (Boyanın kumaş yüzeyine eşit dağılmaması) olduğuna vurgu yapan Konukoğlu, sözlerini söyle sürdürdü: "İş insanı nerede ve ne işle meşgul olursa olsun, zihninin bir yerinde mutlaka işi olmalı. İplik üreticileri için en önemli sorunlardan birisi aprajdır. İstanbul’da, gün içerisinde doğrudan bizden kaynaklanmayan, depocunun hatası nedeniyle aprajlı iplik sorunu yaşamıştım. Gün bitmiş ama o sorunun nasıl giderilebileceği konusunda zihnimde şimşekler çakıyordu. Arkadaşların, sıkıntımdan uzaklaşmam için ısrarı ile o dönemin çok önemli seslerinden Muazzez Abacı’nın konserine gittik. Şarkıları dinliyorum ama ben orada değilim. Makber’i söylemeye başladığında ışıklar kapatıldı ve neon ışıkları açıldı. Bu sırada kıyafetimde ve masa örtüsünde değişik renkler görüldü, incelediğimde apraj olduğunu anladım ve bir anda ‘buldum’ diye ayağa kalkmışım. Garsonu çağırdım ve neon ışıklı lambalarını nereden aldıklarını öğrendim. Ertesi gün sabah saatlerinde o lambalardan aldım ve Gaziantep’e gönderdim. İşletme içerisinde basit bir oda yaptık, dışarıdan hiç ışık almıyordu. Neon ışıklı lambaları oda içerisine koyduk. İplik bobinlerini odaya getirip, kapıyı kapatarak ışığı açtığımızda aprajlı bobinleri gördük, onları çıkardık. O günden sonra apraj sorunu hiç yaşanmadı ve garantili satışımız sayesinde daha çok para kazandık."



Bir soru üzerine, genç mühendislerin kendisine proje getirmeleri halinde projenin ticarileşip ticarileşmeyeceğini inceleyeceğine vurgu yapan Konukoğlu, "Her projeye bakarız. Ticarileşeceğine inanırsak katkımızı sunarız. Ülkemizin çıkarına olacak projelere ise ticarileşme boyutuna bakmadan destek sunarız" ifadelerini kullandı.



Konukoğlu, üniversite-sanayi iş birliği ile ilgili soruya ise "Gaziantep Üniversitesi’ne iki fakülte binası ve adeta küçük bir fabrika olan tekstil araştırma uygulama merkezi kurduk. Üniversite yönetimi ve öğretim üyeleri ile sanayicilerin bakış açısının dar olmaması gerekir. Sanayici üniversiteye, üniversite sanayiciye gitmekten kaçınmamalı" yanıtını verdi.



Aynı programda, Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Mehmet Tuncay Yıldırım ve Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi de görüşlerini açıkladı.


Etkinlik kapsamında Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sait Mesut Doğan, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu da konuşma yaptılar.



Kapanış konuşmasını Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Bayram’ın yaptığı etkinlik kapsamında, "Proje Arastası 2025" yarışmasında dereceye giren katılımcılara birincilik, ikincilik ve üçüncülük ödülleri takdim edildi.



SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu: "Ticarileşemeyecek projenin destek görmesi mümkün değil"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Türk Kızılay, 2025’te 3 milyon ünite kan bağışı hedefine ulaşarak rekora imza attı Türk Kızılay, 2025’te 3 milyon ünite kan bağışı hedefine ulaşarak rekora imza attı; Adalet Bakanı Yılmaz Tunç 3 milyonuncu bağışı gerçekleştiren Büşra Tokgöz’ü telefonla görüntülü arayarak tebrik etti. Türk Kızılay, 2025 yılı içinde 3 milyon ünite kan bağışı hedefine ulaşarak kan bağışında önemli bir eşiği geride bıraktı. Türkiye’de yıllık bazda 3 milyon ünite seviyesine ilk kez ulaşıldı. 2024’te 2,7 milyon ünite olan bağış miktarı, 2025’te yaklaşık yüzde 10 artış gösterdi. Ulusal Güvenli Kan Temini Programı kapsamında Türkiye genelinde 18 Bölge Kan Merkezi, 68 Kan Bağış Merkezi ile 350 mobil ve sabit ekip sahada görev yapıyor. Toplanan kan bağışları, gerekli test süreçlerinden geçirilerek bileşenlerine ayrılıyor ve hastanelere sevk ediliyor. Bu operasyonla, ülke genelinde 1140 hastanenin kan ve kan ürünleri ihtiyacı karşılanıyor. 3 milyonuncu bağış Gaziantep İslahiye’den 3 milyonuncu kan bağışı, Gaziantep’in İslahiye ilçesinde görev yapan 28 yaşındaki zabıt katibi Büşra Tokgöz tarafından yapıldı. Tokgöz’ün bu bağışı 11’inci kan bağışı olurken, Tokgöz’ün aynı zamanda kök hücre bağışçısı olduğu da belirtildi. Bağışın ardından Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Büşra Tokgöz’ü telefonla görüntülü arayarak tebrik etti. Büşra Tokgöz’ün gerçekleştirdiği bu bağış, Gaziantep ve İslahiye için önemli bir gurur kaynağı oldu. Kan vermek kolay, etkisi hayat kurtarıcı Kan bağışının basit ama etkisi büyük bir yardım olduğunu vurgulayan Büşra Tokgöz, 11’inci bağışını yapmanın mutluluğunu yaşadığını belirtti. Tokgöz, adliyede düzenlenen kan bağışı organizasyonunu duyar duymaz bağış yapmaya karar verdiğini ifade etti. Bağış sırasında, Türkiye genelinde bu yıl gerçekleştirilen 3 milyonuncu ünite kan bağışının kendisine denk geldiğini öğrenmenin kendisi için sürpriz olduğunu söyleyen Tokgöz, bu anlamlı ana tanıklık etmekten ve ödüllendirilmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Tokgöz, kan vermenin zor olmadığını vurgulayarak tüm vatandaşları düzenli kan bağışçısı olmaya davet etti.
Ankara ASO Başkanı Ardıç: "Hedefimiz, Ankara’mızı yalnız bugünün değil, geleceğin sanayi ve teknoloji başkentlerinden biri yapmak" Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, "Ankara Sanayi Odası olarak bizler, bu tarihi birikimin ve Cumhuriyetin emanet ettiği sorumluluğun farkındayız. Hedefimiz, Ankara’mızı yalnız bugünün değil, geleceğin sanayi ve teknoloji başkentlerinden biri yapmaktır" dedi. Ankara Sanayi Odası (ASO) tarafından Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 106’ıncı yıl dönümü kapsamında Cumhuriyeti Kuran Şehirler etkinliği düzenlendi. Samsun, Amasya, Erzurum ve Sivas Ticaret ve Sanayi odalarının iş birliğiyle yapılan etkinlik 2’inci TBMM Binası ev sahipliğinde düzenlendi. Burada bir konuşma gerçekleştiren ASO Başkanı Seyit Ardıç, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin kuruluş hikayesinin, yalnızca askeri zaferlerin değil; iradenin, aklın, dayanışmanın ve kalkınma idealinin hikayesi olduğunu vurguladı. Mustafa Kemal Atatürk’ün vatanı yalnızca işgalden kurtarmayı değil yoksulluktan, geri kalmışlıktan ve dışa bağımlılıktan kurtarmayı da hedeflediğini söyleyen Ardıç, "Bu anlayışla Cumhuriyet, daha ilk günlerinden itibaren siyasi bağımsızlığı ekonomik bağımsızlıkla tamamlamayı temel bir amaç olarak benimsedi. Üretmeyen, kalkınmayan bir ülkenin bağımsızlığını sürdüremeyeceği gerçeği, Cumhuriyetin kurucu felsefesinin merkezinde yer aldı" ifadelerine yer verdi. "Ankara’nın yerli ve milli üretim iradesi, bugün dünyanın en büyük savunma sanayii şirketlerine ev sahipliği yapan bir ekosisteme dönüştü" Ardıç, Ankara’nın Türkiye’nin savunma sanayiinin kalbi olduğunu ve bunun arkasında tarihten gelen bu büyük birikim yer aldığını söyleyerek, "Ankara’nın; dün Kurtuluş Savaşı’nın ihtiyacını karşılayan yerli ve milli üretim iradesi, bugün yüksek teknolojiye, mühendisliğe, Ar-Ge’ye ve dünyanın en büyük savunma sanayii şirketlerine ev sahipliği yapan bir ekosisteme dönüştü. Bu şehir, daha Cumhuriyet ilan edilmeden önce kararın, mücadelenin ve üretimin aynı merkezde buluştuğu bir iradeyi temsil etti. Cumhuriyeti kuran kuşak, yokluk içinde dahi üretmeyi bir varlık meselesi olarak gördü. Fabrika kurmayı, altyapı inşa etmeyi, demiryolu döşemeyi yalnız ekonomik değil, milli bir görev saydı. Bugün bize düşen sorumluluk da, işte bu ruhu çağın şartlarıyla yeniden yorumlamaktır" açıklamasında bulundu. "Hedefimiz Ankara’mızı yalnız bugünün değil, geleceğin sanayi ve teknoloji başkentlerinden biri yapmaktır" Ankara’nın savunma sanayiinden havacılığa, makineden medikale, yazılımdan ileri malzemelere uzanan güçlü bir üretim ve teknoloji ekosistemine sahip olduğunun altını çizen Ardıç, şu ifadelere yer verdi: "Üniversiteleriyle, teknoparklarıyla, organize sanayi bölgeleriyle; Türkiye’nin yüksek katma değerli üretim hedefinin taşıyıcı merkezlerinden biridir. Ankara Sanayi Odası olarak bizler, bu tarihi birikimin ve Cumhuriyetin emanet ettiği sorumluluğun farkındayız. Hedefimiz; Ankara’mızı yalnız bugünün değil, geleceğin sanayi ve teknoloji başkentlerinden biri yapmaktır. Cumhuriyetin ikinci yüzyılını; üretimle, teknolojiyle ve güçlü bir sanayi vizyonuyla inşa etmeye kararlıyız. Ancak bu yürüyüş tek bir şehrin yürüyüşü değildir. Bugün bu salonda bir araya gelmemizin anlamı; Cumhuriyeti kuran iradeden ve taşıdığımız tarihi sorumluluktan, ülkemizin parlak bir geleceğe taşıyacak ortak vizyona birlikte yürümektir. Cumhuriyeti Kuran Şehirler buluşmasının finalinin Ankara’da yapılması bir başlangıçtır. Samsun’da yakılan meşale, Amasya’da ilan edilen irade, Erzurum’daki bağımsızlık kararlılığı, Sivas’taki birlik ruhu, Ankara’nın üretim gücü ve devlet aklı; ortak projelere ve ortak hedeflere dönüşmelidir. Bu yürüyüş üretimle büyümeyi, teknolojiyle güçlenmeyi zorunlu kılmaktadır." Ardıç, konuşmasının sonunda Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 106. yıl dönümünü kutladı. Programa, Samsun Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, Amasya Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Murat Kırlangıç, Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Başkanı Saim Özakalın, Sivas Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Zeki Özdemir katıldı.
Ankara Türk Kızılay, 2025’te 3 milyon ünite kan bağışı hedefine ulaşarak rekora imza attı Türk Kızılay, 2025’te 3 milyon ünite kan bağışı hedefine ulaşarak rekora imza attı; Adalet Bakanı Yılmaz Tunç 3 milyonuncu bağışı gerçekleştiren Büşra Tokgöz’ü telefonla görüntülü arayarak tebrik etti. Türk Kızılay, 2025 yılı içinde 3 milyon ünite kan bağışı hedefine ulaşarak kan bağışında önemli bir eşiği geride bıraktı. Türkiye’de yıllık bazda 3 milyon ünite seviyesine ilk kez ulaşıldı. 2024’te 2,7 milyon ünite olan bağış miktarı, 2025’te yaklaşık yüzde 10 artış gösterdi. Ulusal Güvenli Kan Temini Programı kapsamında Türkiye genelinde 18 Bölge Kan Merkezi, 68 Kan Bağış Merkezi ile 350 mobil ve sabit ekip sahada görev yapıyor. Toplanan kan bağışları, gerekli test süreçlerinden geçirilerek bileşenlerine ayrılıyor ve hastanelere sevk ediliyor. Bu operasyonla, ülke genelinde 1140 hastanenin kan ve kan ürünleri ihtiyacı karşılanıyor. 3 Milyonuncu bağış Gaziantep İslahiye’den 3 milyonuncu kan bağışı, Gaziantep’in İslahiye ilçesinde görev yapan 28 yaşındaki zabıt katibi Büşra Tokgöz tarafından yapıldı. Tokgöz’ün bu bağışı 11’inci kan bağışı olurken, Tokgöz’ün aynı zamanda kök hücre bağışçısı olduğu da belirtildi. Bağışın ardından Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Büşra Tokgöz’ü telefonla görüntülü arayarak tebrik etti. Büşra Tokgöz’ün gerçekleştirdiği bu bağış, Gaziantep ve İslahiye için önemli bir gurur kaynağı oldu. Kan vermek kolay, etkisi hayat kurtarıcı Kan bağışının basit ama etkisi büyük bir yardım olduğunu vurgulayan Büşra Tokgöz, 11’inci bağışını yapmanın mutluluğunu yaşadığını belirtti. Tokgöz, adliyede düzenlenen kan bağışı organizasyonunu duyar duymaz bağış yapmaya karar verdiğini ifade etti. Bağış sırasında, Türkiye genelinde bu yıl gerçekleştirilen 3 milyonuncu ünite kan bağışının kendisine denk geldiğini öğrenmenin kendisi için sürpriz olduğunu söyleyen Tokgöz, bu anlamlı ana tanıklık etmekten ve ödüllendirilmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Tokgöz, kan vermenin zor olmadığını vurgulayarak tüm vatandaşları düzenli kan bağışçısı olmaya davet etti. (ALİ-