POLİTİKA - 07 Ekim 2016 Cuma 19:38

Başbakan Yardımcısı Canikli: “2002’den bu yana fındık üreticisi mağdur olmadı”

A
A
A
Başbakan Yardımcısı Canikli: “2002’den bu yana fındık üreticisi mağdur olmadı”

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli ve Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Fındık Araştırma Enstitüsü’nün 80. kuruluş yıl dönümü etkinliklerine katıldı. Canikli, 2002’den bu yana fındık üreticisinin mağdur olmadığını söyledi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ile Giresun’da açılan ve 1936’dan bugüne kadar faaliyetlerini sürdüren Fındık Araştırma Enstitüsü’nün kuruluşunun 80. yıl dönümü kapsamında bir dizi etkinlik düzenlendi. Düzenlenen programda konuşan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Giresun’un fındığın başkenti olduğu söyledi. Fındık Araştırma Enstitüsü’nün 80. yılını kutladığını belirten Yılmaz, “Böyle bir kuruma ihtiyaç var mı? Var niçin ihtiyaç var? 16 ili ilgilendiriyorsa, 400 bin aileyi ilgilendiriyorsa, Türkiye’ye 2 milyar doların üzerinde ihracat katkısı varsa o zaman mutlaka fındık üretimine katkıda bulunması lazım. İşte bilgi ve bilimi fındık üretimine katacak kurum da bu enstitüdür. Emeği geçenlere sonsuz teşekkür ediyorum. İnşallah asırlık olduğunda da çok daha büyük başarılara imza atacağına inanıyorum. Ama bu kuruluşlara sahip çıkmak lazım. Fındık muhakkak ki 16 ili ilgilendiriyor ama fındık denildiğinde aklınıza iki üç tane il sayılır mutlaka birinci sırada Giresun gelir” dedi.
“2002’den beri fındık üreticisi hiç mağdur olmadı”
Programda konuşan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli ise, fındığın önemine vurgu yaparak, desteklerinin süreceğini söyledi. “2002’den beri fındık üreticisi hiç mağdur olmadı” diyen Canikli, “Rabbime hamd ediyoruz. 1,5 liraydı biz göreve gelmeden. O dönem 2002 yılında ilan ilan edilen resmi fiyat 1.6 lira ama piyasa fiyatı 1,5 liraydı. O tarihten bu yana fındığın fiyatı hiç düşmedi, hep arttı. Her geçen yıl Giresun’a, Giresunlulara ve bütün bölgeye daha büyük oranda katkı sağlar hale geldi. Yani o zaman bu sözü vermiştik, şu olur bu olur, bu kadar lira olur, fiyatı 5 lira olur, 3 lira olur, 2 lira olur, bunu bilemeyiz ama şunu söz veriyoruz dedik; kesinlikle fındık üreticisini mağdur etmeyeceğiz. Hamdolsun hiçbir yılda da mağdur olmadı ve bugün geldiği noktalara baktığınızda inanılmaz fiyatlar söz konusu yani hayal bile edilemeyecek fiyatlar söz konusu” ifadelerini kullandı.
2002’de fiyat az olduğu için çiftçinin bahçeye girmediğini vurgulayan Canikli, “Toplamaya değer görmüyor, çünkü toplama maliyeti bile neredeyse fındığın satış fiyatına eşitti. Ya da onun üzerine çıkabiliyordu. Dolayısıyla vatandaş protesto olarak o dönemde 2002 yılında bahçeye girmiyordu ama şu anda ve gittiğimiz her yerde tek bir konu vardı; fındık, fındık, fındık. Her zaman, ama son yıllarda artık hiçbir yerde siz de duymadınız, hiç kimse duymadı, bugün de mesela yani törenlere gidiyoruz, aktivitelere katılıyoruz, vatandaşlarımızla görüşüyoruz ama hiç kimse hiçbir yerde fındıkla ilgili bir konuyu gündeme getirmiyor. Ama daha önce nereye gidersek gidelim yayla şenliklerinde, toplantılarımızda, bütün organizasyonlarımızda tek sorun fındıktı, başka bir şey konuşulmuyordu” dedi.
Usanmadan, yorulmadan, bıkmadan üreticinin haklarını koruduklarını belirten Canikli, sözlerine şöyle devam etti;
“Bazen çok sert tartışmalar oldu bu amaca ulaşmak için, vatandaşımızın bize verdiği bu görevi yerine getirmek için. Ama sonuç itibariyle bu noktada temsil açısından üreticimizin de haklarını en iyi şekilde koruduğumuza inanıyoruz. Doğrudan gelir desteğiyle fiyatın yanında devam ediyor ve artık süresiz hale geldi. Bundan sonra her yıl inşallah tekrarlanacak. Diğer sigorta mekanizmalarıyla bunların hepsini hallediyoruz. Fındık üretiminin gelişimine büyük kaktılar verdiğine inanıyoruz ama daha büyüğüne daha ötesine geçmemiz gerekiyor, daha farklı şeyler yapmamız gerekiyor.”
Fındık ilaçlarının ve ilaçlamada kullanılan mekanizmanın sağlığa olduğu gibi doğaya da zararlı olduğunu kaydeden Canikli, sözlerini şöyle sürdürdü.
“Fındıkta kullanılan ilaçlar, ilaçlama mekanizması maalesef sağlığa, tabiata, doğaya son derece zararlı olan, uzun dönemde olumsuz kalıcı etkileri olan kimyasal ilaçlama yapılıyor çok büyük oranda. Hatta 2000’li yılların başında kullanılan bazı ilaçlar şu anda çok zehirli olduğu için sonradan yasaklandı. Araştırma Enstitüsü olarak ilk önce bana göre yapılması gerekenlerden bir tanesi fındık üreticisi bu tür ilaçlardan kurtarılmalı, bu tür ilaçlara mahkum edilmemeli, daha organik çevreyle, tabiatla, insan sağlığıyla uyumlu örtüşen ilaçların geliştirilmesi gerekiyor. Bir de ayrıca verim konusunda sıkıntı var. Bunu herkeste biliyor. Normalde dekar başına 150 kilonun üzerine çıkılabilir rahatlıkla, ortalama 150 kilogram olması gerekir ama 70-80 kilogramlara kadar düşebiliyor dekar başına verim. Bu da son derece önemli. Onu da geliştirecek yeni ürünlerin ve aynı zamanda dikim yöntemlerinin de hem geliştirilmesi hem de vatandaşa bunların uygulatılması gerekir.”
Konuşmanın ardından Canikli ve Yılmaz, kurulan stantları gezerek yetkililerden bilgiler aldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydınlı veteriner hekimler gecede buluştu Dünya Veteriner Hekimleri Günü dolayısıyla Aydın Veteriner Hekimler Odası tarafından düzenlenen gecede veteriner bir araya gelirken, doyasıya eğlenerek stres attı. Aydın Veteriner Hekimler Odası, Dünya Veteriner Hekimleri Günü’nü düzenlenen gece ile kutladı. Efeler ilçesindeki bir kır düğün salonunda düzenlenen geceye oda üyelerinin yanı sıra Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin, Köşk Belediye Başkanı Nuri Güler, Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Altıntaş ve çok sayıda davetli katıldı. Gecede Aydın Veteriner Hekimler Odası Başkanı Cemil Şahin oda üyeleri ve davetlileri karşılayarak yakından ilgilenip sohbet etti. Aydın Veteriner Hekimler Odası Başkanı Cemil Şahin yaptığı konuşmada veteriner hekimlerin sürekli özlük hakkı kaybı yaşadığını belirterek, “Burası dert anlatma, yakınma yeri değil tabii ki ama şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Veteriner Hekimler uzun yıllardır, sürekli özlük hakkı kayıpları yaşıyor, çok fazla sıkıntımız var dolayısıyla bunun aslında kutlanacak bir tarafı da yok. Biz de isteriz ki, Dünya Veteriner Hekimler Günü vesilesiyle, günlerce eğlenelim, 7 gün 7 gece düğün, bayram yapalım ancak maalesef olamıyor. Bu geceyi de, birlik, beraberlik, dayanışma ve moral gecesi olarak değerlendirerek organize ettik. İlerleyen yıllarda inşallah coşkuyla günlerce kutlamalar yapabileceğimiz günleri de görürüz diye umut ediyorum" dedi. Başkan Şahin odanın kuruluşunun 30’uncu yıl dönümü olduğunu hatırlatarak devam ettiği konuşmasında, "Aynı zamanda, Aydın Veteriner Hekimleri Odamızın kuruluşunun da 30. yılı içerisindeyiz. Odamızın bugünlere ulaşmasında büyük emek veren, değerli oda yöneticilerimize, oda kurullarımızda görev yapan meslektaşlarımıza ve maddi manevi her şartta büyük destek aldığımız, temel taşlarımız, meslek örgütümüzün varlık sebebi olan değerli üyelerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Şanla, şerefle, onurla daha nice 30 yıllara erişebilmeyi ümit ediyoruz" diye konuştu. Organizasyonda emeği geçen ve katılarak gecede kendilerini yalnız bırakmayan tüm misafirlerine teşekkür ederek konuşmasını tamamlayan Şahin, “Organizasyonumuza teşrif ederek gecemizi onurlandıran, Efeler Belediye Başkanımız Av. Anıl Yetişkin’e, Köşk Belediye Başkanımız Veteriner Hekim Nuri Güler’e, Veteriner Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Cavit Kum’a ve Dekan yardımcılarımız Prof. Dr. Bülent Ulutaş ve Prof. Dr. Göksel Erbaş’a, Tarım ve Orman İl Müdürümüz Veteriner Hekim İbrahim Altıntaş’a ve İl Müdür Yardımcımız Veteriner Hekim H. Eray Yeşilçayır’a, Buharkent İlçe Tarım ve Orman Müdürümüz Veteriner Hekim İbrahim Selli ’ye, TMMOB Aydın İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri ve Makine Mühendisleri Odası Başkanı Tunç Erlaçin’e, Aydın Tabip Odası Yönetim Kurulu’na, Aydın Diş Hekimleri Odası Yönetim Kuruluna, tüm meslektaşlarımıza ve kıymetli ailelerine, sesi ve harika sahne performansıyla gecemize renk katan müzisyen veteriner hekim İncirliova İlçe Temsilcimiz Mehmet Tokalı’ya şükranlarımızı sunuyor, daha nicelerine hep birlikte ulaşabilmeyi temenni ediyoruz "ifadelerini kullandı. Gecede efelerin sunduğu zeybek gösterisi de büyük beğeni toplarken günün anlam ve önemi dolayısıyla Başkan Şahin, protokol üyeleriyle birlikte pasta kesti. Oda üyeleri canlı müzik eşliğinde doyasıya eğlenerek unutulmaz bir gece yaşarken, üyeler de düzenlediği geceden dolayı Başkan Şahin ve yönetimine teşekkür etti.
Adana "Deprem Sonrası Geleceği Kerpiçle İnşa Etmek" konulu sempozyum yapıldı Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, “Depreme dirençli Adana ve Türkiye için yaşananları unutmadan, bilimin ışığında çalışmalıyız" dedi. Adana Valiliği, Adana Büyükşehir Belediyesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Müdürlüğü, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Mersin Üniversitesi, Mersin Toros Üniversitesi ve Adana Ticaret Odası desteğiyle "Deprem Sonrası Geleceği Kerpiç İle İnşa Etmek Sempozyumu" düzenlendi. Adana Ticaret Odası Meclis Salonu’nda yapılan Sempozyuma katılan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, ülkenin en önemli gündeminin depreme dirençli kentler oluşturmak olması gerektiğini belirtti ve bunun için yapılması gereken her şeyin acilen hayata geçirilmesinin önemine işaret etti. Karalar şunları söyledi: “Toplum olarak afet yaşandığında o noktaya odaklanıyoruz ama bir müddet sonra bunu unutuyoruz. Türkiye’nin dünyadaki en riskli deprem bölgelerinden biri olduğu gerçeğiyle hareket edip tedbirlerimizi almalıyız.” Sempozyumun; Türkiye’nin en önemli gereksinimlerinden olan enerji kullanımını azaltan kerpiçle ilgili olmasını da önemsediğini kaydeden Başkan Zeydan Karalar, “TMMOB’ne bağlı odalar, bir karşılık beklemeden, ülkenin problemleriyle ilgili proje üreten ve bunları anlatan kuruluşlar. Onların eleştirel yaklaşımına bakıp engellemeye çalışmak, ükemizde bilimin gelişmesinin önüne geçmek anlamına gelir” dedi. Türkiye’yi depreme dayanıklı hale getirmenin şart olduğunu vurgulayan Başkan Zeydan Karalar, ancak böylece hem insan kayıplarının, yaşanan acıların ve ekonomik yıkımın önlenebileceğini söyledi. 6 Şubat depremlerinin ardından gerçekleşen hasar sonucu Adana’da 7 binin üzerinde binanın, yıkılmasını gerektirecek denli hasar aldığını hatırlatan Başkan Zeydan Karalar; Adana’nın depreme dirençli bir şehir olması için Afet Koordinasyon Merkezi’ni hayata geçireceklerini, mikro bölgeleme çalışmaları yaptıklarını, tüm bunları ikinci dönemde uygulayarak, kentin depreme daha dirençli hale gelmesi için katkı sağlamaya devam edeceklerini bildirdi. Karalar, konuşmasını; sempozyumu gerçekleştirenlere ve katılımcılara teşekkür ederek tamamladı. Sempozyumda; kerpiç, yığma ve karma tekniklerle inşa edilmiş yapılar ile deprem ilişkisinin disiplinlerarası bir perspektiften ve çok yönlü olarak ele alınması ve toprağın yapı malzemesi olarak irdelenmesi konuları üzerinde duruldu. Sempozyumun ana başlıkları, Kültürel Miras ve Kerpiç, Modern Toprak Yapılar ve Yapısal Davranışlar oldu.
Mersin Mersin’de belediye ekipleri yağış dolayısıyla teyakkuza geçti Mersin Büyükşehir Belediyesi, Meteoroloji Müdürlüğü tarafından yapılan şiddetli rüzgar ve fırtına uyarısı sonrası şehir hayatının normal seyretmesi için alarma geçti. Kent genelinde yaşanabilecek olumsuz durumlara karşı MESKİ, İtfaiye, Park ve Bahçeler, Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı bünyesindeki ekipler, gerekli uygun araç ve ekipmanla sahaya inerek olaylara anında müdahale etti. Mersin genelinde birçok noktada görev yapan ekipler, fırtına ve rüzgarın etkili olduğu lokasyonlarda mazgalların tıkanmaması için süpürge araçları ile çevre temizliği yaparken, olası bir ağaç devrilmesi ve çatıların uçma riskine karşılık teyakkuzda bekledi. ‘Alo 185’ veya ‘Teksin’ uygulaması üzerinden gelen ihbarları da değerlendiren ekipler, hava koşullarının neden olduğu zor durumlara karşı önlem alırken, sorunların büyümesine de engel oldu. “Kentte olumsuz bir durum yaşanmaması adına 7/24 teyakkuzdayız” Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Temizlik Şefi Danyal Güngör, Meteoroloji Müdürlüğünün hafta sonu için kent genelinde yapmış olduğu uyarıları dikkate alarak harekete geçtiklerini belirtti. Güngör, “Büyükşehir Belediyesi olarak Akdeniz, Toroslar, Yenişehir ve Mezitli bölgelerimizde 110 personelimiz ve 11 adet 8 metreküp vakumlu yol süpürme araçlarımızla olası bir yağmur durumunda mazgalların tıkanmaması için ana caddelerde yer alan tüm mazgalları süpürge araçlarımızla temizleyerek mücadele ediyoruz. Ekiplerimiz de sahada süprüntü atıklarının tamamını topluyor. Vatandaşlarımız, olası bir kirlilik veya olumsuzluk gördüklerinde ’Teksin’ üzerinden bizlere ihbar bırakıyor. Biz de en kısa sürede olaylara müdahale ediyoruz” dedi. Kentte olumsuz bir durum yaşanmaması adına 7/24 teyakkuzda olduklarını ifade eden Güngör, “Vatandaşlarımız, herhangi bir olumsuz durumla karşılaştıklarında ‘Alo 185’ ve ‘Teksin’ uygulaması üzerinden bize ulaşmaları halinde en kısa sürede gerekli müdahalelerde bulunuyoruz” diye konuştu.