EKONOMİ - 18 Haziran 2020 Perşembe 12:11

Bayraktar: “Fındığa katma değer sağlayan bir kurum haline geldik"

A
A
A
Bayraktar: “Fındığa katma değer sağlayan bir kurum haline geldik"

Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (FİSKOBİRLİK) Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar, fındığa katma değer sağlayan bir kurum haline geldiklerini belirterek "4 yıl öncesine göre FİSKOBİRLİK 30 kat büyüme kat ederek 25 ülkeye ihracat yapar hale gelmiştir" dedi.

Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (FİSKOBİRLİK) Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar, fındığa katma değer sağlayan bir kurum haline geldiklerini belirterek "4 yıl öncesine göre FİSKOBİRLİK 30 kat büyüme kat ederek 25 ülkeye ihracat yapar hale gelmiştir" dedi.


FİSKOBİRLİK’in üretimini gerçekleştirdiği 100 barkotlu çeşidin 20 tanesini çikolatanın oluşturduğunu kaydeden Bayraktar, son günlerde Giresun gündeminde tartışılan FİSKOBİRLİK’in Giresun dışına çikolata fabrikası kuracağı iddialarına cevap verdi. Bayraktar "Bu söylentiler kesinlikle gerçeği yansıtmayan söylentilerdir. FİSKOBİRLİK’in zaten Giresun’da bir entegre tesisleri vardır. Burada bütün fındıklı ve kakaolu ürünleri üretiyoruz. FİSKOBİRLİK’in 100 çeşit barkotlu ürün çeşidi bulunmakta ve bunun sadece 20 çikolata çeşitleri oluşturmaktadır. FİSKOBİRLİK entegre tesisinde kırma, kavurma, paketleme, kıyma, ezme, krema ünitelerimiz bulunmaktadır. Sadece çikolata olarak günlük bir ton üretim yapılmaktadır. Yaklaşık 25 ülkeye ihracat yapıyoruz. Hem de nihai mamul anlamında. Türkiye’de tüm bölgelerde örgütlendik. 45 tane distribütör var. Yaklaşık 80’e yakın pazarlama elemanımız var. Bu yıl ki hedefimiz 400-500 milyon lira civarı ciro hedefimiz var. Bundan 4 yıl önceye göre 30 kat büyüme kat ettik” dedi.



“Yeni yatırım için önümüz açılmalıdır”


FİSKOBİRLİK’in Giresun dışına yeni bir fabrika kurmaya değil, mevcut fabrikayı modernize etmeye ve kapasitesini artırmaya ihtiyacı olduğunu da açıklayan Bayraktar, “Şu anda entegre açık ve 400 tane personelimiz var. Bu zor süreçte de tam kapasite çalışıyoruz. Mevcut entegre tesisimize 3, 5 milyonluk ek yatırım yapsak muhtemelen 30 yıllık ihtiyacını karşılayacaktır. Bunu yapmak istiyoruz ancak bir arazi belirsizlik bulunmaktadır. Üniversite gelişim alanı olarak kamulaştırılacak mı, yoksa kamulaştırılmayacak mı? Önce bunun netlik kazanması gerekir. Bir tarafta üniversiteyi düşünürken, diğer tarafta yüzlerce kişiye istihdam sağlayan, fındık üreticilerinin en büyük kuruluşu FİSKOBİRLİK’i yıpratmamak gerekir. Dolayısıyla ben hakikaten FİSKOBİRLİK’i sevdiğini düşünen, üreticiyi sevdiğini düşünen herkesi FİSKOBİRLİK’in yanında olmalarını bekliyorum. Biz büyüyen bir kuruluşuz. Her geçen dönem piyasada daha ciddi bir şekilde payımızı artırıyoruz” açıklamalarında bulundu.



“Tecrübelerimizi paylaşmaya açığız”


FİSKOBİRLİK’in fındıkla ilgili bir yatırımda tecrübelerinden faydalanmak isteyen herkese kapılarının açık olduğunu da anlatan Bayraktar, “Seçmenlerine fındıkla ilgili bir yatırım vaadinde bulunan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler tesisimizde bir incelemelerde bulundu. İlk defa geldiği tesisimizdeki çalışmaları görünce memnuniyetini dile getirdi. Yapacağı bir yatırımda fikrimizi almak istediğini tecrübelerimizden faydalanmak istediğini söyledi. Daha önce de aynı şekilde Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce de şehrine bir çikolata fabrikası kurmak istediğini söylemişti. Fındıkta söz sahibi ve bir kurum olarak bu belediyelerimize veya herhangi bir başka yatırımcıya fikrimizi almak istediklerinde kapılarımızı açmaktayız. Fındıkta kim ne şekilde bir yere yatırım yapacaksa biz tecrübelerimizi paylaşmaya hazırız. Ancak birileri bu tür konuları çarpıtarak ’FİSKOBİRLİK Giresun’dan gidiyor, başka yere yatırım yapıyor’ gibi söylemlerde bulunması doğru değildir” ifadelerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”