ASAYİŞ - 31 Aralık 2025 Çarşamba 15:01

Giresun’da icra kâtibi silahlı saldırıda yaralandı

A
A
A
Giresun’da icra kâtibi silahlı saldırıda yaralandı

Giresun Adliyesi İcra Müdürlüğü’nde icra kâtibi olarak çalışan bir kişi Giresun merkeze bağlı Kemaliye köyünde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaralandı.


Edinilen ilk bilgilere göre, Kemaliye köyüne bağlı Çöllen Mahallesinde, komşusunun arazisine ağaç diken M.Ç. (74) hakkında komşuları mahkemeye başvurdu. Mahkeme sonucunda M.Ç. (74) tarafından komşusunun arazisine dikilen ağaçların kesilmesine karar verildi. Mahkeme kararını uygulamak için köye giden icra kâtibi Ö.A. ve yanındakiler, ilk gün yanlarında kolluk kuvvetleri eşliğinde gitti. Ağaçların bir kısmının kesim işlemi tamamlanırken olay yerinde herhangi bir tartışma ve taşkınlık yaşanmadı. Ertesi gün kalan ağaçların kesilmesi için tekrar köye giden kâtip Ö.A. ve beraberindekiler bu kez yanlarında kolluk kuvveti götürmediler. Ağaçların kesim işlemi sırasında olay yerine gelen M.Ç. bir anda belinde bulunan silaha davranarak Ö.A.’ya ateş etti. Bacağından vurulan icra kâtibi kanlar içerisinde yerde kaldı. Olay yerindekilerin müdahalesiyle elinden silahı alınan yaşlı adam ve eşi ile çevredekiler arasında arbede yaşandı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri Ö.A.’ya ilk müdahaleyi yaptıktan sonra hastaneye kaldırdı. Silahlı saldırgan ise jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı.


İcra katibini silahla yaralayan 74 yaşındaki M.Ç.’nin ise yüzde 94 engelli raporu olduğu ve akli dengesinin yerinde olmadığı öğrenildi. Olayla ilgili adli soruşturmanın devam ettiği bildirildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul 2025’te arabuluculukta rekor kırıldı Türkiye, 2025 yılını arabuluculuk alanında önemli bir başarı yakaladı. 1,2 milyon anlaşma ve 2,5 milyon vatandaş ile anlaşma rekoru kırıldı. Arabuluculuk sayesinde 1,2 milyon anlaşmaya imza atılırken, 2,5 milyondan fazla vatandaş hukuki uyuşmazlıklarını mahkeme sürecine girmeden, barışçıl bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olan arabuluculuk ile çözüme kavuşturdu. Türkiye Arabulucular ve Arabuluculuk Merkezleri (TURAMEP) Sözcüsü Arabulucu Dr. Umut Metin, arabuluculuğun 2025 yılında rekor anlaşma sayısına ulaştığını ve bu başarının arabuluculuğu artık yalnızca mahkemeye bir alternatif değil, toplumsal barışı güçlendiren temel ve ilk akla gelen bir çözüm kültürü haline getirdiğini ifade etti. "Türk Modeli Arabuluculuk" dünyaya örnek oluyor" Arabuluculuk çalışmalarını değerlendiren Arb. Dr. Umut Metin, "Türk Modeli Arabuluculuk, dünyada uyuşmazlık çözümünde özel bir başarı örneğini temsil etmektedir. Türkiye’de işçi-işveren sorunları, ticari uyuşmazlıklar, ortaklığın giderilmesi, komşuluk ve kat mülkiyetinden kaynaklanan sorunları, kira ihtilafları gibi toplumun geniş kesimlerini ilgilendiren alanlarda arabuluculuk mahkeme gitmeden başvurulması gereken bir kurumdur. Bununla birlikte arabuluculuk, dava şartı olarak uygulanan alanların ötesine geçerek, yurttaşlarımızın gönüllü tercihi haline gelmiştir. Bu yönüyle arabuluculuk, toplumsal barışa doğrudan hizmet eden bir mekanizma olarak öne çıkmaktadır" dedi. Metin, artık Türkiye’de uyuşmazlıkların çözümünde ilk akla gelen yolun mahkemeler değil, arabuluculuk olduğunu vurguladı. "2025 yılında her 3 arabuluculuk görüşmesinin 2’si anlaşmayla sonuçlandı" Metin, sözlerine şöyle devam etti: "2025 yılı sonu verilerine göre, toplam arabuluculuk başvuru sayısı 1,8 milyon, anlaşmayla sonuçlanan dosya sayısı 1,2 milyon ve başarı oranı yüzde 66. Bu rakamlar, 2025 yılında gerçekleştirilen her 3 arabuluculuk görüşmesinden 2’sinde anlaşma sağlandığını ortaya koyuyor. Anlaşma sayıları dikkate alındığında, yaklaşık 2,5 milyon vatandaşımızın mahkemeye hiç başvurmadan uyuşmazlıklarını arabulucu huzurunda kesin bir şekilde çözdüğü görülüyor. Bu tablo, arabuluculuğun artık toplumun uzlaşma, anlaşma kültürü haline geldiğini açıkça gösteriyor. "Gönüllü arabuluculukta rekor: 920 bin anlaşma" 2025 yılında gönüllü arabuluculuk yoluyla sağlanan anlaşma sayısı 920 bin oldu. Arabuluculuk, yaklaşık 10 yıl önce yasalaşmasına rağmen, toplum tarafından benimsendikçe hiçbir yasal zorunluluk olmaksızın tercih edilir hale geldi. 2025’te neredeyse 1 milyona yaklaşan uyuşmazlık, tarafların kendi iradesiyle arabulucular eliyle çözüme kavuştu. Bu başarı; rızalaşma, helalleşme ve empati gibi zaten toplumumuzda karşılığı olan kültürel değerlerimizin modern hukuk sistemiyle buluşmasının somut bir göstergesi oldu. "Arabulucular bugüne kadar 9 milyon müzakereyi başarıyla yönetti" Türkiye’de arabuluculuğun uygulanmaya başlandığı 2014 yılından 2025 sonuna kadar yapılan toplam arabuluculuk yaklaşık 9 milyon, anlaşma sayısı 5,2 milyon, devam eden müzakereler, yaklaşık 400 bin. Bu veriler ışığında, kısa süre içinde arabuluculukta toplam anlaşma sayısının 5,5 milyona ulaşması bekleniyor. Bu harika bir sayıdır, ülkemizde bugüne kadar takriben 11 milyon yurttaşımız arabuluculuk ile tanışmış ve sorununu arabuluculuk ile geride bırakma gibi bir tecrübeyi edinmiştir. "Arabuluculukta anlaşma sayıları yıllar içinde katlanarak arttı, 2025 ise rekor anlaşma ile tamamlandı" Geçmiş yıllara da bakarak arabuluculukta anlaşma sayılarına bakıldığında, 2018 yılı sonunda 63 bin, 2024 yılı sonunda 720 bin, 2025 yılı sonu 920 bin anlaşmaya gönüllü (ihtiyari) arabuluculuk ile ulaşıldığı anlaşılmaktadır. Bu sonuç tarihi bir başarıdır ve tüm arabulucuların başarısıdır. Gönüllü arabuluculukta varılan anlaşma sayısı dikkate alındığında; yalnızca 7 yıl içinde yaklaşık 15 kat artış gösterdiği görülmektedir. 2025 yılında, geçen yıla kıyasla 200 bin daha fazla arabuluculuk anlaşması sağlandı. Bir uyuşmazlığın sadece iki taraflı olmayabileceği dikkate alındığında; yani çok taraflı uyuşmazlıklar dikkate alındığında, belirttiğim geçen yıla kıyasla 200 bin anlaşma artışı yaklaşık 500 bin vatandaşımızın daha arabuluculuğu tercih ettiğini ortaya koyuyor. "Toplumsal barışın güçlü dayanağı arabuluculuktur" Arabuluculukta sağlanan anlaşmaların yüzde 99’unda taraflar yükümlülüklerini kendiliğinden yerine getiriyor. 2025 yılı sonunda, arabuluculukta anlaşmaya varılmasına rağmen icra edilebilirlik için Sulh Hukuk Mahkemelerine yapılan başvuru oranı yalnızca yüzde 1 seviyesinde kaldı. Bu tablo, arabuluculuğun yalnızca mahkemelerin iş yükünü azaltmakla kalmadığını; aynı zamanda sözüne sadık, birbirini anlayan ve barışçıl bir toplum yapısını güçlendirdiğini açıkça ortaya koyuyor."