ÇEVRE - 25 Mayıs 2022 Çarşamba 16:59

Giresun’da topraksız tarımda ilk çilek hasadı başladı

A
A
A
Giresun’da topraksız tarımda ilk çilek hasadı başladı

Giresun İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce yürütülen ve Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı (DOKAP) tarafından finanse edilen proje içerisinde 2021 yılında kurulumu gerçekleştirilen ‘Topraksız Tarım Çilek Seralarında’ ilk ürünler alınmaya başlandı.

Giresun İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce yürütülen ve Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı (DOKAP) tarafından finanse edilen proje içerisinde 2021 yılında kurulumu gerçekleştirilen ‘Topraksız Tarım Çilek Seralarında’ ilk ürünler alınmaya başlandı.


Konuyla ilgili olarak İl Tarım ve Orman Müdürü Dr. Muhammet Angın verdiği bilgide, “İlimiz genelinde 2021 yılında 8 adet 300 m2’lik topraksız tarım çilek seralarının kurulumu yapılmıştır. Kurulumu takiben 2022 yılı mart ayı içerisinde her bir seraya 6 bin adet çilek fidesi dikimi gerçekleştirilmiştir. Mart ayında dikimi gerçekleştirilen çilek fideleri ilk meyvelerini vermeye başlamıştır. İl Müdürlüğümüz teknik elemanlarınca yapılan incelemelerde çilek fidelerinin gelişimlerinin ve verim durumlarının oldukça iyi düzeyde olduğu gözlemlenmiştir” dedi.


Topraksız tarımla ilgili de bilgi veren Angın, “Topraksız tarım içerisinde toprak bulunmayan her türlü yetiştirme ortamında, modern tarım teknikleri kullanılarak bitki yetiştirilmesine verilen addır. Bu yetiştirme tekniğinde bitki yetiştirme ortamı olarak yalnızca besin çözeltileri kullanılabildiği gibi çeşitli organik ve inorganik katı materyallerden de yararlanılmaktadır. Topraksız tarımın amacı bitkilerin gelişmesini besin solüsyonu yardımıyla sağlamak, bitkilerin besin maddesi ve su gereksinimlerini stres oluşturmadan karşılamak ve bunu en ekonomik bir şekilde gerçekleştirmektir. Kurulumu gerçekleştirilen seralarda yetiştirme ortamı olarak cocopeat (hindistan cevizi kabuğu) kullanılmış, yetiştiricilik sistemi katlı sistem şeklinde planlanmıştır. Sera içerisinde gübreleme, sulama ve havalandırma otomasyonlarının kurulumları yapılmıştır” bilgisini verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’a nefes aldıracak Naturapark’ta altyapı çalışmaları başladı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, 300 bin metrekarelik alana kurulacak ve kentin en büyük parkı olacak Naturapark’ta altyapı çalışmalarına başladı. Projede bisiklet ve yürüyüş yollarından engelsiz oyun alanlarına kadar birçok sosyal donatı yer alacak. Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen Naturapark projesi kapsamında, Prof. Dr. Necmettin Erbakan Bulvarı ile Fırat Bulvarı’nın kesiştiği noktada yer alan alanda ilk kazma vuruldu. 7’den 70’e her kesime hitap etmesi planlanan Naturapark’ın, aynı zamanda ekolojik yaşam kültürüne önemli katkılar sunması hedefleniyor. 300 bin metrekarelik alanı kapsaması nedeniyle Diyarbakır’ın en büyük parkı olma özelliğini taşıyan Naturapark’ta çalışmalar, altyapı işlemleriyle başladı. Kentin en önemli lokasyonunda inşa edilecek olan parkta ekipler, altyapı çalışmaları kapsamında yapıların temeli, yağmur suyu drenajları, elektrik altyapı kazıları, sulama tesisatları ve benzeri işlemleri yürütüyor. Altyapı çalışmalarının tamamlanmasının ardından ekiplerin, üstyapı düzenlemelerine geçerek parkın kullanım alanlarını hayata geçirmesi planlanıyor. Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, proje alanında daha önce dikilen ağaçları koruyarak Naturapark’ı inşa edecek. Çalışmalar kapsamında alana yeni bitkilerin dikimi de yapılacak. Büyükşehir Belediyesi, sağlıklı yaşamı teşvik etmek amacıyla projede bisiklet yolları ve yürüyüş aksları oluşturacak. Yürüyüş güzergahlarının farklı noktalarına fitness aletleri yerleştirilerek vatandaşların spor yapmasına imkan sağlanacak. Engelsiz oyun alanları oluşturulacak Naturapark’ta engelli çocukların da rahatlıkla yararlanabilmesi amacıyla engelsiz oyun alanları oluşturulacak. Parkta, klasik çocuk oyun gruplarının yanı sıra yeşil alanın belirlenen bölümlerine survivor parkuru da kurulacak. Parkta biyolojik göletler yer alacak Fazla enerji tüketiminin doğaya zarar verdiği gerçeğinden hareket eden Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, projede klasik havuzlar yerine biyolojik göletlere yer verecek. Bu uygulamayla enerji tüketiminin önemli ölçüde azaltılması amaçlanıyor. Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, Naturapark’ta ayrıca oturma alanlarına, serbest etkinlik alanlarına, kadın ve erkek lavabolarına, mescit ile gezinti akslarına da yer verecek.
İstanbul Bursa uçağında hayatını kaybedenlerin yakınlarından yürek burkan istek İzmir-İstanbul seferini yaparken Marmara Denizi’ne düşen ve 50 yıl boyunca ulaşılamayan "Bursa" adlı uçağın enkazının bir YouTuber tarafından görüntülenmesi, kazada yakınlarını kaybeden aileler için umut ışığı oldu. İzmir-İstanbul seferini yapan Bursa isimli uçak 1975 yılında inişe geçtiği esnada Marmara Denizi’ne düştü. 42 kişinin hayatını kaybettiği facianın ardından 50 yıl geçmesine rağmen sadece 5 kişinin cansız bedenine ulaşılabilmişti. Aileler, cenazelerine kavuşma ve bir anıt mezar talebiyle yetkililere seslendi. Kule hatası iddiaları ve 50 yıllık ulaşılmazlık 1975 yılında yaşanan trajedide, inişe hazırlanan Bursa uçağı, pistteki başka bir uçak nedeniyle pas geçmek zorunda kalmış ve Marmara Denizi’ne düşmüştü. Uçakta 42 kişi bulunuyordu. Dönemin zorlu şartları ve derinlik nedeniyle enkazına ulaşılamayan kaza, yarım asırdır Türkiye’nin çözülemeyen sırlarından biri olarak kaldı. Geçtiğimiz günlerde YouTuber Nedim Kuru tarafından enkazın yeri ve parçalarının görüntülenmesi, İhlas Haber Ajansı (İHA) tarafından haberleştirilerek büyük yankı uyandırdı. Eşini kaybeden Zehra Nebioğlu: "Felç geçirdim, tek dileğim eşime ulaşmak" Kazada hayatını kaybeden, dönemin Malatya Belediye Başkanının oğlu ve iş insanı Bedir Nebioğlu’nun yakınları, yaşadıkları büyük acıyı anlattı. Eşi Bedir Nebioğlu’nu kaybeden Zehra Nebioğlu, eşinin kendilerini özlediği için bir gün erken geldiğini ve acı haberi öğrendiğinde felç geçirdiğini dile getirdi. Zehra Nebioğlu, yaşadığı acı dolu günlerden bahsederek, "Eşim İzmir’e gitti. Bizi özlediği için bir gün önce geldi. Gece yatıyordum. Herkes toplanmış. Benim kapılarımı kapatmış. Uyandım. Herkesin bana bakıyor. Denize düştü dediler. Çok güzel yüzüyordu eşim. Fakat bu olmadı. Ben felç geçirdim. İnşallah ben ölmeden o da gelse dedim. DNA yapılır. Kızım var onun DNA örneği alınır. Çıksın. Çok istiyorum. Çok ağlayacağım ama bir taraftan da sevineceğim" dedi. Kaza anında henüz 3 yaşında olan ve babasını hiç hatırlamayan Banu Nebioğlu, artık 53 yaşında olmasına rağmen babasına bir mezar dahi yapamamış olmanın derin üzüntüsünü yaşıyor. Aktif bir iş insanı ve Malatyaspor Başkanı olan babası Bedir Nebioğlu’nun, ailesine sürpriz yapmak için uçak biletini 1 saat öne çektiğini ve bunun felakete yol açtığını söyledi. Nebioğlu, "Ben babamı kaybettiğimde 3 yaşındaydım. Şu an 53 yaşındayım. Olayın üzerinden 50 sene geçti. Ama sanki cenazeyi görmediğimiz için inanamıyorsunuz. Biz cenazemizi yıkayıp kefenleyip toprağa koyamadık. Benim araştırmalarıma göre baştan sona kule hatası var. Çok çok derinde olması bizim lehimize bir şey. Çünkü derinleştikçe oradaki suyun soğukluğu arttıkça bence kemikler, yok olmuyor. Herkesin cenazesinin bulunabileceğini düşünüyorum" dedi. Banu Nebioğlu en büyük isteğinin anıt mezar yapılması olduğunu belirterek, "Bizim isteğimiz bir anıt mezarımızın olmasını istiyorum. Ben babamı hiç tanımadım. Hiç kokusunu, sesini hiç hatırlamıyorum. Tanımadığım bir adamı her gün resminden seviyorum. Resmiyle konuşuyorum. Anıt mezarı neden olmasın. Cenazelerimize ulaşılsın. Bir anıt mezarımızı olsun istiyoruz" diye konuştu.