SAĞLIK - 16 Mart 2021 Salı 15:22

Karadeniz bölgesindeki Covid-19 vaka sayılarındaki artış devam ediyor

A
A
A
Karadeniz bölgesindeki Covid-19 vaka sayılarındaki artış devam ediyor

Sağlık Bakanlığının yayımladığı tabloya göre Karadeniz bölgesinde vaka sayılarındaki artış devam ederken, Giresun Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Genetik ve Moleküler Biyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.

Sağlık Bakanlığının yayımladığı tabloya göre Karadeniz bölgesinde vaka sayılarındaki artış devam ederken, Giresun Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Genetik ve Moleküler Biyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kültiğin Çavuşoğlu, mutant virüslerin Karadeniz bölgesindeki vaka artışlarında önemli bir etken olduğunu söyledi.


Sağlık Bakanlığının yayımladığı illere göre haftalık vaka sayıları tablosunda en çok vakanın görüldüğü iller arasında ilk 3 sırada Samsun, Sinop ve Giresun yer alıyor. Bu illerinde aralarında yer aldığı çok yüksek riskli illerde alınan önlemlerin sonuç vermesi beklenirken, Korona virüse karşı aşılama çalışmalarında ülke genelinde nüfusun yüzde 13’ü aşılandı. Ülke genelinde 11 milyon 765 bin 293 kişi aşılanırken, bu sayının 7 milyon 954 bin 587’e 1. doz, 3 milyon 810 bin 796’e ise 2. doz aşı uygulandı. Giresun’da aşılamada ise toplamda 103 bin 922 aşı yapılırken, bunun 71 bin 836’sı 1. doz, 32 bin 86’su 2. doz olarak uygulandı.


Giresun Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Genetik ve Moleküler Biyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kültiğin Çavuşoğlu, yapılan araştırmalardan yola çıkarak Karadeniz bölgesinde yaşanan vaka artışlarında mutant virüslerinin etkili olduğunu ifade etti. Virüslerin ne kadar çok yayılırsa o kadar mutasyona uğradığını belirten Çavuşoğlu, “Virüslere baktığımızda kalıtsal materyal ya DNA ya da RNA’dır. Bizi enfekte eden koronavirüs RNA’dır. Virüs ne kadar çok yayılırsa o kadar çok mutasyon meydana getirir. Virüs bir insanı bir hücreyi enfekte ediyor ve orada çoğalıyor. Çoğalırken bu mutasyonlar meydana geliyor. RNA polimeraz enziminin de bunu düzeltme fonksiyonu yok. O da yeni bir mutant tip oluyor. Hep şunu duyuyoruz. Brezilya mutantını duyduk, İngiliz mutantını duyduk, Güney Afrika mutantını duyduk. Ama hiç Çin mutantını duymuyoruz. Çünkü yayılımı bitirdiler ve vaka sayısı az. Virüs ne kadar yayılma şansı bulursa mutasyona uğrama ihtimali o kadar artar” dedi.



“Mutant virüsler Karadeniz’de pandeminin yayılma hızını artırdı”


Karadeniz bölgesinde yapılan incelemelerde yüzde 50 oranında İngiliz mutantının olduğu ifade eden Çavuşoğlu, “Korona virüsler 1960’larda ilk kümes hayvanlarında keşfedildi. Kümes hayvanlarında da bugünkü grip benzeri vakalara neden oluyordu. Sonrada bu hayvanlardan mutasyonla insanlara geçti. Önceden ACE2 reseptörüne tutunamıyorlardı. Ama bu geçirdiği mutasyonlarla tutunmaya başladı. Biz virüse bu kadar yayılma ihtimali verirsek virüs daha çok mutasyona uğrar ve bu sefer kontrol edemeyeceğimiz mutant tipler ortaya çıkar. Şimdi baktığımızda Karadeniz’e özgü bir mutasyon var mı? Gerçekten Karadeniz’de vakalar arttı. Ama Karadeniz’de yapılan incelemelerde yüzde 50 oranında İngiliz mutasyonunun bu bölgede aktif olduğunu görüyoruz. Bu mutasyonun özelliği de daha fazla yayılma eğilimindedir. O nedenle halkımızın bu virüsü ciddiye alması ve yayılımını çok aza indirmemiz gerekiyor. Bunun için yapabileceğimiz çare aşıdır” diye konuştu.



“Aşılama yaparak pandeminin önüne geçebiliriz”


Prof. Dr. Kültiğin Çavuşoğlu, pandeminin sona ermesi için dünya nüfusunun en az yüzde 75’inin aşılanması gerektiğini belirterek şu anda bu oranın yüzde 10’a ulaşmadığını söyledi. Türkiye’nin aşılama oranının ise yüzde 13’lerde olduğunu ifade eden Çavuşoğlu şu ifadeleri kullandı:


“Aşının koruyuculuk özelliği var. Yani aşı olan kişi de bu virüs ile karşılaşabilir. Bu virüsü vücuduna alabilir. Aşı olmayan kişilere göre avantajı şu. Biz aşı olduğumuz için mikroorganizmanın biz öncüsünü vücudumuza verdiğimiz için bağışıklık olmuşmuş durumda. Yani mikroorganizmayla karşılaşıldığında aşı olanlarda vücut doğal yollarla tedaviye başlayacaktır. Aşı olmadığımız takdirde virüs hücre kolaylıkla girip bizi hastanelere düşürecek ya da yoğun bakımlara düşürecek derecede etkili olabilecektir. Yapılan çalışmalarda bağışıklık oluştuktan sonra 3 ila 6 ay arasında koruyuculuk sağladığı yönünde çalışmalar var. Ülkemize baktığımızda kabaca 85 milyon nüfusumuz olduğunu düşündüğümüzde 11 milyona yakın aşılanma olmuş. Giresun’a geldiğimizde ise bizim de 450 bin civarında nüfusumuz var. Aşılanma oranımızda 97 bin. Aslında bunu dünya ile birlikte söylememiz lazım. 122 ülkede aşılananların sayısı 360 milyon kişi ve sayı çok düşük. Bu hastalığın pandemiden çıkması için dünya nüfusunun yüzde 75’inin aşılanması lazım. Türkiye için de böyle Giresun için de. Dünyaya baktığımızda bu oran daha yüzde 10’ları bile bulmamış. Ülkemizde yüzde 13’lerde, Giresun’da ise yüzde 25’lere yaklaştı. O yüzden bu sayıyı yüzde 70’lere çıkarmamız lazım. Biz ülke olarak ta yerli aşımızı birkaç merkezde ürettiriyoruz. Şu an en önde olanı da Kayseri Erciyes Üniversitesindeki aşı çalışması. O aşının insan deneylerine başlandı. Onayının alınması için sonbahar aylarını bekliyorlar. Sonbaharda üretimine başlandığında ülkemizin aşı konusunda dışa bağımlılığı kalmayacağı için bol bol üretilip toplumumuz 6 ayda bir rahatlıkla aşılanabilir”



“Korona virüs, ACE2 reseptörü bulunan hücrelerde yayılma gösteriyor”


Covid-19 hastalığını geçiren kişilerde ilerleyen süreçte kalp ve böbrek rahatsızlıklarının görülmesine de değinen Çavuşoğlu, hücrelerde bulunan bir reseptörün akciğer dışında kalp, böbrek ve bağırsak hücrelerinde de olduğunu, bu nedenle koronavirüs bu organlarda da tahribat yaptığı belirtti. Çavuşoğlu, “Korona virüs hücreye girerken onun bağlandığı anahtar kilit uyumu gibi girdiği bir reseptör var. Buna ACE2 reseptörü diyoruz. Bu reseptör en fazla akciğer hücrelerimizde var. Ama bunun yanında kalp, böbrek ve bağırsak hücrelerimizde de var. Yani bu virüs vücuda girdiğinde sadece boğazda kalacak ya da akciğerlere inecek diye bir şey yok. Bu böbrek hücrelerine de girebilir bağırsak hücrelerine de girebilir kalbe de girebilir. Bu virüsün girebileceği reseptörler o hücrelerimizde de var. O nedenle kişi tekrar boğazdan ya da burunda sürüntü testi yaptırdığında negatif görünebilir. Ama bir ay sonra bakıyoruz ki böbreklerde tahribat ya da kalpte miyokardit dediğimiz duruma neden olabiliyor. Bunun nedeni ACE2 reseptörünün akciğer dışında farklı hücrelerde bulunması bu hücrelere koronavirüsün yayılma imkanı bulunmasıdır” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Başkan Başdeğirmen: "Verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz" Isparta Çünür Mahallesi’nde dün hizmete giren yeni otogar için açılış töreni düzenlendi. Açılış töreninde konuşan Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Eski otogarın bulunduğu alana da yeraltı otopark, üzeri meydan ve kütüphane yapıyoruz” dedi. Isparta Bahçelievler Mahallesi’ndeki Isparta Şehirlerarası Otogarı’ndan dün son sefer yapıldı. Çünür Mahallesi’ndeki yeni otogar da dün hizmete açıldı ve ilk otobüs seferleri gerçekleştirildi. İlk seferlerin gerçekleştiği yeni otogarın bugün de resmi açılış töreni yapıldı. Mehteran gösterisi ile başlayan törene Vali Aydın Baruş, AK Parti Isparta Milletvekili Mehmet Uğur Gökgöz, Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen ve eşi Şadiye Başdeğirmen, AK Parti İl Başkanı Furkan Cem Er, MHP İl Başkanı Önder Topçu, İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Ali Ertuğrul, ITSO Başkanı Metin Çelik, Ticaret Borsası Başkanı Hüdai Şahin, ilçe ve belde belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, esnaf ve vatandaşlar katıldı. Verdikleri bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, eski otogarın şehrin ortasında kaldığını ifade etti. Hiçbir yatırımın yarım kalmayacağı yönünde verdikleri söz olduğunu ve bugün de yeni otogarın faaliyete sunulduğunu aktaran Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Yarım kalan yatırımları tamamlayarak buraya kadar geldik ve yeni otogarı açmaktan son derece memnun olduk. Mevcut eski otogarımız şehrin içinde kaldı, trafikte zorlanılıyordu. Öncelikle yeni otogar alanımızı faaliyete geçirdik, buranın faaliyete geçirilmesine katkı sunan belediye meclisi üyelerime, personelime emek veren herkese teşekkür ediyorum” görüşlerinde bulundu. Yeni otogarın hazırlanmadan önce hem otobüs işletmecileriyle hem de esnafla bir araya geldiklerini ve projenin kendilerinin istedikleri şekilde değiştirilerek hayata geçirildiğinden bahseden Başkan Başdeğirmen, “Esnafımızın istediği şekilde burayı düzenledik. Sonucunda da esnafımız memnun oldu. Herkes çok mutlu. Yaptığımız işin kabul görmesi çok önemli” dedi. “Eski otogar alanında 86 bin metrekarelik meydan düzenlemesi ve yaşam merkezi yapacağız” Boşaltılan otogarın yeriyle ilgili de hayata geçirecekleri projeye ilişkin bilgiler veren Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, boşalan otogar alanının bulunduğu bölgede yeraltı 3 katlı otopark ve üzerinde de 2 bin öğrencinin ders çalışabileceği bir kütüphane ile etkileşim merkezi yapılacağını açıkladı. Başdeğirmen, “Böcüzade Parkı ile birleştirerek toplam 86 bin metrekarelik alanda meydan düzenlemesi ve yaşam merkezi yapacağız. Vatandaşımızın rahat nefes alabileceği meydanlar oluşturmaya çalışıyoruz. Bu dönemimizde Isparta’da 3-4 tane büyük meydan oluşacaktır. Otogar alanımızdaki otopark kısmı 30 bin metrekare, bu alanda da her türlü etkinliği yapma imkânımız olacaktır. Isparta’mıza hayırlı ve uğurlu olsun” şeklinde konuştu. Açılış töreninde konuşan Isparta Valisi Aydın Baruş, ise yeni yapılan otogarla Isparta hem misafirlerini güzel bir şekilde ağırlayacak hem de vatandaşlarına yaşam merkezi sunmanın gururunu yaşayacak dedi. Vali Baruş, “Isparta her yıl dışarıdan misafir ağırlayan bir il. Modern bir otogara çok ihtiyacımız vardı. Şehir içinde kalmış otogar bu ihtiyaca cevap veremez hale gelmişti, oradaki esnafımız da bu durumdan muzdaripti. Yeni yapılan yatırımla Isparta hem misafirlerini güzel bir şekilde ağırlayacak hem de vatandaşlarına bir yaşam merkezi sunmanın gururunu yaşayacak. Bir otogarı, bir sanayi sitesini şehir dışına taşımak çok önemli problemler doğurur. Önemli olan bu problemi hemşehrisiyle vatandaşıyla birlikte anlaşarak uzlaşarak aşmak. İşte belediye başkanımız bunu başarmış. Bu nedenle belediye başkanımızı tebrik ediyoruz. Esnafımızı mağdur etmeden vatandaşlarımıza olumsuzluğa neden olmadan bu problemi çözmüşler. Eski otogarın bulunduğu alanın hem otopark hem kütüphane hem de bir meydan olarak kullanılacak olması Isparta için çok güzel bir tasarım. Bu tesiste esnafımıza bol kazançlar diliyorum, hayırlı olsun” dedi. Konuşmaların ardından dua edildi, yeni otogarın açılış kurdelesi kesildi. Yapılan açılış töreninin ardından protokol üyeleri yazıhane ve işletmeleri ziyaret ederek, yeni otogarın hayırlı olması temennisinde bulundular.