GÜNDEM - 26 Şubat 2024 Pazartesi 08:31

Köprüyü yaptırırken kimse destek vermeyince köprüye demir kapı yaptırıp kilit vurdu

A
A
A

Giresun’un Piraziz ilçesinde dere üzerine köprü yaptıran şahıs köprüyü yaptırırken kimse destek vermeyince köprüye demir kapı yaptırıp kilit vurdu.

Giresun’un Piraziz ilçesine bağlı Bozat köyü Bitene mahallesinde yaşayan Hurşit Gürsoy, yaklaşık 15 yıl önce evine ulaşabilmek için Bozat Deresi üzerine kendi imkanlarıyla bir köprü yaptırdı. Ancak komşularının ve arazi sahiplerinin yardım etmemesi üzerine köprüye demir kapı takarak sadece kendi kullanımına sundu. Hurşit Gürsoy’un vefatının ardından çocukları da vasiyeti gereği hala kapıyı kilitli tutuyor.

Köprünün hala kilitli olduğunu belirten köy sakinlerinden Necati Başaran, Gürsoy’un çocuklarının yaz aylarında geldiğini ve köprüyü kullanıp gittiklerini ifade etti.

Köprüyü yaptırırken kimse destek vermeyince köprüye demir kapı yaptırıp kilit vurdu

Bozat köyü sakinlerinden Necati Başaran, yaptığı açıklamada “Yaklaşık 15 yıl kadar önce komşumuz Hurşit Gürsoy, beldenin grup yolundan Bitene mahallesindeki evine kolay ulaşım sağlamak için Bozat Deresi üzerine bir köprü yaptı. Köprüyü yapmadan önce komşusu olan yakınlarına ve arazi sahiplerinden yardım istemiş ancak kimse yardım etmemiş. O günün şartlarında 25 bin lira para harcayarak yaptırdığı köprüye de kapı yaptırarak sadece kendisi kullandı. Vefat edinceye kadar en yakın komşusu olan kardeşinin bile kullanmasına izin vermedi" dedi.

Vefatının ardından da çocukları kapıyı hala kilitli tuttuğunu da anlatan Başaran, “Köprüyü yaptıran komşumuz Hurşit Gürsoy’u birkaç yıl önce kaybettik. Ancak hala çocukları tarafından köprü kilitli tutuluyor. Çocukları genelde İstanbul’da yaşıyor. Yazdan yaza fındık zamanında geliyorlar. Geldiklerinde kapıyı açıp kendileri kullanıyor, giderken de kapıyı kilitleyip gidiyorlar. Duyduğumuza göre babaları vasiyet etmiş ve vasiyet üzerine çocukları da kapı kilitli tutulmaya devam ediliyor. Karadeniz inadı böyle bir şey olsa gerek” diye konuştu.

Ahmet Bilge

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ATMACA projesi açılış toplantısı gerçekleştirildi Avrupa Havacılığının daha emniyetli yönetimi için dijital iletişim sistemlerini geliştirmeye yönelik önemli bir proje olan ATMACA projesi, 23-24 Eylül 2024 tarihlerinde Eskişehir Teknik Üniversitesi’nde (ESTÜ) gerçekleştirilen açılış toplantısı ile başladı. Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi öğretim elemanı Dr. Öğr. Üyesi Fulya Aybek Çetek’in koordinatörlüğünü yürüttüğü ATMACA projesinin açılış toplantısı ESTÜ Rektörü Prof. Dr. Adnan Özcan’ın açılış konuşması ile ESTÜ ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Toplantı, proje koordinatörü moderatörlüğünde düzenlendi. Başlangıç toplantısında proje ortaklarının kurum tanıtımları ve proje boyunca yürütülecek iş paketlerinin ayrıntılı planlaması, projeye ait idari süreçler ve teknik görüşmeler yapılırken, SESAR program yöneticilerinin bilgilendirmeleri yapıldı. Proje ortakları; Eskişehir Teknik Üniversitesi (Koordinatör), cole Nationale de l’Aviation Civile (ENAC), Deep Blue (DBL), De Montfort Üniversitesi (DMU), Servicios Aeronuticos Control Navegacin (SAERCO), Universidad Politécnica de Madrid (UPM) ve Türk Hava Yolları (THY) olan ATMACA Projesi, Avrupa havacılık araştırmaları faaliyetlerine bilgi transfer ağı oluşturmayı hedefleyen bir SESAR (Avrupa Tek Hava Sahası Hava Trafik Yönetimi Araştırmaları) projesidir. Avrupa Birliğinin Horizon Europe araştırma ve inovasyon programı çerçevesindeki SESAR Ortak Girişiminden fon aldı. Bu proje çerçevesinde, alt çağrılar açılmakta ve havacılık araştırmalarında sanayi ve üniversitelerin bir araya geldiği yenilikçi proje önerileri destekleniyor. University of Westminster, EUROCONTROL, European Aviation Safety Agency, Frequentis, Innaxis, Technical University Delft, University of Belgrade, University of Trieste’den oluşan konsorsiyumun yürüttüğü ENGAGE 2 projesi, endüstri ve akademi arasındaki boşluğu doldurmayı, ihtiyaç duyulan beceriler de dâhil olmak üzere Hava Trafik Yönetiminin geleceğini araştırmayı ve dijital çağın zorluklarıyla yüzleşmede yeni nesil havacılık profesyonellerine ilham vermeyi ve onları desteklemeyi amaçlıyor. Araştırma ve operasyonel uygulama arasında güçlü ittifaklar kurarak, diğer disiplinlerden yararlanarak ve Hava Trafik Yönetimi alanında yenilikçi, geleceğe yönelik ve geleneksel olmayan araştırmaları teşvik ederek bilginin çapraz birleşimini teşvik etme hedefinde olan HYPERSTREAM Projesi ile ESTÜ, Türkiye’nin ilk ENGAGE 2 projesi desteğini aldı. ATMACA projesi ile daha verimli, emniyetli ve sürdürülebilir bir dijital ATM iletişim sistemi yolunda çalışmalar başlatırken, bahse konu toplantıya Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yunus Özdemir ile Prof. Dr. Onur Kaya’nın yanı sıra tüm proje partnerleri ve SESAR program yöneticileri katıldı.
Bursa İnegöl’de Küçükbaş Hayvancılık Festivali başladı İnegöl Belediyesi’nin bu yıl 4’üncüsünü düzenlediği Küçükbaş Hayvancılık Festivali Cuma günü başladı. 3 gün sürecek organizasyonda 35 firma, 60 yetiştirici ve 200 adet kafesli tavuk yetiştiricisi bulunuyor. Seminerler, Irklar Arası Damızlık Koç Güzellik Yarışması ve Uluslararası Yerli Tavuk Irkları Yarışması ile dolu dolu geçen festivalde yurt dışından da 5 ülkeden üreticiler yer alıyor. İnegöl’ün tarım ve hayvancılık alanında gelişimini sağlamak ve bu alanda hem üretimi güçlendirmek hem de İnegöl’ün bölgeye has koyun ırkı olan İnegöl Kıvırcığını ulusal ve uluslararası arenada tanıtmak adına İnegöl Belediyesi tarafından bu yıl 4’üncüsü düzenlenen Küçükbaş Hayvancılık Festivali Cuma günü başladı. 3 gün sürecek organizasyon Alanyurt bölgesi Salı Pazarı alanında gerçekleştirilirken, bu yıl festivalde; 35 firma, 60 yetiştirici ve 200 adet kafesli tavuk yetiştiricisi ile beraber Fransa, Slovakya, Macaristan, Kıbrıs ve Bulgaristan’dan üreticiler yer alıyor. Her günü dolu dolu planlanan ve özellikle eğitim ve seminerlerle üreticilerin gelişimine katkı koymayı hedefleyen festivalin açılış günü büyük bir coşku ve heyecana sahne oldu. İnegöl ve Bursa protokolünün katılımlarıyla açılışı yapılan festivalde, İnegöl Belediyesi halk dansları topluluğu gösterileriyle festivale renk kattı. Hayvancılıkla uğraşanların artmasını ve profesyonelleşmesini istiyoruz Festivale konuşan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban konuşmasına 4 Ekim tarihinin aynı zamanda Hayvanları Koruma Günü olduğunu hatırlatarak başladı. Sadece korumak değil, aynı zamanda üretimleri geliştirmek, bu alandan ülkemiz ve şehirlerimiz adına daha fazla faydalar üretmek istediklerini söyleyen Başkan Taban, “İnegöl deyince biz belki öncelikle sanayisini, turizmini, tarımını konuşuyoruz ancak sanayinin daha baskın olduğunu İnegöl için ifade ediyoruz. Sanayimiz kendi mecrasında ilerliyor. Bizler de desteklemeye devam ediyoruz. Ancak burada ülkemiz adına da kıymetli olan, tüm dünya adına kıymetli olan tarım ve hayvancılığın devamlılığını arzu ediyoruz. Bu alanda uğraş verenlerin artmasını, profesyonelleşmesini istiyoruz. Tüketicilerimizin de bundan doğal olarak faydalanmasını arzu ediyoruz. Bu düşünceyle bu yıl 4’üncüsünü gerçekleştirdiğimiz Küçükbaş Hayvancılık Festivalimizde de çok değerli katılımcılarımız var aramızda. Başta akademisyenlerimiz olmak üzere; küçükbaş hayvancılık sektörü temsilcilerimiz, bu alanda hizmet eden firmalarımız, yurt içi ve yurt dışından çiftliklerimiz aramızdalar” diye konuştu. İnegöl’de 64 bin küçükbaş, 17 bin büyükbaş hayvan var İnegöl Kıvırcığına ilişkin de konuşan Başkan Taban, şöyle devam etti: “İnegöl’ümüzde bir kıvırcık ırkımız var. Biz de İnegöl Kıvırcığını ulusal ve uluslararası alanda tanıtmayı, ırkın yaygınlaşmasını sağlamayı arzu ediyoruz. İnegöl’ümüzde 64 bin dolayında küçükbaş hayvan, 17 bin dolayında da büyükbaş hayvan bulunmakta. Bu organizasyonlarla bizler de küçükbaş hayvancılığın daha fazla gelişmesini arzu ediyoruz. Bu festivalle biz üreticilerimize yeni bilgiler katmak, gelişen teknolojileri onlarla buluşturmak, yeni yöntemlerle ilgili konunun uzmanları tarafından bilgi sahibi olmalarını sağlamak, sektör paydaşlarını bir araya getirmek ve ulusal ve uluslararası alanda yer almalarını istiyoruz. Küçükbaş hayvancılık sektöründe ülke genelinde kaliteli damızlık üretiminin artmasına katkı sağlamak istiyoruz. Dolayısıyla ülkemiz için bir değer olan hayvancılığın sürdürülebilir olmasını arzu ediyoruz. Yaptığımız ilk 3 festival sonucunda şehrimizde yeni çeşit damızlıkların arttığını gözlemledik. Yine İnegöl özelinde küçükbaş hayvancılıkta bir artışın da söz konusu olduğunu görüyoruz. Her şeyden önce üreticilerimiz burada ulusal ve uluslararası sektör temsilcileriyle buluşup kendilerini geliştiriyorlar. Bu gelişim ülkemiz hayvancılığına da katkı sağlamış oluyor. Bu yıl festivalimizde 35 firma, 60 yetiştirici ve 200 adet kafesli tavuk yetiştiricisi bulunuyor. Ayrıca organizasyon kapsamında Irklar Arası Damızlık Koç Güzellik Yarışması yapılacak. Geçtiğimiz yıl ilkini düzenlediğimiz Uluslararası Yerli Tavuk Irkları Yarışması da festivalimiz içerisinde kendine yer bulacak. Farklı üniversitelerden değerli akademisyenlerimiz 3 gün boyunca aramızda olacaklar. Farklı ülkelerden de katılımcılar aramızda olacak. Fransa, Slovakya, Macaristan, Kıbrıs ve Bulgaristan’dan üreticilerimiz festivalimize katılacak. Festivalimizin hayırlı ve bereketli olmasını diliyorum.” Konuşmaların ardından kurdele kesimiyle Küçükbaş Hayvancılık Festivalinin açılışı gerçekleştirildi. Akabinde protokol üyeleri stantları gezerek festival alanında incelemelerde bulundu.