TEKNOLOJİ - 11 Ocak 2024 Perşembe 09:41

Prof. Dr. Ayhan Kara: “Türkiye’nin artan enerji ihtiyacına toryum çare olacak”

A
A
A
Prof. Dr. Ayhan Kara: “Türkiye’nin artan enerji ihtiyacına toryum çare olacak”

Giresun Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayhan Kara, Türkiye’nin toryum rezervi açısından zengin yeraltı kaynaklarına sahip olduğunu belirterek Türkiye’nin artan enerji ihtiyacına toryumun çare olacağını söyledi.


Giresun Üniversitesi’nde “Türkiye’nin Enerji Bağımsızlığı, Nükleer Enerji ve Toryum Stratejisi” konulu konferans düzenlendi. Konferansta konuşan Prof. Dr. Ayhan Kara, nükleer enerji ve toryum elementinin ülkemiz açısından önemiyle ilgili bilgiler verilirken, Türkiye’nin mevcut enerji portföyü ve enerjide dışa bağımlığın yanı sıra nükleer reaktör teknolojileri, enerji ihtiyacında nükleer reaktörlerin önemi, toryum elementinin nükleer teknolojilerdeki rolü, ülkemizdeki toryum elementi rezerviyle yerli ve milli reaktör yapımında toryumun sağlayacağı avantajlar ve nükleer reaktörlerin çevreye etkileri de konuşuldu.


Giresun Üniversitesi, Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonunda düzenlenen etkinliğe Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yılmaz Can’ın yanı sıra, MHP Giresun Milletvekili Ertuğrul Gazi Konal, Giresun İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Tolga Erener, MHP Giresun İl Başkanı Abdullah Karaosmanoğlu ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı.


Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu’na devredilene kadar Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nda Danışma Kurulu Üyeliği yapan Prof. Dr. Ayhan Kara, ülkemizin toryum rezervi açısından zengin yeraltı kaynaklarına sahip olduğunu hatırlattı. Prof. Dr. Ayhan Kara, “Toryum elementinin nükleer reaktörlerde yakıt olarak kullanılması aslında yeni bir olay değil. Daha önce nükleer teknoloji sahibi ülkelerde bu çalışmalar yapıldı ve toryumun yakıt olarak kullanılabileceği belirlendi. Ama toryumun yakıt olarak kullanmadan önce bir translasyona dönüşüm sağlayarak yani yine fisyon yapabilecek bir element olan Uranyum-233’e dönüştürülmesi gerektiğini biliyoruz. Bunun karışık yakıt yani ’Mox’ dediğimiz sistemlerle olabileceğini biliyoruz veya başka reaktör sistemlerinde yani bugün bahsettiğimiz hızlandırıcı güdümlü sistemlerde de kullanılabilir. Biz aslında toryum için sırasını bekleyen element, yani bunun anlamı şu; biz ilk önce uranyum bazlı reaktör teknolojilerinde belli mesafe kat etmeliyiz, daha sonra toryum teknolojisine dönmeliyiz. Bu dünya için de geçerli. Nükleer kapasiteye sahip ülkeler şu anda rahatlıkla uranyum elde edip zenginleştirebildikleri için uranyum teknolojisi üzerine daha fazla yoğunlaşıyorlar. Ama sırası geldiğinde, ki bu çok uzun zamanlar sonra değil orta vadede diyelim, bu teknolojilere kavuşacağız” şeklinde konuştu.



"Ne mutlu ki ülkemizdeki enerji talebi yani enerji tüketimi artıyor"


Ülkemizdeki artan enerji ihtiyacının esasen mutluluk verici bir gelişme olduğuna vurgu yapan Kara, “Ne mutlu ki ülkemizdeki enerji talebi yani enerji tüketimi artıyor. Bu aslında mutluluk verici bir olaydır. Çünkü bir ülkenin kalkınmışlığını ve gelişmişliğini veya gelişmekte olduğunu gösteren bir veridir. Ülkemizde de enerji talebi yani enerji tüketimi yıllar içerisinde katlanarak artıyor. Bu güzel bir şey ama şöyle bir sorunla karşılaşıyoruz. Biz hammaddeyi dışarıdan aldığımız için elektrik enerjisi üretiminde dışarıya bağımlı hale geliyoruz. Yani doğalgaz, kömür gibi hala fosil yakıtlara yönelmek zorundayız. Bunun için yıllık 40 milyar dolar gibi bir parayı yurtdışına transfer etmiş durumdayız. 2030’lu yıllarda bu ihtiyaç katlanarak artacak ve bizim daha fazla enerji üretmemiz gerekecek. Ama bu enerjiyi ucuz üretmek zorundayız. Maliyetlerimiz düşsün ve dolayısıyla bu para ülkemizde kalsın” dedi.


Enerji arzında oluşabilecek risklere de dikkat çeken Kara, “Bir diğer amacımız ise enerji arz güvenliği olmalı. Bu çok önemli bir konu. Yani bugün dışarıdan alacağımız doğalgaza, kömüre veya diğer türevlerine bağlı kalırsanız ileriki yıllarda yaşanacak herhangi bir sorunda bu maddeleri elde edemeyebilirsiniz. Yani herhangi bir karışıklıkta diğer ülkeler size doğalgaz vermeyebilirler veya kömür alamayabiliriz. Ya da parayla satmak istemeyip, kendi ihtiyaçları için kullanabilirler. Bu tür durumlara karşı hazırlıklı olmamız lazım. Enerji üretimimizi çeşitlendirmemiz lazım. Bunun içerisinde yenilenebilir enerji de olmalı, nükleer enerji de olmalı. Yani bu anlamda üretebileceğimiz tüm enerji bilimlerinden yararlanmalıyız” ifadelerini kullandı.



"Nükleer enerjiye karşı olumsuz ön yargılar yersiz"


Prof. Dr. Kara, nükleer enerjiye karşı olumsuz ön yargıların yersiz olduğunu kaydederek, “Bu konuda bazı olumsuz görüşler karşımıza çıkıyor. Çernobil ve Fukuşima nükleer santrallerindeki kazalar ya da reaktörlerin soğutma işlemi sonrası sıcak suyun denize verilmesinin doğal ekolojik dengeyi bozacağı yönünde iki tane endişe var. Bunun için ben rahatlıkla söyleyebilirim ki, dünyada 440 nükleer reaktör var ve bunlardan 60 yıl içerisinde yalnızca 2 tane önemli kaza oldu. Birisi 1986 yılındaki Çernobil, diğeri 2011’deki Fukuşima nükleer reaktör kazaları. Bu reaktörlerin teknolojileri 1950’li yıllara ait. Bizim ikinci nesil dediğimiz ya da üçüncü nesil dediğimiz reaktör tipleriydi. Bu reaktörlerde de aslında yine insan hatası diyebileceğimiz yani operatör hatası diyeceğimiz konular söz konusu oldu. Aslında Çernobil’de reaktör kabı yoktu ve bundan dolayı yakıt dışarı saçıldı. Bugünümüzün teknolojisi ise 3+ dediğimiz ya da 4’üncü nesil dediğimiz reaktörlerdir. Biz 3+ teknolojiye geçiyoruz, mesela Akkuyu Nükleer Güç Santrali bu teknolojiye sahip. Güvenlik yönünden üst düzey, mesela uçak çarpması, roket saldırısı, 9 şiddetinde deprem, manuel ve elektronik tüm güvenlik sistemleri, reaktörün çok kısa sürede sönümlenmesini sağlayacak veya yakıtı muhafaza edecek ve bu yakıtı saklayabilecek, etrafa saçılmasını engelleyecek birçok güvenlik önlemi var. İnsanlar gönül rahatlığıyla nükleer reaktörlerin temiz enerji kaynağı olduğunu bilsinler. Nükleer santrallerde karbondioksit sülfür salınımı veya herhangi farklı kimyasal salgılanması mümkün değildir. Nükleer reaktörlerde sadece su buharı çıkar, soğutmak için su kullanılır. Yani güvenli bir üretim yöntemidir. Hatta iklim krizine ve küresel ısınmaya karşı, benim şahsi görüşüme göre yenilenebilir enerjiden sonra tek çaredir. İleriki yıllarda füzyon teknolojisinin de gelmesiyle beraber artık küresel iklim değişikliğine ve küresel ısınmaya karşı da büyük ölçüde katkılar verecektir. Temiz bir enerjidir, bu anlamda herkes müsterih olsun” şeklinde konuştu.



Prof. Dr. Ayhan Kara: “Türkiye’nin artan enerji ihtiyacına toryum çare olacak”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Hasta ziyaretinden dönerken annesiyle kurşunların hedefi oldu Zonguldak’ta 46 yaşındaki adam, boşanma aşamasındaki eşine evinin yolunda kurşun yağdırdı. Eşi ve kayınvalidesi olay yerinde hayatını kaybederken katil zanlısı adam jandarma ekiplerince kıskıvrak yakalandı. Edinilen bilgilere göre olay Kilimli ilçesine bağlı Şirinköy’de yaşandı. İddiaya göre olay günü Tülay Ündeş (45), birlikte yaşadığı annesi Zaide Alkaç (64) ile hasta ziyareti için akrabalarına gitti. Dönüş yolunda anne-kız, köprü üzerinde ilerledikleri sırada yaklaşık 2 yıldır boşanma aşamasında olduğu eşi Yusuf Ü. araçla yanlarına yaklaştı. Araçtan av tüfeğini aldığı iddia edilen emekli maden işçisi Yusuf Ü., "Şimdi konuş" diyerek eşi ve kayınvalidesine 7-8 el ateş etti. Evlerinin yolunda silahı görünce kaçmaya çalışan anne ve kızı, kurşunların hedefi oldu. Üç çocuk annesi eşi Tülay Ündeş ve kayınvalidesi Zaide Alkaç’ı öldüren Yusuf Ü., olayın ardından aracıyla kaçarak izini kaybettirmeye çalıştı. Jandarma kıskıvrak yakaladı Olayın ardından ceketini düşürerek hızla kaçtığı belirtilen şüpheli için geniş çaplı operasyon başlatıldı. Jandarma ekipleri, çevre illeri de kapsayacak şekilde kaçabileceği güzergâhları ve ara yollarda yol çevirme uygulamaları yaptı. Şüpheli Yusuf Ü., kaçtığı araçla birlikte Kilimli ilçesinde kıskıvrak yakalandı. 6 ay önce tedbir kararı sonlanmış İhbar üzerine köye çok sayıda ambulans ile jandarma ekipleri sevk edilirken, olay yerinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Cumhuriyet savcısı olay yerinde inceleme yaptı. Jandarma Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri çevrede delil topladı. Boşanma süreci kapsamında Yusuf Ü. hakkında daha önce tedbir kararı bulunduğu, bu kararın geçen haziran ayında sona erdiği öğrenildi. Kilimli Kaymakamı Kübra Demirer de olay yerine gelerek yetkililerden bilgi aldı. Jandarma komando ekipleri bölgede güvenliği sağladı. Hayatını kaybeden anne ve kızın cenazeleri, otopsi yapılmak üzere Muslu Belediyesi’ne ait cenaze aracıyla Atatürk Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma çok yönlü olarak sürdürülüyor.
Karabük Eskipazar OSB’de yatırımlar bir bir hayata geçiriliyor Ulaşım ve lojistik avantajlarıyla öne çıkan Eskipazar OSB’de altyapı çalışmaları tamamlanıp parsellerin büyük bölümü yatırımcılara tahsis edilirken, devam eden ve planlanan yatırımlarla bölgenin Karabük sanayisinin lokomotifi olması hedefleniyor. Eskipazar Organize Sanayi Bölgesi’nde altyapı ihalesinin tamamlanmasının ardından geçen yaklaşık 2,5 yıllık süreçte, bölgenin yatırım altyapısını güçlendirecek tüm temel çalışmalar hayata geçirildi. Bu kapsamda doğal gaz, elektrik, kanalizasyon ve yağmur suyu hatları ile yol çalışmaları tamamlanırken, içme suyu deposu da devreye alındı. Toplam 72 sanayi parselinin bulunduğu OSB’de, 68 parsel yatırımcılara tahsis edildi. Bugüne kadar 6 firma yapı ruhsatı alırken, 3 firma sahada fiilen inşaat çalışmalarına başladı. Çok sayıda yatırımcı firmanın ise bölgede gerçekleştirecekleri yatırımlara yönelik proje ve hazırlık süreçlerini sürdürdüğü bildirildi. Bölgenin lojistik kapasitesini daha da artırması beklenen demiryolu iltisak hattına ilişkin proje çalışmaları devam ederken, OSB’nin Karabük-Ankara Karayolu’na bağlantısını sağlayacak köprülü kavşak ihalesi Karayolları 15. Bölge Müdürlüğü tarafından gerçekleştirildi. 2026 yılı içerisinde OSB’de üstyapı çalışmaları kapsamında kaldırım, çevre düzenlemesi ve parke döşeme işlemlerinin tamamlanması, Atık Su Arıtma Tesisi’nin yapımı ile köprülü kavşak bağlantı çalışmalarının hayata geçirilmesi hedefleniyor. Öte yandan Eskipazar Organize Sanayi Bölgesi, 5. Bölge teşvikleri kapsamında yer alırken, 4 sektörde ise 6. Bölge teşviklerinden yararlanma imkânı sunuyor. Şahin: "Eskipazar OSB, Karabük’ün sanayi geleceğinin lokomotifi olacak" AK Parti Genel Sekreter Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Cem Şahin, yaptığı açıklamada, Eskipazar OSB’nin ulaştığı noktanın güçlü bir vizyonun sonucu olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "Eskipazar Organize Sanayi Bölgemiz; ulaşım, lojistik ve teşvik avantajlarıyla Karabük’ümüzün sanayi geleceğinin lokomotifi olacaktır. Altyapıdan üstyapıya kadar titizlikle yürütülen çalışmalar sayesinde OSB’miz, yatırımcıların güvenle yöneldiği bir merkez hâline gelmiştir. Bu süreçte başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum." AK Parti Karabük Milletvekili Ali Keskinkılıç, yatırımların Karabük’e sağlayacağı katkılara dikkat çekerek şunları ifade etti: "Eskipazar OSB’de atılan her adım, üretimin, istihdamın ve bölgesel kalkınmanın güçlenmesi anlamına gelmektedir. Parsellerin büyük bölümünün tahsis edilmiş olması, yatırımcılarımızın Karabük’e olan güveninin açık göstergesidir. Devletimizin sağladığı güçlü teşvikler ve altyapı yatırımlarıyla Eskipazar, sanayide örnek bir merkez olacaktır."
Şanlıurfa Yılbaşı öncesi denetimler arttırıldı Şanlıurfa Ticaret İl Müdürlüğü, yaklaşan yılbaşı öncesinde artan tüketici hareketliliğini dikkate alarak denetimlerini yoğunlaştırdı. "Yılbaşı İndirimleri", "Yeni Yıl Fırsatları" gibi adlar altında yürütülen kampanyalar Ticaret İl Müdürlüğü tarafından yakından takip ediliyor. Özellikle marketler, zincir mağazalar, gıda satış noktaları, restoranlar, kafeler ve benzeri işletmelerde fiyat etiketi uygulamaları, raf ve kasa fiyat uyumsuzlukları, haksız fiyat artışları, ürün etiket bilgileri ile tüketiciyi yanıltıcı uygulamalar titizlikle incelendi. Yapılan denetimlerde, vatandaşın mağduriyetine yol açabilecek fahiş fiyat artışları, stokçuluk faaliyetleri ve etiketsiz ürün satışlarına karşı gerekli idari yaptırımlar uygulandı. Şanlıurfa’da 2025 yılında bin 717 işletmeye ceza 2025 yılı içerisinde Şanlıurfa il ve ilçelerinde gerçekleştirilen denetimlerde, fiyat etiketi mevzuatı kapsamında 19 bin 800 işletme ve 408 bin 901 ürün denetlendiği, aykırılık tespit edilen bin 717 işletmeye bin 881 aykırı ürün nedeniyle toplam 5 milyon 955 bin 246 TL idari para cezası uygulandığı belirtildi. Ayrıca, Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği kapsamında yeterlilik belgesi bulunmadığı tespit edilen 1 firmaya 406 bin 750 TL, Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında ise 40 ticari elektronik ileti nedeniyle 63 bin 360 TL idari para cezası uygulandı. Toplam ceza tutarının ise 6 milyon 425 bin 356 TL’ye ulaştığı belirlendi. Fahiş fiyat denetimleri sonucunda ise 325 işlem tesis edilerek mevzuat gereği bakanlığa iletildiği dile getirildi. Şanlıurfa Ticaret İl Müdürlüğünün denetimlerini aralıksız bir şekilde bakanlık ve valiliğin talimatları doğrultusunda 31 Aralık gecesine kadar sürdürüleceği açıklandı. Bir çok denetime Ticaret İl Müdürü İbrahim Akbaş’ın da katıldığı öğrenildi.