POLİTİKA - 22 Nisan 2018 Pazar 14:17

Sağlık Bakanı Demircan: “Şu anda sağlık turizmi ile ilgili yasamız Meclise gelmiştir”

A
A
A
Sağlık Bakanı Demircan: “Şu anda sağlık turizmi ile ilgili yasamız Meclise gelmiştir”

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, Türkiye’nin yeni yeni adım attığı bir turizm alanı olan sağlık turizmiyle ilgili yasanın Meclise geldiğini söyledi.

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, Türkiye’nin yeni yeni adım attığı bir turizm alanı olan sağlık turizmiyle ilgili yasanın Meclise geldiğini söyledi.


Bakan Demircan, bir dizi inceleme ve ziyaretlerde bulunmak üzere geldiği Gümüşhane’de Vali Okay Memiş’i makamında ziyaret etti. Milletvekilleri Hacı Osman Akgül, Cihan Pektaş ve diğer protokol üyeleriyle birlikte gerçekleşen ziyarette konuşan Bakan Demircan, turizmin Türkiye’nin önem verdiği sektörlerden birisi olduğunu, yeni yeni adım attığı bir turizm alanına da giderek açıldığını belirterek, onun da sağlık turizmi olduğunu söyledi. Türkiye’nin sağlık alanında çok önemli atılımlar yaptığını kaydeden Demircan, “Türkiye’nin bu alanda gücü ve potansiyeli arttı, altyapısını yeniledi. Sağlıkta insan gücü de giderek artıyor. Uzman sayısı artıyor, artacak. Pratisyen hekim açığımız kapanıyor, şu anda biz yaptığımız projeksiyonlarla şunu gördük, 2023 itibariyle Türkiye’nin pratisyen hekim açığı doluyor ve 2024’ten itibaren pratisyen hekimler için mecburi hizmeti kaldıracağız. Uzman hekimler için de 2030’lara doğru belki o da kalkacak. Türkiye’nin tıp fakültelerinin öğrenci yetiştirme kapasitesi Türkiye’nin ihtiyacının üzerine çıktı. Bunu biz yurt dışına açıyor ve yabancı öğrenciler gelip eğitim alıyorlar. Bu bizim için de büyük bir prestijdir. Burada doktor olup ülkesine dönecek insanlar bizim gönüllü elçilerimizdir. Hocalarıyla burada irtibatı devam edecektir. Şu anda sağlık turizmi ile ilgili yasamız meclise gelmiştir. Önemli bir yasa hazırlığı yapılmıştır. İnşallah seçimden önce onu da meclisten geçiririz” dedi.



“Hastanemizle ilgili gerekli adımları atacağız”


Coğrafi olarak zor bir bölge olan Gümüşhane’de yeni bir hastane yaptıklarını kaydeden Bakan Demircan, “Bununla ilgili medyada çıkan haberler var. Hastanede teknik bir sorun var mı yok mu, bu teknik konudur. Son şekli verildikten sonra hastanemizle ilgili gerekli adımları atacağız. Türkiye büyük bir ülkedir, bu tür sorunların üstesinden gelecek teknik donanıma, imkana sahiptir. 2002 yılında nitelikli yatak sayımız bütün Türkiye’de 18 bindi. Şu anda bütün Türkiye’de nitelikli yatak sayımız 129 bindir. Türkiye’de 2002’de genel yatak sayımız 160 binlerdeyken şu anda 230 binlere çıktı. Aslında son 15 yıl içerisinde 130 bin yeni yatak yaptık. Türkiye sağlıkta hak ettiği yere gelecek” diye konuştu.



“Gümüşhane’ye anjiyo ünitesi kurulacak”


Gümüşhane’de bir anjiyo ünitesi kurulmasıyla ilgili çalışma yapıldığını kaydeden Bakan Demircan, “Sayın Valim işi takip ediyor. Ben bu konuda kendilerine söylemiştim. Ankara’ya gidişte bunun etüdünü tamamlayalım. Burası bir il merkezidir. Böyle bir ünitenin olması gerekir. Ulaşımı zor olan yerler dikkate alınarak inşallah anjiyo ünitemizi buraya açacağız. Sağlık Bakanından da bu sözü aldınız” ifadelerini kullandı.



“Hükümetimiz Türkiye’de istikrarı tesis etmiştir”


Gümüşhane ziyaretinin seçim öncesine denk geldiğini fakat daha önce planlanan bir ziyaret olduğunu ifade eden Demircan, şunları söyledi:


“Hükümetimiz Türkiye’de istikrarı tesis etmiştir. Bütün bu kalkınmaların altında yatan en önemli zemin biri istikrar, diğeri de sistemimizdir. Sisteminiz fonksiyonel değilse kalkınmanız yavaşlar, hız kaybeder. Türkiye’de parlamenter sistemle bugüne kadar bunlar yapılabildi. Bu sistemin hızı bu kadar. 15 yıldır bu sistemden çok daha fazlasını da yapabilirdik sistem başkanlık sistemine dönüşseydi. Sonunda milletimizin talebini yerine getirebilmek için 2017 yılı Nisan ayında bu parlamenter sistemi bırakalım, cumhurbaşkanlığı sistemine geçelim. Milletimiz ‘evet’ dedi. Biz de onun fiili uygulamasına 24 Haziran’dan sonra geçeceğiz ve hep birlikte Türkiye’nin çok daha hızlı kalkınacağına şahit olacağız. Çok daha güçlendiğine şahit olacağız.”


Vali Okay Memiş’in kent ve yeni hastanenin son durumuyla ilgili brifing vermesi ve hediyelerin ardından Bakan Demircan, AK Parti İl Başkanlığını ziyaret etti. AK Parti İl Başkanı Celalettin Köse, anjiyo ünitesi açılması ve yeni Devlet Hastanesindeki teknik eksiklerin tamamlanması ile birlikte yeni hastanenin açılmasına vesile olacakları için büyük bir memnuniyet duyduklarını söyledi.


Milletvekili Hacı Osman Akgül ise yeni hastanedeki sorunları çözmek ve hastanenin en kısa zamanda hizmete açılması için Bakan Demircan’ın ziyaretini önemli bulduğunu ifade etti. Milletvekili Cihan Pektaş da 12 Nisan’da Vali Okay Memiş ve Ankara Milletvekili Ahmet Gündoğdu ile birlikte Sağlık Bakanı Ahmet Demircan’ı ziyaret ettiklerini anımsatarak, “Yeni hastanemizle ilgili durumu kendilerine arz ettik. Sayın Bakanımız en kısa zamanda Gümüşhane’ye geleceklerini ve bu konuya el atacağını bize beyan ettiler. Ziyaretimiz seçim kararı alınmadan önce gerçekleşmişti. Şöyle de denilebilir, ‘seçim kararı alındı diye apar topar hastanenin açılması için çabalıyorlar’ şeklinde eleştiri getirilebilir. Ancak Sayın Bakanımız bize 12 Nisan’da geleceği sözünü vermişlerdi. Bugün gelişi ile beraber hastanemizin sorunlarının da çözüleceğine inanıyorum. Gümüşhanemizde çok güzel birlik ve beraberlik var. Bu birlik ve beraberlikle 24 Haziran’da birinci de oluruz, üçüncü de. Hastanemizde güzel bir arazi incelemesi ile birlikte sonuç alacağımıza inanıyorum” diye konuştu.



“Gümüşhanelileri sağlık noktasında sıkıntıya düşürmek istemedik”


Bakan Demircan, Gümüşhane’ye ziyaretin 12 Nisan’da kararlaştırıldığını belirterek, “Hastanemizdeki sorunları yerinde görmek, Gümüşhanelileri sağlık noktasında sıkıntıya düşürmek istemedik. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın” dedi.


Meselenin sadece hastane meselesi olmadığını ifade eden Bakan Demircan, şunları kaydetti:


“Gümüşhane’nin ülkemizle birlikte geliştiğini gördük. Tünelleri, barajlar, yapılan kalkınma hamleleri ve hedeflerini doğru belirlemiş bir şehir gördük. Tarımı, turizmini belirlemiş bir kent. Hedefinizi doğru belirlersiniz netice alırsınız. Gümüşhane’de bu gelişmeyi konuşuyorsan Türkiye de gelişmeyi, güçlü Türkiye olmayı konuşuyor. Bunu Türkiye’deki istikrar sayesinde konuşuyoruz. İstikrar Türkiye’nin en önemli zemini, en sağlam zemini. Bu zemin üzerinde Türkiye 16 yıldır kalkınma hamlelerini gerçekleştiriyor.”



“Cumhurbaşkanlığı sistemini 24 Haziran’da yapılacak olan seçimle gerçekleştireceğiz”


Kalkınmanın daha hızlı olmasına vurgu yapan Bakan Demircan, şöyle devam etti:


“Bu mümkün. Şu ana kadar sistemimizden kaynaklanan hızı artırmak sorunumuz vardı. 16 Nisan 2017’de siz milletimizle birlikte karar verdik. Dedik ki parlamenter sistemi değiştirelim bunun yerine cumhurbaşkanlığı sistemini getirelim. Şimdi artık onu geciktirmenin hiçbir manası yoktur. Bir kere daha karar verildi. Kararı alınmış olan cumhurbaşkanlığı sistemini 24 Haziran’da yapılacak olan seçimle gerçekleştireceğiz. Elbette ki eski sistemimizi devam ettirmek isteyenler, zihinlerinde hala millet üzerinde vesayet kurma düşüncesini taşıyanlar, bunu söyleyemeyenler, bu işi engellemeye çalışacaklar, bunun için karşı çıkıyorlar. Ancak ben milletimizin bir yıl önce verdiği karardan çok daha güçlü bir şekilde bu kararı tazeleyeceğine, uygulayacağına inanıyorum.”



“Mesele bugünün de değil, gelecek kuşakların meselesidir”


AK Parti ailesine düşenin milleti kucaklamak olduğunu vurgulayan Bakan Demircan, “Milletimize ulaşılmadık bir fert bırakmayacağız. Kapısını çalarak onlara bu meseleleri anlatmaktır. Mesele hepimizin meselesidir. Mesele bugünün de değil, gelecek kuşakların meselesidir. Hepimiz görüyoruz, coğrafyamız büyük sıkıntılarla karşı karşıya. Bu coğrafyada eğer Türkiye istikrarsız bir Türkiye olarak yakalansaydı, bu son krizlerle Türkiye inanın çok büyük sıkıntılar yaşayacaktı. Ama elhamdülillah milletimiz o derin basiretiyle 15 Temmuz’da darbeyi de engelledi, ondan sonra da altyapı için gerekli altyapıyı da inşa etti. Şimdi o istikrarı güçlendirecek, uygulamayı yapacak. Bizim de yapacağımız bunu milletimize anlatmak, milletimizin gönlüne girmektir. Sizler kadın kolları olarak, hele hele Gümüşhane olarak fevkalade büyük başarılara imza attınız. Bundan sonra da atacağınıza inanıyorum. Çalışmalarınızın başarılı olarak neticelenmesini Allah’tan niyaz ediyorum. Hayırlara vesile olmasını diliyorum. Hiç endişelenmeyin. Gümüşhane ile ilgili sorunların hepsini çözeriz.”


Bakan Demircan, daha sonra caddede bulunan esnafları ziyaret etti. Bir vatandaşın daveti üzerine çay ocağında vatandaşlarla birlikte çay içen Bakan Demircan, daha sonra Gümüşhane Belediye Başkanı Ercan Çimen’i makamında ziyaret etti. Belediye girişinde Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Yönetimi Bölümü öğrencileri tarafından kendisine çiçek takdim edilen Bakan Demircan, öğrencilerle bir süre sohbet etti. Burada Başkan Çimen’den brifing alıp Belediye Şeref Defterini imzalayan Bakan Demircan, 24 Haziran seçimlerine vurgu yaparak, “Sistemimizin yenilenmesiyle başarı daha da artacaktır. Şuanda biz bulunduğumuz noktadaki gayri safi milli hasılayla geldiğimiz yeri tartışıyoruz. Gelecek daha farklı olacak. Geleceğe uygun hazırlığı yapmamız lazım” ifadelerini kullandı.


Bakan Demircan, beraberindeki heyetle mevcut Devlet Hastanesi ve yeni yapılan Devlet Hastanesinde incelemelerde bulunduktan sonra Sema Doğan Parkı’nda bir süre dinlendi. Bakan Demircan, daha sonra Bayburt’a hareket etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Pembe kimlikle 38 yıl yaşayan Kumral Bodur’un hayatı film oluyor Giresun’da nüfus memurunun yaptığı hatadan dolayı pembe kimlik verilen ve 38 yıl boyunca erkek olduğunu ispatlamaya çalışan 52 yaşındaki Kumral Bodur’un hayatı beyaz perdeye ilham kaynağı oldu. Yazar Aziz Nesin’in filmlere de konu olan “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz” romanının ardından, nüfus müdürünün hatası nedeniyle nüfusa kadın olarak kaydedilen Kumral Bodur’un 38 yıl boyunca erkek olduğunu ispatlamaya çalıştığı hayat hikayesi de filme konu oluyor. Filim yapımcılarının kendisini aradığını anlatan Kumral Bodur, “Trajikomik bir film hikayesi için hayatımın bir film senaryosuna ilham kaynağı olmuş. Bununla ilgili filmin yönetmenliğini yapacak olan Abbas Karatekin ve Yapımcısı Ulaş Karadeniz beni aradılar ve projelerinden bahsettiler. Ben de olumlu yaklaştım. Önümüzdeki günlerde Giresun’a gelip senaryo yazımı için detaylı görüşmeler yapacağız” dedi. 15 hakim, 19 savcı değişmiş, kimliği değişmemişti Giresun’un Bulancak ilçesinde yaşayan 52 yaşındaki Kumral Bodur nüfus memurunun yaptığı hatadan dolayı nüfusa kadın olarak yazılmış ve pembe kimlik verilmişti. Ancak yapılan hatanın düzeltilmesi ise tam 38 yıl sürmüş bu süre içerisinde evlenip çocuk sahibi olmasına rağmen ne resmi evlilik yapabilmiş ne de çocuklarını nüfusuna yazdırabilmişti. Çocuklarını kardeşlerinin nüfusuna yazdıran Kumral Bodur, sigortalı bir işe girip çalışamamış ve askerlik görevini de yapamamıştı. 15 hakim, 19 savcının değiştiği hukuk mücadelesi ise tam 38 yıl sürmüştü. Kumral, mahkeme sürecinde yaşadığı psikoloji sorunlar nedeniyle aldığı hapis cezasını da, kadın kimliğiyle, erkek cezaevine girdiğinde ise yanlışlığın fark edilmesi sonucu cezaevinden dışarı çıkartılmıştı.
Amasya Amasyalı öğrenciler okulda ata tohumu ekip fide yetiştirdi Amasya’nın Taşova ilçesinde Emine Bursalı İmam Hatip Ortaokulu öğrencileri ve öğretmenleri okulda ektikleri ata tohumlarından fide yetiştirdi. Çileklerin ve diğer sebzelerin hasadı yapılırken ata tohumu domates fideleri de okul bahçesinde oluşturulan seraya dikildi. "Ata tohumlarını burada yetiştiriyoruz" Fen ve teknoloji laboratuvarında yetiştirilen ata tohumları, ‘Eğitimde Rehberlik ve Destekleme Modeli (ERDEM) Destek 2022 Programı’ çerçevesinde sağlanan 25 bin liralık destekle okul bahçesinde oluşturulan 25 metrekarelik seraya taşınarak öğrencilerin elinde toprakla buluştu. Çok heyecanlandıklarını belirten 7. sınıf öğrencisi Abdullah Ensar Sarıbaş, “Getirdiğimiz ata tohumlarını burada yetiştiriyoruz. Burada çilek, marul, maydanoz gibi bir sürü çeşit bitki bulunuyor” dedi. Arkadaşı Tuğçe Naz Aşık da, “Köyümüz uzak olduğu için git, gel yapamıyoruz. Okulumuzda bunun gibi sera olduğu için tarımdan da yararlanabiliyoruz. Laboratuvarda üretiyoruz. Sonra gelip buraya dikiyoruz” diye konuştu. "Amacımız akademik başarının yanı sıra evlatlarımızı hayata da hazırlamak" Çalışmanın öğrencilerinin gelişimi için fırsat olduğuna işaret eden Fen Bilimleri Öğretmeni Bayram Atalay, “3 sene önce kurulan serada çilek, domates, salatalık, karnabahar, roka yetiştiriyoruz. Çocuklara eğitim, öğretim faaliyetinin haricinde yaparak ve yaşayarak öğrenmeyi de öğretiyoruz” şeklinde konuştu. Amaçlarının akademik başarının yanı sıra evlatlarını hayata da hazırlamak olduğunu vurgulayan Okul Müdürü Ali Buğalı ise, “Son yıllarda küresel ısınmayla beraber gıdaya erişim konusundaki sıkıntıları göz önüne aldığımızda toplumumuzun üreten, kendi kendine yeten bir toplum olması açısından tarım faaliyetlerine yönelip her türlü sebze ve meyveyi yetiştirmeye çalışıyoruz. Onlara da örnek olmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Ankara TESK Genel Başkanı Palandöken: “İş sağlığı ve güvenliği en temel haklardan biridir” İş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin sadece yasal bir zorunluluk değil insanın en temel haklarından biri olduğunu vurgulayan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Ülkemizde, iş sağlığı ve güvenliği konusunda önemli adımlar atılmakla birlikte hala iyileştirilmesi gereken alanlar bulunmaktadır. İş sağlığı ve güvenliği en temel haklardan biridir” dedi. İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası vesilesiyle yazılı bir mesaj yayınlayan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “ILO verilerine göre 2023 yılında Türkiye, ölümcül olmayan mesleki yaralanmalar bakımından dünyada 11. sırada, ölümlü iş kazası sayısı bakımından ise 15. sırada yer alıyor. İş kazaları üzerine veriler toplayan ve paylaşan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) verilerine göre 2023 yılında en az bin 929 işçi hayatını kaybetti. Bir ülkede meydana gelen iş kazalarının sayısının azalması, o ülkenin iş sağlığı ve güvenliği açısından ne kadar başarılı olduğunun bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. İş sağlığı ve güvenliği yönetiminin uygulanabilirliği ile iş kazalarının önceden engellenmesi oldukça önemlidir. Unutulmamalıdır ki her iş kazası önlenebilir nitelikte bir risktir ve bu konuda alınacak önlemler hayati önem taşır. Herkesin sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamına sahip olması, daha verimli ve mutlu bir işgücü oluşturmaya yardımcı olur” ifadelerini kullandı. İş sağlığı ve güvenliği konusunun seçenek değil zorunluluk olduğunu belirten Palandöken, “Çalışanların daha güvenli bir ortamda çalışmalarını sağlamak, hem işverenlerin hem de çalışanların ortak sorumluluğudur. İşverenlerin ve çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konusunda bilinçlenmeleri, uygun ekipmanların kullanımı, risklerin değerlendirilmesi ve önleyici tedbirlerin alınması önemlidir. Sağlıklı çalışma ortamları oluşturarak, çalışanların daha mutlu, daha sağlıklı ve daha verimli olmalarını sağlamak hem işletmelerin hem de toplumun yararınadır. Esnaf ve sanatkarlar için iş sağlığı ve güvenliği konularına uyum sağlamak, yasal sorunlardan kaçınmak ve işletmelerini güvende tutmak açısından hayati öneme sahiptir. İşletmelerin itibarını korumak için düzenli olarak iş sağlığı ve güvenliği önlemleri alınmalı ve çalışanlara gerekli eğitimler verilmelidir. Bu vesile ile 4-10 Mayıs İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası’nda tüm işletmelere kazasız bir çalışma hayatı dilerken, bu konuda daha bilinçli, duyarlı ve sorumlu olmamız gerektiğinin altını çiziyorum” dedi.
Isparta Isparta’yı bu yıl gül kokusu erken sardı Türkiye’nin gül bahçesi Isparta’da yağışların az olması ve havaların sıcak gitmesiyle gül hasadı erken başladı. 12 bin ton rekoltenin beklendiği şehirde gül turizmi açısından da beklenti oldukça yüksek. Dünya gül yağı ihtiyacının yüzde 65’ini karşılayan Isparta’da bu yıl havaların sıcak gitmesiyle gül hasadı 15-20 gün erken başladı. Gül çiçeklerinin açmasıyla şehri gül kokusu sararken, sabahın erken saatlerinde gül bahçelerinde hummalı çalışmalar başlıyor. Özenle toplanan güller bölgedeki tesislere ulaştırılarak dev imbiklerde damıtılarak gül yağına ve gül suyuna dönüştürülüyor. Yaklaşık 4 ton gül çiçeğinden 1 kilogram gül yağı elde ediliyor. Gül yağının büyük bir kısmı ise ihraç ediliyor. Isparta’da bu yıl 12 bin ton gül çiçeği rekoltesi bekleniyor. Ülke ve bölge ekonomisine önemli katkılar sunan gül hasat döneminde ağırladığı ziyaretçilerle de bölge halkı için önemli bir turizm getirisi sağlanıyor. Bu yıl gül hasadının 45 gün sürmesi bekleniyor. Şehirde güllerin açtığı yerlerden birisi de Keçiborlu ilçesine bağlı Ardıçlı köyü. Ardıçlı köyünde sabahın erken saatlerinde toplanan güller çuvallara konularak, fabrikalara ulaştırılıyor. İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulunan Ardıçlı köyü eski muhtarı ve üretici Yakup Yolcu, mevsim dolayısıyla hasadın erken başladığını belirterek, “Yağışlar olmaması sebebiyle gülün yoğunluğu tarla tarla değişiklik gösterdi iklim şartlarından dolayı. Bazı tarlalarda 3 metrede gül çiçeği varken 5 metrede yok. Şu günlerde yağış gösteriyor, eğer yağış olursa hasat uzun sürecek; sürmezse bu sene gülün erken bitme ihtimali çok yüksek. İnşallah iyi ve bereketli bir sezon olur. Çiftçimizin yüzü güler” dedi. Gül hasadının erken başlamasının turizmi de etkilediğini belirten Yolcu, “Turizmciler programlarını gül hasadının normal tarihine aldılar ama bizim mevsim dolayısıyla hasat erken başladı bu sebeple turizm biraz durgun. İnşallah ilerleyen zamanlarda yoğun geçer. Bütün üreticilere bereketli ve hayırlı kazançlar dilerim” şeklinde konuştu. Ardıçlı köyünde 100 dekar alanda 20 yıldır üreticilik yapan Tolgahan Sarıkaya ise babasından kalan mesleği devam ettirdiğini belirterek, gül çiçeği hasat yoğunluğunun erken başladığını söyledi. Sarıkaya konuşmasının devamında, “Gülcülük iyi bir meslek, sadece son dönemlerde işçilerle alakalı sıkıntılarımız oluyor. Gül tarlası önceden bu kadar çok yoktu. Piyasamızda modern tarımsal aletler eksik olduğu için herkes bu kadar çok gül işi yapmıyordu. Herkes az bir dekar alanda iş yapıyordu. Teknolojinin gelişmesiyle insanlar 50-100 dekar alanda üretim yapıyor artık, bu sebeple işçi bulma sıkıntısı yaşıyorduk. Onun haricinde bir problemimiz yok” açıklamalarında bulundu. Bir başka üretici Yusuf Yıldırım ise sezonun iyi başladığını söyleyerek, “Bu sene 20-25 güne yakın erken başladı. Verim gayet iyi şükürler olsun” dedi. Yıldırım konuşmasının devamında üreticilerin masraflarının fazla olduğunu söyleyerek, “Mazot olsun, ilaçlar olsun, işçilik olsun ağır olduğu için üreticiler çok da bir şey kazanmıyor. Çok kazanıyor diye bir şey yok yani anca işte ucu ucuna emeğini koruyor” açıklamalarında bulundu.