ÇEVRE - 14 Nisan 2024 Pazar 11:06

Limni Gölünde yılın son kar manzarası mest etti

A
A
A
Limni Gölünde yılın son kar manzarası mest etti

Gümüşhane’nin Torul ilçesi sınırlarındaki Limni Gölü Tabiat Parkı, Ramazan Bayramı tatili nedeniyle sezonu erken açınca hem yüzeyi buz tutan gölü hem de yılın son kar kütlelerini görmek isteyenlerin akınına uğradı.



Tarihin her döneminde zorlu bir geçit olan Torul ilçesi sınırlarındaki Zigana Dağının yamaçlarında yer alan ve misafirlerine yaz kış mest eden manzaralar sunan Limni Gölü Tabiat Parkı bu yıl sezonu erken açtı.


Hem Gümüşhane’nin hem de Doğu Karadeniz bölgesinin önemli ve dikkat çeken turizm bölgelerinden birisi olan ve denizden 2 bin 24 metre yükseklikte yer alan Limni Gölü Tabiat Parkı, etrafını sarmalayan sarı çam ormanları arasında düşük nem oranı, temiz havası, eşsiz doğası ve manzarasıyla bölgenin doğa harikalarından birisi olarak kabul ediliyor.


İlçeye bağlı Zigana köyü sınırlarında “Zigana’nın nazar boncuğu” olarak nitelendirilen ve etrafındaki sarı çam ormanları, sıra dışı coğrafyası ile kuş sesleri arasında "Huzur veren mekan" olarak bilinen Limni Gölü Tabiat Parkı, 9 günlük bayram tatilini fırsat bilenler tarafından yoğun ilgi gördü.


Göl yüzeyinin büyük bir kısmı da hala buzla kaplı olduğu, karlı dağ manzarasının arasında hem yerli hem de yabancı turistlerin akın ettiği alanda görevliler servislerini adeta kar tünellerinin içinden yaparken, ziyaretçiler de kış mevsiminden kalan kar kütleleri arasında gölün etrafında tur atıp çocuklarıyla eğleniyor.


“Çok güzel, çok muazzam bir yer hem havasıyla hem doğasıyla”


Çocuklarıyla gelen vatandaşların karla bol bol oyunlar oynadığı alana Trabzon’dan gelen Olgun Balcıoğlu, “Çok güzel, çok muazzam bir yer hem havasıyla hem doğasıyla. Görmeyenler geldiklerinde burayı görünce şaşırıyorlar. Gölün üzerinde hala buz var, dağlarda da bayağı kar var. Herkese burayı tavsiye ediyorum” dedi.


“Yılın son kar kütlelerini görmek için buraya geldik”


Ziyaretçilerden Murat Akçay da yılın son kar kütlelerini görmek için Limni Gölü Tabiat Parkına geldiklerini belirterek, “Son karı görmek için buraya geldik ve iyi ki de gelmişiz. Bayram tatilini bu şekilde değerlendirmek istedik. Çok güzel bir ortam. Tamamen doğa, tabiat. Yılın son karını görüyoruz burada çünkü birkaç gün sonra göremeyeceğiz artık” diye konuştu.


“Bayramdan sonra da konaklama faaliyetlerine başlayacağız”


Tesis işletmecisi Murat Eroğlu ise ramazan tatiliyle birlikte 2024 yılı yaz sezonunu açtıklarını belirterek, “Beklediğimiz gibi yoğun bir ziyaretçi akını oldu. Yaz sezonu tam olarak başlamamasına rağmen yerliden çok yabancı ziyaretçi ağırlıyoruz. Alanda yürüyüş yollarımız hep karla kaplı. Buraları personelimiz temizledi. Hizmete başladık. İnşallah bayramdan sonra da konaklama faaliyetlerine başlayacağız” ifadelerini kullandı.


“Bu yıl oldukça erken açtık ve ona rağmen oldukça yoğun bir talep var”


Limni Gölüne ulaşımı sağlayan her iki yolun da açıldığını aktaran Eroğlu, “Gelen misafirlerimiz hem Zigana Dağı geçidinden gelen yoldan manzarayı izleyerek hem de yeni Zigana Tünelinden çıktıktan sonra Zigana köyü içinden gelen yoldan ulaşımı rahatlıkla sağlayabilirler. Eskiden bu tarihlerde açıp hazırlığımızı yapıyorduk. Bu yıl oldukça erken açtık ve ona rağmen oldukça yoğun bir talep var. Önceki yıllarla kıyaslarsak bu mevsimde gölün üzerindeki buz henüz çözülmedi ve alanda oldukça fazla kar var. Bu sene geçmiş yıllara göre gölün bulunduğu bölge iyi kar aldı” dedi.


(RE-ÖS-Y)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Yok olan memleketini terk etmeyen kadın, herkesin hayali olan o ülkeyi elinin tersiyle itiyor Hatay’ın Antakya ilçesinde yok olan mahallesinde konteyner yuvasında yaşamını sürdüren Ayşe Koçak, Almanya’da yaşama hakkı olmasına rağmen hatıralarının geçtiği memleketinden vazgeçemiyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerde en çok yıkıma uğrayan Hatay’da, 25 bin insan hayatını kaybetmişti. Asrın felaketi olarak nitelendirilen depremlerin ardından Antakya ilçesi adeta yok olmuş ve binlerce insan başka şehirlere göç etmişti. Depreme Antakya ilçesi Akasya Mahallesi’nde yakalanan 72 yaşındaki Ayşe Koçak’ın da yuvası yerle bir oldu. Koçak, şahsına ait konteyner satın alarak yıkılan evinin enkazına yerleştirdi. Konteyneri kendi emeğiyle ev haline getirmeye çalışan Koçak, hırsızların hedefi oldu. Gençlik dönem yurt dışına göç eden 72 yaşındaki Koçak, Almanya’da yaşama hakkı olmasına rağmen yaşadığı mahalleden ve hatıralarının geçtiği sokaklardan ayrılamıyor. "Depremden önce 6 dairem vardı ama hepsi yıkıldı" Depremden önce 6 dairesinin olduğu ama hepsinin yıkıldığını belirten depremzede Koçak, "Depremde evim ağır hasar aldı ve yıkıldı. Depremden önce 6 dairem vardı ama hepsi yıkıldı. Bu moloz yığınların üstünde benim evim vardı. Evim ağır hasarlıyken evime hırsızlar girip eşyalarımı, altınlarımı ve kapı pencereyi çaldılar. Şimdi konteynerim var. Konteyner da elektrik ve su bağlanmadı. Konteyner benim şahsıma ait ama yapmaya gücüm yoktu. Ne elektrik var ne su var. İçinde de yatılmıyor. Hırsızlar konteynerin kablolarını ve lambaları çaldılar" dedi. "En güzel yerim benim memleketimdir" Almanya’dan davet geldiğini ama gitmek istemediğinin ifade eden depremzede Koçak, "Ben 72 yaşındayım, hiçbir şeye gücüm yetmez oldu. Benim yerim kendi yuvamdır. Türkiye benim için daha kıymetlidir. Almanya’dan bana davetiye geldi ama yine de gitmedim. Ben Türkiye’mi terk edemem. En güzel yerim benim memleketimdir. Ben devletimi ve milletimi seven biriyim. Onun için ben buralardan ayrılamam. Benim cep telefonumdan Almanya’dan aradılar ve gel burada yaşama hakkın var dediler. Gidemem, milletimi terk edemem. Ben devletimi çok seviyorum. Ben mahallemi ve her şeyi seviyorum. Hiçbir yer istemiyorum. Ben evimi, mahallemi ve komşumu bırakmak istemiyorum. Hiçbir yeri bırakıp gidemem. Gidecek gücüm de yoktur ama gücüm olsa da gitmem" ifadelerini kullandı.
Konya Vicdansızlığa rağmen şefkat ile hayata tutundu Konya’da poşet içerisinde çöp konteynerine bırakılan kedi, bulan kişinin o anları sosyal medyada paylaşmasının ardından sıcak yuvaya kavuştu. Konya’nın merkez Karatay ilçesi Erenler Mahallesi’nde çöp atmaya çıkan bir kişi, ağzı bağlı su dolu bir poşet içerisinde çöp konteynerine atılmış vaziyette kedi buldu. Poşeti açan kişi, kediyi kuruladıktan sonra video çekerek o anları sosyal medya üzerinden paylaştı. Paylaşılan videoyu gören Ceylan Atilla da videoyu paylaşan kişiyle iletişim kurduktan sonra çöpte bulunan kediyi sahiplendi. Hayvan kliniğinde ilk kontrollerinde kedinin ciğerlerinin su topladığı belirlendi. Ceylan Atilla da kontrollerin ardından kediyi iş yerine getirerek, tedavisini başlattı. "Bulunma hikayesinden kaynaklı kahraman oldu" Bulduğu kediye Zeyna ismini veren ve iş yerinde kediye bakmaya başlayan bayan kuaförü Ceylan Atilla, "Sahiplendiğim kediye Zeyna ismini verdik. Kediyi bir çöp poşetinin içerisine koymuşlar, içerisinde de su vardı. Resmen ölmesi için poşetin ağzı da sıkı sıkı bağlıydı. Bu şekilde çöp konteynerine atmışlar. Bir vatandaşımız bulmuş ve sosyal medyada paylaşmışlar. Benim daha önceden de sokaktan bulduğum kedi var. Bu paylaşım üzerine onu yanına aldım. Şimdi çok hasta, tedavi görüyor. Aslında böyle şeyler anlatılmaz, gizli kalması gerekiyor ama işimiz gereği sosyal medyayı çok aktif kullanıyoruz. Günde neredeyse 50 kişi Zeyna’yı soruyor. Hem bilinçlendirme adına, hem de bilgi almak için soranlar oluyor. Zeyna bulunma hikayesinden kaynaklı kahraman oldu. Şimdi tedavisi sürüyor, inşallah yaşar. Hasta, sürekli 40 derece ateşi var. Ateşi düşmüyor, iğne yaptırmaya gideceğiz" dedi. "İnşallah yaşar, diğer kedim gibi uzun ömürlü olur" Çöpte bulunan kediye sahip çıkan Ceylan Atilla, "Zeyna artık benim. İsmi de bulunma hikayesinden. O poşet içerisinden hayata tutundu, bundan yola çıkarak savaş verdiği için Zeyna koyduk. İnşallah yaşar, diğer kedim gibi uzun ömürlü olur. Vatandaşlarımızın kedi evleri, kedi mamaları vermek için özellikle kış aylarında bu hayvanlara yardımcı olma konusunda duyarlı olmaları iyi olur. Daha uzun yaşamalarında faydamız olabilir. Hepsini evimize tabii ki alamayız ama en azından duyarlı olursak ve iş yeri ve evlerimizin önüne elimizden geldiği kadar su kabı, yemek kabı veya kedi evleri koyarsak bu hayvanlar da daha sağlıklı yaşarlar" şeklinde konuştu. Kediyi çöpe atan kişiye de seslenen Atilla, "Bu kediyi bu şekilde bırakan kişiye çok şey söylemek isterim ama zamanı değil. Sadece şunu söylemek isterim, her insan yaşattığını yaşamadan ölmez derler" diye konuştu.
Mersin Mersin’de kadınlar belediyenin desteği ile okuma yazma öğreniyor Mersin Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı bünyesinde verilen ‘Okuma Yazma Kursu’ sayesinde kadınlar, uzman eğitmenler eşliğinde okuma yazma öğreniyor. İmkânsızlıklar nedeniyle okula gidemeyen kadınlar, bu imkânsızlıkları belediyenin desteği ile aşıyor. Kimisi 30, kimisi 60’larında birçok kadın, gösterdikleri azim ve cesaret ile diğer kadınlara da örnek oluyor ve öğrenmenin yaşı olmadığını gösteriyor. Okuma yazma bilmediği için günlük hayatta birçok zorlukla karşılaşan kadınlar, kurs sayesinde bu zorlukların üstesinden rahatlıkla gelebiliyor. Kimisi uzaktaki çocuğuna ilk mesajı atabilmenin mutluluğunu yaşarken, kimisi de yalnız başına otobüse binmenin tadını çıkarıyor. “Burada kadınlara bir okul ortamı sağlıyoruz” Mersin Büyükşehir Belediyesi Eğitim ve Öğretimi Destekleme Kurs Merkezi Turgut Türkalp Şubesinde Türkçe Öğretmeni olarak görev yapan Özlem Zubaroğlu, “Maalesef bazı kadınlar zor şartlar altında okuyamadıkları için okula ancak şimdi gelebiliyorlar. Bu nedenle burada onlara bir okul ortamı sağlıyor ve alfabeden başlayarak ilkokul derslerini veriyoruz” dedi. Merkezde kursların 2 kademe şeklinde verildiğinden söz eden Zubaroğlu, “Birinci kademe okuma-yazma kursumuz ve 1,5 aya tekabül ediyor. Bu sürede kadınlar harfleri ve hecelemeyi öğreniyorlar. Sonrasında kelime ve cümle okumayı öğreniyorlar. Kursun sonunda ise bir sınav yapıyoruz. Sınavda başarılı olanlar, ikinci kademe kursumuza geçmeye hak kazanıyor” diye konuştu. İkinci kademe kursta da fen bilgisi, sosyal bilgiler, matematik ve yaşam becerisi gibi derslerin yer aldığını kaydeden Zubaroğlu, “Bu dersler, kadınların sosyal hayatlarına katkı sağlıyor ve günlük hayatları kolaylaşıyor. Kadınlar günlük hayatlarında daha aktif ve özgüvenli oluyorlar. Böylelikle daha bilinçli bireyler haline geliyorlar. Aslında bu sadece bireysel bir fayda sağlamıyor. Toplumumuz için de bir katkı sağlıyor. Kadınlar öğrendikçe ve günlük hayatlarını kolaylaştıran bir durumu anlattıklarında biz de mutlu oluyoruz” ifadelerini kullandı. Okuma yazma kursu, kadınların hayatına yeni bir pencere açıyor Kursa katılan 68 yaşındaki Gülseren Sakar, okuma yazma öğrenmenin hiçbir zaman geç olmadığının en güzel örneklerinden birisi. Geçtiğimiz yıl okuma yazma öğrenmeyi kafaya koyduğunu ve ardından da Mersin Büyükşehir Belediyesinin kursuna başladığını söyleyen Sakar, “Geçen seneden beri okuyorum. Biraz öğrendim, daha da öğrenmek istiyorum. Eskiden otobüs olsun, hastane olsun, yazıları okuyamıyordum ve zoruma gidiyordu. 2 seneden beri okuyorum. Şimdi otobüse binerken yazıları okuyorum. Dört dörtlük değilim ama artık okuyorum” şeklinde konuştu. Kursa 2023 Ekim ayında başlayan 42 yaşındaki Çiğdem Türk ise kısa sürede okuma yazma öğrendiğini ve çok iyi hissettiğini belirtti. Okuma yazma bilmediği için hayatın her alanında sorun yaşadığını söyleyen Türk, “En büyük kızım 20 yaşında ve üniversiteye gidiyor. Ona yardımcı olamıyordum. Hastaneye gittiğimde fiş kestirmeyi bile bilmiyordum” diye konuştu.
Kahramanmaraş Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Akpınar: “Hak sahiplerine hakları teslim edilecek” Kahramanmaraş’ta 6 Şubat 2023’deki depremlerde çok sayıda binanın yıkıldığı Dulkadiroğlu ilçesinin Belediye Başkanı Mehmet Akpınar, “Rezerv alanın içerisinde Doğukent ya da Güneşevler dışında kalan diğer arsa sahipleri ya da mekan sahipleri hak kaybına uğramadan hakları teslim edilmiş olacak” dedi. Dulkadiroğlu ilçesi Heyecan Bahçesi’nde basın mensuplarıyla bir araya gelen Başkan Akpınar, göreve gelmesinden sondaki 40 günlük süreci değerlendirdi. Başkan Akpınar, “Toplam 59 bin yapımız var, bunların 9 bin adeti yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı statüsündedir. 32 bin vatandaşımız geçici barınma alanlarında yaşamak zorunda kaldı. 51 camimiz, 30 okulumuz yıkıldı. Bu sadece binaların yıkılmasıyla sınırlı değil, aynı zamanda ruhlarımızda derin izler bıraktı. İlçemizin normal nüfusu 226 bin olmasına rağmen ticari faaliyetlerden dolayı gündüzleri 450 binlere ulaşan bir insan yoğunluğuna sahiptir. Bu da belediyemizin omuzlarına büyük bir sorumluluk yüklüyor. Belki yaşadıklarımızın acısını tam olarak dindiremeyiz, ancak geleceğe umutla bakabiliriz. Birlikte çalışarak birlikte ayağa kalkacağız” dedi. Rezerv alan içerisinde bulunan iş yeri ve konutlarla ilgili hak sahiplerinin haklarının teslim edileceğini söyleyen Başkan Akpınar, “İmar Müdürlüğümüzce 20 adet orta hasarlı yapıya güçlendirme ruhsatı, toplam 32 adet yapıya kullanım izni ve toplam 205 adet işlem yapılmış toplam 96 adet imar çapı toplam 245 adet yapı ruhsatı onaylanmıştır. Rezerv alanı içerisinde bulunan arsalar ile ya da dairelerle ilgili ise hiç kimseyi hak kaybına uğratmadan uzlaşma komisyonları oluşturulacak bakanlık tarafından. Dulkadiroğlu Belediyemizden bir mekan veriyoruz. Bakanlığımız burada oturacak yüzdelikte anlaşacaklar. Örnek yüzde 25 arsa sahiplerine, geri kalan 75 daire de hak sahiplerine TOKİ teslim edecek. Böylece rezerv alanın içerisinde Doğukent ya da Güneşevler dışında kalan diğer arsa sahipleri ya da mekan sahipleri de bu şekilde hak kaybına uğramadan hakları teslim edilmiş olacak. Az hasarlı ya da hasarsız bulunan daireler ve iş yerleri ile ilgili ise, eğer şehrin siluetini bozmuyor ise ve sağlamsa örnek alınıp devam kararı verilecek. Bunlar olmuyor, imar planına uymuyor ise o zaman onların da örnek iş yerleri 70 puan ise, 100 puanda yeni iş yeri yapılıyor ise geri kalan 30 puanı Cumhurbaşkanımızın indirim uygulamasından sonra yine taksitlendirmek suretiyle hak sahiplerine teslim edilecek. Şu an şehirde bu soruların cevabını bekleyen çok iş yeri ve ev sahibimiz var” ifadelerini kullandı.