ÇEVRE - 17 Nisan 2024 Çarşamba 09:14

Tarihi mahallede bahar güzelliği

A
A
A

Gümüşhane’nin tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü Süleymaniye Mahallesi, baharın gelişiyle birlikte adeta renk cümbüşüne dönüştü. Tarihi yapıların arasında yükselen ağaçlar, rengarenk çiçekleriyle ziyaretçilerini büyülüyor.

Türkiye’de adını değerli bir madenden alan tek şehir olan Gümüşhane’nin eski yerleşim yeri olan tarihi Süleymaniye Mahallesi, tarihi ve doğal güzellikleriyle dikkat çekerken bahar mevsimiyle birlikte oluşan renk cümbüşü de bölgeye gelenleri mest ediyor.

Ağaçların çiçek açması, doğanın canlanmasıyla birlikte eşsiz manzaraların ortaya çıktığı, cami ile kilisenin yan yana bulunduğu ve şehre adını veren “Gümüş” madenlerinin yüzyıllar boyunca işletildiği mahalle, tarihten bugüne miras kalan camisiz minareleriyle de göz dolduruyor.

Yüzyıllar boyunca Türk, Ermeni ve Rumlar’ın bir arada yaşaması nedeniyle ’Hoşgörü merkezi’ olarak da nitelendirilen, doğa ile tarihi iç içe barındıran Süleymaniye Mahallesi geçmişin izlerini taşıyan camiler, minareler, kiliseler, hanlar, köprüler, hamamlar ve dükkanlar gibi 30’dan fazla tarihi eserin günümüze ulaştığı 3.derece kentsel ve doğal sit alanı.

Kayak merkezi yapılması planlanan zirvelerindeki beyaz kar örtülerinin eriyip yerini yeşil manzaraya bıraktığı bugünlerde mahalleye gelen ziyaretçiler tarihi bir yolculuğa çıkarak baharın getirdiği canlı renklerin tadını çıkarıp farklı kültürlerin izlerini keşfediyor.

"Süleymaniye binaların dışında hikayeleriyle de çok büyük hazineleri içeren bir şehir"

Sadece doğal güzellikleriyle değil aynı zamanda tarihi dokusuyla da öne çıkan Süleymaniye Mahallesiyle ilgili akademik çalışma da yapan Süleymaniye Mahallesi Uygulama Oteli İşletme Müdürü Muhammet Kılıç, “Eski Gümüşhane, kadim bir şehrin merkezi. Türk, Rum ve Ermenilerin yüzlerce yıl barış içerisinde yaşadığı bir şehir. Kanuni Sultan Süleyman Han’dan ismini alan camisiyle, hamamlarıyla, kiliseleriyle, büyük bir medeniyeti bünyesinde barındıran, altın değerinde bir şehir. 1647 yılında bölgeye gelen Evliya Çelebi’nin de seyahatnamesinde bahsettiği üzere 70 adet madenin bulunduğu Gümüşhane’de Kırkpavli ve Hazine Galerileriyle bölgenin en büyük madenlerine sahip bir merkez. Aynı zamanda çok büyük acıları, çok büyük üzüntüleri ve güzel anıları, hikayeleri bünyesinde barındıran, binaların dışında hikayeleriyle de çok büyük hazineleri içeren bir şehir” dedi.

Bölgede geçmişte yaşananlardan da örnekler aktaran Kılıç, “Kırk Pavli galerisinden bahsetmek gerekirse burada yüzlerce Rumun öldüğü, hatta bu yüzden dolayı sadece Pavli adında Kırk Rumun olması sebebiyle dağa Kırk Pavli’nin adının verildiği, bölgeden geçen kişilerin ağlama seslerini bile duyabildiği, hatta geçenlerin sorduğu zaman herkes kendi pavlisine ağlar diye cevap verilmesinden kaynaklı olarak herkes kendi balasına ağlar sözünün de buradan geldiği düşünülen bir şehir” diye konuştu.

"Sakin şehir patentini Gümüşhane Merkez ilçesi alabilirse turizm alanındaki tanıtım ve pazarlamasının yolu çok daha kolay bir şekilde olacaktır"

Alanla ilgili bilimsel çalışmalardan da bahseden Kılıç, “Doç. Dr. Murat Ödemiş hocamızla birlikte bölgeyle ilgili yaptığımız araştırmada özel ilgi turizmi kapsamında bölgeyi incelediğimizde sürdürülebilir turizm temelinde, özgün mimari yapılarının ön plana çıkarıldığı, kültürel öğelerinin yansıtıldığı bir master planı hazırlanabilir ve uygulanabilirse, barındırmış olduğu bu zengin kültür mozaiğiyle, bölge ve Türkiye’de eşsiz bir destinasyon olarak parlayabilecek nitelikte bir şehir. Yine aynı şekilde Doç.Dr. İsmail Çalık hocamızla birlikte yürüttüğümüz Gümüşhane Merkez ilçesinin sakin şehir potansiyelinin SWOT araştırmasında da Süleymaniye Mahallesi büyük bir kaynak olarak karşımıza çıkmakta. Eğer sakin şehir patentini Gümüşhane Merkez ilçesi alabilirse turizm alanındaki tanıtım ve pazarlamasının yolu çok daha kolay bir şekilde olacaktır” diye konuştu.

“İlkbahar mevsimi nedeniyle çok güzel kadrajlar yakaladık”

Bölgedeki renk cümbüşünü ölümsüzleştirmek için alan giden fotoğraf sanatçılarından Metin Aydın ise “Bugün Süleymaniye Mahallesi’ne geldik. İlkbahar mevsimi nedeniyle çok güzel kadrajlar yakaladık. Ağaçlar hep çiçek açtı. Aynı zamanda yerlerde de çok güzel çiçekler var. Güzel fotoğraflar çektik. Süleymaniye Mahallesi merkeze çok yakın yürüyerek de gelinebilen bir yer. Mahallede eski konaklar var, camiler var, camisiz minareler var, hamamlar var, birçok çeşme var. Gümüşhane adını değerli bir madenden alan tek şehir. Bu mahalle de bu madenlerin çıkarıldığı yerlerden birisi. Burada cami ve kilise yan yana bir hoşgörü merkezi de diyebiliriz buraya” ifadelerini kullandı.

Recep Ergin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye Mezarlıkta otomobilde 2 genç ölü bulundu, otomobilde isimleri yazılı şef bıçağı bulundu Osmaniye’de mezarlıkta park halindeki bir otomobilde boğazları kesilmiş halde bulunan 2 gencin ölümüyle ilgili polis ekipleri geniş çaplı soruşturma başlattı. Olay yerinde, üzerinde isimlerinin yazılı olduğu bir bıçak ele geçirilirken, ilk incelemelerde torpido üzerinde yeni alınmış şef bıçağına ait kutunun bulunması dikkat çekti. Olay, dün akşam saatlerinde Asri Mezarlık içerisinde meydana geldi. Mezarlık içerisinde park halinde bulunan bir otomobilde hareketsiz yatan iki kişiyi fark eden vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, araç içerisinde bulunan V. Ç. (19) ile E. K.’nin (16) hayatını kaybettiği belirlendi. Vücutlarında kesici alet yarası bulunan iki gencin cenazeleri, olay yerinde savcılık ve polis ekiplerince yapılan incelemelerin ardından kesin ölüm nedenlerinin belirlenmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Polis ekiplerinin araçta yaptığı ilk incelemede, torpido üzerinde yeni alınmış bir şef bıçağına ait kutu olduğu görülürken, olay yerinde herhangi bir boğuşma izine rastlanılmadığı öğrenildi. Ayrıca otomobilde, üzerinde V.Ç ve E.K’nın isimlerinin yazılı olduğu bir bıçak ele geçirildiği bildirildi. Soruşturmayı sürdüren polis ekipleri, elde edilen ilk bulgular doğrultusunda V. Ç.’nin E.K.’yi öldürdükten sonra kendi boğazını keserek intihar etmiş olabileceği ihtimali üzerinde duruyor. Olayla ilgili soruşturma çok yönlü olarak devam ediyor.
Bolu Dedelerinden miras kalan 20 geleneksel oyunla kış gecelerini geçiriyorlar Bolu’nun Mudurnu ilçesinde Osmanlı döneminden günümüze miras kalan ve "Birikme Geceleri" olarak adlandırılan geleneksel orta oyunu kültürü, köylülerin yoğun katılımıyla yeniden hayat buldu. İlçeye bağlı Sürmeli köyünde düzenlenen etkinlikte, kış aylarının uzun ve zorlu geçtiği eski dönemlerde sosyal etkileşimi artırmak amacıyla başlatılan "Birikme Geceleri" geleneği sergilendi. Sürmeli ve Delice Bayramlı köyleri başta olmak üzere çevre köylerden gelen gençlerin bir araya geldiği gecede, dedelerinden devraldıkları mirası yaşatan gençler izleyicilere keyifli anlar yaşattı. 20 geleneksel oyun sahnelendi Teknolojinin henüz yaygınlaşmadığı, elektrik ve televizyonun bulunmadığı dönemlerde gaz lambası ve mum ışığında gerçekleştirilen bu eğlenceler, günümüzde de aslına uygun şekilde sahneye taşındı. Etkinlik kapsamında; arı, asenya, daktilo, güvey kuyma, meme, motor tamiri, av, sınır taşı, çift sürme, yüzük, helva satma, semer dikme, sepetçi, karakol, düğün okuma, ateş, tavuk çalma, kabak, masal satma ve hoça gibi yaklaşık 20 farklı geleneksel oyun oynandı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği ve geç saatlere kadar süren etkinlikte, köylüler hem eğlendi hem de kültürel bağlarını güçlendirdi. "Bu bizim kültürümüzün bir parçası ve yaşatmaya kararlıyız" Birikme geleneğinin, kültürün bir parçası olduğunu vurgulayan Sürmeli Köyü Muhtarı Erkan Akıllı, "3 köyümüzde kış aylarında birlik, beraberlik ve kaynaşmayı sağlamak amacıyla dedelerimizin zamanında yapılan bu geceleri yeniden başlatmak istedik. Eskiden elektrik, televizyon, telefon yoktu. İnsanlar her akşam bir evde toplanır, kendi imkanlarıyla oyunlar üretir, kış gecelerini böyle geçirirdi. Bu bizim kültürümüzün bir parçası ve yaşatmaya kararlıyız" dedi. Komşu Delice Köyü Muhtarı Muzaffer Yalçın ise birikme gecelerinin birlik ve beraberliğin simgesi olduğunu belirterek, "Bu gelenek Mudurnu ilçesi ve köylerinde yıllar önce yaygın olarak yapılırdı. Şimdi yeniden bu kültürü canlandırmak için kolları sıvadık" diye konuştu.
Yozgat Yozgat Şehir Stadyumu, Bakan Osman Aşkın Bak’ın katılımıyla açıldı Yapımı tamamlanan Yozgat Şehir Stadyumu, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın katılımıyla açıldı. Açılışta konuşan Bakan Bak, "Bizler şanslıyız çünkü sporun içerisinden gelen bir Cumhurbaşkanımız var" dedi. Yozgat’ta Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından inşa edilen 8 bin taraftar kapasiteli Yozgat Şehir Stadyumu, bugün düzenlenen törenle hizmete açıldı. Açılış törenine Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak da katıldı. Bak, burada yaptığı konuşmasında sporun içerisinden gelen bir cumhurbaşkanına sahip oldukları için şanslı olduklarını dile getirerek, "Yozgatspor varken İstanbul Büyükşehir Belediye Spor Kulübü’nden buraya bir sporcu göndermiştik. Yozgatspor o dönem güzel işler yapmıştı. Büyük kulüpleri burada mağlup etmişti. Yozgat’ta bir spor ve futbol kültürü var. Güreş ve futbol kültürü var. Bugün yiğitlerin harman olduğu Yozgat’ta güzel bir spor tesisinin açılışındayız, güzel bir eserin açılışındayız. Bizler şanslıyız çünkü sporun içerisinden gelen bir Cumhurbaşkanımız var. Spora değer veren, gençlere değer veren, spor yatırımlarını destekleyen, Türkiye’nin dört bir yanında modern stadyumların yapılmasını sağlayan. Bugüne kadar UEFA ve FİFA standartlarında 41 stadyum yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Pek çok kapalı spor salonu, olimpik yüzme havuzları, atletizm pistleri. Türkiye’de bir spor tesisleri devrimi var" dedi. Ankara stadyumu 2026 ortasında hizmete açılacak Bakan Bak, Türkiye’nin 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’na ev sahipliği yapacağını hatırlatarak yatırımların hızla sürdüğünü ifade etti. Bu çerçevede Ankara’da yapımı süren stadyumun 2026 yılı ortalarında hizmete açılacağının müjdesini veren Bak, "Cumhurbaşkanımızın bize talimatı var. ’Gençlere spor yapacakları alanlar yapın, amatör sporlara destek olun’ şeklinde. Sporun içerisinden gelmiş, geçmişte futbol oynamış bir cumhurbaşkanımız var. Yapılan bu tesislerin neticesini görüyoruz. Türkiye, 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’nı İtalya’yla birlikte organize edecek. Bunun için de yatırımlarımız devam ediyor. Ankara’da yapılan stadyum bitmek üzere. Teknik özellikleriyle dünyada üçüncü olacak. İnşallah 2026 yılının ortalarında onu da hizmete açacağız" ifadelerini kullandı. Açılış sonrası Bakan Bak, sahayı gezerek top sektirdi. Bozokspor Kulüp Başkanı Alparslan Akyüz, Bakan Osman Aşkın Bak’a 66 numaralı Bozokspor forması hediye etti. Ardından açılışı yapılan sahada oynanan 3. Lig Bozokspor-Sebat Gençlikspor müsabakası seyredildi.