KÜLTÜR SANAT - 14 Eylül 2022 Çarşamba 10:50

Türkiye’nin en yüksek rakımda bulunan siperleri tescillenecek

A
A
A
Türkiye’nin en yüksek rakımda bulunan siperleri tescillenecek

Gümüşhane’de Türkiye’nin en yüksek rakımdaki siperlerinden birisi olan Artabel Gölleri Tabiat Parkındaki siper ve diğer savaş kalıntıları tarihi sit alanı olarak tescillenecek.

Gümüşhane’de Türkiye’nin en yüksek rakımdaki siperlerinden birisi olan Artabel Gölleri Tabiat Parkındaki siper ve diğer savaş kalıntıları tarihi sit alanı olarak tescillenecek.


Torul ilçesi sınırlarındaki Artabel Gölleri Tabiat Parkının 3 bin 149 metre rakımlı zirvelerinde 1916-18 Rus işgali döneminden kalan siper, şehitlik, karargah ve yolların tescili için Gümüşhane Valiliğinin talebiyle Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü uzmanları alanda incelemelerde bulundu.


Arkeolog ve Sanat Tarihi Uzmanından oluşan heyet konuyu yıllar önce gündeme getiren gazeteciler ve Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) ekiplerinin rehberliğinde alanda fotoğraf, video, not ve koordinat aldı.


Yüksek rakımda yer alan ve yılın çoğu ayını kar altında geçiren bölgenin 1916-1918 yılları arasındaki Rus İşgali sırasında şiddetli çatışmalara sahne olduğunu rivayet eden köyün yaşlılarının haricinde, birkaç kitapta sadece bölge olarak adı geçen siper ve şehitliklere ulaşmak için Gülaçar köyünden bölgeye ulaşan heyet ilk olarak yayladaki hastane kalıntıları, Küçük Gölün yakınındaki siper ve karargah kalıntılarını inceledikten sonra oldukça dik rampadan ve tarihi yoldan tırmanarak 3 bin 149 metre rakımdaki siperler ve karargah binalarına ulaştı.


Alanda daha önce belirlenen şehit mezarını da inceleyen heyet gerekli notları, koordinat kayıtlarını, fotoğraf ve video kayıtlarını alarak alandan döndü.


Konuyu ilk olarak 2013 yılında kamuoyuna aktaran gazetecilerden Hüseyin Özgün, tescil için gelen heyetin zirve tırmanışına rehberlik yaptığı incelemenin ardından İHA’ya yaptığı açıklamada o dönem yapılan haberlerin ardından yüzeysel araştırma yapıldığını hatırlatarak, Rus işgaliyle ilgili dönemin 3.Ordu Komutanı Fevzi Çakmak’ın günlüklerinden ve Genelkurmay Başkanlığı’nın “Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi Kafkas Cephesi 3. Ordu Hareketi” kitabında da bölgeden bahsedildiğini hatırlattı.



“Buranın tarihi kimliğini daha ön plana çıkartabiliriz”


Artabel bölgesinde Osmanlı-Rus savaşından kalma siper ve karargahların varlığından haberdar olmakla birlikte çok fazla üzerinde araştırma çalışması yapılmadığını kaydeden Özgün, “İnşallah bu kez arkadaşlarımızın da destekleriyle buranın tarihi kimliğini daha ön plana çıkartabiliriz. Osmanlı-Rus Savaşı’ndan kalma siperlerin, güzergahların, yolların aynı zamanda karargah kalıntılarının izlerini sürmeye geldik. Yaklaşık 7 kilometrelik bir güzergahı dolaştık ve 8-9 tane karargah kalıntısı, bölge bölge 10-15 tane de siper tespitini yaptık. Bu bölge zaten bilinen bir bölge. Hatta seferberlik zamanlarında kullanılan bir güzergah. O yüzden tarihi ilgisi olanların da geldikleri, sık sık ziyaret ettikleri bir bölge burası. Sadece tarih değil, coğrafyayı, doğayı seven arkadaşlarımızın, dağcılık kulüplerimizin sıklıkla ziyaret ettikleri bir bölge” dedi.



“Burası savaşın en yüksek rakımı”


Alanda Osmanlı-Rus Savaşı’nın hatta Kurtuluş Savaşı’nın en yüksek zirvelerinde gerçekleşen mücadelelerin yaşandığını dile getiren Özgün, “Savaşın en yüksek rakımı burası belki de. O anlamda da özel ve güzel bir yer. İnşallah koruma kurulunun da vereceği kararla yetkililerimizin, bakanlığımızın ve üzerine sorumluluk düşen bütün kurumların buraya gerekli değeri vereceğini düşünüyoruz. Milli Savunma Bakanlığımızı yakından ilgilendiren bir konu. Şehit mezarlığımızı tespit etmiştik. Araştırmacı gazeteciler olarak konu bizden çıktı, bu artık kurumların, kurulların görevi halinde. Onların ilgisini, alakasını bekliyor. Biz gazeteciler olarak diğer arkadaşlarımızla birlikte gereğini yaptığımızı düşünüyorum. Bundan sonraki görev yetkililere düşünüyor. Biz de onlardan ilgi ve alaka bekliyoruz” diye konuştu.


Toplam 5 bin 859 hektarlık alana sahip ve 1998 yılında tabiat parkı ilan edilen ve Gümüşhane’nin çatısı olarak nitelendirilen Artabel Gölleri Tabiat Parkı, yamaçlarının her yerinden buz gibi akan suları, gürül gürül çağlayan dereleri, şelaleleri ve 20’den fazla buzul gölüyle ışıkla suyun buluştuğu zirve ve ölmeden önce görülmesi gereken yer olarak biliniyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçısı yakalandı, 112’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 14 ilde son 2 haftada jandarma tarafından göçmen kaçakçılığına yönelik düzenlenen operasyonlar ile 156 şüpheli göçmen kaçakçısının yakalandığını ve 112’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Edirne, Muğla, Aydın, Balıkesir, İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, Antalya, Mersin, Van, Şanlıurfa, Erzurum, Hatay ve Gaziantep olmak üzere 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlar düzenlendi. Son 2 haftada Jandarma İnsansız Hava Araçları (JİHA) ile havadan, İl Jandarma Komutanlıklarınca karadan yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. Şüphelilerden 112’si tutuklanırken 44’ü hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulandı. Ayrıca yapılan operasyonlar sonucu 120 adet araç ile 13 adet bot ele geçirildi. Bakan Yerlikaya yaptığı paylaşımda göç yönetimine dikkati çekerek, "Göç yönetiminin güvenlik boyutunu; insan ticareti, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile mücadele alanlarında hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarına riayet temelinde yürütülen etkin çalışmalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda sınır güvenliği, üstün teknolojilerden ve gelişmiş izleme-denetim sistemlerinden yararlanılarak güçlendirilmekte; yasa dışı göç yollarını teşvik eden ve organize eden yapılara karşı hem sahada hem de hukuki zeminde güçlü ve caydırıcı mekanizmalar işletilmektedir" ifadelerine yer verdi.
Karabük Kar yağışını duyan soluğu burada aldı Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, Karabük’ün yüksek kesimlerine akın ederek ateş yakıp fotoğraf çektirirken karın keyfini doyasıya çıkardı. Karabük’ün yüksek kesimlerinde kar yağışı gecenin ilerleyen saatlerinde de etkisini sürdürdü. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün uyarısının ardından özellikle yüksek rakımlı bölgelerde başlayan kar yağışı, Safranbolu-Bartın kara yolunu beyaza bürüdü. Karayolları ekipleri, daha önce yaptıkları hazırlıklar kapsamında bölgede kar küreme ve tuzlama çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, bin 30 rakımlı Ahmetusta Geçidi’ne akın etti. Bölgeye gelenler ateş yakarak ısınırken, bol bol fotoğraf çektirip karın keyfini çıkardı. İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube ekipleri de bölgede denetim yaptı. Ekipler, kış lastiği bulunmayan sürücüleri olası olumsuzluklara karşı uyararak, bölgeyi terk etmeleri gerektiğini bildirdi. Sürücülere kar yağışı ve buzlanmaya karşı uyarılarda bulunuldu. Ahmetusta mevkiinde kar yağışının fazla olduğunu öğrendikten sonra eşi ve arkadaşları ile bölgeye geldiklerini ifade eden Selver Yıldırım, araçta kış lastiği bulunmasına rağmen gelmekte zorlandıklarını belirtti. Yıldırım, kar yağışı sonradan bölgedeki atmosferi güzel bulduğunu aktararak çok eğlendiklerini söyledi. Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Perşembe beldesinden kar için Safranbolu’ya Doğan marka otomobille gelen Alperen Demirkul, "Çok mutluyuz. Aracımızla gelirken biraz zorlandık ama burası beklentimizi karşıladı. Bütün gençler burada. Ekipler de çalışmalarını sürdürüyor" diye konuştu.