GÜNDEM
Hozat’ta 16 kadın, yapay çiçeklerle Türk Bayrağı üretiyor
15 Aralık 2025 Pazartesi - 10:53 Hozat’ta 16 kadın, yapay çiçeklerle Türk Bayrağı üretiyor Tunceli’nin Hozat ilçesinde Halk Eğitim Merkezi bünyesinde açılan bayrak kursuna katılan 16 kadın, yapay çiçeklerden hazırladıkları Türk Bayraklarıyla hem üretime katılıyor hem de aile bütçelerine destek oluyor. Tunceli’nin Hozat ilçesinde Halk Eğitim Merkezi bünyesinde açılan bayrak kursu, ev hanımlarını üretimle buluşturuyor. Hozat Kaymakamlığı’nın desteğiyle hayata geçirilen "Hozat Bayrak" projesi kapsamında açılan kursta, yaklaşık 16 kadın yapay çiçekler kullanarak Türk Bayrağı üretiyor. Kadınlar, bir yandan birlikte keyifli vakit geçirip sosyalleşirken, diğer yandan el emeğiyle hazırladıkları ürünlerle ev ekonomisine katkı sağlıyor. Kursta üretilen bayraklar kurumlar tarafından satın alınırken, proje kısa sürede ilgi görmeye ve tanınmaya başladı. "Kendi emeğinin karşılığını alıyor" Usta Öğretici Nurcan Karaman, "Daha önce ev hanımıydım. Halk eğitim kurslarına başvurdum, gerekli belgeleri alarak usta öğretici oldum. Hozat Kaymakamı Yasin Gürkan’ın desteğiyle Halk Eğitim Merkezi bünyesinde ‘Hozat Bayrak’ projesini hayata geçirdik ve bu bayrak kursunu açtık. Kadınların burada en azından ev harçlıkları çıkıyor. Kendi ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı oluyor. Bir kadının çalışması daha farklı, eşinden isteyemez ama burada kendi kazanması daha uygun oluyor. Kendi emeğinin karşılığını alıyor. Bu proje kaymakamımızın desteğiyle Halk Eğitim bünyesinde başladı. Yaklaşık 2 ay oldu. Ürünlerimiz yeni yeni tanınmaya başladı. Yaptığımız bayrakları kurumlar alıyor, kaymakamımız alıyor" diye konuştu. "Türkiye’ye açılacağız" Kursa katılma sürecinden ve bu kursun kendilerine olan katkısından bahseden öğrenci Zeynep Kılıçaslan, "Komşum Nurcan Kahraman aradı, Halk Eğitim’de bayrak kursu açılacağını söyledi. ‘gelip görelim’ dedik, beğendik ve katıldık. 2 aydır devam ediyoruz. Ev hanımıyız zaten yapacak bir aktivitemiz yok. Şimdi de destekle Türkiye’ye açılacağız inşallah. 16 kişiyiz, daha da ilerleyecek, daha çok olacak. Üretime devam" dedi. "Zamanımız da iyi geçiyor" Kursiyer Hatun Özger ise "Evde fazla bir işim yoktu. Komşularım da buraya geliyordu. Nereye gittiklerini sordum. ‘Çiçekle bayraklar yapılıyor’ dediler. Ben de gideyim dedim, ben neden evde boş oturayım. Hocamızla konuştuk. Geldim baktım, ortam çok güzel, arkadaşlar da güzel. Gelip gidiyoruz, işimizi de yapıyoruz. Bayrağı da yapıyoruz. Güzel oluyor bizim için. Zamanımız da iyi geçiyor" şeklinde konuştu.
Hozat’ta 16 kadın, yapay çiçeklerle Türk Bayrağı üretiyor
15 Aralık 2025 Pazartesi - 10:45 Hozat’ta 16 kadın, yapay çiçeklerle Türk Bayrağı üretiyor Tunceli’nin Hozat ilçesinde Halk Eğitim Merkezi bünyesinde açılan bayrak kursuna katılan 16 kadın, yapay çiçeklerden hazırladıkları Türk Bayraklarıyla hem üretime katılıyor, hem de aile bütçelerine destek oluyor. Tunceli’nin Hozat ilçesinde Halk Eğitim Merkezi bünyesinde açılan bayrak kursu, ev hanımlarını üretimle buluşturuyor. Hozat Kaymakamlığı’nın desteğiyle hayata geçirilen "Hozat Bayrak" projesi kapsamında açılan kursta, yaklaşık 16 kadın yapay çiçekler kullanarak Türk Bayrağı üretiyor. Kadınlar, bir yandan birlikte keyifli vakit geçirip sosyalleşirken, diğer yandan el emeğiyle hazırladıkları ürünlerle ev ekonomisine katkı sağlıyor. Kursta üretilen bayraklar kurumlar tarafından satın alınırken, proje kısa sürede ilgi görmeye ve tanınmaya başladı. "Kendi emeğinin karşılığını alıyor" Usta Öğretici Nurcan Karaman, "Daha önce ev hanımıydım. Halk eğitim kurslarına başvurdum, gerekli belgeleri alarak usta öğretici oldum. Hozat Kaymakamı Yasin Gürkan’ın desteğiyle Halk Eğitim Merkezi bünyesinde ‘Hozat Bayrak’ projesini hayata geçirdik ve bu bayrak kursunu açtık. Kadınların burada en azından ev harçlıkları çıkıyor. Kendi ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı oluyor. Bir kadının çalışması daha farklı, eşinden isteyemez ama burada kendi kazanması daha uygun oluyor. Kendi emeğinin karşılığını alıyor. Bu proje kaymakamımızın desteğiyle Halk Eğitim bünyesinde başladı. Yaklaşık 2 ay oldu. Ürünlerimiz yeni yeni tanınmaya başladı. Yaptığımız bayrakları kurumlar alıyor, kaymakamımız alıyor" diye konuştu. "Türkiye’ye açılacağız" Kursa katılma sürecinden ve bu kursun kendilerine olan katkısından bahseden öğrenci Zeynep Kılıçaslan, "Komşum Nurcan Kahraman aradı, Halk Eğitim’de bayrak kursu açılacağını söyledi. ‘gelip görelim’ dedik, beğendik ve katıldık. 2 aydır devam ediyoruz. Ev hanımıyız zaten yapacak bir aktivitemiz yok. Şimdi de destekle Türkiye’ye açılacağız inşallah. 16 kişiyiz, daha da ilerleyecek, daha çok olacak. Üretime devam" dedi. "Zamanımız da iyi geçiyor" Kursiyer Hatun Özger ise, "Evde fazla bir işim yoktu. Komşularım da buraya geliyordu. Nereye gittiklerini sordum. ‘Çiçekle bayraklar yapılıyor’ dediler. Ben de gideyim dedim, ben neden evde boş oturayım. Hocamızla konuştuk. Geldim baktım, ortam çok güzel, arkadaşlar da güzel. Gelip gidiyoruz, işimizi de yapıyoruz. Bayrağı da yapıyoruz. Güzel oluyor bizim için. Zamanımız da iyi geçiyor" şeklinde konuştu.
ADÜ’de ’Ulusal Mezun Sempozyumu’ düzenlendi
15 Aralık 2025 Pazartesi - 10:38 ADÜ’de ’Ulusal Mezun Sempozyumu’ düzenlendi Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından ’Ulusal Mezun Sempozyumu’ Atatürk Kongre Merkezi Yörük Ali Efe Salonu’nda gerçekleştirildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program, fakülte tanıtım videosu ve Prof. Dr. S. Özlem Altınkaya’nın gerçekleştirdiği müzik sunumu ile devam etti. Programın devamında Sempozyum Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Sibel Şeker, öğrenciler adına Sıla Nur Yılmaz, mezunlar adına Dr. Öğr. Üyesi Gizem Öztürk konuşmalarını gerçekleştirdi. Fakülte Dekan V. Prof. Dr. Ayden Çoban konuşmasında, sempozyumda bir arada olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ve mezunların başarılarının fakültenin gücünü gösterdiğini ifade ederek emeği geçenlere teşekkür etti. ADÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Özarslan ise konuşmasında "Mezunlarımız ile son sınıf öğrencilerimizin bir araya gelerek deneyim paylaşacağı bu buluşmanın, mesleki gelişime ve fakülte kültürüne önemli katkılar sunacağına inanıyorum. Mezunlarımızın başarıları bizler için büyük bir gurur kaynağı, öğrencilerimiz için ise yol göstericidir." dedi. Prof. Dr. Özaslan, akademisyenlerimizin özverili katkılarıyla güçlenen bu geleneğin büyüyerek devam edeceğine inandığını belirterek emeği geçen herkese teşekkür etti. Sempozyumun ilk oturumu, Ebelik Bölümü Mezunları Oturumu oldu. Oturum başkanlığını Prof. Dr. Ayten Taşpınar ve Tuana Merter üstlendi. Buse Akdağ ’Bir Devlet Hastanesinde Ebe Olmak’, Ceylin Kurtöz ’Serbest Ebe Olmak’ ve Prisella Ofei ’Yurt Dışında Ebe Olmak: İngiltere Örneği’ başlıklı sunumlarıyla deneyimlerini paylaştı. Çocuk Gelişimi Bölümü Mezunları Oturumu ise Prof. Dr. Selvinaz Saçlı ve Sıla Nur Yılmaz’ın başkanlığında gerçekleşti. Bu oturumda Rabia Ceran Çavga ’Akademisyen Olma Yolculuğu’, Gülçehre Kaya Yılmaz ’Erken Çocukluk Gelişimi Merkezi Deneyimi’ ve Nuray Gayretli ’Bir Devlet Hastanesinde Çocuk Gelişimci Olmak’ konularında sunum yaptı. Günün devamında düzenlenen Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Oturumu Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Gökkurt ve Eda Maviş’in başkanlığında yapıldı. Necla Sabuncuoğlu ve Simge Nur Ungan, özel sağlık hizmeti birimlerinde çalışma deneyimlerini aktararak öğrencilerin sorularını yanıtladı. Sempozyumun son oturumu, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Mezunları Oturumunda ise Oturum Başkanları Prof. Dr. Dide Kılçalp ve Beyzanur Tamir’in yönettiği bölümde Rana Alkanalka ’Özel Sağlık Hizmeti Biriminde Çalışmak’ ve Furkan Salduz ’Bir Devlet Hastanesinde Diyetisyen Olmak’ başlıklı sunumlarını gerçekleştirdi. ’Mezunlarla Buluşma ve Deneyim Paylaşımı’ konusuyla düzenlenen sempozyumda mezunlar, öğrenciler ve akademisyenler bir araya gelerek mesleki deneyimlerini paylaştı. Gün boyu süren programda farklı alanlardan mezunların sunumları, söyleşiler ve etkileşimli oturumlar da yer aldı. Sempozyuma, ADÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Özarslan, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Ayden Çoban ile çok sayıda akademisyen, öğrenci ve mezunlar katıldı.
Gece 01.00’da yapımına başlanıyor, günlük 1 tona yakın tüketiliyor
15 Aralık 2025 Pazartesi - 10:27 Gece 01.00’da yapımına başlanıyor, günlük 1 tona yakın tüketiliyor Siirt’in en önemli lezzetleri arasında bulunan büryan kebabı, özel yöntemlerle kuyu şeklindeki tandırlarda pişiriliyor. Gece 01.00’de işlemine başlanan büryan, 04.30’da servis edilmeye başlanıyor. Sabahın erken saatlerinde yenmeye başlayan bu lezzet, günlük ortalama bir ton tüketiliyor. Siirt’te özel yöntemlerle kuyu şeklindeki tandırlarda pişirilen büryan kebabı, kentin önemli tescilli lezzetleri arasında yer alıyor. 6-8 aylık erkek kuzulardan tercih edilen et, saatlerce bekletildikten sonra kuyulara indiriliyor. Etrafı çamurla kapatılan bu kuyuda pişen büryan kebabı, uykusundan feragat edenler tarafından tercih ediliyor. Saatler içerisinde yenmeye başlanan asırlık lezzet, kentte günlük yaklaşık 1 ton tüketiliyor. Büryan ustası Murat Kayaalp, yaklaşık 36 yıldır büryan kebabı yaptığını söyledi. Büryanın Farsça’dan türemiş bir kelime olduğuna değinen Kayaalp, "Etin kızartılmışı anlamını taşıyor. Büryanın tarihçesi ise uzun yıllara dayanan bir hikayesi var. Gerçek anlamda bir hikaye. 4. Murat’tan bu yana kadar büryan kelimesi var. 4. Murat dediysek, Bağdat seferine çıktığı zaman 1639 yılında Baykan ilçesinin bir köyünde bir çobana rastlar. Çoban da ona bir kuzu kesip, çukura koyup üstüne ateş yakıp kızarttıktan sonra padişahımıza ikram eder. Padişah eti görünce, çobana etin büryana benzemiş der. Evliya Çelebi de Seyahatnamesinde onu belirtiyor" dedi. Patent alınan bir yemek olduğunu belirten Kayaalp, "Etimizi temin etmek için kasabımız var. Yayla yayla, mezra mezar gezip büryana elverişli olan 6-8 aylık erkek kuzular temin edilip mezbahaneye getiriliyor. Orada kesildikten sonra butlarından ayrılıyor. But, kaburga ve omurga kısımlarından ayrılıp 16 saat dinlendikten sonra bize gönderiliyor. Biz de bunları gece saat 01.00’de işleme başlıyoruz. Önce tandırımızı yakıyoruz. Tandırımız da 3 metre derinliğinde, 1 metre çapında. Saat 02.30 civarında büryanlarımızı sarkıtıyoruz. Tabii tandırın kıvamını da yakalıyoruz. Önce bakır kazanımızı sarkıtıyoruz. Bakır kazanımızda da omurga ve kaburga kısımları var. Onları sarkıttıktan sonra üste çengellerde duran etlerimizi sarkıtıyoruz. Demirden kapağımız var, onu da kapatıyoruz. Çamurdan bir harcımız var, onunla da sıvıyoruz. Yaklaşık 2 buçuk saat tandırda bekledikten sonra sabah 04.30’da servise sunuyoruz" diye konuştu. "Yerli ve yabancı turisti çeken bir yemek" Servisin sabah 04.00’te olmasının bir kültür olduğunu vurgulayan Kayaalp, "Büryan kebabının ticareti yapılmış. O zaman kervancılar vardı. Kervancılar Siirt’te gelip konakladığı zaman sabah namazını kıldıktan sonra büryancılara gelirlerdi. Büryan yerlerdi. Büryan kebabı tok ve dinç tutuyor. O kültür devam ediyor. Yerli ve yabancı turisti çeken bir yemek. Siirt 10’a yakın büryancı var. Bu da 1 tona yakın etin büryan olup tüketilmesine tekabül ediyor. Gün ağarmadan da bitiyor. Siirt halkımızda sabah namazına kalkan insanlar. Hemen hemen herkes gelir tükettir. Eskiden 13.00-14.00 gibi bitiyordu. Ama şu anda yerli ve yabancı turisti çektiğimiz için talep oluşuyor. 16.00-17.00’ye kadar devam ediyor. Aslında akşam çıkartsak yine tüketilir. Fakat biz 16.00-17.00 gibi bitiriyoruz. Günde 3 kere yapıyoruz. Kilo işiyle satıyoruz. Gelen müşteri, 150, 200, 300, 400, 500 gram yiyen var" şeklinde konuştu. Mehmet Emin Siber ise 25 yıldır büryan işi yaptığını söyleyerek, "Hafta sonları 4-5 defa da çıkabiliyor. Sabah ezanıyla birlikte başlıyoruz. Şehir dışına giden insanlar oluyor. Şoklayıp paket olarak yolluyoruz. İstanbul, Ankara’ya kadar ulaşım varsa gönderebiliyoruz. Yazın daha çok tüketiliyor turistler geldiği için" dedi. Müşterilerden Necdet Erkol, sabah 05.00’ten beri beklediğini, kuyudan çıktığı gibi burada olup eve gönderdiğini ifade etti. Lokman Demir de "Siirtliyim, Antalya’dan geldim. Sabah sabah ilk işim büryan yemek oldu. Her zaman tadı damağımda kalıyor. Manavgat’ta böyle bir şey yok" dedi. Sabri Yıldız da "Siirtliyim, İzmir’de yaşıyorum. 1 kilo büryan istedim, çocuklarıma götüreceğim" diye konuştu.
Küçükçekmece Belediyesi 42.TÜYAP Kitap Fuarı’nda yerini aldı
15 Aralık 2025 Pazartesi - 10:27 Küçükçekmece Belediyesi 42.TÜYAP Kitap Fuarı’nda yerini aldı Küçükçekmece Belediyesi, Uluslararası İstanbul TÜYAP Kitap Fuarı’nda basılı yayınlarıyla yerini aldı. Küçükçekmece Belediyesi, 42. kez kapılarını aralayan Uluslararası İstanbul TÜYAP Kitap Fuarı’nda basılı yayınlarıyla yerini aldı. TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen fuara katılan Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi standları tek tek gezdi. Fuar açılışına, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Nuri Aslan, Büyükçekmece Kaymakamı Ali İkram Tuna, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürü Taner Beyoğlu, Uluslararası Yayıncılar Birliği Başkanı Gvantsa Jobava, Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, TÜYAP Fuarlar Yapım A.Ş Genel Müdürü ve Türkiye Fuar Yapımcıları Derneği Başkanı İlhan Ersözlü, TÜYAP Kültür Fuarları Danışma Kurulu Başkanı Doğan Hızlan, 42. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı onur yazarı Murathan Mungan ve çok sayıda davetli katıldı. Fuarın açılış töreninde konuşan İBB Başkan Vekili Nuri Şahin, ‘’Ben okuma yazma bilmeyen ama bizlerin okuyabilmesi için gece gündüz emek veren bir annenin evladıyım. Benim hayatımı annem ve mücadelesi sonrada okuduğum kitaplar değiştirdi. Kitaplar sayesinde hiç bilmediğim ülkelere gittim. TÜYAP, Cumhuriyetin değerlerine önem veren, katkı sunan ve sahip çıkan bir kurumdur. 2019 öncesinde İstanbul’da 20 tane kütüphane vardı, şu an bu sayı 73’e ulaştı. Kütüphanelerimizin kişi kapasitesini de 2 bin 500’den 9 bin kişinin aynı anda kullanabileceği hale getirdik’’ dedi. Fuara katılan Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, ‘’ Küçükçekmece Belediyesi olarak 33 basılı yayınımızla TÜYAP’ta yer almaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Bizler kitapları yalnızca basılı eserler olarak değil; bir kentin kültürünü, belleğini ve sanat yolculuğunu geleceğe taşıyan kalıcı kayıtlar olarak görüyoruz. Bu anlayışla hazırladığımız Küçükçekmece Kültür Envanteri yayınlarını son derece kıymetli buluyoruz. Küçükçekmece’de açtığımız özel sergileri bu basılı yayınlarla kayıt altına alıyoruz. Bu yayınlar; bugün ürettiğimiz kültür ve sanat çalışmalarının yarına bırakılan hafızasıdır. Bu anlamlı buluşmada emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyor, tüm kitapseverleri standımıza davet ediyorum" dedi. 21 Aralık’a kadar ziyaret edilebilir Fuar boyunca okurlar, yazarlar ve sektör profesyonelleri bir araya gelecek. Ayrıca paneller, söyleşiler ve imza günleri düzenlenerek edebiyatın sınırsız dünyası keşfedilecek. Küçükçekmece Belediyesi de fuar sonuna kadar kültür yayınlarıyla ziyaretçilerini ağırlayacak. Ayrıca fuarda; konuşmacı Suat Özkan’ın katılımıyla ‘Çocuklarla Karikatür Atölyesi’ ve Küçükçekmece Belediyesi Kütüphaneleri’nin düzenlediği ‘Origami Çocuk Atölyesi’ gerçekleştirilecek. Küçükçekmece Belediyesi’nin kültür yayınlarının yer aldığı standı görmek isteyenler 4.salon 448. stantta 21 Aralık’a kadar ziyaret edebilirler.
Balkan Üniversitesi ile ’İş Birliği Protokolü’ imzalandı
15 Aralık 2025 Pazartesi - 10:27 Balkan Üniversitesi ile ’İş Birliği Protokolü’ imzalandı Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi ’Uluslararasılaşma Hamlesi’ kapsamında Private International Balkan Üniversitesi ile ’İş Birliği Protokolü’ imzalandı. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, uluslararasılaşma vizyonu çerçevesinde Kuzey Makedonya’daki yükseköğretim kurumlarıyla ilişkilerini güçlendirmek üzere önemli bir protokole imza attı. Üsküp’te bulunan Private International Balkan Üniversitesi ile gerçekleştirilen bu yeni anlaşma, üniversitenin Balkan coğrafyasında akademik iş birliklerini genişletme hedefinin somut bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Yapılan görüşmeler sonucunda imzalanan protokol, iki üniversite arasında akademik ilişkileri geliştirmeye yönelik kapsamlı bir çerçeve sunuyor. "Balkan bölgesinde sürdürülebilir akademik ilişkiler kurma yönündeki çalışmalarına kararlılıkla devam ediyor" Yapılan protokol kapsamında açıklama yapan Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, "Özellikle araştırma alanlarında ortak bilimsel çalışmalar yürütülmesi, öğretim elemanlarının karşılıklı olarak ders vermeye yönelik ziyaretlerde bulunması, öğrencilerin farklı akademik ortamlarda eğitim alma fırsatı bulması ve kültürel etkileşimin artırılması hedefleniyor. İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Tümer Karaayak’ın girişimleri ile hayata geçirilen protokolün sağladığı iş birliği olanaklarının, her iki üniversitede de akademik üretkenliği artırması ve araştırma kapasitesinin güçlendirilmesine katkı sağlaması bekleniyor. Ayrıca, iki kurum arasında kurulacak olan ilişkiler yeni akademik projelerin geliştirilmesine zemin oluşturacağı öngörülüyor. Üniversitemiz, Private International Balkan Üniversitesi ile başlatılan bu sürecin hem öğrencilere hem de akademisyenlere yeni perspektifler kazandıracağına inanıyor ve Balkan bölgesinde sürdürülebilir akademik ilişkiler kurma yönündeki çalışmalarına kararlılıkla devam ediyor" dedi.