GÜNDEM
Kars kazı geleneksel yöntemlerle kurutuluyor: Kış sofralarının vazgeçilmezi hazırlanıyor 06 Aralık 2025 Cumartesi - 10:02:51 Türkiye’nin önemli kaz yetiştiriciliği merkezlerinden Kars’ta, yörenin meşhur lezzeti olan kazların kesiminin ardından geleneksel "kurutma" süreci başladı. Kış aylarının çetin soğuklarından faydalanılarak hazırlanan kurutulmuş kazlar, ocak ayından itibaren sofralardaki yerini alacak. ’Kar yemeden kaz kesilmez’ sözüyle bilinen yörede, hava sıcaklıklarının düşmesi ve ilk karın yağmasıyla birlikte kaz kesimleri tamamlandı. Kesilen kazlar, büyük bir titizlikle temizlenip tuzlandıktan sonra, kurutulmak üzere evlerin çatı saçaklarının altına, balkonlara veya özel olarak kurulan askılara asılıyor. "Kazları kuruttuk, sofralara hazır hale getirdik" Kars’ın Akyaka ilçesine bağlı Karahan köyünde yetiştirdiği kazları kurutmak için astıklarını belirten kaz yetiştiricisi Haluk Koçak, "Kazları civcivken aldık, 6-7 ayda büyütüp besledik. Kazlar son aşamasına geldi. Kazlar soframızın vazgeçilmezidir. Kars’ın değeridir, lezzetidir. Kazlarımızı kuruttuk, tuzladık, sofralara hazır hale getirdik" dedi. "Geleneksel yöntemle lezzetine lezzet katılıyor" Kaz etinin lezzetini artıran ve uzun süre saklanmasını sağlayan bu geleneksel yöntem, Kars’ın iklim koşullarından gücünü alıyor. Kaz etleri, özellikle sabah ve akşam ayazını alması için yüksek yerlere asılıyor. Bu, etin hem rüzgar almasını hem de soğuğun iyice işlemesini sağlıyor. Üreticiler, kaz etinin lezzetini kaybetmemesi için kurutma sırasında kesinlikle güneş görmemesi gerektiğine dikkat çekiyor. Güneşin etin tadını bozduğu belirtiliyor. Kurutma işlemi, hava koşullarına bağlı olarak yaklaşık 15 ila 30 gün arasında sürüyor. Kuruyan kazlar daha sonra kış boyunca tüketilmek üzere serin yerlerde muhafaza ediliyor. "Bir kültür ve geçim kaynağı" Kars kazı, bölge insanı için sadece bir yiyecek değil, aynı zamanda önemli bir kültürel miras ve geçim kaynağı. Yetiştiriciler, doğal ortamda, arpa ve çayır otu ile beslenen kazların etinin lezzetinin eşsiz olduğuna dikkat çekiyor. Kurutulan kazlar, kilosu 2 bin liradan satılıyor, 3 kilo gelen bir kaz 6 bin liraya alıcı buluyor.
06 Aralık 2025 Cumartesi - 10:02 Trabzonlu iki arkadaşın iki teker üzerinde ‘Umre’ serüveni Trabzon’un Of ilçesinde yaşayan Ali Kurt ile Kerem Değirmenci, motosikletle çıktıkları ve 5 ülkeyi aşarak 28 günde tamamladıkları Umre yolculuğunda, 11 bin kilometreyi iki teker üzerinde kat etti. Trabzon’un Of ilçesinde yaşayan Ali Kurt ile arkadaşı Kerem Değirmenci, motosikletle çıktıkları Umre yolculuğunu başarıyla tamamladı. Manevi bir amaçla yola çıkan iki arkadaş, 28 gün boyunca iki teker üzerinde toplam 11 bin kilometre kat ederek kutsal topraklara gidip geri döndü. Of’tan başlayan yolculukta Türkiye’den çıkıp 5 ülke geçen Kurt ve Değirmenci, farklı iklim şartlarında yüzlerce yerleşim yerini geride bıraktı. Asya ve Orta Doğu’nun çeşitli noktalarından ilerleyen ikili, hem uzun yol şartları hem de sınır geçişleriyle karşılaştıkları zorlukları aşarak Mekke’ye ulaştı. Motosikletleriyle Kabe’ye varmanın mutluluğunu yaşayan iki arkadaş, Umre ibadetlerini yerine getirdikten sonra geri dönüş için yeniden yollara düştü. Toplamda 11 bin kilometrelik yolculuğu başarıyla sona erdirerek Of’a dönen Ali Kurt ve Kerem Değirmenci, zorlu parkurlara, değişken hava şartlarına ve uzun sürüş saatlerine rağmen iki teker üzerinde hedeflerine ulaştı. "Uluslararası düzeyde seyahatimi ilk önce Allah’ın evi Harem-i Şerif’e yapmak istemiştim" Yolculuklarının kendileri için hem manevi hem de unutulmaz bir deneyime dönüştüğünü belirten Ali Kurt, "Kerem Değirmenci arkadaşımla beraber istişare yaptık. Aslında benim niyetim motosikletimle beraber uluslararası düzeyde seyahatimi ilk önce Allah’ın evi Harem-İ Şerif’e yapmak istemiştim. Nasip oldu, planlamamızı yaptık. İklim şartlarını da göz önüne alarak seyahate çıktık. Kazasız belasız bir şekilde güzel bir seyahat halinde mükemmel bir yolculuk yaptım" dedi. "28 gün 11 bin kilometre yol yaptık" "İki teker üzerinde seyahat anlatılmaz" diyen Kurt, "Çok soran oldu. İki teker tutkunları bunu daha iyi bilir. Dört tekerlilere biz ne söylersek söyleyelim bunu izah edemeyiz. Yaşamak lazım. Bunun keyfi konforu hiçbir şeyde yoktur. Biz seyahat planlamamızı yaparken Suriye’de problem vardı. Irak Türkiye plakalı motosikletlerin girişine müsaade etmedi. Daha önceden bu seyahati yapan arkadaşlarım vardı onlar bu yolculuğu tamamladı. Onların çizdiği bu yolda biz de birkaç değişiklik yaparak İran üzerinden 28 gün 11 bin kilometre yol yaptık. 5 ülke geçtik. Arap Yarımadasını hemen hemen ziyaret etme imkanı bulduk. Dönüşümüzü Irak üzerinden yaptık. Girişte müsaade etmediler ama çıkışımızı oradan yapmak zorunda kaldık. Diyarbakır üzerinden tekrar dönüşümüzü sağladık" şeklinde konuştu. "Motorum artık Hacı unvanını aldı" Hedeflerinin motosiklet ile Orta Asya’yı gezmek olduğunu dile getiren Kurt, "İran’da bizi çok güzel ağırladılar. Onlara kucak dolusu selamları söylüyorum. İnanılmaz bir yer. Çok güzel dostluklar, çok güzel hikayeler yaşadık. Sosyal medya hesaplarımızda bazı hikayelerimizi paylaştık. Arabistan, Ürdün, Irak’ta çok güzel dostluklar edindik. Arkadaşım erken dönüyoruz ama bana keşke diyeceksiniz demişti. İş yoğunluğumuzdan dolayı erken döndük. Orada Türklere karşı ciddi bir duygu patlaması var. Bizleri çok seviyorlar. Allah nasip ederse Özbekistan, Türkmenistan, Kazakistan, Tacikistan ve Moğolistan üzerinden inşallah önümüzdeki sene Orta Asya’yı gezeceğiz. Motorum artık Hacı unvanını aldı. Aynı şekilde dünya turuna devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Dünya havacılık tarihine geçen Selçuk Bayraktar’a Sürmeneli hemşehrisinden şarkılı destek
04 Aralık 2025 Perşembe - 09:13 Dünya havacılık tarihine geçen Selçuk Bayraktar’a Sürmeneli hemşehrisinden şarkılı destek Türkiye’nin ilk insansız savaş uçağı Bayraktar KIZILELMA’nın geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen testte görüş ötesi hava-hava füzesi kullanarak jet motorlu bir hava hedefini vuran dünyadaki ilk insansız savaş uçağı olarak dünya havacılık tarihine geçmesi, Selçuk Bayraktar’ın Trabzon’un Sürmene ilçesindeki hemşehrilerini de sevindirdi. Müzik öğretmeni Zafer Demir’in Selçuk Bayraktar için bestelediği "Vur İHA Vur SİHA" şarkısı sosyal medyada büyük ilgi gördü. Trabzon’un Sürmene ilçesinde müzik öğretmenliği yapan Zafer Demir (49), Selçuk Bayraktar için bestelediği şarkıyla Bayraktar’a ülkesi için yaptığı hizmetler için teşekkür etti. Demir’in yerli ve milli savunma teknolojilerinin öncüsü olan Baykar’ın teknik lideri ve İHA-SİHA sistemlerinin mimarlarından Selçuk Bayraktar için bestelediği "Vur İHA Vur SİHA" adlı şarkı, sosyal medyada kısa sürede büyük ilgi gördü. Şarkının sözlerini kendi kaleme alan Demir, yaklaşık bir yıldır üzerinde çalıştığı yapay zekâ tabanlı seslendirme programı ile eseri dijital ortamda seslendirdi. Şarkıda özellikle Bayraktar’ın Türk savunma sanayisine katkıları vurgulanırken, "Bir çağın kapısı gökte açıldı, düşmanın üstüne ateş saçıldı. Selçuk Bayraktar’dır bu işin başı, eğilmez Türklerin çatılan kaşı" dizeleri dikkat çekti. Dinleyiciler tarafından yoğun ilgi gören eser, özellikle savunma teknolojilerine ilgi duyan kitleler arasında hızlı bir şekilde yayıldı. "Bizim için güzel işler yaptı; biz de bu şekilde ona teşekkür ettik" Eserin gördüğü ilginin kendisini mutlu ettiğini belirten Zafer Demir, müziğin yıllardır hayatında önemli bir yeri olduğunu ifade ederek, hemşehrisi Selçuk Bayraktar’a duyduğu saygı ve gururun bu şarkıyı yazmasında etkili olduğunu söyledi. Sanatçı bir kimliğinin olmadığını, milli ve manevi duyguları yüksek olan birisi olduğunu belirten Demir, "Yayınladığım şarkının sözlerini yazmıştım ama tabii ki sesim o kadar yeterli değil. Sanatçı bir kimliğim yok ama milli ve manevi duyguları yüksek olan birisiyim. Bilgisayar tecrübem var. Bir senedir yapay zeka üzerine çalışıyorum. Evimi ofis haline dönüştürdüm. Sözlerini daha önceden yazdığım eserimi aranje ettim. Selçuk Bey’e bunu armağan ettik. Bizim için güzel işler yaptı. Biz de bu şekilde ona teşekkür ettik, bu şarkıyı ona armağan ettik. Selçuk Bayraktar’ın bütün videolarını izledim. Bütün imkansızlıklara rağmen önlerine engel çıkmış olmasını hep düşünüyordum. Babası Özdemir Bayraktar’ın temelini attığı güzel bir çalışmanın meyvesini alıyoruz. Uzun süreçli bir çalışma oldu ama çok güzel oldu, milletimiz gururlandı. Bir Türk insanı olarak manevi ve milli duygularımı çok kabarttı" dedi. "Buradaki amacım benim gibi düşünen, milli duyguları olan, duyunca göğsü kabaran insanlara bir şeyler dinletebilmekti" Selçuk Bayraktar ile görüşmek istediğini kaydeden Demir, "Aynı zamanda hemşehriyiz. İnşallah görüşme imkanımız olur. Buradaki amacım benim gibi düşünen, milli duyguları olan, duyunca göğsü kabaran insanlara bir şeyler dinletebilmekti. Üniversite yıllarımdan gelen müzik hayranlığım bağlama ile başladı. Bunu hobi için yapıyorum, ticari bir beklentim yok. Selçuk Bayraktar‘ı Cumhurbaşkanımızın damadı olduğu için değil, kim olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti’ne bir çivi çakan, bir güzel iş yapanın arkasındayız. Vatandaşlık da bunu gerektirir diye düşünüyorum. Hiçbir ırk, din, mezhep ayrımı yapmadan bu ülkeye katkısı olan herkesin yanındayız. Allah hepsinden razı olsun" ifadelerini kullandı.
Başkan Sekmen: "Özel gereksinimli bireyler başımızın tacıdır"
04 Aralık 2025 Perşembe - 08:54 Başkan Sekmen: "Özel gereksinimli bireyler başımızın tacıdır" Erzurum Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi’nin iş birliğinde düzenlenen 3 Aralık Dünya Engelliler Günü programında konuşan Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, "Unutulmamalıdır ki; toplumun her bir ferdi yarının birer engelli adayıdır" dedi. Başkan Sekmen, Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda özel gereksinimli gençlerle bir araya geldi. Sekmen, burada yaptığı konuşmada, "Hepimiz insanız ve bundan dolayı da yine hepimiz birer engelli adayıyız. Dolayısıyla asıl engellilik hali; engeline rağmen hayata tutunma ve yaşama mücadelesi verenleri görmezden gelmektir. Engelli kardeşlerimizin sorunlarının çözüme kavuşturulması, onların hatırlanması ve onlara kulak verilmesi yılın sadece bir günüyle sınırlı tutulmamalıdır" diye konuştu. "Toplum olarak hepimizin bu mücadeleye daima ortak olmamız, engelli kardeşlerimizin yaşamını kolaylaştırmamız ve onların sürekli yanlarında olmamız gerekiyor. Çünkü bu her şeyden önce insani ve vicdani bir sorumluluktur" diyen Başkan Sekmen, şöyle devam etti: "Büyükşehir Belediyesi olarak; engelli vatandaşlarımızın her türlü ihtiyacını gidermenin yanı sıra, kardeşlerimizin toplumsal yaşamdan soyutlanmamaları adına çok önemli adımlar da attık. Bilinmelidir ki, önceliğimiz; engelli vatandaşlarımızın sosyo-ekonomik yaşamdaki rollerini değiştirmek ve güçlendirmek olmuştur. Çünkü biz engelli vatandaşlarımıza hiçbir zaman "Yardıma ihtiyaç duyan" gözüyle bakmadık, bakmayacağız. Bizim gözümüzde engelli kardeşlerimiz, toplumun diğer fertlerinden farkı olmayan, ekonomik değer üreten, çalışan, kazanan ve kazandıran bireylerdir. Unutulmamalıdır ki; toplumun her bir ferdi yarının birer engelli adayıdır. Bu bakımdan engelli kardeşlerimizin sorunlarını kendi sorunumuzmuş gibi benimsemeli, bu alandaki farkındalığımızı geliştirmeli ve empati kültürünü sürekli canlı ve diri tutmalıyız. Bireysel olarak en büyük sorumluluğumuz bu iken, kurumsal olarak da atılması gereken adımları atmak ve engelli vatandaşlarımızın sorunlarına çare olmak zorundayız." "Mola evi yakında hizmete açılacak" Başkan Mehmet Sekmen, özel gereksinimli bireylerin ailelerine yönelik hazırlanan Mola Evi Projesi’nin detaylarını anlattı. Sekmen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Engelli evlatlarımızın ailelerine yönelik eğitim çalışmaları ve özellikle annelerinin moral motivasyonlarını artırmaya yönelik çeşitli etkinlikler yaparak engelli bireylerin ailelerinin de yanında olmaya gayret ediyoruz. Yakın zamanda hayata geçirmeyi planladığımız ‘Mola Evi’ projemizle engelli evlatlarımızın ailelerinin hayatlarını da kolaylaştırmayı hedefliyoruz. Mola Evi, engelli bireylerin kısa süreli güvenli bakımını üstlenerek ailelerin kişisel işlerine zaman ayırmasına olanak tanıyan destekleyici bir hizmet olacaktır. Engelli Hizmetleri Koordinasyon Merkezi’mizde engelli vatandaşlarımıza yönelik yıl boyunca devam eden çeşitli eğitimlerimizin yanı sıra, Engelsiz Yaz Okulu, yaz kampları, açık hava sineması, çeşitli kültürel geziler, üniversite ve çeşitli kurumlarla işbirliğiyle gerçekleşen projeleri kapsayan farklı programlar düzenlemekteyiz. Ayrıca Doğu Anadolu’da ilk Korumalı İş Yeri statüsünde olan ve 10 engelli bireyimizin istihdam edildiği Down Kafe’yi ve karton bardak üretim atölyesini halkımızın hizmetine sunduk. Bildiğiniz gibi şehir merkezindeki önemli noktalara akülü araç şarj istasyonları kurduk. Farklı engel gruplarından öğrencilerimizi, aileleri ile birlikte yazın belediyemizin otelinde 3 günlük kamp organizasyonunda misafir ettik. Türkiye’de ilk yerli akıllı beyaz baston üretimini gerçekleştiriyoruz. Ve yakın zamanda şehrimizde bulunan görme engelli kardeşlerimize bu bastonları ücretsiz olarak dağıtacağız. Cumhurbaşkanlığımız tarafından 2025 senesinin ‘Aile Yılı’ olarak kabul edilmesi sebebiyle engelli vatandaşlarımızın aileleri için de önemli çalışmaları hayata geçirmeye devam ediyoruz. Servis araçlarımız, su faturasında yüzde 50 indirim, toplu ulaşımdan ücretsiz faydalanma imkânı, 65 yaş üstü engellilerin ev temizliği ve kişisel bakımları, hasta yatağı ve medikal malzeme desteği, Türkiye’de bir ilk olan akülü araç tamir atölyesi gibi daha birçok hizmetle kardeşlerimizin daima yanındayız. İnanın, engelli kardeşlerimizin mutluluğu bizim en büyük önceliğimizdir." Konuşmaların sonrası Dilek Çimen’in hazırladığı fotoğraf sergisi açıldı, ardından özel gereksinimli gençlerin hazırladığı gösteri ilgiyle izlendi. Öte yandan programda akülü araçlar ihtiyaç sahibi gençlere dağıtıldı.
AKİB Genel Başkan Yardımcısı Özkara: "Hollanda’nın aldığı karar hukuki değil siyasi bir tutumdur"
04 Aralık 2025 Perşembe - 08:35 AKİB Genel Başkan Yardımcısı Özkara: "Hollanda’nın aldığı karar hukuki değil siyasi bir tutumdur" Avrupa Kayserili İşverenler Birliği (AKİB) Genel Başkan Yardımcısı Hukuk ve Diplomatik İşler Komisyonu Başkanı İsmet Özkara, Hollanda’nın Ankara Anlaşması’nı askıya almasına sert tepki gösterdi. Hollanda Danıştayı’nın 1 Temmuz 2025’te aldığı karar, Ankara Anlaşması kapsamında yapılan şirket oturum başvurularını fiilen askıya alarak Türk vatandaşlarının haklarını ciddi biçimde sınırladı. Yeni uygulama, Hollanda içinde yapılan başvuruların ‘otomatik ret’ gerekçesiyle kabul edilmemesine neden oluyor. Süreci yakından takip eden AKİB Genel Başkan Yardımcısı Hukuk ve Diplomatik İşler Komisyonu Başkanı İsmet Özkara, kararın hem Hollanda iç hukukuna hem de Ankara Anlaşması’nın bağlayıcı hükümlerine açıkça aykırı olduğunu vurgulayarak sert tepki gösterdi. Özkara, "Her başvuru kendi içinde değerlendirilmesi gerekirken Hollanda, Türk vatandaşlarına yönelik toplu bir ret politikasına yönelmiştir. Bu hukuki değil, siyasi bir tutumdur" dedi. Avukat İsmet Özkara, Hollanda’nın Amerika, Kanada, Japonya ve Güney Kore gibi ticaret anlaşmasına sahip diğer ülke vatandaşlarına aynı kısıtlamayı uygulamadığını hatırlatarak, "Aynı haklar bu ülkelere tanınırken Türkiye’ye tanınmıyor. Bu açık ve net bir ayrımcılıktır" ifadelerini kullandı. Kararla birlikte Türk girişimcilerin Hollanda’da şirket kurma, iş planı hazırlama ve süreci ülke içinden yönetme imkanının ortadan kalktığını belirten Özkara, bunun Türklerin serbest çalışma ve girişim hakkına vurulmuş ciddi bir darbe olduğunu söyledi. Haksız uygulamaya karşı hukuk mücadelesi başlatan Özkara ve ekibi, kararın geri çekilmesi için Avrupa Komisyonu’na sunulmak üzere kapsamlı bir imza kampanyası başlattı. Özkara, "Bu yalnızca Türk vatandaşlarının değil, Avrupa’da iş kurma özgürlüğünün korunması adına verilen bir mücadeledir. Herkesin bu süreçte destek vermesi büyük önem taşıyor" diyerek kamuoyuna çağrıda bulundu.
Özel bireyler müzik dolu gecede doyasıya eğlendi
04 Aralık 2025 Perşembe - 01:26 Özel bireyler müzik dolu gecede doyasıya eğlendi Kırıkkale’de özel bireyler, belediye tarafından düzenlenen programda müzik eşliğinde oynayıp halay çekerek gönüllerince eğlendi. Kırıkkale Belediyesi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında özel bireyler ve ailelerine yönelik eğlence programı düzenledi. Belediye düğün salonunda gerçekleştirilen programda özel bireylere akşam yemeği ikram edildi. Yemek programının ardından sahneye çıkan müzisyenler, sevilen eserleri seslendirdi. Özel bireyler, müzik eşliğinde oynayıp halay çekerek keyifli anlar yaşadı. Belediye Başkanı Ahmet Önal, programda yaptığı açıklamada, engellerin önce zihinlerde ve yüreklerde kaldırılması gerektiğini söyledi. Önal, belediye olarak engelli bireylerin temel hizmetlere aracısız ve kesintisiz erişebilmesi için yoğun bir çalışma yürüttüklerini ifade etti. Başkan Önal, kentte engelleri kaldırmaya yönelik projelerin Plan ve Proje Müdürlüğü iş birliğiyle sürdüğünü dile getirerek, "Bu süreç zaman, emek ve kararlılık istiyor. Gönüllere dokunarak zihinsel engelleri kaldırmaya gayret ediyoruz. Bu anlamlı günde sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyorum. İyi ki geldiniz, iyi ki beraberiz" dedi. Etkinlik sonrası duygularını paylaşan Mustafa Taşdemir, "Çok mutluyum, çok heyecanlıyım. Yedik içtik, Allah razı olsun belediye başkanımızdan. Allah sağlık sıhhat versin, başımızdan eksik etmesin" dedi. Özel birey annesi Erfide Erdivan ise, "Çocuklarımız çok eğleniyor, çok mutluyuz. Teşekkür ediyoruz" ifadeleriyle memnuniyetini dile getirdi.
Karabiga’da 3 Aralık Coşkusu, Engeller Sevgi ve Umutla Aşılıyor
03 Aralık 2025 Çarşamba - 22:39 Karabiga’da 3 Aralık Coşkusu, Engeller Sevgi ve Umutla Aşılıyor Çanakkale’nin Biga ilçesine bağlı Karabiga beldesinde, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü, anlamlı ve coşkulu bir programla kutlandı. Biga Kaymakamı Ercan Kayabaşı, Karabiga Belediye Başkanı Ahmet Elbi, belediye meclis üyeleri, AK Parti Biga İlçe Başkanı Ahmet Şahin ve yönetim kurulu üyelerinin yanı sıra protokol üyeleri ve Karabigalıların katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, sevgi ve farkındalık mesajları ön plana çıktı. Programın ev sahipliğini yapan Karabiga Özel Bakım Merkezi’nde kalan engelli bireylerin hazırladıkları gösterilerle büyük beğeni topladı. Renkli sunumların sergilendiği etkinlik, duygu dolu anlara ve neşeli dakikalara sahne oldu. Onları Görmezden Gelemeyiz Programda bir konuşma yapan Biga Kaymakamı Ercan Kayabaşı, "Onları yok sayamayız, görmezden gelemeyiz. Aksine, hayat standartlarını yükseltmek ve önlerindeki engelleri kaldırmak en temel görevimizdir. Karabiga’da muazzam bir kamu binamız var ve buradaki kardeşlerimizin yaşam standartları oldukça yüksek. Emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Ankara Yollarını Aşındırdık, Sonunda Başardık Karabiga Belediye Başkanı Ahmet Elbi ise, Özel Bakım Merkezi’nin kente kazandırılması için verdikleri mücadeleyi anlattı. Başkan Elbi, "Bu merkezi şehrimize kazandırmak için resmen Ankara yollarını aşındırdık. Faaliyete geçtikten sonra ne kadar doğru ve hayırlı bir iş yaptığımızı, buradaki kardeşlerimizi her ziyaretimizde bir kez daha anlıyoruz. Çok uğraştık, ama sonunda başardık. Onları çok seviyoruz, bizim canlarımız. Şunu asla unutmamalıyız: Hepimiz birer engelli adayıyız" diyerek toplumsal farkındalığa dikkat çekti. Etkinlik, protokol üyelerinin ve katılımcıların Özel Bakım Merkezi sakinleriyle bir araya gelmesi, sohbet etmesi ve hatıra fotoğrafları çektirmesiyle son buldu.