EKONOMİ - 31 Mart 2023 Cuma 14:52

1 Ağustos itibari ile içecek ambalajlarında depozito logosu mecburi olacak

A
A
A
1 Ağustos itibari ile içecek ambalajlarında depozito logosu mecburi olacak

Emine Erdoğan'ın öncülüğünde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nca 2017'de başlatılan Sıfır Atık Projesi dünyaya örnek oldu.

Dün BM'nin özel davetlisi olarak BM Genel Kurulu'nda konuşan ilk Türk Cumhurbaşkanı eşi olan Emine Erdoğan, 5 sene önce Türkiye’de başlatılan ve bütün dünyaya yayılan sıfır atık projesi ile büyük dönüşümler başlatabileceğinin görüldüğünü vurguladı. Türkiye 1 Ağustos 2023 itibari ile depozitolu içecek uygulaması ile sıfır atıkta yeni bir döneme giriyor. 1 Ağustos itibari ile depozito logolu içecek ambalajı zorunlu olacak ve sisteme tam geçiş 1 Ocak 2024 olacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan dün, 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü özel oturumuna Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterliğinin özel davetlisi olarak katıldı. Erdoğan, BM Genel Kurulu'ndaki Sıfır Atık Özel Oturumu'nda, iklim ve çevre sorununda dünyada adil dağılım ilkesine dayalı hakkaniyetli bir sisteme ihtiyaç olduğunu söyledi. Şimdiye kadar BM Genel Kurulu'nda konuşan ilk Türk Cumhurbaşkanı eşi olan Emine Erdoğan, 5 sene önce Türkiye’de başlattıkları ve bütün dünyaya yayılan sıfır atık projesi ile büyük dönüşümler başlatabileceklerini gösterdiklerine işaret ederek, proje kapsamında geri kazanılan milyonlarca atık ile 650 milyon ton hammadde tasarrufu sağlandığını ve 4 milyon ton sera gazi salınımının önlendiğini vurguladı.

BM Genel Sekreteri Guterres, "Ülkeler, ulusal düzeyde Emine Erdoğan'ın öncülüğünde Türkiye'nin yürüttüğü Sıfır Atık projesi gibi örneklerden ilham almalı. Bu bağlamda, Sıfır Atık alanında seçkin kişilerden oluşacak bir Danışma Kurulu'nu kuracağımı duyurmaktan memnuniyet duyuyorum. Hanımefendi Emine Erdoğan'a da bu kurulun başkanlığını yapmayı kabul ettiği için teşekkürlerimi sunuyorum." açıklamasında bulundu.
Türkiye sıfır atık projesi ile tüm dünyaya örnek olurken 1 Ağustos itibari ile içecek ambalajlarında zorunlu depozito sitemi ile sıfır atık hedefine çok daha fazla yaklaşacak.

Tüm dünyada 2020 yılında 1,292 milyar litre ambalajlı içecek tüketildi. Her yıl denizlere ve okyanuslara 4,8 ile 12,7 milyon ton arasında plastik atılıyor. Atıkların doğal yaşama ve iklim üzerindeki büyük etkileri tüm dünyanın en önemli gündemleri arasında. Geri Dönüşümcüler ve Geri Kazanımcılar Derneği (GEKADER) verilerine göre Türkiye’de 4 kişilik bir aile kişi başı günlük 1 kilo civarında geri dönüştürülebilir atık oluşturuyor yani ayda 120 kilo. Kaba hesapla ülke genelinde aylık 2,3 milyon ton geri dönüştürülebilir atık oluşturuyoruz. Geri dönüşüm için büyük başarı elde eden depozito uygulamaları yakın bir zamanda ülkemizde de zorunlu olacak.

Kısa vadede hedef 25 milyar içecek ambalajını geri dönüştürmek

Şu anda Türkiye’de geri dönüştürülebilir atıklardan her 10 alüminyum içecek kutusunun 5’i pet şişeni 3’ü ve camın 1’i geri dönüştürülüyor. Yeni uygulama ile amaç ilk aşamada yaklaşık 50 milyar içecek ambalajının yüzde 50’nin geri dönüştürülmesinin sağlamak.

1 Ağustos 2023 tarihinden itibaren içecek ambalajları üzerinde logo mecburi olacak

Türkiye Çevre Ajansı’nın (TÜÇA) 30.12.2022 tarihli ‘Zorunlu Depozito Yönetim Sistemi Uygulamaları'na ilişkin duyurusuna göre 1 Ağustos 2023 tarihinden itibaren içecek ambalajları üzerinde ‘Depozito Yönetim Sistemi İşareti zorunlu olacak. Ağustos itibari ile bu etikete sahip olmayan içecekler satılamayacak. Zorunlu Depozito Yönetim Sistemi, kanunen 1.1.2024 tarihinden itibaren devreye girecek. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, ocak ayında yaptığı açıklamasında tek kullanımlık içecek ambalajlarının dönüştürülerek ekonomiye kazandırılması için hazırlanan Depozito Yönetim Sistemini, bu yıl içerisinde tamamlayıp, 2024 itibarıyla da zorunlu hale getireceklerini söylemişti.


ygulama ile Türkiye’de de ilk etapta insani tüketim amaçlı içeceklerin piyasaya sürülmesinde kullanılan cam, PET türünde plastik ve alüminyum türünde metal malzemeden yapılmış olan tek kullanımlık satış ambalajları kapsama alınacak. Farklı ülkelerde farklı kategorilerin zamanla sisteme eklendiği görülüyor.
Depozito Yönetim Sistemi (DYS) ile ambalajların fiyatı üzerine ilave bir bedel konularak, atıkların kontrolsüz ve gelişi güzel atılması yerine tüketicilerin de katılımıyla kontrollü, sistemli bir şekilde toplanmasını sağlamak ve ilk baştaki ödenen bedelin tüketiciye iade edilmesi esasına dayanıyor. Sistem, merkezi bir yapı üzerinden yani Türkiye Çevre Ajansı tarafından yönetilecek.
Geri iade ile çevre ve ekonomi kazanacak
Bu yıl itibarıyla 2 bin depozito iade makinesi, 5 bin depozito toplama noktasıyla, en az 7 bin noktada hizmet verecek.

Tüketicilerden gelen boş ambalajların teslim alındığı ve depozito bedellerinin iade edildiği noktalarda Depozito İade Makine’leri olacak. Makineler, ambalajları ayrıştırarak alacak. Depozitolu boş ambalajlar geri dönüşüm tesislerine teslim edilecek. Sistem dahilinde geri dönüşümü sağlanan malzemelerin türü ve miktarına göre belirlenen hurda geliri de sisteme aktarılacak.

Depozito İade Makineleri’ne tükettiği ürünü getiren tüketiciler, iade işlemini yaptıklarında cep telefonu uygulamasına alışveriş puanı aktarılacak. Bu puanları alışverişlerinde kullanabilecekler. Depozito bedelinin alışveriş puanı olarak geri iadesi konusunda genç, orta, yaşlı her kesime, her şarta uygun opsiyon planlanıyor.

Binlerce insana istihdam

Uygulama ile 37 bin ton sera gazı emisyonu azaltılırken, 1,3 milyar kilowatsaat enerji, 3,6 milyon varil petrolden tasarruf sağlanacak. Proje kapsamında, 20 yıllık süreçte 100 milyar lira tasarruf ve 20 bin vatandaşa da doğrudan istihdam alanı açılacak.

Sistemin bel kemiği taklit edilemez 'logo'

Sistemin bel kemiğini ise tek kullanımlık içecek ambalajlarının etiketlerindeki barkod oluşturacak. Bu işaretin basımında özel ve yüksek güvenlikli mürekkep kullanılacak. Böylece sahtecilik ve kayıt dışılığın da önüne geçilecek.

Sisteme dahil içeceklerin etiket veya ambalajlarına, depozito programına dahil olduklarını gösteren bir Türkiye Depozito Yönetim Sistemi sembolü eklenecek. Depozito taşıyan içeceklerin etiketlerindeki veya kutularındaki depozito sembolleri özel ve kopyalanması güç bir mürekkeple basılacak. Özel güvenlikli mürekkep kullanılarak basılan ‘Depozito Sembolü’nü taşıyan etiketler zorunlu olacak.

Depozito Yönetim Sistemi (DYS) Logosu’nun ambalajlar üzerine uygulamasında kullanılan güvenlik mürekkebinin sahtesinin üretilmesi söz konusu değil. Güvenlik mürekkebi sahip olduğu ayrıştırıcı özellikler sayesinde özel cihazlarla kontrol edildiğinde, içecek ambalajının üstündeki DYS logosunun Depozito Sistemi özel mürekkebi taşıyıp taşımadığı anlaşılabiliyor. Mürekkep projeye özel tasarlandığı için piyasadan doğrudan veya dolaylı yöntemler ile temin edilmesi mümkün değil. Sadece yetki belgesine sahip ambalaj ve etiket üreticileri bu mürekkebi kullanma hakkına sahip.

Mürekkep tasarımı, üretim aşamaları ve mürekkebin dağıtılması ile kullanılması, kısaca tüm tedarik zincirinde çok az sayıda kurum yetkili. Logo üzerinde kullanılan Güvenlikli Mürekkep aynı zamanda tersine mühendislik yollarıyla da yeniden üretilemez özellikte.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Üniversite öğrencilerinden çadırlı Filistin eylemi Amerika Birleşik Devletleri’ndeki üniversitelerde Filistin için yapılan eylemlere Bursa Uludağ Üniversitesi öğrencilerinden destek geldi. Yerleşke içerisinde yapılan yürüyüşün ardından çadır kuran öğrenciler, İsrail zulmüne karşı Gazze dayanışması için 7 gün boyunca nöbet tutacaklarını açıkladı. ABD’de yapılan üniversite eylemlerinin ardından Bursa Uludağ Üniversitesi öğrencileri de yerleşke içerisinde Filistin için yürüyüş gerçekleştirdi. Sloganlar atılarak yapılan yürüyüş sonrası kampüs içerisinde çadır kuran öğrenciler, burada Gazze dayanışması için 7 gün boyunca nöbet tutacaklarını açıkladı. ABD’deki eylemcilere destek çağrısı Basın açıklaması yapan Uludağ Üniversitesi öğrencilerinden Muhammed Tahir Yasin Akkaya, “ABD’de vicdan intifadasına destek vermek için Uludağ Üniversitesi meydanında toplandık. 7 Ekim’den bu yana süregelen direniş farklı boyutlarda devam ediyor. ABD’de ise 25 üniversitede öğrenciler üniversite yönetimlerine Siyonist çete ile olan ilişkilerini sonlandırma çağrısını dile getiriyor. Biz de Uludağ Üniversitesi önünden ABD’deki arkadaşlarımıza destek çağrımızı yineliyoruz. Gazze halkının maruz kaldığı vahşet ve katliamlar, 200 günü aşkın bir süredir devam ediyor. İşgal devleti İsrail, 7 aya yakın bir süredir tüm dünyanın gözü önünde Gazze’yi yok etmeye azmetmiş durumda. Öte yandan Gazzeli Müslümanlar ise, binlerce şehitle süsledikleri direnişlerini kararlı bir şekilde sürdürüyor. Fakat bugünlerde, katliam şebekesi emperyalist ABD, Filistin destekçisi öğrencilerin eylemleriyle sallanıyor. Geçtiğimiz hafta New York’ta, Columbia Üniversitesinde başlayan Gazze ile dayanışma eylemleri, bugün ABD genelinde 20’den fazla üniversiteye yayılmış durumda. Kampüslerinde Gazze’ye destek kampları kuran öğrenciler, zalim yöneticilerine karşı vicdanın sesini haykırıyor, vicdan intifadası Amerikan üniversitelerinde dalga dalga yayılıyor. Amerika’da öğrenciler bu gösterileri gerçekleştirirken, Siyonizm’in maşası konumundaki üniversite yönetimleri ve Amerikan polisi de elbette boş durmuyorlar. Bugüne dek yüzlerce öğrenci gözaltına alınırken onlarcası da okullarından uzaklaştırma cezası almış durumda. Bedel ödemeyi göze alan ve eylemliliklerini sürdüren bu onurlu öğrencilere, Uludağ Üniversitesinden selam gönderiyoruz” ifadelerini kullandı. “Gazze direnişi insanlığın uyanışına umut olacaktır” Özgürlüğün simgesi olduğunu söylenen Amerika’da üniversite eylemlerine verilen tepkiye dikkat çeken Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ise, “Bursa Uludağ Üniversitesi öğrencileri Gazzeli kardeşlerinin yanlarında olduğunu beyan ettikleri bu eylemi gerçekleştirmiş bulunuyorlar. Kampüsteki herkes hep birlikte bu eyleme destek veriyorlar. Çünkü Müslümanlarını izzetini Gazze ayağa kaldırmıştır ve dünya düzeninin ne denli sahte ve iki yüzlü değerler manzumesine kurulu olduğunu 7 Ekim’den bu yana yürüyen bir süreç aşikar hale getirmiştir. İki yüzlülüğün en bariz örneklerinden birisi de bir üniversite rektörü olarak özgürlüğü yere göğe koyamayan Amerikan üniversitelerinin eylemlere gösterdiği o tepkiyi hep birlikte ibretle izledik. Bu haliyle bile Gazze’nin direnişi bir anlamda insanlığın uyanışı için inşallah bir umut olacaktır” dedi.