GÜNDEM - 09 Temmuz 2019 Salı 09:44

15 Temmuz Gazisi Musa İlhan, o geceyi anlattı

A
A
A
15 Temmuz Gazisi Musa İlhan, o geceyi anlattı

15 Temmuz Hain Darbe Girişimi esnasında kalbinin iki santimetre altına isabet eden kurşunla gazi olan Musa İlhan, “Vücudumdaki kurşunu 3 şeyle eşleştiriyorum; Vatan, bayrak, namus” diye konuştu.

15 Temmuz’da Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) bahçesinde darbeci askerlerin sıktığı kurşunla gazi olan 15 Temmuz Şehit Yakınları ve Gaziler Derneği Başkanı Musa İlhan, 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıldönümüne sayılı günler kala o gece yaşadıklarını anlattı.

“Başbakanımız Binali Yıldırım’ın açıklamasından sonra araçla AKOM’a geldim”

15 Temmuz akşamı dışarıda olduğunu ifade eden İlhan, “Saat 10 civarlarında seyir halinde iken araçta Başbakanımız Binali Yıldırım’ın ‘Bu bir kalkışmadır’ açıklamasından sonra hemen buraya bir, iki kilometre uzaklıkta İstanbul Büyükşehir Belediyesi Lojistik Destek Merkezi var. Tabii orayı işgal etmişlerdi hain askerler. İlk önce oraya gittik. Oradaki askerleri çıkardıktan sonra AKOM’a geldim. Yani oradaki çıkarma işlemi aşağı yukarı yarım saat sürmüştü. Büyük bir arbede yaşanmıştı orada. Ondan sonra AKOM’a geldim. Buradan sonra da 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne gidecektim. Niyetim öyleydi. Çatıdaki bir asker vardı. Onun yaptığı ateşle vurulmuşum. Tam ağaçların olduğu yere düşmüşüm. Oradan almışlar hastaneye götürmüşler” dedi.
Kendisine ilk müdahaleyi yapan vatandaşla tanışma fırsatı bulduğunu aktaran İlhan, “Bundan 3 gün önce bir mecliste arkadaşlar sohbet ederken 15 Temmuz'u anlatıyorlar. Demiş ki; ‘Ben orada bir arkadaş vardı AKOM’un bahçesinde vuruldu. Gittim kalbinin altına tampon yaptım ama Allah rahmet eylesin’ demiş. Öldü diye konuşmuş. Bir de nasıl biriydi, nasıl oldu falan derken bizim bir arkadaşımız ‘Aynı yerde çalışıyoruz’ demiş. O arkadaşı arıyordum ben yıllardır. Ve 3 gün önce çok tevafuk oldu. Görüştük ama telefonla görüştüm. Bana orada ilk müdahaleyi yapan tampon yapan beni kaldırıp arabaya yükleyenler o arkadaşmış. Allah razı olsun. Kendisi ile yüz yüze görüşmek nasip olmadı. Ama telefonda görüştük. İnşallah en kısa zamanda ziyaret edeceğim kendisini” dedi.

“İlk uyandığımda Cumhurbaşkanı yaşıyor mu diye sormuşum”

Olay sonrasında darbeci askerlerin ambulansın yaklaşmasına izin vermediklerini dile getiren İlhan, “Küçük bir binek arabayla beni Okmeydanı’nda özel bir hastaneye kaldırmışlar. Orada bir ön müdahale yapıldıktan sonra durumun riskli olduğu anlaşılınca Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk etmişler. Tabii orada yoğun bakım süreci yaşandı. Yoğun bakımdan ilk uyandığımda hemşire hanımın beyanı, memleketimizi sormuşum ne oldu diye. Cumhurbaşkanı yaşıyor mu diye sormuşum. Vurulduğumda bilmiyordum. Daha herhangi bir açıklaması yoktu. Sadece başbakanının açıklaması vardı. İlk uyandığımda Cumhurbaşkanımızı sormuşum. Cumhurbaşkanımız yaşıyor mu ya da bu darbe başarılı oldu mu olmadı mı diye sormuşum. Hemşire hanım herhangi bir sorun yok demişti. Cumhurbaşkanı televizyonda konuşuyordu. Radyolardan kendilerini dinliyorlardı. Tabii insan şöyle derler, bilinç altında yoğun bakıma nasıl girersen ya da narkoz etkisine nasıl girersen, uyandığında ilk aklına gelen o olurmuş. Bizim de bilincimizde Cumhurbaşkanımız vardı. Biz de Cumhurbaşkanımızı ve memleketimizi sormuşuz. Tamamen doğal” diye konuştu.

“Şükürler olsun, yani ahirete götürebileceğimiz nişanemiz var”

Sıkılan kurşunun kalbin iki santim altında kaldığını söyleyen İlhan, "G-3 mermisi. Şükürler olsun, yani ahirete götürebileceğimiz nişanemiz var. İster istemez hareket kısıtlılığı yapıyor. Geceleri yatarken üzerine yatamıyorsunuz. Verimli bir uyku alamıyorsunuz. Hamdolsun. Buna da şükürler olsun. Bir vatan için bin tane Musa feda olsun. Vatan bizim her şeyimiz. Biz, her zaman söylüyorum gittiğim konferanslarda, 2015’in Eylül ayında Rabbim bana haccı nasip etmişti. 37 yaşında hacca gitmiştim. İlk Kabe’yi gördüğümde şöyle bir dua etmiştim. Hocalarımız yanımızdaydı. Gözlerinizi kapatın Kabe’yi ilk gördüğünüzde dua edin. İlk duanız kabul olur diye söylenmişti. Ben şehadet istemiştim. Rabbim bize şehadeti nasip etmedi gaziliği nasip etti. Buna da şükürler olsun. Rabbim şehadetinde. Gururunu, bu dünyada ecrini ahirette nasip etsin inşallah” şeklinde konuştu.

“Benim için kurşun bayrak demek”

Vücudundaki kurşunla yaşayan Gazi Musa İlhan, "Vatan, demek kurşun demek. Yani kurşun vatan demek. Benim için kurşun bayrak demek. Kurşun namus demek. Yani bu vücudumdaki kurşunu 3 şeyle eşleştiriyorum; ‘Vatan, bayrak, namus’. Biz o gün vatanımıza sahip çıktık diye düşünüyorum. Biz o gün bayrağımıza sahip çıktık. Bizim o gün namusumuza sahip çıktığımızı düşünüyorum. Benim için kurşun bunu ifade ediyor. Şunu söyleyebiliriz aslında. 15 Temmuz Gecesi sokağa çıkanların, gururla anlatacakları, bir anıları çıkmayanların da geçerli ya da geçersiz bahanelerinin olduğunu düşünüyorum. Yani bu çok önemli. 15 Temmuz’da sokağa çıkanların, ya ekmek almak için çıkanlar ya da eline bayrak alıp çıkanlar var. Bunun içindeki nüans çok önemli” dedi.  

Caner Sönmez - Davut Has

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremde tamamen yıkılan Emek Mahallesi, inşa çalışmalarıyla yeniden ışıl ışıl Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan ve depremde yaşanan yıkımlarla yerle bir olan Emek Mahallesi, enkazın kaldırılmasıyla boş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın çalışmalarıyla Emek Mahallesi, binalarla doldu ve ışıl ışıl çehreye kavuştu. Kahramanmaraş merkezli depremde en çok yıkımın olduğu Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetti. Asrın felaketinin en çok hasara uğrayan ilçesi olan Antakya kent merkezi, depremden sonra enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kısa sürede çalışmalara başlamıştı. Depremzede vatandaşların yuvalarına kavuşmaları için gece gündüz emek veren ekiplerin çalışmalarıyla Antakya kent merkezi adeta yeni baştan inşa edildi. Depremden önce gecekondu ve harabe evlerin olduğu Emek Mahallesi’nde; asrın inşasının ardından modern, estetik ve sağlam görünümlü yeni konutlar yapıldı. Depremin ardından enkazın kalkmasıyla çorak araziye dönen mahalle, inşa çalışmalarının ardından afetzede vatandaşlarını bekleyen sıcak yuvalara dönüştü. "Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü, devletimiz gücünü burada göstererek evlerimizde ışıklar yanmaya başladı" Depremle birlikte boş araziye dönen mahallesinin yeniden inşa edildiğini söyleyen Emek Mahallesi Muhtarı Celal Sarı, "Cumhuriyet Caddesi üzerindeyiz ve arkamda bulunan yerde Emek Mahallesi. Deprem olduktan sonra bu mahallede hiçbir şey kalmamıştı. Binalarımızın çoğu ağır hasarlı veya yıkılmıştı. Mahallemde de birçok can kaybı da oldu. Mahallemizde birçok yerde sadece ağaçlarımız kalmıştı. Depremden sonra mahallemiz enkazla doluydu ve sonra enkaz kaldırılmıştı. Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Sadece sağlam kalan ağaçlarımızdı. Devletimizin gücünü burada görülmektedir. Evlerimizin ışıkları yanmaya başladı. Allah da en kısa zamanda mahalle sakinlerimizle birlikte oturmamızı nasip etsin. İnşallah böyle acılarda yaşamayız. Bu mahalleyi deprem dümdüz boş araziye çevirdi. Devletimizin gücü o kadar güzel ki burada yapılan işler anlatmakla bitmez. Sadece görmeleri gerekiyor. Emek Mahallesi’ne gelin bakın neler yapıldığını görün. Sayın Cumhurbaşkanıma teşekkür ederim. Depremden önce burası gecekondu ve harabe evler vardı, şimdi ise her şey yapıldı ve dört dörtlük oldu" ifadelerini kullandı.
Kocaeli YEDEP 2026 proje teklif çağrısı yayımlandı: Başvurular 1-31 ocak tarihleri arasında alınacak Kocaeli’de Yerel Destek Programı kapsamında 2026 Yılı Proje Teklif Çağrısı ilan edildi. Sivil toplumun güçlendirilmesi ve katılımcı yerel yönetim anlayışının yaygınlaştırılmasını hedefleyen program için STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitim süreci başlarken, başvurular 1 Ocak’ta başlayacak ve 31 Ocak’ta sona erecek. Yerel Destek Programı (YEDEP) 2026 çağrısı, önceki yıllarda olduğu gibi kentlilik bilincinin artırılması ve katılımcılığın güçlendirilmesi ana temasıyla hayata geçirilecek. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Kent Konseyi ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliğiyle sürdürülen program kapsamında; gönüllülüğün teşvik edilmesi, toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesi, yerel değerlerin korunması ve tanıtılması, sürdürülebilir kalkınma ve kapsayıcılığın desteklenmesi öncelikli alanlar arasında yer alıyor. 2022 yılından bu yana kesintisiz devam eden YEDEP ile kentte daha bilinçli, katma değeri yüksek ve iş birliğine dayalı projelerin hayata geçirilmesi amaçlanıyor. STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitimler düzenlenecek Proje teklif çağrısının ilan edilmesiyle birlikte, Kocaeli genelinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına yönelik bilgilendirme ve eğitim toplantıları düzenlenecek. Toplantılarda programın kapsamı, hedefleri ve başvuru süreçleri detaylı şekilde anlatılacak, katılımcılara rehberlik sağlanacak. Eğitimlerin yer ve tarihleri, STK’lara SMS ve e-posta yoluyla duyurulacak. YEDEP 2026 için son başvuru tarihi 31 Ocak 2026 olarak belirlendi. Sivil toplum kuruluşları proje başvurularını, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren online olarak yapabilecek. Kimler başvurabilir? YEDEP 2026’ya başvuracak kuruluşların; kar amacı gütmeyen tüzel kişiliğe sahip STK (dernek, vakıf, federasyon veya konfederasyon) olması, Kocaeli’de faaliyette bulunması, son yıla ait beyannamesini vermiş olması, Sivil Dünya Kocaeli platformuna kayıtlı bulunması gerekiyor. Program kapsamında küçük, orta ve büyük ölçekli olmak üzere üç ayrı destek alanı bulunuyor. Küçük ölçekli projeler için STK’nın 2026 yılı veya öncesinde kurulmuş olması, orta ölçekli projeler için STK’nın 2024 yılı veya öncesinde kurulmuş ve mali, proje ile idari kapasite açısından deneyimli olması, büyük ölçekli projeler için ise STK’nın 2023 yılı veya öncesinde kurulmuş ve yeterli deneyime sahip olması şartı aranıyor.