MAGAZİN - 07 Eylül 2017 Perşembe 09:20

16 yıl önce Nihat Doğan'ın evlenmesine Erol Köse karşı çıkmış

A
A
A
16 yıl önce Nihat Doğan'ın evlenmesine Erol Köse karşı çıkmış

Yaptığı işler kadar sosyal medya paylaşımlarıyla da gündemden düşmeyen ünlü türkücü Nihat Doğan'ın 16 yıl önceki görüntüleri ortaya çıktı.

Konser sırasında bir anısını anlatan Doğan, "Annem bana bir kız bulmuş 'sen de geleceksin' diyor. Öbür taraftan da Erol Köse diye bir canavar var patronumuz. 'Aman oğlum sakın evlenme, paralar gider yanarız, mahvoluruz.' Bir insanın bir yerlere gelebilmesi için öncelikle ailesinin destek vermesi gerekir" diye konuştu.
Nihat Doğan'ın, 2001 yılında İzmir'in Kemalpaşa ilçesinde düzenlenen Kiraz Festivalinde sahne aldığı görüntüler ortaya çıktı. Amatör bir vatandaş tarafından 16 yıl önce kayda alınan görüntülerde Nihat Doğan, düz uzun saçları, beyaz gömlek ve smokini andıran giysisi ile dikkat çekiyor. Sahnede yerinde duramayan ve enerjisi ile kendisini izlemeye gelenlere eğlenceli dakikalar yaşatan Doğan, türkü aralarında sevenleriyle sohbet ediyor.

Nihat Doğan hiç değişmedi

Kendisine has özlü sözleriyle dikkati çeken Doğan, o yıllarda da benzer konuşmalarıyla alkış alıyor. Kapatılan Fazilet Partisinin Genel Başkanı Recai Kutan'ın da katıldığı festivalde, Kutan'ın ardından sahne alan Nihat Doğan, hayranlarının tezahüratları altında türkülerine başlıyor. Doğan, kendisine gösterilen ilgi karşısında duygulanarak, "Siz değerli insanları önünde bulunmaktan onur duyuyorum, şeref duyuyorum" diyerek gösterilen sevgi seline karşılık veriyor. Yemen türküsünü "Burası Muştur" diye söyleyen Doğan, türkünün bir bölümünde ara vererek, "Burası Muş'tur dendiği zaman nedense kendimi bildim bileli İstanbul'undan Hakkari'sine, Tekirdağ'ından Kars'ına Ardahan'ına kadar hep barış, kardeşlik duyguları tüylerimi diken diken ediyor. Bu türküyü dinleyince Türkiye Cumhuriyeti'nde Kürt'üne Çerkez'ine Laz'ına Abaza'sına ayrım yapan kahpelere, nankörlere lanet edesim geliyor. Cenabı Allah, hep böyle güzellikler içinde barış ve kardeşlik içinde olmamızı nasip etsin. Barışı bozan insanlara da lanet ediyoruz" dedi.

Doğan, konserini izlemeye gelen çocuklara da tavsiyelerde bulunarak, "Zamane sanatçıları var diyor ki; 'Babam bile sattı beni, babam yanlış yaptı.' Ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar. Babalarımızın, annelerimizin kıymetini bilelim. Ben 13 yaşında babamı kaybettim. Boyacılık yaptım, su sattım. Yapmadığım hiçbir iş kalmadı. Sırf anneme ve kardeşlerime bakmak içindi" şeklinde konuştu.

Doğan'ın evlenmesine Erol Köse karşı çıkmış

O yıllarda annesinin kendisini evlendirmek istediğini, bunun için kız bulmak için memleketleri Muş'a gittiğini ifade eden Doğan, bu evliliğe Erol Köse'nin izin vermediğini söyledi. Bir gün annesinin kendisini aradığını anlatan ünlü türkücü, 16 yıl önce ortaya çıkan görüntülerde şu açıklamalarda bulunuyor:
"Başımızın belası bir anamız var tutturmuş 'Yaşınız Kemale erdi. Artık şu mürüvvetini görelim' diye. Artık diyor 'Cenab-ı Allah ömrümüzü ne zaman alırsa alsın.' Tabi ben utanıyorum sıkılıyorum ama anamızı da kırmak bize yakışır mı? 'Tamam dedim evleneceğim.' Bir gün 0436 kodla başlayan bir numaradan cep telefonum çaldı. Bu Muş'un kodu Allah Allah beni Muş'tan kim arar. Bir baktım ki annem. Bana bir kız bulmuş 'sen de geleceksin' diyor. Öbür taraftan da Erol Köse diye bir canavar var patronumuz. 'Aman oğlum sakın evlenme, paralar gider yanarız, mahvoluruz.' Bir insanın bir yerlere gelebilmesi için öncelikle ailesinin destek vermesi gerekir. İkincisi akrabalarının destek vermesi gerekir. Üçüncüsü hemşehrilerinin destek vermesi lazım. Tüm Türkiye'nin destek vermesi lazım. Biz almışız arkamıza bütün güzel insanları çığ gibi yürüyoruz. Bizim ekmeğimizle oynamak isteyenler gelsinler görsünler şu sevgiyle yürekleri çarpan güzel insanları görsünler. Sizler benim arkamda olduğunuz müddetçe, sizler benim yanımda olduğunuz müddetçe Cenab-ı Allah 10 sene 15 sene daha işte böyle sizlerin önünde eğdirsin inşallah." 

Hakan Gözalan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”