KÜLTÜR SANAT - 24 Aralık 2022 Cumartesi 15:40

162 yıldır hiç değişmeyen lezzet: Safranbolu Simidi

A
A
A
162 yıldır hiç değişmeyen lezzet: Safranbolu Simidi

UNESCO Miras Listesi’nde bulunan Karabük'ün Safranbolu ilçesiyle özdeşleşen safran ve lokumdan sonra susamsız simit olan ‘Safranbolu Simidi’ Osmanlı'dan günümüze 4 kuşak aynı ailenin elinden 162 yıldır lezzetini korumaya devam ediyor.

Safranbolu’da 1860 yılından bu yana aynı fırında orijinalliği bozulmadan yapılan Safranbolu Simidi tescilinin ardından coğrafi işaret alma yolunda da çalışmalarını sürdürüyor.
Safranbolu Tarihi Çarşı’da yer alan Mehmet Koca’ya ait fırında üretilen Safranbolu Simidi lezzetini ilk günkü gibi koruyor.

162 yıldır hiç değişmeyen lezzet: Safranbolu Simidi

Osmanlı döneminde 1860 yılında faaliyete başlayan fırının dördüncü kuşağı olarak geleneği sürdürdüğünü söyleyen Mehmet Koca, “162 yıldan beri aile geleneği olarak bu fırındayız. 1860 yılında dedemin babasından başladı. Dördüncü kuşak olarak bu işi sürdürüyorum. Safranbolu’da susama ‘cimit’ derler. Bu simide de ‘cimitsiz simit’ derler. O zamanlar zorlu savaş yılları olduğu için susamın olmamasından mı yoksa başka bir sebepten mi bilinmez ama böyle bir üretim söz konusu. Biz burada atalarımızın geleneğini sürdürüyoruz. İki oğlum var. İnşallah en azından biri beşinci kuşak olarak devam edecek” dedi.

"162 yıldır odun ateşinde tarihi fırında pişiyor"

Safranbolu Tarihi Çarşısı’nda doğalgaz ve tüp gazı gibi yeni yöntemleri geleneği bozmamak adına kullanmayan tek fırının kendi fırınları olduğunu belirten Koca, “Safranbolu’da birkaç fırın daha olsa da sadece odun ateşinde üretim yapan fırın yapan biziz. Doğalgaz kullanmıyoruz. Orijinalliğini bozmuyoruz. 162 yıldır aynı dükkanda aynı düzen ile devam ediyoruz. Fırın taşları bile aynı halde duruyor. Simidin de orijinalliğini sürdürmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

"Önce haşlanıyor sonra odun ateşinde pişiyor"

Koca, simidin öyküsünü bilmeyenlerin dışarıdan bakınca simidi çiğ sanabildiğini vurgulayarak, “Safranbolu simidini diğer simitlerden farklı yönleri var. Simitler hamur halinde iken bakır kazanda makarna ya da su böreği gibi haşlanıyor. Haşlandıktan sonra taş fırında odun ateşinde pişiriyoruz. Yani iki kez pişmiş oluyor. Lezzeti de ikiye katlanmış oluyor. Dışarıdan gelen turistler simidi çiğ sanabiliyorlar. Sonra tadına bakınca bir kez daha simit almak için geliyorlar. ” diye konuştu.

Tarihi ürün Safranbolu Simidi’nin coğrafi işaret alma konusunda ise Koca, “Coğrafi tescil konusunda çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah coğrafi işaretini de yakın zamanda alacağız. Bizim simidimizin tarihi daha eski olsa da tescil almak için geç kaldık. Öbür iller de aldıktan sonra biz de almaya karar verdik. Daha önce almamız gerekse de biz coğrafi işareti için çalışmalarımıza başladık” dedi.
Aydın'dan Safranbolu'ya gezmeye geldiklerini ve şehre hayran kaldıklarını ifaden bir kişi de, Safranbolu simitinin tadının çok farklı olduğunu ve çok güzel olduğunu söyledi.

162 yıldır hiç değişmeyen lezzet: Safranbolu Simidi

Fatih Ünlü - Yasin Erdem

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep SANKO Sanat Galerisi’nde "Savunma Dönemi Antep Kartpostalları" sergisi açılacak Gaziantep’in kurtuluşunun 104’üncü yıl dönümü etkinlikleri kapsamında, SANKO Sanat Galerisi’nde "Savunma Dönemi Antep Kartpostalları" konulu fotoğraf sergisi açılacak. SANKO Sanat Galerisi koleksiyonundan 27 fotoğrafın sergileneceği "Antep Kartpostalları" sergisinin açılışı, Gaziantep’in Kurtuluşu’nun yıl dönümü etkinlikleri kapsamında 25 Aralık Perşembe günü saat 17.30’da yapılacak. 9 Şubat 1921’de Antep savunmasının sona ermesiyle şehrin hakimiyetini ele geçiren Fransızlar, bombardımanları sonucu yerle bir olan mekanların fotoğraflarını çekmişler. Antep Savunmasının ardından Fransızlar tarafından çekilen ve kartpostal olarak Fransa’ya gönderilen fotoğraflar, Fransızların Antep’i aldıklarını göstermek amacıyla kendi kamuoyuna propaganda aracı olarak kullanılmıştır. Fransızlar hakimiyetlerini göstermek için ‘Bombardıman Sonrası Antep’ diyecek kadar pervasız hareket ederken, bir anlamda kent halkına yaptıkları haksızlığı bütün dünyaya fotoğraflarla anlatmaları açısından önemli belgelerdir. Savunma sonrası çekilen fotoğrafların büyük kısmının altında Suriye kökenli fotoğraf editörü olan Thevenet’in imzası var. Fotoğraflar Fransa-Paris’te "Le Deiley Photograph Studios"ta basılmış. Yine Fransız işgal yıllarını konu alan foto kartların bazılarında da Editör Wattar Freres’in adı geçiyor. Bir fotoğrafın çoğaltılarak basımı olan foto kartlara cumhuriyet öncesi ve sonrası dönemlerde rastlamak mümkün. Wattar Freres’in Antep’le ilgili foto kartları Halep’teki stüdyoda basılmıştır. 1920’li yıllarda Antep Amerikan Koleji fotoğraflarının ve bazı Antep görüntülerinin fotoğraf editörü olarak Neurdein Freres karşımıza çıkmaktadır. Fotoğraflar Paris’te İmp. Crété, Succ.- Paris - Corbeil’de tab edilmiştir. 1920’li yıllara ait bazı Antep fotoğraflarının altında editör olarak Thouha Freres’in adı geçmektedir.
Sakarya Mekke’de ring otobüsünün çarptığı Türk umrecinin evinde taziye çadırı kuruldu Umre ibadetini yerine getirmek için Sakarya’nın Hendek ilçesinden Mekke’ye giden Türk kafilesine, kontrolden çıkan ring otobüsü çarptı. Meydana gelen kazada Abidin Dağköy hayatını kaybederken eşi ve bir kişi yaralandı. Hayatını kaybeden Türk umrecinin evinin önünde ise taziye çadırı kuruldu. Suudi Arabistan’ın Mekke’i Mükerreme şehrinde umrecileri otellerden Harem’i Şerife götüren ring otobüslerinden birisi Mahbes’ül Cin mevkiinde tünel girişinde, otellerine doğru gitmek için yolun karşısına geçmeye çalışan, Türk umreci kafilesine çarptı. Mahbes Garajı yakınlarında kontrolünü kaybeden bir otobüsün karşıdan karşıya geçmeye çalışan Türk kafilesine çarpması sonucu Abidin Dağköy hayatını kaybetti. Kazada yaralanan Emine Dağköy ve Birol Yalçın hastanede tedavi altına alındı. Yalçın, tedavisi sonrasında taburcu edilirken Emine Dağköy’ün ise vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar olduğu öğrenildi. Türkiye Cidde Konsolosluğu yetkilileri, olayın ardından derhal harekete geçildiğini, gerekli diplomatik ve sağlık süreçlerinin başlatıldığını ve ailelerle irtibat sağlandığını bildirdi. Vefat haberini alan Sakarya’nın Hendek ilçesi Köprübaşı Mahallesi’ndeki yakınları ise Dağköy’ün evinin önünde taziye çadırı kurdu. Köprübaşı Mahallesi Muhtarı Ramazan Sürekçioğlu, "Abidin Daköy ağabeyimiz, umre ziyareti için gittiği Mekke’de trafik kazası sebebiyle vefat etti ve hanımı hastanede tedavi görüyor. Hem tedavi süreçleri hem de cenazenin ülkeye getirilmesi için görüşmeler devam ediyor. Bu işlemler neticesinde ya orada defnedilecek ya da burada" dedi.