EKONOMİ - 04 Aralık 2015 Cuma 09:36

20 milyon araç sahibine ’radyo’ uyarısı

A
A
A
20 milyon araç sahibine ’radyo’ uyarısı

Yeni yılla birlikte yirmi milyon araç sahibi radyo dinlemek için 40 ile 60 dolar arasında masraf yapmak zorunda. Analog sistemden dijitale geçiş için iç pazarda 11 milyar dolarlık bir etki yapması bekleniyor.

Yeni yılla birlikte mevcut kullanılan FM analog radyolar tarihe karışacak. Türkiye’de 24 bin 750 radyo istasyonunu kullanarak yayın yapan bin 57 radyo kanalı 2016’dan itibaren dijital sisteme geçmek zorunda kalacak. FM analog sistemden Digital Audio Broadcasting (DAB) sistemine geçilmesiyle birlikte artık daha kaliteli radyo yayınları kesintisiz olarak dinlenebilecek. Bu geçiş 20 milyon araç sahibine araç başına 40 ile 60 dolar arasında ekstra masraf çıkaracak. Değişimin iç pazara olan etkisi ise 11 milyar dolar olarak ölçülüyor.

ARTIK RADYO YAYINLARI KESİLMEYECEK
Antalya’da düzenlenen Türksat Uydu, Uzay ve Teknoloji Günleri’nde konuşan Uydu Elektronik İletişim İş İnsanları Derneği (TUYAD) Genel Başkanı Hayrettin Özaydın, İstanbul’dan yola çıkan bir aracın yeni sistemle birlikte artık kesintisiz radyo dinleyebileceğini belirtti. CD kalitesinde yayın olacağını belirten Özaydın, “Şu an aktif olarak radyolar analog olarak faaliyette. Türkiye’de bin 57 radyo kanalı var. 270’i uydu aracılığıyla kullanılırken diğerlerinin tamamı karasal yayınla hizmet veriyor. Karasal yayın yapan bu kanallar analog yayın yaptığı zaman biz araçlarda kullanıyoruz. TUİK verilerine göre, 19 buçuk milyon araç var. Bu araçların tamamında radyo var. Bir müddet gittikten sonra yolda yayın kesiliyor. Bu artık yaşanmayacak. İstanbul’da bir yayına başladığınız da Türkiye’nin bütün bölgelerine gitseniz bile yayınlar kesintisiz olarak CD kalitesinde alabileceksiniz” dedi.

11 MİLYAR DOLARLIK İÇ PAZAR HAREKETLİLİĞİ
Digital Audio Broadcasting (DAB) sisteminin şu an TRT’nin sadece Ankara’da deneme amaçlı olarak kullandığını belirten Özaydın, radyo alıcılarının yanı sıra vericilerin de değişeceğine değindi.
TÜİK verilerine göre, Türkiye’de 20 milyon aracın olduğunu ve bunların analog sistemi kullandığını ve bu araçların yeni sisteme geçmesi için pazarda yapacağı etkinin 11 milyar dolar olduğunu belirten Özaydın, şöyle konuştu:

“Bugün hali hazırda 24 bin 750 radyo vericiyle bin 57 radyo yayın yapmakta. Bu vericilerin tamamı değişecek. 25 bin vericinin tamamı değil 6 bin verici değişerek dönüşüm sağlanacak. Dijital sistemde vericiler toplanıp daha ileriye daha yüksek kalitede yayın verebilecek. 20 milyon araçtaki radyo değişecek. Bu değişim hesaplamalara göre 11 milyar dolarlık bir iç pazar doğuracak. Bu değişim için bir süreç olacak ancak uzun bir süre değil. Bu proje başladığında 1 yıl içerisinde bu pazarın daha fazla uzun sürmeyeceğini biliyoruz. Şu an için Avrupa’dan dijital radyo ile gelen bir araç Ankara’da yayınları alır ancak diğer yerlerde alamayacaktır. Şu anda araçlarda hali hazırdaki radyoların kesinlikle yenilenmesi söz konusu değildir. Bu radyoların tamamının sökülerek yerine dijitalin monta edilmesi gerekli. Bu işin altı maliyeti 40 ile 60 dolar arasında olacaktır. Kullanıcının bütçesine göre üst limit değişecektir. İçerisinde sadece radyo olanlar 40, radyo artı CD çalar 60 dolar şeklinde olacaktır. 20 milyon aracın mevcut radyo alıcıları çöp olacak. Ancak buna olumsuz bakmamak lazım. Radyo kanalının kalitesi artmış olacak.”

“DAĞDAKİ ÇOBAN KARDEŞİMİZ HIŞIRTISIZ RADYO DİNLEYECEK”
Kanal kapasitesinin eskisi kadar binlerce olamayacağını kaydeden Özaydın, “Kanal kapasitesi de bu analog sistemdeki kadar geniş değil. 100 kadar radyoyu kapsayacak bölgesel bir değişim de RTÜK her bölgede en çok tercih edilen iki yerel radyo kanalını bu yayın içine alacak. Bölgede belediyelerin yaptığı radyo vericileri var. Bölgenin radyo vericisini belediye dijital hale getirirse dağda bize en kutsal görevlerden birini yapan çoban kardeşimiz türkülerini hışırtısız dijital olarak dinleyebilecek” dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa BUÜ’lü akademisyene “Genç Bilim İnsanı Ödülü” Bursa Uludağ Üniversitesi’nde (BUÜ) yürüttüğü başarılı çalışmalarla adından söz ettiren Doç. Dr. Senem Kamiloğlu Beştepe, Bilim Akademisi tarafından “2024 yılı Genç Bilim İnsanı Ödülü’ne layık görüldü. 40 yaşını doldurmamış genç akademisyenlerin çalışmalarının ödüllendirilmesi ve yeni araştırmaları için desteklenmeleri amacıyla Bilim Akademisi tarafından her yıl açıklanan ödüllerden bir tanesi BUÜZiraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Senem Kamiloğlu Beştepe’nin oldu. Bilim ve Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (BİTUAM) Laboratuvar Koordinatörü görevini de üstlenen Senem Kamiloğlu Beştepe, “Bilim Akademisi Genç Bilim İnsanı Ödülü”nü (BAGEP) Koç Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen törende aldı. Törende Doç. Dr. Beştepe’ye BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu ile Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan Turgut ve ailesi de eşlik etti. Üniversite yönetiminden tebrik Genç akademisyeni törende yalnız bırakmayan BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, aldığı ödülden dolayı Doç. Dr. Senem Kamiloğlu Beştepe’yi tebrik etti. Araştırma üniversitesi olarak bilimsel çalışmalara büyük bir önem verdiklerinin altını çizen Rektör Yardımcısı Kırıştıoğlu, nitelikli projelerin üretilmesi ve katma değerli çıktılara dönüştürülmesi için üniversite olarak her zamankinden daha çok çalıştıklarının altını çizdi. Araştırma ve proje üretme kültürünün gelişmeye devam ettiğini söyleyen Kırıştıoğlu, Doç. Dr. Beştepe’nin başarıları faaliyetlerini sürdürmesi temennisinde bulundu.
Trabzon Abdullah Avcı: "Avrupa’nın en güzel tesislerine sahibiz" Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Avrupa’nın en güzel tesislerine sahip olduklarını belirterek, kendisini burada çok iyi hisettiğini söyledi. Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Bilimsel Araştırma Topluluğu tarafından düzenlenen, ’Spor Hayatına Bakış’ sempozyumuna katıldı. Prof. Dr. Osman Turan Kongre Merkezi’nde düzenlenen ve Sağlık Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ahmet Beşir’in de katıldığı sempozyum öncesi öğrenciler tarafından çiçeklerle karşılanan Avcı, elinden geldiğince bu tarz organizasyonlara katılmaya çalıştığını dile getirerek, "70’e yakın üniversiteye konuşmacı olarak katıldım. Trabzon şehrinin en büyük iki markası Trabzonspor ve Karadeniz Teknik Üniversitesi’dir. İkisiyle beraber olmak benim için çok güzel bir duygu” Avcı, günümüz futbolunun sağlıkla doğrudan örtüştüğünün altını çizerek, “Futbol kulüplerinde sağlık departmanı çok önemli ve değerlidir. Eski dönemlerde yani benim futbolcu olduğum zamanlarda kulüplerde sadece bir masör bulunuyordu ve bu masörler sadece oynayan oyuncularla ilgileniyordu. Futbolculuk kariyerimin başlangıcında dizimden yaşadığım sakatlık sonrası menüsküs teşhisi kondu ve o zamanlarda bunun karşılığı ‘futbol yaşantısı’ bitiyor şeklindeydi. Ameliyat oldum. Şimdilerde bile yaşam kalitemi bir seviyede tutmak için ayağımı hala çalıştırıyorum. İstanbul Büyükşehir Belediye Spor Kulübü’nde çalıştığım ilk dönemde önceliğim transfer yerine sağlık ekibi kurmak oldu. 2006 senesinde sağlık ekibi kurduk. Sağlık organizasyonunun ne kadar önemli olduğunu hem yaşadığım sakatlıklar hem de diğer etkenlerden ötürü çok iyi biliyorum. Bilimin, teknolojinin ve AR-GE’nin olmadığı yerde gelişim de olmaz. Bu sebeplerden dolayı gittiğim her yerde sağlıkla ilgili organizasyonlara çok önem verdik” dedi. Avrupa’nın en güzel tesislerine sahip olduklarını birçok kişinin de söylediğini vurgulayan Teknik Direktör Abdullah Avcı, “Burada İstanbul trafiği yok. Sabah uyandığımda 10 dakikada tesislere gidiyorum. Tesisimiz bence Avrupa’nın en güzel tesisi. Doğasıyla ve deniziyle ön plana çıkıyor. Kendimi burada çok iyi hissediyorum” dedi. Tecrübeli teknik adam, sözlerini şöyle tamamladı: "Her şey çok hızlı değişiyor. Kendinize yatırım yapmaktan geri kalmayın. Kendinize yatırım yapıyorsanız hayat size her zaman fırsatlar verecektir. Eğitiminizi ve hayatınızı her zaman planlamalısınız. Plansız hareket ederseniz her şeyinizi kaybedebilirsiniz. O yüzden gününü, haftanı, ayını ve senelerinizi planlamalısınız.” Sempozyum sonunda KTÜ BAT Yönetimi tarafından Teknik Direktör Abdullah Avcı ve Sağlık Kurulu Başkan Doç. Dr. Ahmet Beşir’e plaket takdim edilirken, Avcı da Edin Visca’nın formasını kendilerine hediye etti.
İstanbul İstanbul’da Nisan ayında fiyatı en çok artan ürün çocuk bluzu oldu İstanbul’da Nisan ayında fiyatı en çok artan ürün yüzde 48,27 ile çocuk bluzu oldu. Bu ayda patlıcan, yüzde 40,88 ile fiyatı en fazla azalan ürün oldu. İstanbul Ticaret Odası (İTO), piyasaların şeffaflığını sağlamak ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla, geçen Nisan ayında İstanbul’da perakende fiyatı en fazla artan ve azalan ürünleri, fiyatları ve değişim oranlarıyla birlikte açıkladı. İTO’nun İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi’nde yer alan 242 ürünün 155’inin perakende fiyatı artarken, 26 ürünün fiyatı düştü, 61 ürünün fiyatı ise değişmedi. Nisan ayında İstanbul’da çocuk bluzu fiyatı yüzde 48,27 arttı Nisan ayında giyim harcamaları çocuk giyimi alt grubunda yer alan çocuk bluzu yüzde 48,27 ile fiyatı en fazla artış gösteren ürün oldu. Fiyatında artış yaşanan diğer ürünlerin bazıları; aynı gruptan yüzde 44,76 ile kadın iç çamaşırı, yüzde 44,32 ile kadın bluzu, yüzde 36 ile erkek iç çamaşırı, yüzde 34,39 ile kadın elbisesi, ulaştırma ve haberleşme harcamaları grubundan yüzde 33,33 ile mektup gönderim ücreti, giyim harcamaları grubundan yüzde 27,50 ile etek, yüzde 26,63 ile çocuk çorabı, gıda harcamaları yaş kuru sebze meyveler alt grubundan yüzde 25,21 ile limon, erkek giyimi alt grubundan yüzde 21,74 ile erkek pantolonu ve gıda harcamaları yaş kuru sebze meyveler alt grubundan yüzde 21,58 ile soğan oldu. Nisan ayında patlıcan fiyatı yüzde 40,88 ucuzladı Nisan ayında gıda harcamaları yaş kuru sebze ve meyveler alt grubunda yer alan patlıcan yüzde 40,88 gerileme göstererek fiyatı en fazla azalan ürün oldu. Fiyatında azalış izlenen diğer ürünler; gıda harcamaları grubundan yüzde 28,27 ile salatalık, yüzde 26 ile taze fasulye, yüzde 20,19 ile bezelye, yüzde 19,62 ile yeşil soğan, yüzde 18,87 ile sivri biber ve yüzde 17,34 ile kıvırcık salata oldu.
Aydın Yunanistan geri itti, Türkiye kurtardı Aydın’da Sahil Güvenlik Komutanlığı koordinesinde yürütülen çalışmalar çerçevesinde Nisan ayı içerisinde, Yunanistan tarafından geri itilen 63’ü çocuk toplam 241 düzensiz göçmen kurtarıldı. Aydın’ın Didim ve Kuşadası açıklarından lastik bot veya can salları ile Yunanistan’a geçmeye çalışan düzensiz göçmenlere yönelik çalışmalar aralıksız devam ediyor. Yunan sahil güvenliği tarafından geri itilerek ölüme terk edilen düzensiz göçmenler için yapılan çalışmalar, Nisan ayında da hız kesmezken, 1-30 Nisan tarihleri arasında toplam 241 düzensiz göçmen kurtarıldı. Son 1 ayda toplam 8 olay meydana gelirken, kurtarılan 241 düzensiz göçmen ise sağlık kontrollerinin ardından Aydın Geri Gönderme Merkezi’ne teslim edildi. Sahil Güvenlik Komutanlığı verilerine göre Aydın’da 5 Nisan’da Kuşadası açıklarında 6’sı çocuk olmak üzere 21 düzensiz göçmen, 6 Nisan’da kendi imkanlarıyla karaya çıkan ve jandarma karakol ekiplerince kurtarılan 23 düzensiz göçmen, 7 Nisan’da 5’i çocuk olmak üzere toplam 37 düzensiz göçmen, 10 Nisan’da Kuşadası açıklarında 19’u çocuk olmak üzere toplam 42 düzensiz göçmen, 11 Nisan’da 9’u çocuk olmak üzere 24 düzensiz göçmen, 11 Nisan’da 16’sı çocuk olmak üzere 35 düzensiz göçmen, 17 Nisan’da 5’i çocuk olmak üzere 15 düzensiz göçmen, 21 Nisan’da 3’ü çocuk olmak üzere 44 düzensiz göçmen kurtarıldı.
Bursa Perde işçiler için açılacak Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen Ulusal İşçi Tiyatroları Festivali’nde sanata değer katacak. Güney Marmara Tiyatro Kooperatifi ve Bursa Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle düzenlenen festivalde, hafta boyunca perde tiyatrocu işçiler için açılacak. Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Güney Marmara Tiyatro Kooperatifi iş birliğiyle düzenlenen 3. Ulusal İşçi Tiyatroları Festivali, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde “Hamiyet Bir Peyk Müzikali” sahnesiyle başladı. Açılış törenine Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ve Marmara Tiyatro Kooperatifi Başkanı Necati Arpacık katıldı. Tayyare Kültür Merkezi, Ekim Sanat Sahnesi ve Kafa Sanat Sahnesi’nde 2-8 Mayıs tarihleri arasında devam edecek festivale; birçok fabrikanın tiyatro ekipleri katılacak. Bursalı tiyatroseverler, fabrikalarda tezgâh başında çalışan işçilerin aynı zamanda sahne ışıkları altında nasıl usta birer sanatçıya dönüştüğüne tanıklık edecek. “Emekçilerimiz, kentimizin çelik dişlileridir” Festivalin açılış töreninde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, tüm işçilerin 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutlayarak söze başladı. Başkan Bozbey, “Fabrikalarda, tarlalarda, atölyelerde, inşaatlarda, kısacası yaşamın her alanında özveriyle çalışan emekçilerimiz, kentimizin çelik dişlileridir. Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk de çalışmanın ve emeğin önemine işaret etmek için “Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız var, çalışkan olmak.” demiştir. Kültür ve sanat; bir toplumun gelişmişlik düzeyine işaret eder, bu sebeple asla ihmal edilmemesi gereken bir alandır. Bugün de işçi kenti Bursa’mızda, bizlere sanatın herkes için olduğunu gösteren bu anlamlı etkinlikte hep beraber olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.” diye konuştu. 8 Mayıs’a kadar devam edecek olan festivalde, işçilerin birbirinden güzel oyunları sahneye taşıyacağını ifade eden Başkan Bozbey, “Bizleri gülümsetecek her bir sanatçımıza, tiyatro grubumuza, fabrikamıza ve iş birliği için Güney Marmara Tiyatro Kooperatifi’ne gönülden teşekkür ediyorum.” dedi. Gösteri bitiminde, izleyicilerden büyük alkış toplayan “Hamiyet Bir Peyk Müzikali” oyuncularına Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey tarafından teşekkür plaketleri takdim edildi.