SPOR - 18 Temmuz 2023 Salı 22:55 | Son Güncelleme : 18 Temmuz 2023 Salı 23:15

2023-2024 sezonunda derbi haftaları belli oldu

A
A
A
2023-2024 sezonunda derbi haftaları belli oldu

Trendyol Süper Lig 2023-2024 sezonunun fikstür çekimi gerçekleşti. 11 Ağustos’ta başlayacak ligde bu sezon 20 takım mücadele edecek.

Trendyol Süper Lig 2023-2024 sezonunun fikstür çekimi, TFF Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde gerçekleşti. Fikstür çekimine TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, TFF Yönetim Kurulu Üyeleri, kulüp başkanları, kulüp temsilcileri ve sanat camiasından isimler katıldı. Ceren Gündoğdu’nun sahne aldığı gecede komedyen Hasan Tahsinoğlu da katılımcılara eğlenceli anlar yaşattı. Fikstür çekiminde ünlü isimlerden; Alişan, Seren Uzun, Bülent Serttaş, Birol Namoğlu, Gökhan Tepe, Sefo, Tahsin Hasoğlu ve Ömür Gedik yer aldı. Süper Lig, 5 Ağustos 2022 tarihinde oynanacak olan ilk hafta maçlarıyla başlayacak ve 28 Mayıs 2023 tarihinde son bulacak.

Bu sezon ligin ilk yarısı 18 hafta, ikinci yarısı ise 20 hafta olarak tamamlanacak. Ligin ilk yarısı 18. hafta sonunda tamamlanırken, ilk hafta 11-12-13-14 Ağustos’ta oynanacak maçlarla başlayacak. 23-24-25 Aralık’ta oynanacak maçlarla ligin ilk bölümü tamamlanacak. 5-6-7 Ocak’taki maçlarla ligin ikinci yarısı başlarken, 19 Mayıs’ta sezon tamamlanacak. Takvim yoğunluğu nedeniyle 17. ve 22. hafta mücadeleleri hafta içi oynanacak. Ayrıca 31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçimler nedeniyle 31. hafta müsabakaları 2-3-4 Nisan tarihlerinde yapılacak.

Büyükekşi: “Süper Lig’in kurumsal kimliğini yeniden inşaa edeceğiz”

Kura çekimleri öncesinde açıklamalarda bulunan Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Bildiğiniz üzere Trendyol ile yaptığımız tarihi sponsorluk anlaşmasıyla liglerimizin yeni adı Trendyol Süper Lig ve Trendyol 1. lig oldu. Böylece, Avrupa liglerinde İngiltere ve İspanya’dan sonra en büyük 3. isim sponsorluğu anlaşmasını imzaladık. Türk futbol tarihinin rekorunu kırdık. Geçtiğimiz sezon son haftalara kadar şampiyonluk yarışı devam etti. Bu büyük rekabet, ligimizin değerini arttırdı ve futbola yatırımı daha cazip hale getirdi. Yeni isim sponsorluğumuz ile birlikte, daha kaliteli, rekabetin ve heyecanın daha üst düzeyde olduğu bir sezon yaşayacağımıza inanıyorum. Her zaman ısrarla altını çizdiğim bir şey var o da; Türk futbolunun marka değerini arttırmak. Yükselen sponsorluk gelirlerimiz ve yeni yayın ihalesinde hedeflediğimiz artış çok önemli. Ancak tüm paydaşlar olarak, futbolun güzel ve eğlenceli taraflarını öne çıkarmamız da gerekiyor. Federasyon olarak bizim görevimiz, Türk futbolunun; marka değerini yükseltmek. Yapısal sorunlarını çözmek ve kulüplerimize yeni gelir kaynakları oluşturmak. Süper Lig’e ve tüm liglerimize değer katacak yeni projeler üretmek. Tüm bu alanlarda çalışmalarımızı, ailemizden aldığımız güçle büyük bir kararlılıkla sürdüreceğimizin bir kez daha altını çizmek isterim. Değerli konuklar, ligimiz şu an dünyanın en değerli 10 ligi arasında yer alıyor ve 100’den fazla ülkede yayınlanıyor. Ancak biz bunu yeterli görmüyoruz. Fikstür düzeni ve profesyonel liglerimizin marka değerini artırmak için, UEFA Şampiyonlar Ligi, Alman ve Belçika lig yapılarını yeniden düzenlemiş hypercube firmasıyla anlaştık. Önümüzdeki 6 ay süresince futbolcular, antrenörler, kulüpler, basın mensupları, yayıncılar ve futbol ailesinin tüm paydaşlarıyla görüşmeler yapacağız. Süper Lig, 1. Lig, 2. ve 3. Lig ve Türkiye Kupası’nda oynanacak format ve fikstür yapısını oluşturacağız. Diğer taraftan, ligimizi, dünyanın önde gelen ligleri arasında hak ettiği yerde konumlandırmak için hem marka değeri hem de ticari gelirlerini artırmaya yönelik yeni bir projeyi hayata geçirdik. Şampiyonlar ligi markasını oluşturan ekibin danışmanlığı ile çalışmalarımıza başladık. Süper lig Kulüpler Birliği Vakfı ve yayıncı kuruluşumuzla ilk toplantılarımızı yaptık. Paydaşlarımızla birlikte ortak bir akılla Süper Lig’in kurumsal kimliğini yeniden inşaa edeceğiz. Yeni sponsorluk modelleri oluşturarak ligimizde yer alan kulüplerimizin gelirlerini artıracağız" diye konuştu.

"Cumhuriyetimizin 100. yılına yaraşır yeni bir hikaye yazmaya ihtiyacımız var"

Türkiye'nin önde gelen müzisyenlerine ligin marka değerini arttırmak için özel bir marş hazırlattıklarını aktaran Büyükekşi, "Ligimizin heyecanını, coşkusunu ve gururunu hissettiren marşımızı bu akşam ara ara dinleme fırsatı buldunuz. Son halini yakında sizlerle paylaşacağız. Federasyon, takımlar, taraftarlar hep birlikte el ele verip, Cumhuriyetimizin 100. yılına yaraşır yeni bir hikaye yazmaya ihtiyacımız var. Bugün herkesi kucaklayan ve gururlandıran büyük bir yürüyüşe hep birlikte çıkıyoruz. Amacımız hepimizi futbol ile birleştiren yepyeni kahramanlık hikâyeleri yazmak. Amacımız Türkiye’yi harekete geçirmek. Futbolumuzu ve ligimizi daha ileriye taşımak için ailemizin tüm üyelerinin bu vizyonla omuz omuza çalışması gerekiyor. Yeni sezonda bu hedefe ulaşmak için herkesin üzerine düşen sorumluluğun bilinciyle hareket edeceğine inanıyorum. Bu sezon geçmişten ders alarak bazı şeyleri daha farklı yapmak zorundayız. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar bekleme hatasına düşmememiz gerekiyor. Hep birlikte, tribünlerin dolduğu, daha çok kadın ve çocuk futbolseverlerin maça geldiği, futbol güzelliklerinin, kalitesinin konuşulduğu bir futbol iklimi oluşturmak zorundayız. Türkiye futbol federasyonu olarak eşit, şeffaf, adil, tarafsız yönetim anlayışı ile tüm kurullarımızla birlikte Türk futboluna güveni hep birlikte inşaa edeceğiz. Sizlerin de bildiği gibi, deprem felaketi nedeniyle ligden çekilmek zorunda kalan Hatayspor ve Gaziantep Futbol Kulübü’müzün de yeniden katılımıyla 20 takımımızın mücadele edeceği bir sezon geçireceğiz” şeklinde konuştu.

Ali Koç: “TFF’nin adil bir standart yakalaması lazım"

Kura çekimi öncesi açıklamalarda bulunan Kulüpler Birliği ve Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, “Değişik bir fikstür çekimindeyiz. 6 senedir başkanlık yapıyorum farklı bir ortam olmuş. Bizler için önemli bir dönem. Hayırlı uğurlu olsun. Yeni sponsorlara aramıza hoş geldin diyorum. Bazıları ligimiz değersiz olduğunu düşünürken, özel sektörden ismin sponsor olması güzel oldu. Kulüpler adına teşekkür ediyorum. Çok sorunumuz var. Çok sorununuz var. Dertlerimiz var ama 3 konuyla özetlemek istersek. Finansal sorunlarımız var. Adil rekabet ortamının sağlanması ve TFF’nin adil bir standart yakalaması lazım. Çıkabilecek durumda değil. Bıçak kemiğe dayandı deldi geçti. Yüzleşmek sorunu çözmek için önemli. 7-8 senelik dönemde belimizi bükmüş durumda. Kur, bizleri daha çok ilgilendiriyor. Gelirlerimizin yüzde 80’ni TL, giderlerimizin yüzde 70’i dolar. Giderlerimiz geçen seneye göre 2 kat arttı. Bu durum tek başına kulüplerin içinden çıkılmaz hale gelmiştir. 2016’da 500 milyon dolarlık ihale yaptık. Şuan 100 milyona kadar düştü. TFF’nin payını çıkardığımız zaman 86 - 87 milyona kadar iniyor. TL’ye dönülmesi, federasyonun anlamsız indirimlerinin kabul etmesini anlaşmış değiliz. Bence yakıncı kuruluş haklı. Doğruyu yapıyorlar ve çıkarlarını koruyorlar. Sorun sizden önceki federasyon yönetiminde. Ben artık yayıncı kuruluşa öfkeli değilim. Akıllı tüccar olarak haklarını korumaya biliyor. Anadolu takımlarının gelirlerinin 80’i 90‘ı yayın geliri” ifadelerine yer verildi.

Çağlayan Çetin: “Biz de bu ailenin bir parçası olarak görüyoruz”

Bu sezon ligin isim hakkını alan Trendyol firmasını CEO’su Çağlayan Çetin ise düşüncelerini aktararak, “Kabul ederseniz artık biz de bu harika ailenin bir parçası olarak görüyoruz kendimizi. Hepinize sonsuz teşekkür ederiz. Ülkemizin spor alanında gösterdiği gelişimi heyecanla izliyoruz. Birbirinden yetenekli ve kaliteli futbolculardan, harika bir teknik ve idari kadrodan oluşan A Milli Futbol Takımımız Almanya 2024 yolunu yarıladı. Onlara sonsuz güveniyoruz. Biz de ilk yurtdışı ofisimizi Almanya’da açtık. Daha ilk yılımızda en hızlı büyüyen ve en popüler moda markası olduk.; inanıyoruz ki milli takımız da Almanya’daki şampiyonada çok başarılı olacak. Pazar gecesi de Amerika’da dünyanın bir numarası olan kadın voleybol takımımıza coşkuyla sevindik. Dün akşam Akif Başkan ve kaptanımız Eda’yı tebrik ederken çok duygulu anlar yaşadık. Ülkenin çocuklarıyla, gençleriyle gurur duyması için, bu ülkenin sporda bir marka olması için yapılacak ne varsa yanlarındayız” ifadelerini kullandı.

11-12-13-14 Ağustos’ta oynanacak ilk hafta maçları şu şekilde:

Kayserispor - Galatasaray
Pendikspor - Hatayspor
Kasımpaşa - MKE Ankaragücü
Alanyaspor - Başakşehir
Adana Demirspor - Çaykur Rizespor
Fatih Karagümrük - Beşiktaş
Trabzonspor - Antalyaspor
Fenerbahçe - Gaziantep FK
Sivasspor - Samsunspor
Konyaspor - İstanbulspor

Derbi maçlarının programı şöyle:
2. hafta: Galatasaray - Trabzonspor
5. hafta: Trabzonspor - Beşiktaş
9. hafta: Galatasaray - Beşiktaş
11. hafta: Fenerbahçe- Trabzonspor
15. hafta: Beşiktaş - Fenerbahçe
18. hafta: Fenerbahçe Galatasaray

Enes Gümüş - Yunus Emre Öztaş - Samet Yalçın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova Güllü’nün oğlu savcıya müşteki olarak ifade verdi: "Atacağım camdan, atlayacak mısın camdan kelimelerini ablam Tuğyan söylüyor" Yalova’daki evinin terasının penceresinden düşen Güllü’nün ölümüyle ilgili soruşturmada "tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek" suçlamasıyla ablası Tuğyan Ülkem Gülter’in (27) kardeşi Tuğberk Yağız Gülter, olay günü ses kayıtarıyla ilgili, "’Atacağım camdan, atlayacak mısın camdan’ kelimelerini ablam Tuğyan söylüyor" dedi. 26 Eylül’de Yalova’nın Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi üzerindeki apartmanın 5’inci katındaki kapalı terasta ünlü şarkıcı Güllü (52), kızı ve arkadaşıyla eğlendiği sırada pencereden düşerek hayatını kaybetmişti. Güllü’nün ölümüyle ilgili Yalova Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter "tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek" suçundan tutuklanırken, Sultan Nur Ulu’ya ise ev hapsi verilmişti. Olayla ilgili Güllü’nün oğlu Tuğberk Yağız Gülter, Yalova Adliyesi’ne müşteki sıfatıyla ifade verdi. Gülter, Yalova’daki olayın yaşandığı gün kendisinin İstanbul’da olduğunu söyledi. Annesi ve ablası arasında sık sık tartışma çıktığını söyleyen Gülter, bunun hiç bir zaman fiziki şiddete dönmediğini söyledi. Ablası ile küçüklüğünden beri anlaşamadıklarını kaydeden Gülter, sık sık tartıştıklarını kaydetti. Olayın yaşandığı evi taziye evi olarak kullanmak istediklerini belirten Gülter, "Çınarcık’taki eve girmemiz lazımdı ama evin anahtarı bende yoktu. Ablam da hiçbir şey almadan evden çıkmış. O haliyle hastaneydi. Polisler de olay yeri incelemeden sonra kapıyı çekip gitmişler. Onlarda da anahtar yoktu. Hatta bu şifreli kapıyı yapan firmayı aradım ancak ulaşamayınca instagramdan mesaj attım. Sonuç itibariyle adamlara ulaşamadığım için ben de eve girebilmek adına komşumuz Seval teyzenin terasından girebileceğimi düşündüm. Çilingire de haber veremedim çünkü bu kapı normal bir kapı değildi, şifreli bir kapıydı, kapıyı komple çıkarmaları gerekiyordu sanırım" dedi. Camı kırarak eve girdiğini daha sonra dışarda bekleyenlere kapıyı açtığını kaydeden Gülter, annesinin kasasında para veya altın gibi şeylerin saklanmadığını söyledi. Gülter, kasadan yeşil sırt çantasına ananesinin kesilmiş saçı, annesinin banka hesap cüzdanları, annesinin yazdığı şarkı sözleri ve telif haklarına ilişkin evrakların olduğunu kaydetti. Olayın yaşandığı ana ilişkin ses kayıtlarına da değinen Gülter, şöyle konuştu: "Tuğyan’ın odasına girdikten sonraki ses kayıtlarını ben internet üzerinden dinledim. Orada ’Hadi görüşürüz’ sözcüğünü söyleyen kişinin annem olduğunu düşünüyorum ama çok da emin değilim. Çünkü ben bunu uzun süre önce bir kere dinlemiştim. Olayın olduğu ilk zamanlardı. Annem deyip geçtim. Son zamanlarda tekrar dinlemedim, uzun uzun muhakeme yapmadım. Herkes tamam mı? O ne lan? Valla şahane bak. Bak, manyaklara bak. Gel, gel. Kız gelsene buraya. Kız gel. Orospu’ şeklindeki sözler anneme aittir. Bazı sesleri tam olarak duyamasam da annemin söylediği kelimeler var ama müzik ve oynama sesinden net olarak duyamıyorum. Sizin ’Bırak beni’ olarak duyduğunuz ses de anneme ait. Sultan’ın ’Ben oynamayı bilmiyorum ki.’ sesi Sultan’a ait. Videoda dinlediğim ’Atacağım camdan, atlayacak mısın camdan’ kelimelerini de ablam Tuğyan söylüyor. Yine dinlediğim ses kaydında ’Gerek var mı?’ ya da ’Kelebek var mı?’ şeklinde duyduğum sözleri ablam söylüyor. ’Gel bakalım’ diye anladığım sözü de ablam söylüyor. Videonun sonundaki ’Hadi görüşürüz’ kelimelerini bir annemin sesine, bir Tuğyan sesine benzetiyorum. O konuda net bir şey söyleyemiyorum. Ben annemin bu ses kaydında dinleyip kesin olarak anneme ait olduğunu düşündüğüm sesleri söyledim. Ama en sondaki ’hadi görüşürüz’ cümlesinin net olarak kime ait olduğunu belirtemiyorum." "Hiçbir sebep yokken o dar açık camın olduğu yere geçmez" Gülter annesinin camlardan korktuğunu ve zorunlu olmadıkça uzak durduğunu anlattı. Annesinin o gün cam açık olmasına rağmen camın orada bulunmasının ancak 3 sebebi olabileceğini kaydeden Gülter, "Bunlardan birincisi açık olan camı kapatmak için olabilir. Çünkü dediğim gibi açık camdan korkardı, camı kapatmak istemiş olabilir. 2. sebep belki gerçekten söylediği gibi kelebek gibi bir küçük böcek tarzı bir şey vardı, onu öldürmemek için camdan alıp atmak istemiş olabilir. 3. sebep onu birinin cama bir şekilde götürmüş olmasıdır. Çünkü annem kesinlikle kendisi hiçbir sebep yokken o dar açık camın olduğu yere geçmez, oynamak isterse geniş alana geçmek ister. Benim ablam odada sürekli sigara içer. O yüzden cam sürekli açıktır. Annem sigara kokusunu sevmediği için genelde de ablama ’Yine sigara kokutmuşsun odayı, camı aç’ gibi şeyler söylerdi. Tuğyan’ın odasındaki Tuğyan’ın yatağı bir hafta önce aslında cama paralelmiş. Sonra yatağı cama dikey olarak koymuşlar. O olay anında olduğu gibi. Benim tahminim ablam deli yatar diye annem düşünüp yatağın o şekilde değiştirilmesini istemiştir. Annem yatağın o şekilde olmasına izin vermez" ifadesini kullandı. Anneni öldürebilir mi sorusuna yanıt: "Kervan için her şeyi yapabilir" Gülter, annesinin ablasının sevgilsi Kervan’dan nefret ettiğini belirterek, "Bir kaç sebebi vardır. İlk sebebi Tuğyan’dır. Tuğyan hayatındaki erkek için etrafını siler. Herkesi karşısına alır. Ben daha öncesinde tarihini tam hatırlamadığım dönem ablamın Kervan’dan ikiz çocuğa hamile olduğunu annemden duymuştum. Ablam çocukları düşürdü mü yoksa hastanede aldırdı mı bilmiyorum ama hamilelik sürecini annemden bu şekilde duymuştum. Ablam Kervan’ı seviyordu. Ablamın intihar etme olayında ablam cama çıkıp anneme ’Sen beni öldürdün, sen beni rezil ettin’ dedi. Ablam hayatındaki erkek için etrafını siler" dedi. Gülter, "Kervan için Ablan Tuğyan anneni öldürebilir mi?" sorusuna ise, "Vebal almak istemiyorum ama Kervan için öldürebilir. Çünkü ablam ilişki konusunda zayıf karakterli biridir. Kervan için her şeyi yapabilir. Daha önceki ilişkilerinde de böyleydi" diye konuştu. Ablasının olay günü yaşananlarla ilgili kendisine anlattıkları hakkında bilgi veren Gülter, şunları kaydetti: "Ben Tuğyan’a bu olaydan sonra kendisine annemi düşerken görüp görmediğini sorduğumda, bana annemin camdan düşerken ayağını ya da elbisesinin bir kısmını gördüğünü söylemişti. Bunu bana olayın olmasından sonra ilk haftalarda söylemişti. Ben annemi düşerken görüp görmediğini sordum. O da bana ’Yağız hatırlamıyorum. Ya elbisesini ya ayağını gördüm’ demişti. Ben Tuğyan’a olayın detaylarını sormadım. Annem camın oraya nasıl geçti, Sultan neredeydi, ya da Tuğyan nerede duruyordu, olay günü neler oldu gibi detaylar sormadım. Sadece annemi düşerken görüp görmediğini sormuştum. Bir de en son çalan şarkı ’Annemin sahneden iniş şarkısı değil mi?’ diye sordum. O da ’Evet, malkata’ dedi. Malkata’yı nasıl çaldıklarını, kimin istediğini Tuğyan’a sormamıştım. Ancak 2-3 gün önce ben Çiğdem ablaya ’Ablam bu malkatayı başka günlerde dinler miydi, olay anında niye Malkata’yı açmışlar’" gibi kuşkumu giderecek sorular sormuştur. Çiğdem de bana ablamın da bu şarkıyı ara ara dinlediğini söyledi." "Ablam çok yalan söyleyen biridir, 10 lafından 9’u yalandır" Gülter, Sultan Nur Ulu’nun ise uyuşturucu içtiği için saç örneği vermekten korktuğunu kaydetti. Gülter, ablasının uyuşturucu içip içmediği sorusuna ise, "Şunu da söyleyeyim annemden de net olarak biliyorum Tuğyan geçmişinde uyuşturucu kullanmıştır. Annemin de uyuşturucuyu bıraktırmak için çok uğraştığını biliyorum. Tuğyan kendi beyanına göre bu uyuşturucuyu 5-7 sene önce bırakmış, ondan sonra içmediğini söylüyor. Ancak ben şunu da söylemek durumundayım. Ablam çok yalan söyleyen biridir, 10 lafından 9’u yalandır. Çok yalan söyleyen biridir" dedi. "İlişkisi için yapamayacağı şey yoktur" Olayın cinayet olabileceğiyle ilgili şüphelerinin oluştuğunu da anlatan Gülter, "Benim şüphelerim oluşup kayboluyordu. Ablamın ya da Sultan’ın böyle bir şey yapacağını düşünmedim. Çünkü videoları izlediğimde ablam çok bağırıyordu, ablam olaydan sonra çok üzgündü, sürekli çığlık atıyordu, onun o üzüntüsünü görünce aklıma böyle bir şey yapabileceği gelmedi. Ancak ablamın kişiliği yukarıda belirttiğim gibi yalancılık vardır, menfaati çok sever, ilişkisi için yapamayacağı şey yoktur." Ablasını annesiyle ara ara Kervan sebebiyle kavga ettiğini dile getirerek şöyle konuştu: "Sinirli, agresif ve kavgacı bir yapısı vardır. Şimdi tüm olayları, Sultan’ın verdiği itiraf ifadesini düşününce aklım almıyor, ablamın böyle bir şey yapacağına inanmak istiyorum. Bunların gerçek olmadığına inanmak istiyorum. Yapmışsa da şikayetçiyim. Eğer annem bir cinayet sebebiyle vefat etmişse, yapan, düşünen, olaya karışan herkesten şikayetçiyim. Böyle bir şey yoksa kendini inşallah kanıtlar. Böyle bir şey varsa ömürlerinin sonuna kadar yatsınlar. Her şeyden önce çıkarlarsa benimle karşılaşacaklar. Gerçeğin açığa çıkmasını istiyorum." "Böyle bir şey yapmamıştır diye ümit ediyorum" Tuğyan’ın daha önce kendisine annesini öldürmek istediği ile ilgili bir şey söylemediğini anlatan Gülter, olayın gerçeğiyle ilgili bir bilgisi olmadığının belirterek, "Tuğyan olaydan sonra bana annemi ittim diye bir şey söylemedi. Zaten böyle bir şey de konuşmadık. Hatta onu cezaevine perşembe günü gidersem böyle bir soruyu sorup sormayacağımı da bilmiyorum. Vereceğim cevaptan korkuyorum inşallah böyle bir şey yapmamıştır diye ümit ediyorum. Benim onların kaçma planları ile ilgili bir bilgim yoktur. Hatta kaçmayla ilgili ses kaydı medyaya düşünce ben de Whatsapp’tan Tuğyan’a ’Biraz önce öğrendim, bu Gürcistan, Fransa muhabbetleri ne, hayırdır, nereye kaçmayı planlıyorsun, niye?’ diye yazdım, o da bana bir şey yazmadı, sonra ben onu aradım, kızdım, o da bana böyle bir kaçma planının olmadığını, ses kayıtlarının kesilip biçildiğini öyle servis edildiğini söyledi, ben de aslı varsa sen ver dedim. Yine bu konuşmamızda Bircan’a attığı annemle ilgili mesajların hesabını bana vereceksin demiştim. O bana herhangi bir cevap vermedim" dedi. Gülter, telefonunun kendi rızasıyla incelemesi için savcılığa verdi.