GÜNDEM - 20 Ağustos 2021 Cuma 15:33

28 Şubat mağduru Şimşek: '25 yıldır umudumu hiç yitirmedim'

A
A
A
28 Şubat mağduru Şimşek: '25 yıldır umudumu hiç yitirmedim'

28 Şubat post modern darbe ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nden disiplinsizlik gerekçesi ile ihraç edilen ve 2011 yılında çıkan 6191 sayılı kanun ile memuriyete geri dönen Hakan Şimşek, 28 Şubat davasında ‘darbeye teşebbüs’ suçundan 14 sanığa verilen müebbet hapis cezalarının onanması ile ilgili duygularını paylaştı.

28 Şubat sürecinin üzerinden geçen 25 yılın ardından 14 emekli askere kesilen müebbet hapis cezalarının onanması, mağdurları umutlandırdı. Antalya’da yaşayan ve 1998 yılında 28 Şubat sürecinde Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yaparken irtica ile mücadele adı altında ordudan ihraç edilmiş ve 2011 yılında çıkan 6191 sayılı kanun ile araştırmacı olarak memuriyete geri dönmüş 28 Şubat mağduru eski astsubay Hakan Şimşek ise bu mağdurlardan sadece biri. Karar ile birlikte mağduriyetlerinin giderilmesi adına umutlandıklarını belirlen Şimşek, 28 Şubat’ı sadece 14 askerin yönetmediğini bu konu ile ilgili yargılanması gereken birçok kişinin olduğunu söyledi. Şimşek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bu mağdurlardan biri olduğunu ve bu noktada kendilerini en iyi Erdoğan’ın anlayacağının altını çizdi.

“Onların da yargılanıp hesap vermesini istiyoruz”

28 Şubat mağduru Hakan Şimşek, “28 Şubat’ta çok sevdiğim askerlik görevinden, disiplinsizlik gerekçesi ile ordudan ihraç edildim. Bu disiplinsizliğin altında da eşimin başörtülü olması, benim İslami yaşam tarzı ile yaşıyor olmam vardı. Hukuksuz bir şekilde Silahlı Kuvvetlerden o dönemde ihraç edilerek sine-i millete döndük. Bugün geldiğimiz noktada 28 Şubat BÇG davasının asker hükümlülerinin ceza almış ve tutuklanmış olmaları biz mağdurlar açısından umut verici bir gelişme oldu. Biz, 28 Şubat sürecinin faili olarak 14 asker ya da askerleri görmüyoruz. Bunun diğer aktörlerinin de hesap vermesi gerektiğini düşünüyoruz. İrtica ile mücadele adı altında inançlarından dolayı birçok kesimi mağdur ettiklerine hep birlikte şahit olduk. İnşallah bunlar için de adaletin tecelli etmesini, onların da yargılanıp hesap vermesini istiyoruz” dedi.

“Bizi bu noktada en iyi anlayacak Erdoğan’dır”

Mağdurları anlayacak en iyi kişinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyleyen Şimşek, "Bu dava süreci ve bu karar, bir darbeyi kesinlikle tescil etmiştir. Böyle bir darbenin gerçek olduğu artık tartışmasızdır. Bunu da en iyi bilen kendisi de bir 28 Şubat mağduru olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. O dönemde kendi çocukları, kendi ülkesinde eğitim hakkından mahrum olmuştur. Kendi siyasi hayatı da kesintiye uğramıştır. Bizi bu noktada en iyi anlayacak odur. 25 yıldır, 28 Şubat sürecinden dolayı hala enkazın altında kalmış, ezilmiş, yaraları sarılmamış çok büyük bir kesim vardır. Bu gelişen yargı kararlarıyla bize yeni bir umut ışığı doğdu. Cumhurbaşkanımızdan bu mağduriyeti en iyi bilen bir irade olarak, mağduriyetlerin giderilmesi için bir irade ortaya konmasını bekliyoruz. Umutlarımız bu yönde. 25 yıldır hep sabrettik. Birçok asker hala çözüm bekliyor” diye konuştu.

“25 yıldır umudumu hiç yitirmedim”

Umudunu yitirmediğini söyleyen Şimşek, “28 Şubat sürecinde atılanlar, şunu unutmamalı. Türkiye’deki vesayet sisteminin ortadan kalkmasında sivil direnişin mayası olmuş ve bu uğurda mücadele vermiş kimselerdir. Aynı şekilde bu mağdur kesim, 15 Temmuz darbe girişiminde de yine direnişin omurgasını teşkil etmişlerdir. Her zaman için darbenin ve vesayetin karşısında olmuşlardır. 25 yıllık bu bekleyiş, bu umut ışığı, söndürülmemeli. İlişiğimin kesildiği, kimliğimi ve silahımı personel şubeye teslim edip kapıdan çıkarken içimden gelen bir içgüdü ile geri dönüp ilişiğimi kesen binbaşıya, 'komutanım bir gün ben döneceğim ama beni atanlar burada olmayacaklar, ben haksız yere sevdiğim mesleğimden, görevimden uzaklaşıyorum ama bir gün mutlaka hak tecelli edecek' demiştim. 25 yıldır bu umudumu hiç yitirmedim” şeklinde konuştu.
"Hamdolsun 2011 yılında kısmen haklarımızın geri verilmesi ve araştırmacı olarak memuriyete dönmememize izin verilmesi bu umudun birinci aşamasıydı" diyen Şimşek, "Şimdi bu haberi görünce, bizi atanların hapse girdiğini görünce, rütbelerinin ellerinden alındığını tıpkı bizden aldıkları gibi rütbelerinin alındığını görünce, benim o aradan geçmiş 13 yıllık kaybımın ki daha çok süre kaybeden niceleri var. Birçok trajedi yaşandı. Bunlar tek tek gözümde canlandı, umut ışığı doğdu. İnanın her gün mağdurların rüyalarında müjdeci bir kişiyi görür gibi Cumhurbaşkanımızı gördüklerini ve müjde verdiklerini anlatıyorlar. Mağduriyetlerimizin giderilmesi rüyalarımızı süslüyor. Artık bu rüyaların gerçek olmasını istiyoruz. Tutuklamalar yeterli değil. Bu olayların sivil toplum, medya, siyasi gibi birçok ayağı var. Türkiye’de darbecilerin yeniden darbeye cesaret bulmaması için bunların hesabının sorulması gerekiyor. Biz darbenin her zaman karşısındayız. O yüzden devletimizden adil, kapsayıcı ve tamamen sorunları giderici bir çözüm bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

Elifnaz Altürk - Akif Yılmaz
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.