GÜNDEM - 22 Ağustos 2021 Pazar 12:25

28 Şubat Platformu Başkanı Emekli Albay Arif Çelenk: 'Onlara verilen ceza az bile'

A
A
A
28 Şubat Platformu Başkanı Emekli Albay Arif Çelenk: 'Onlara verilen ceza az bile'

28 Şubat döneminde Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir'in imzasıyla ordudan ihraç edilen Emekli Albay Arif Çelenk, "Onlara göstereceğimiz merhamet, gelecekteki bu millete yaptığımız en büyük ihanet olacaktır. 14 sanık hakkında verilen karar, bugünkü yapılanları görünce onlar için az bile" dedi.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 28 Şubat davasında "darbeye teşebbüs" suçundan 14 sanığa verilen müebbet hapis cezalarını onamasının ardından o günün mağdurları da duygularını paylaştı.

28 Şubat döneminde Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir'in imzasıyla ordudan ihraç edilen 28 Şubat Platformu Başkanı Emekli Albay Arif Çelenk, "12 Aralık 1996 yılında Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararı ile ordudan atıldım. İlahiyatçı olarak din işleri görevlisi olarak orduda görev yapıyordum. Ancak, dindar diye ordudan atıldım. Eşim başörtülü ve irticai konulara daha hassas diyerek gösterilen gerekçelerle görevime son verildi. Ordudan bizi atanlara karşı bir noktada bugünkü yapılanları görünce onlar için az bile diyorum. Türkiye’nin geleceği adına bu zihniyetteki kişilerin ya ıslah olması veya kendilerine gelmesi noktasında da iyi bir fırsat doğduğunu düşünüyorum. Daha ötesi de, bu dünyada çektikleri cezaların yanında ahirette de bunların cezalarını çekeceğini unutmamak gerekiyor" dedi.

103 sanıktan bir kısmı hayatını kaybettiği için davalarının düştüğünü, geriye kalan 14 sanığa ise müebbet hapis cezası verilmesini değerlendiren Çelenk, "Geçtiğimiz günlerde yargı bu 14 kişinin rütbelerinin sökülerek tutuklanmasına ve cezalarını çekmek üzere cezaevine gönderilmesine karar verdi. Bu 14 kişiden o dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Emekli Orgeneral Çevik Bir ve Genelkurmay Harekat Başkanı Emekli Orgeneral Çetin Doğan başta olmak üzere tutuklanarak cezaevlerine girmeye başladı. Yaşları 80’i aşan bu kişiler için keşke 28 Şubat yaşanmasaydı. Keşke, 10 binlerce öğrencimiz okullardan uzaklaştırılıp Türkiye’nin geleceği karartılmasaydı. Vatanını ve milletini seven, PKK ile mücadele eden 5 bini aşkın asker ordudan tasfiye edilmemiş olsaydı. Bu generallerin ismi de vatan haini olarak tarihe geçmemiş olsaydı. Ancak bunları istemesek de oldu. 28 Şubat’ın üzerinden 20 yılı aşkın zaman geçmesine rağmen, bu generallerden hiçbirisi ve taraftarları, pişmanlık emaresi göstererek ‘hakikaten yanlış yapmışız’ hiç demediler” diye konuştu.
O dönem 'İrtica PKK’dan daha tehlikelidir' manşeti attırılarak PKK’nın masumlaştırıldığını söyleyen Arif Çelenk, "Belki de bugün HDP’nin meclise girmesinde en büyük kozu o günün generalleri oynuyordu. Çevik Bir denen kişiye, yaşından dolayı ‘bugün içeri atıp da ne yapacaksınız. Elinize ne geçecek’ diye kişilere sesleniyorum. Bu Çevik Bir, gazetelere ‘28 Şubat’ı İsrail’in emriyle yaptık’ diye manşet attırıyordu. İsrail’in emri ile 28 Şubat’ı yapan bir generale bugün nasıl güvenebilirsiniz. O günkü cuntacı zihniyete ben bugün nasıl üzülebilirim. Tutuklanmalarından dolayı milletim adına seviniyorum. Zulmeden, bu milletin milli iradesini yok sayan, iktidardaki partiyi alaşağı eden kimselere bugün göstereceğimiz merhamet, gelecekteki bu millete yaptığımız en büyük ihanet olacaktır" şeklinde konuştu.

28 Şubat Platformu Başkanı Emekli Albay Arif Çelenk: 'Onlara verilen ceza az bile'

Türkiye’de bir ilkin gerçekleştiğini kaydeden Çelenk, "İlk defa 60’dan bu yana gelenek haline gelen ve 10 yılda bir yapılan cuntacı zihniyetin ayaklanmasına karşı artık bu millet zincirini kırdı. Bu millet 15 Temmuz’da kendini gösterirken, yargı bağımsızlaştı, siyasi irademiz güçlendi, devletimiz güçlendi. 28 Şubat'ın o günkü kahramanları, yargı kararı ile ömürlerinin sonuna kadar hapiste kalacaklar. Milli irade ile dalga geçip balans ayarı yaptık diyen kişiler, bugün rotbalansları bozulduğu için ebediyen hangara çekildiler. Allah onlara ve onlar gibilere fırsat vermesin. Ordudan atılan bizler, dün onlara karşı nasıl mücadele ettiysek, adaletin sağlanması için elimizden geleni bugüne kadar bırakmadıysak. Tıpkı askeriyedeki cuntacı zihniyet gibi, 28 Şubat’ın yargı, sermaye ve medya ayağının da ortaya çıkarılarak bu milletin daha başı dik olarak gelecekteki demokratikleşme adına çok güzel işler yapmasının önü açılabilir" dedi.

Abdullah Çibir
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Bakan Kacır: "Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "23 yıl önce piyade tüfeğini yurt dışından temin eden bir ülkeydik, savunma ürünlerinde yüzde 80 dışa bağımlıydık. Bugün, kendi İHA’mızı, mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radarlarını, elektronik harp sistemlerini geliştiren, üreten ve artık rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülkeyiz. Fikirden ürüne, üründen pazara uzanan yolculukta her aşamada Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" dedi. Sakarya Teknokent Ar-Ge Binası, Füzyon Girişim Ofisi ve Milli Teknoloji Atölyesi açılışı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla gerçekleşti. Açılışta konuşan Bakan Kacır, "Teknolojide tam bağımsız Türkiye tasavvurumuzu gerçeğe dönüştürme yolunda hayata geçirdiğimiz tüm bu projelerin Sakarya’mıza, üniversitelerimize, gençlerimize, ülkemize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Küresel ölçekte değişimin hız kazandığı, bilginin stratejik bir güç halinde geldiği bir çağdayız. Bu dönemde ülkelerin refah düzeyini ve rekabet gücünü bilimsel bilgi üretme kabiliyetiyle teknolojideki yenilikleri ekonomik değere dönüştürme düzeyi belirliyor. Özellikle yenilikçi teknolojilerde söz sahibi ülkeler sadece bugünün değil yarının dünyasını da şekillendiriyor. Pek çok ülkenin belirsizlikler sarmalında bocaladığı ve geleceğe dair vizyon ortaya koymakta zorlandığı bu süreçte bizler yaşanan değişimi tehdit olarak değil bilakis Türkiye adına tarihi bir fırsat olarak görüyoruz. Bu anlayışla bilimi ve teknolojiyi kalkınma yolculuğumuzun pusulası atlettik. Son 23 yılda dev bir Ar-ge ve inavasyon alt yapısı inşa ettik. Bugün özel sektörümüz bünyesinde bin 700’ü aşkın Ar-Ge ve tasarım merkezinde görev yapan nitelikli mühendislerimiz ve teknisyenlerimiz, yüksek katma değerli üretimi mümkün kılan yenilikçi çözümler geliştiriyor" dedi. "Ar-Ge harcamalarımızın milli gelirimizdeki payını binde 5’ten yüzde 1,46’ya çıkardık" Bakan Kacır, "113 Teknoparkımızda 12 binden fazla firmamız inavasyon odaklı çalışıyor. Bilim insanlarımız, araştırmacılarımız özel sektörümüze sunduğumuz destekler neticesinde Ar-Ge harcamalarımızın milli gelirimizdeki payını binde 5’ten yüzde 1,46’ya çıkardık. 2002’de 29 bin olan tam zaman eş değer Ar-Ge personel sayımız şimdi 310 bini aştı. İnşa ettiğimiz güçlü Ar-Ge alt yapısı milli teknoloji hamlesinin vizyon projelerinin fikirden hakikate dönüştüğü biz zemini sundu. 23 yıl önce piyade tüfeğini yurt dışından temin eden bir ülkeydik, savunma ürünlerinde yüzde 80 dışa bağımlıydık. Bugün, kendi İHA’mızı, mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radarlarını, elektronik harp sistemlerini geliştiren, üreten ve artık rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülkeyiz. İnsansız hava aracı üretiminde dünyada lideriz. Türkiye’nin otomobili Togg ile elektrikli ve akıllı araç devrimini ve otomotiv sektöründe yaşanan eşzamanlı dönüşümleri ülkemiz adına fırsata çevirme iddiamızı ortaya koyduk. Teknoloji üretiminde ve geliştirmede yakaladığımız bu ivmeyi farklı sektörlere taşıyarak üniversitelerimizle sanayi arasındaki iş birliğini daha da güçlendirerek Türkiye yüzyılında teknolojide tam bağımsız Türkiye hedefimizi adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz" diye konuştu. "Teknoloji girişimciliğini bu vizyonu hayata geçirecek itici güç addediyoruz" Bakan Kacır, "Teknoloji girişimciliğini bu vizyonu hayata geçirecek itici güç addediyoruz. Bu doğrultuda ülkemizde teknolojik girişimlerin yeşermesini ve ölçeklenmesini mümkün kılacak zemini çok boyutlu adımlarla inşa etti. Hayata geçirdiğimiz fonların fonu ve eş finansman mekanizmalarıyla 4,6 milyar liralık kamu kaynağını doğrudan girişimlerimize yönlendirdik. Bu etkiyle 120 milyar liralık özel sektör yatırımını harekete geçirdik. Erken aşama girişimlerine finansman sağlayan BİGG programımızla 2 bin 500’den fazla teknoloji girişiminin hayata geçmesini sağladık. 2018’den bu yana düzenlediğimiz Teknofestlerle gençlerimizi girişimcilik yolculuğuna dahil ettik. Fikirden ürüne, üründen pazara uzanan yolculukta her aşamada Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" şeklinde konuştu. "Her yaştan çocuğumuzu ve gencimizi bilimin büyülü dünyasıyla buluşturacağız" 81 ilde milli teknoloji atölyelerinin kurulacağını aktaran Bakan Kacır, "Bugün oyundan e-ticarete, yapay zekadan finans teknolojilerine geniş bir yelpazedeki girişimlerimiz iftihar vesilemizdir. Bu başarı ivmesini katlanarak 2030 yılına kadar ülkemizden 100 bin teknolojik girişiminin doğmasını ve milyar dolar değeri aşan unicornların bizim değimimizle Turkornların toplam kıymetinin 100 milyar doları aşmasını hedefliyoruz. Bu cennet vatanın her köşesindeki gençlerimizin teknoloji geliştirme ve dünyayı değiştirme iddiası taşıyabilmesini sağlayacak bir alt yapıyı kurmayı temel önceliğimiz olarak görüyoruz. Sakarya gerek sahip olduğu dev sanayi alt yapısı ve lojistik gücü, gerekse küresel finans ve teknoloji merkezi İstanbul’a yakınlığıyla girişimciler için önemli bir marka değerine sahip. 2010’da faaliyete geçen ve bünyesinde 130’dan fazla firmanın çalışmalarını sürdürdüğü Sakarya Teknokent, şehrimizde teknoloji girişimciliğinin nabzının attığı, üretim ile aklın buluştuğu milli teknoloji hamlemizin örnek projelerinin hayata geçirildiği ekosistemi inşa ediyor. Girişimcilerin yoğun ilgi gösterdiği Teknokentin yatırımcı talebine cevap verebilmesi adına ilave olarak 6 bin 500 metrekare kapalı alan barındıran 39 bin metrekare bir alanı ilan ettik. Bugünde bakanlığımızın 113 milyon lira ile hayata geçen yeni Ar-ge binasının açılışındayız. Teknokentimizde 3 bin 700 metrekare kapalı alanıyla girişimcilerimize çalışma alanı sunuyoruz. Aynı zamanda bina içinde faaliyet gösterecek füzyon girişim ofisiyle kuluçka ve kuluçka öncesi aşamadaki girişimcilerimize destek seti sunuyoruz. Üniversitelerimiz ve bilim merkezlerimiz bünyesinde kurduğumuz milli teknoloji atölyeleriyle ülkemizin yarınlarını inşa edecek gençlerimizi ileri teknoloji ekipmanları ve modern alt yapıyla buluşturuyoruz. Önümüzdeki yılsonuna kadar 81 ilimizde 100 milli teknoloji atölyesini tamamlamak üzere bir seferberlik ruhuyla çalışıyoruz. İki üniversitemizin de öğrencileri bu atölyede çalışacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak ülkemizin nitelikli insan kaynağını büyüten, yetkinliğini derinleştiren politikaları sürdüreceğiz. Her yaştan çocuğumuzu ve gencimizi bilimin büyülü dünyasıyla buluşturacağız. 60 milyon lira destek sağlayacağımız ve bünyesinde atölyeler, sergiler barındıracak olan modern tesis ile gençlerimizin merak ve keşfetme duygusunu ateşleyen bilim üssünü şehrimize kazandıracağız" ifadelerini kullandı.