GÜNDEM - 23 Haziran 2021 Çarşamba 10:48

2800 yıllık antik kentin çöplüğü tarihe ışık tuttu

A
A
A
2800 yıllık antik kentin çöplüğü tarihe ışık tuttu

Manisa’nın Yunusemre ilçesinde bulunan 2800 yıllık Aigai Antik Kenti’nde su tutmadığı için kullanılamayan ve daha sonra çöplüğe dönüştürüldüğü tahmin edilen çukurdan çıkan nesneler, dönemin insanlarının yaşam biçimlerine dair önemli bulguların keşfedilmesini sağladı.

Türkiye’nin en önemli antik kentleri arasında yer alan Aigai Antik Kenti’nde 2021 yılı kazı çalışmalarına başlandı. Tarihi milattan önce 8. yüzyıla kadar uzanan ve 12 Aiol kentinden biri olan Aigai Antik Kenti’nde Yunusemre Belediyesi sponsorluğunda gerçekleşen kazı çalışmalarında bu yıl da önemli bulgular elde edildi. 2800 yıllık kentte o günün insanları tarafından oluşturulan su sarnıçları hayranlık uyandırdı. Kentte her yağan her bir yağmur damlasını çeşitli büyüklüklerdeki su sarnıçlarına yönlendiren dönemin insanları böylelikle ihtiyaç duyulan su kaynağını da sağlamış oldu.

2800 yıllık antik kentin çöplüğü tarihe ışık tuttu

Ayrıca kentte yağmur suları ile atık suların karışmaması için toprak künklerden kurulan kapalı sistemler de dikkat çekti. Yağmur suları sarnıçları kapalı sistem ile akarken, kentin atık suları ise farklı bir su yolundan dışarı boşaltılmış. Öte yandan sarnıçların halen daha su tutması ise dikkat çekti.

2800 yıllık antik kentin çöplüğü tarihe ışık tuttu

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Klasik Arkeoloji Öğretim Üyesi ve Aigai kazısı başkanı Doç. Dr. Yusuf Sezgin başkanlığında yürütülen çalışmalar sırasında keşfedilen bir su sarnıcı ise diğerlerinden oldukça farklı olduğu görüldü. Yapılan araştırmalarda su sarnıcı amacıyla kazılan çukurun su tutmadığı için daha sonra çöplüğe dönüştürüldüğü ortaya çıktı. Özellikle üretim atölyelerinin bulunduğu alanda yer alan çöplük kentteki yaşamın izlerine de önemli ölçüde ışık tuttu. Dönemin insanlarının yaşam biçimlerinden yeme içme alışkanlıklarına, üretim olanaklarından kentteki geçim kaynaklarına kadar pek çok bilinmeyenin keşfedilmesini sağlayan çöplük kazı heyetinde heyecan uyandırdı.

“Kentte her dönemde yüzlerce sarnıç var”

Aigai Antik Kentinde kullanılan su sarnıçları hakkında bilgi veren Manisa Celal Bayar Üniversitesi Klasik Arkeoloji Öğretim Üyesi ve Aigai kazısı başkanı Doç. Dr. Yusuf Sezgin, “Aigai günümüzde Yuntdağı üzerine kayalık bir araziye kurulmuş antik kent. Burası 2800 yıl önce kuruluyor. Kurulduğu günden itibaren en önemli ihtiyaç su tabi ki de. İnsanların hayatta kalması için temel ihtiyaç su. Suyu sağlamak için tek yolları var. Kayalık ve yüksek bir tepe olduğu için dışarıdan su getirme imkanları yok. Kuyu da yapamıyorlar. Tek yöntem ise sarnıç. Ana kayaya çukurlar oyuyorlar ve yağmur sularını topluyorlar. Kentte her dönemde yüzlerce sarnıç var. Bunlar irili ufaklı; mekanlar içinde sarnıçlar var, avlu içi sarnıçlar var, kamusal alanlarda sarnıçlar var. Bunlar büyük ihtimalle Aigaililerin burada yaşamasına olanak vermiş” dedi.

2800 yıllık antik kentin çöplüğü tarihe ışık tuttu

“Gökyüzünden düşen her damla suyu mutlaka sarnıçlara yönlendirmişler”

Antik dönem insanlarının her bir yağmur damlasını sarnıçlara yönlendirdiğini söyleyen Sezgin, “Aigai’deki su sistemleri gerçekten de müthiş. Bu su mühendisliği açısından antik dönemin su teknolojisi açısından iyice çalışılması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. Bütün dertleri yağmur sularını toplamak. Bununla ilgili olarak çatılardan gelen yağmur sularını pişmiş toprak künklerle sarnıçlara yönlendirmişler. Yetmemiş anayolların altına temiz su kanalları yapmışlar. Yollardan akan temiz suları da kamusal alanlardaki sarnıçlara yönlendirmişler. Yollardaki atık su kanalları da var. Hem temiz su için hem de atık su için kanal sistemi oluşturulmuş. Gökyüzünden düşen her damla suyu mutlaka sarnıçlara yönlendirmişler” ifadelerini kullandı.

“Bizim için o çöp çukuru çok önemliydi”

Kentte keşfedilen çöplüğün dönemin insanlarına dair pek çok ipucunu sağladığını belirten Doç. Dr. Sezgin, “Burada özel bir sarnıç var. Aslında ilk kazdığımız zaman sarnıç zannettik ancak kazdığımız sırada fark ettik ki sarnıç değilmiş orası, sarnıç gibi görünüyordu. Büyük ihtimalle sarnıç işlevini görmemiş, sus tutmayan bir ana kaya çukuru. O çukur Roma döneminde çöplüğe çevrilmiş. Çöplük olmasının şöyle bir avantajı var; bütün mekanların ortasında bir yer. Çevredeki o günün yaşayanları işe yaramayan her şeyi, çöp diye düşündükleri, kırılan testilerini, bozulmuş bir tezgahı o çukurun içine atmışalar. O sırada ne yemişlerse onlarında çöplerini atmışlar. Pişmiş toprak kapları, kemikler var. Bu da bize o dönemin beslenme alışkanlıkları açısından da önemli ipuçları sunuyor. Bu açıdan bizim için o çöp çukuru çok önemliydi. Bu yılki çalışmalarımızda 2021 yılındaki çalışmalarda bu çöp çukurundaki buluntularını bitirdik. Restorasyonunu da tamamladık. Bir kısmını daha öncesinde de müzeye teslim etmiştik. Geri kalan kısmını da bu yıl ki çalışmalarla tamamladık” diye konuştu.

“Bizim için ilginç olan buluntular arasında kemik objeler vardı”

Çöplükten çıkan buluntular arasında ilginç objelerin bulunduğunu belirten Sezgin, “Özellikle çöp çukurundan çıkan kalıntılar günlük kap kacak seramikler aslında tanıdığımız türdeki eserler. Fakat bizim için ilginç olan buluntular arasında kemik objeler vardı. O dönem için kullanılmış kemik bıçaklar, kaşıklar, bir takım kemik ürünler. Bol miktarda zeytin çekirdeği bulduk. Üzüm çekirdekleri var. Bir tane çok minik bir şeftali çekirdeği var. Şahsen ben de nasıl bir tür şeftali olduğunu çok merak ediyorum. Bizim bugünkü şeftali çekirdeklerinden çok küçük diyebilirim” ifadelerini kullandı.

Aykut Yeniçağ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ‘Sincan Roman Kahramanları Festivali’ sokaklarda renkli görüntüler oluşturdu Sincan Kaymakamlığı ile Sincan Belediyesi himayesinde ve Sincan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün katkılarıyla düzenlenen ‘Sincan Roman Kahramanları Festivali’nin ikincisini düzenlendi.Sincan Belediyesi, ‘Sincan Roman Kahramanları Festivali’nin ikincisini düzenledi. Düzenlenen festival kapsamında 2 bini aşkın 7-17 yaş aralığındaki Roman Kahramanları Korteji’nin bando takımı öğrencileri ilk olarak kurgu kitaplarından bazı kahramanların kılığına bürünerek esnafı ziyaret etti. Kitapların afişlerinin pankartı eşliğinde, kitapta yer alan kahramanların cümlelerini söyledi . Öğrenciler çeşitli kitapları esnafa hediye ederek, bu kitapların okunması için esnaftan söz istedi. Düzenlenen etkinlikle beraber edebiyat ve kitabın sokağa taşınması amaçlandı. İnsanlara kitaplar hatırlatarak, okuma kültürünün yaygınlaşmasına dikkat çekildi."Okumaya teşvik için tiyatro ve koro ile örnek bir Sincan oluşturacağız"Okumanın önemine dikkat çeken ve Sincanlıları okumaya teşvik eden Sincan Kaymakamı Levent Kılıç, "Sabah bana verilen bilgiye göre bu festival dünya rekoruymuş. Milli Eğitimi Müdürlüğümüz ile gurur duyuyorum. Kolay bir süreç değil bu. Trafiği tıkadık, yolları kapadık. Okumaya teşvik için tiyatro ve koro ile de örnek bir Sincan oluşturacağız. Kitap okuyarak uyanık ve Türk gençliğine layık olacağız" diye konuştu."Okuma alışkanlığını büyüklere de aşılamamız gerekiyor"Sincan’da okuma alışkanlığını küçüklerden ziyade büyüklere de tavsiye ettiklerini vurgulayan Kılıç, "Sincan’da 100 bin üzerinde öğrencimiz var. Okuma alışkanlığının sadece küçüklere değil büyüklere de aşılamamız gerekiyor. Çocukların sosyalleşmesi adına yaptığımız etkinliğe katılımınız için teşekkür ederim" şeklinde konuştu."Daha güzel etkinlikler yapacağız"Sincan’da daha kapsamlı ve daha farklı etkinlikler de düzenleyeceklerini ifade eden Sincan İlçe Milli Eğitim Müdürü Alican Kılıç ise, "Yaklaşık 1 saattir bir aradayız. Öğrenciler soğuk havaya rağmen kostümüyle bizlere farklı an yaşatıyorlar. Çocukluğumuza götüren kahraman rollerine büründüler. Kurum üst yöneticilerini ziyaret ettiler. Daha güzel etkinlikler yapacağız. Sabah makamımızda bulunan bu çocuklar belki de devlet büyüğü ile ilk kez yan yana gelme heyecanını bir daha yaşamayacak" ifadelerine yer verdi.Festival Direktörü Feray Koçak’tan edinilen bilgiye göre 45 okuldan 2 bin 230 öğrenci ve veliler ile birlikte toplamda 3 bin kişi Sincan sokaklarında renkli görüntüler oluşturdu. Festivalde konuk olarak Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Koray Üstün , Başkent Üniversitesi Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Aslı Aytaç ve Doç. Dr. Emine Tuğcu , Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Galip Çağ , Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yöneticileri yer aldı.
İstanbul Aksa Fotofest, 10. yılında sanatseverlerle bir araya geldi Aksa Enerji’nin hayata geçirdiği Aksa Fotofest, 10. yılında sanatseverlerle buluştu. 2015 yılından bu yana kesintisiz olarak düzenlenen etkinlik, "Sanatın Enerjisi" mottosuyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tarihini, doğasını ve insan hikâyelerini fotoğraf sanatıyla kayıt altına alıyor. Aksa Enerji toplumsal birlik ve gelişime hizmet eden sanatı toplumsal yatırımlarında önceliklendiriyor. Bu çalışmalarının önemli bir parçası olan Aksa Fotofest aracılığıyla 10 yıldır Kuzey Kıbrıs’ın yaşamı, tarihi, doğayı ve insan hikâyelerini fotoğraf sanatıyla kayıt altına alan Aksa Enerji, bu etkinliği bir yarışmanın ötesine taşıyarak kalıcı bir kültürel arşiv ve kolektif hafıza projesine dönüştürmeyi hedefliyor. 10. yıla özel anlamlı buluşma Bu yıl fotoğraf sanatçısı Altay Sayıl anısına düzenlenen Aksa Fotofest, 10. yaşını 600’ün üzerinde eserin katılımıyla taçlandırdı. Toplam 611 eserin titizlikle değerlendirildiği yarışma; Yaşam, Tarihsel Doku ve Anıtlar, Doğa, Serbest ve Spor olmak üzere beş farklı kategoride gerçekleştirildi. Lefkoşa’daki tarihi Saçaklı Ev’de düzenlenen ödül töreninde, 10. yıla özel olarak belirlenen 10 başarı ödülü sahiplerini bulurken; bu yıl ilk kez hayata geçirilen "Onur Hizmet Ödülleri" ile Kıbrıs fotoğraf sanatına yıllarca emek vermiş isimler onurlandırıldı. "Sanatın enerjisini geleceğe taşıyoruz" Aksa Enerji KKTC Santral Müdürü Şener Şentürk, Aksa Fotofest’in bir kültür markasına dönüşme yolculuğunu şu sözlerle özetledi: "Biz sanatı, toplumları bir araya getiren ve onlara ilham veren en güçlü enerji türü olarak görüyoruz. 10 yıldır aralıksız sürdürdüğümüz bu yolculukta, yalnızca fotoğraf sanatını desteklemekle kalmıyor, adamızın kültürel mirasını geleceğe taşıyan kolektif bir hafıza oluşturuyoruz. Sanatın enerjisiyle büyüyen bu bağın bir parçası olmak, bizim için en büyük gurur kaynağıdır." Aksa Fotofest Koordinatörü Zekai Altan ise etkinliğin sürdürülebilirliğine dikkat çekerek, "Aksa Fotofest’in 10 yıl boyunca kesintisiz devam etmesi, sanatın dönüştürücü enerjisine duyulan güvenin açık bir göstergesidir. Aksa Enerji’nin desteği, bir sponsorluk anlayışının ötesinde; kültür, sanat ve toplumla kurulan güçlü bir değer ortaklığıdır" dedi.