GÜNDEM - 14 Ekim 2021 Perşembe 11:03

5 bin TL maaşla çalıştıracak çoban bulunamıyor

A
A
A
5 bin TL maaşla çalıştıracak çoban bulunamıyor

Türkiye ekonomisinin mihenk taşlarından olan tarım ve hayvancılık sektöründe son zamanlarda baş gösteren çoban sıkıntısı Malatya’da da sektörü olumsuz yönde etkiliyor. Çobanın bile çobana kız vermediği Malatya'da 5 bin TL maaşla çalıştıracak çoban bulunamıyor.

Hayvancılığın önemli bir ekonomik girdi olduğu Doğu Anadolu’da son dönemlerde yeni çobanların yetişmemesi sektörü zora sokuyor. Çobanın bile çobana kız vermediği bu süreçte kırsalda yaşayan gençler başka işlere yönelince çobanlık mesleği de bitme tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor.

Malatya’da 3 ile 5 bin TL arasında maaşa ek sigorta, yiyecek, içecek ve barınma ihtiyaçlarının karşılanmasına rağmen üreticiler yerli çoban bulamıyor. Şu sıralar göçmen çobanlarla sorunu geçici olarak da gidermeye çalışan yetiştiricilerin en büyük endişesi ise mesleğin ileri de yok olması.

Malatya Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı İhsan Akın, yaklaşık 10 yıldır Türkiye genelinde çoban bulmanın zor olduğunu ifade ederek özellikle küçükbaş hayvancılıkta çobanlığın önemine değindi. Şu an bölgede var olan çobanlarında çok eski jenerasyondan olduğunu ve onlarında yaşları nedeniyle artık bu mesleği yapmakta zorlandığını dile getiren Akın, “Bu yaşlı jenerasyon da giderse bu işi yapacak kimse kalmadı. Biz birlik olarak çobanlık kursu açmamıza rağmen bu sıkıntı halen devam ediyor” dedi. 5 bin TL’ye kadar maaş verilmesine rağmen bu işi yapabilecek çoban bulamamanın zorluğunu yaşadıklarını söyleyen Akın, “Mecburen dışarıdan çoban getirmek zorunda kalıyoruz. Ama onda da güven olmuyor bir bakıyorsunuz 3-5 ay sonra işi bırakıp gidebiliyor” ifadelerine yer verdi.

Çobanlarla ilgili yaylalardaki sosyal hayatın iyileştirilmesi adına çalışmaların yapılması gerektiğine de dikkat çeken Akın, “Artık bu devirde çoban bile, çobana kız vermiyor. Böyle olunca da gençler bu mesleğe ilgi göstermiyor. Buraları terk ediyor. Bizler de gerek yerel yöneticiler olsun gerekse merkezi hükümet olsun bu sektöre destek verirsek, kırsaldaki insanlar küçükbaş yetiştiriciliğine devam eder. Yoksa bu işler yavaş yavaş tarih olacaktır. Bu jenerasyonda ortadan kaybolduğu zaman hayvancılık yok alma yolunda ilerleyecektir” şeklinde konuştu.

Erdal Akbuğa
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”