GÜNDEM - 05 Mayıs 2015 Salı 11:11

’5.5.5’ bereketi!

A
A
A
’5.5.5’ bereketi!

Evlilik tarihlerini 05.05.2015 olarak belirleyen çiftler, esnafın işlerini de hareketlendirdi.

Hayatlarında yeni bir başlangıç yaşayacak olan çiftlerin seçtikleri özel tarihler aynı zamanda kolay hatırlanıyor. Eskişehir’de ise 05.05.2015 tarihinde evlenecekler için esnaf yoğun günler geçiriyor. Fotoğrafçılar, davetiyeciler, düğün salonları, çiçekçiler ve gelinlikçiler, bu özel gün için artan talebi karşılamak için çalışıyor.

"DIŞARIDAN ELEMAN DAHİ ALDIK"

Bugün için 10 çiftten sipariş aldıklarını anlatan nikah şekeri ve davetiye satıcısı Nazan Çona, önceden gelen talepleri ise teslim ettiklerini söyledi. Ayrıca bu özel gün için çok sayıda davetiye siparişleri de aldıklarını anlatan Çona, "Biz daha çok siparişleri önceden teslim ettiğimiz için bugüne pek bir şey kalmadı. Sayısını tam olarak hatırlamıyorum ama bugün için epey bir şeker ve davetiye siparişi aldık. Geçen yıllarda da bu şekilde yoğunluk oldu. Şu an dışarıdan eleman dahi aldık" açıklamasında bulundu.

"EKSİKSİZ OLARAK YETİŞTİRDİK"

Günün en yoğun çalışan esnafları arasında gelinlikçilerin de işleri arttı. Her genç kızın hayali olan beyaz gelinlikler günler öncesinden sipariş edilirken, hazırlıklar eksiksiz tamamlandı. Gelinlik satan Kezban Erdem ise, "5 Mayıs 2015 tarihinde yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Çiftlerimizin daha önceden siparişleri vardı. Hatta bir sene önceden gelinlik siparişleri aldığımızı biliyorum. Yarın için sadece biz 5 adet gelinlik hazırladık. Siparişleri Allah’ın izniyle tam ve eksiksiz olarak yetiştirdik" dedi.

"ÇOK ÖNCEDEN SİPARİŞ VERENLER DE OLDU"

Gelin arabalarının önünde yer alan ve gelinliğin tamamlayıcısı olan çiçekler ise taze olarak çiftlerin özel gününe hazırlanıyor. 05.05.2015 tarihinde oldukça sipariş verdiklerini belirten çiçekçi Levent İmrak ise, "Bu tarihler artık klasikleşen bir durum oldu. 09.09.2009 tarihinden bu yana hatta daha öncesinden itibaren bu tarihler sürekli olarak devam ediyor. İnsanlar bu özel günde nikahlarını kıymak veya düğünlerini yapmak istiyorlar. Hafta sonu veya hafta içi insanlar için hiç fark etmiyor. Sadece o günü aylar öncesinden rezervasyon yaptırıp, tarihlerini belirliyorlar. Belirledikleri bu tarihlerde de isteklerine ulaşmaya çalışıyorlar. Bizlerde de tabi bu günlerde yoğunluk oluyor. Bu tarih için çok önceden de sipariş verenler de oldu" ifadelerinde kullandı.

"TÜM ÇİFTLERİMİZE MUTLULUKLAR"

Çiftlerin, dünya evine adım atmadan önce aileleri ile birlikte yaşadıkları son ana şahitlik yapan düğün salonları ise bu özel günde hazırlıklarını tamamladı. Düğün salonu görevlisi Berkan Turan, "Bu özel gün için hazırlıklarımızı tamamladık. Çiftlerin bu özel günlerine bir de tarihin güzelliğinin eklenmesi daha da güzel oldu. Tüm çiftlerimize mutluluklar dilerim" dedi.

"GÜZEL ANLARINI YAKALAYACAĞIZ"

Fotoğrafçılık yapan Harun Özdemir ise, 05.05.2015 tarihinde daha fazla düğünde çalışacağını söyledi. Özdemir, "Çiftlerin önemli günü olmasının yanında bizim için de önemli bir gün. Fazla çalışacağız ve çiftlerin bu günlerindeki güzel anlarını yakalayacağız" dedi.

MEHMET SIDDIK YEŞİLIRMAK - SELİM KUŞCU
ESKİŞEHİR 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 13’üncü Çalışma Meclisi’nin kapanış toplantısı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapıldı "Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği" temasıyla düzenlenen 13. Çalışma Meclisi’nin kapanış toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda yapıldı. "Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği" temasıyla düzenlenen 13’üncü Çalışma Meclisi, 29-30 Nisan tarihlerinde gerçekleşti. 4 oturumda düzenlenen Çalışma Meclisi’nde “Çalışma Hayatında İnsana Yakışır İş, Yeşil ve Dijital Dönüşümün İşgücü Piyasasına Etkileri ve Adil Geçiş, Sendikal Örgütlenmede Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri, Toplu Pazarlık Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Yolları” başlıkları ele alındı. İki gün boyunca devam eden programda, işçi, kamu görevlileri ve işveren sendika konfederasyonlarının başkanları, oda ve borsa birliklerinin başkanları, sivil toplum kuruluşlularının başkanları ile akademisyenlerin katılımıyla çalışma hayatına ilişkin istişarelerde ve çözüm önerilerinde bulunuldu. İkinci gününde de devam eden program, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle düzenlenen yemekle sona erdi. Burada konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, çalışma hayatında; sosyal diyalog mekanizmalarının etkin bir biçimde işletilmesinin Bakanlık açısından çok önemli ve faydalı gördüklerine vurgu yaparak, “Geçtiğimiz yıl içerisinde çalışma hayatında katılımcı sosyal diyalog anlayışının en önemli temsil mekanizmalarından olan; Üçlü Danışma Kurulu’nu, Kamu Personeli Danışma Kurulu’nu ve Ortak Paylaşım Platformu’nu gerçekleştirdik. Çalışma Meclisi ise bu platformlar arasında, en kapsamlı ve en kritik öneme sahip istişare mekanizmalarından biridir. Bu çerçevede; ilgili bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, işçi, işveren, ve kamu görevlileri sendikaları/konfederasyonları, akademisyenler, iş dünyası, uluslararası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan geniş katılımlı yapısı ile; Çalışma Meclisi toplantılarımızı, sosyal diyalogun hayata geçirilmesi vizyonuyla gerçekleştirmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. “İşçi, işveren ve kamu ilişkilerinin düzenlenmesi noktasında; ortak çözüm önerilerinin geliştirilmesi, çalışma meclislerinin en önemli hedefleridir” Işıkhan, Türkiye Yüzyılı’nın ilk Çalışma Meclisi olan bu seneki programın ‘Türkiye Yüzyılı’nda Çalışma Hayatı: Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği’ temasıyla gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarına dikkati çekerek, “İşçi, işveren ve kamu ilişkilerinin düzenlenmesi noktasında; ortak işbirliği alanının oluşturulması, mevcut durum hakkındaki değerlendirmelerin yapılması, sorunların karşılıklı olarak, tartışılarak, ortak çözüm önerilerinin geliştirilmesi, Çalışma Meclislerinin en önemli hedefleridir. Dün ve bugün gerçekleştirilen toplantı ve panellerimiz ile çalışma hayatına dair güncel konular yanında, geleceğe dair fırsatlar ve zorluklarla ilgili istişarelerde bulunduk. İki gün boyunca gerçekleştirilen panelde; çalışma hayatının geleceği, insana yakışır iş, ikiz dönüşüm ve adil geçiş konuları yanında; sendikal örgütlenmede ve toplu pazarlık süreçlerinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerini kapsamlı olarak ele aldık” diye konuştu. “Temel hedefimiz, refahtan herkesin pay alabildiği, insanı merkeze alarak büyüyen bir Türkiye’dir” Bakanlıkların, sosyal tarafların, sivil toplum kuruluşlarının ve uluslararası kuruluşların temsilcileri ile akademisyenlerin katkıları doğrultusunda etkin ve verimli bir Çalışma Meclisi toplantısını gerçekleştirdiklerini aktaran Bakan Işıkhan, şu ifadelere yer verdi: “Temel hedefimiz, sadece üreterek büyüyen ve istihdamı arttıran bir Türkiye değil; aynı zamanda; ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ temel değeriyle; refahtan herkesin pay alabildiği, hakkın ve adaletin korunduğu, insanı merkeze alarak büyüyen bir Türkiye’dir. Bu noktada; Çalışma Meclisi gibi çözüm odaklı platformlar; çalışma hayatının hem yapısal hem de fonksiyonel sorunlarının çözüme kavuşturulabilmesi bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu meclisin çıktıları, özellikle; kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ücret, çalışma koşulları, iş sağlığı ve güvenliği gibi çalışma hayatının öncelikli sorun alanlarının kalıcı olarak çözüme kavuşturulması için bizlere, geleceğe ait önemli fırsatlar sunacaktır.” “Emeğe ve onun müdafaasına verdiğimiz değerin en net kanıtı yarın kutlayacağımız 1 Mayıs Emek Ve Dayanışma Günü’dür” Işıkhan, Türkiye’nin 21 yılda sosyal güvenlikten sendikal örgütlenmeye kadar çalışma hayatını ilgilendiren her alanda çok büyük mesafeler kat edildiğini belirterek, “Geçmişte; hak ettiği ilgiyi göremeyen sendikacılık ile işçi, memur ve işveren ilişkilerini düzenleyen sosyal diyalog mekanizmaları son 21 yılda etkin bir şekilde işletilmiştir. Özellikle; örgütlü emek mücadelesinin kendine en rahat yaşam alanı bulduğu dönem, hükümetlerimiz, dönemidir. Çünkü; emek ve alın teri bizim hem maddi hem de manevi dünyamızda derin karşılıkları olan kavramlardır. Emeğe ve onun müdafaasına verdiğimiz değerin en net kanıtı yarın kutlayacağımız 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’dür. Daha önce kanlı olaylarla anılan ve toplumda büyük endişelere yol açan 1 Mayıs; Başbakanlığı döneminde; Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 2009 yılında resmi tatil ilan edilmiştir. 1 Mayıs resmi tatil yapıldıktan sonra hem kutlamalar tüm Türkiye’ye yayılmış; hem de toplumun tüm kesimlerince kutlanmaya başlanmıştır” dedi. Işıkhan, Türkiye’nin her yerinde 1 Mayıs’ın barışçıl gösterilerle, anlamına uygun olarak kutlandığını söyleyerek, “Daha önce belli başlı marjinal gruplar tarafından sahip çıkılan 1 Mayıs; günümüz itibariyle tüm emekçilerimize bir bayram olarak teslim edilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; işçimizin, memurumuzun ve tüm emekçilerimizin hakkının korunması, her zaman öncelikli meselemiz olmaya devam edecektir” değerlendirmesinde bulundu. Programda Jandarma Genel Komutanlığı’nda temizlik işçisi olarak çalışan evli ve iki çocuk sahibi Saadet Tom da bir konuşma yaptı. Tom, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlayarak, “Bugün burada, 2018 yılında taşeron işçi olarak çalışırken kadroya geçirilmiş bir kardeşiniz olarak bulunuyorum. Hepiniz çok iyi biliyoruz ki Sayın Cumhurbaşkanımız bizlere kadro verdi. Emekçiler olarak istediğimiz hastanelere gidemediğimiz günlerden, SSK hastanelerinde ilaç kuyruklarında beklemekten bugün istediğimiz hastanelerde muayene olacak bir sosyal güvenlik sistemine sayenizde sahip olduk. Çocuklarının ve ailesinin geleceği adına büyük kaygılar içerisinde evine helal lokma götürebilmenin telaşı içerisinde olan biz emekçiler olarak sizlere teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.