POLİTİKA - 31 Mayıs 2023 Çarşamba 14:06

6-8 Ekim olayı mağduru Mehmet Gökgüz: 'Kılıçdaroğlu sadece Kürtleri kandırıp oy alma peşindeydi'

A
A
A
6-8 Ekim olayı mağduru Mehmet Gökgüz: 'Kılıçdaroğlu sadece Kürtleri kandırıp oy alma peşindeydi'

13. Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun ‘Kavala ve Demirtaş'ı serbest bırakacağız' cümlesini kendine siyasi malzeme edindiğini belirten 6-8 Ekim olayı mağdurlarından Mehmet Gökgüz, “Kılıçdaroğlu'nun gayesi hiçbir zaman Kürtler olmamış ve olmaz da” dedi.

28 Mayıs tarihinde Türkiye'de gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan tekrar 13. Cumhurbaşkanı olarak seçildi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu seçim propagandasında Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'yı Cumhurbaşkanı seçildiğinde serbest bırakacağını söylemişti. Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve 9 HDP milletvekili 'suç işlemek amacıyla örgüt kurmak', 'terör örgütü üyesi olmak', 'silahlı terör örgütüne üye olmak', 'örgüt adına suç işlemek' gibi iddialarla 4 Kasım 2016 tarihinde gözaltına alınmıştı, daha sonra tutuklanarak Edirne F Tipi Cezaevi'ne gönderilmişti. 6-8 Ekim olaylarında hayatını kaybeden Hasan Gökgüz'ün babası Mehmet Gökgüz, seçim vaadi olarak eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı cezaevinden çıkarmayı vadeden Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu hareketinin, Kürtlerden oy almak için bir proje olduğunu belirtti.

6-8 Ekim olayı mağduru Mehmet Gökgüz: 'Kılıçdaroğlu sadece Kürtleri kandırıp oy alma peşindeydi'

“Kılıçdaroğlu sadece Kürtleri kandırıp oy alma peşinde”

Kılıçdaroğlu'nun Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde hiçbir zaman Kürtler adına bir söylemde bulunmadığını söyleyen Gökgüz, “CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı seçiminde 6-8 Ekim olayını kendine malzeme yaptı. Kılıçdaroğlu, ‘Selahattin Demirtaş boşuna cezaevinde yatıyor' gibi söylemlerde bulunarak kendine bu olayı malzeme edindi. Demirtaş'a mazlum ve suçsuz diyordu. Peki o mazlumsa bu olayda hayatını kaybedenler kimdir? 16 yaşındaki, 20 yaşındaki çocuklar mı suçludur? 6-8 Ekim olayı davasından cezaevinde yatan Demirtaş'ı çıkarmak için söylediği cümleler sadece Kürtlerden oy almak içindi. Tek hedefleri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı indirmekti ve gerçekleşemedi. Kılıçdaroğlu'nun gayesi hiçbir zaman Kürtler olmamış ve olmaz da. Kılıçdaroğlu şimdiye kadar Kürtler için ne yaptı? Mecliste Kürtler için hiçbir çalışma yapmadı. Seçim zamanı gelene kadar hiç Kürtler ile ilgili bir cümle dahi söylemedi. Kılıçdaroğlu sadece Kürtleri kandırıp oy alma peşindedir. Bunların gayesi Müslümanları yok etmektir. Madem Demirtaş mazlum, bizim çocuklarımız nedir? Bizim çocuklarımızın tek amacı fakir fukaraya kurban eti dağıtmaktı. Ellerinde ne silah vardı ne de bir bomba vardı. Ellerinde sadece et poşeti vardı” dedi.

6-8 Ekim olayı mağduru Mehmet Gökgüz: 'Kılıçdaroğlu sadece Kürtleri kandırıp oy alma peşindeydi'

“Allah'a hamdolsun Kılıçdaroğlu ve destekçileri başa gelemedi”

Selahattin Demirtaş'ın binlerce mazlumun kanını akıttığını ifade eden Gökgüz, “6-8 Ekim'de milleti sokağa Amerika'nın talimatıyla döken Selahattin Demirtaş'tı. Eğer Kılıçdaroğlu 2. turda seçimi kazansaydı meclis AK Parti'nin elindedir. Demirtaş'ı çıkarmak için hiçbir şey yapamazdı. Ama çok şükür Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçilmedi. Biz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan çok şükür memnunuz. Erdoğan'dan memnun olmayanların hepsi devletimizi sevmiyor. Bütün ülkelerin politikasında dış gündem ele alınırken bizde ise Kılıçdaroğlu ve HDP'li gibi siyasiler kendi içerisinde bir olumsuzluk oluşturmaya çalışıyor. Daha seçimden birkaç gün önce PKK'lılar 5 askerimizi şehit etti. Bunu yapan HÜDAPAR mı HDP mi? Allah'a hamdolsun Kılıçdaroğlu ve destekçileri başa gelemedi. Selahattin Demirtaş da ömür boyu cezaevinde kalacak. Demirtaş cezaevinden çıkarılsaydı hayatını kaybeden çocuklarımızın kanı nereye gidecekti? Binlerce mazlumunu ahını aldı. Allah bunu yanına bırakmaz” diye konuştu.

6-8 Ekim olayı mağduru Mehmet Gökgüz: 'Kılıçdaroğlu sadece Kürtleri kandırıp oy alma peşindeydi'

Öte yandan HDP önünde evlat nöbeti tutan aileler ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tekrar Cumhurbaşkanı seçilmesine sevindiklerini dile getirdi. Evladı Ramazan'ın HDP ve PKK tarafından kandırılarak dağa kaçırıldığını ileri süren Mevlüde Üçdağ, “Oğlum 1 Haziran 2015 tarihinde HDP tarafından kandırılıp götürüldü. 9 yıldır çocuğuma hasretim, çocuğumun sesinin duymuyorum. 9 yıl içerisinde çocuğumun 9 saniye sesini duymadım, bu reva mıdır? HDP diyor ki; Kürt hakkını savunuyorum. Çocuğum burada olsaydı o zaman bahsettikleri özgürlük olurdu. ABD'ye ve Murat Karayılan'a uşaklık yaparak, polisimize, askerimize silah sıkarak özgürlük olmaz. Bir çocuğun yeri anne ve babasının yanıdır. Çok şükür Cumhurbaşkanımız tekrar kazandı. Mücadelemizin sonuna kadar destekçimiz olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a biz de sonuna kadar destek çıktık. Kılıçdaroğlu seçim öncesi camileri kapatacağım, başörtüsünü kaldıracağım, Suriyelileri göndereceğim diyordu. Böyle bir şey olur mu” ifadelerine yer verdi.

Muhammet Hüseyin İçli - Hasan Alan

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.