KÜLTÜR SANAT - 05 Ekim 2015 Pazartesi 11:08

6 bin 500 yıllık sarayda inanılmaz inşaat tekniği

A
A
A
6 bin 500 yıllık sarayda inanılmaz inşaat tekniği

Mersin merkezdeki Yumuktepe kazılarında, geçtiğimiz yıl bulunan 6 bin 500 yıllık sarayın inşasında inanılması güç bir teknik kullanıldığı ortaya çıktı. Kazı Başkanı Prof. Dr. Isabella Caneva, sarayın en az 8-9 kat kalındığında yaklaşık 10-12 bin kerpiç kullanılarak yapılmış bir platform üzerine inşa edildiğini söyledi.

Mersin’in merkez Toroslar ilçesindeki Yumuktepe Höyüğü’nde, İtalya Lecce Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Yakın Doğu Prehistorya Uzmanı Prof. Dr. Isabella Caneva başkanlığında bu yıl 23. kez yapılan kazılarda sona gelindi. Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden, tarihi M.Ö. 7000’li yıllara kadar giden, kesintisiz olarak 9 bin yıllık yerleşime sahip dünyadaki tek örnek olan Yumuktepe Höyüğü’ndeki kazılar önümüzdeki cuma günü sona erecek. Bu yıl kazılar, kuzeybatıda M.Ö. 7000’li yıllar neolitik dönem, yine kuzeybatıda M.Ö. 5000’li yılları kapsayan kalkolitik dönem ve güneyde Hitit dönemi olmak üzere üç ayrı bölgede yürütüldü. Kazılarda, M.Ö. 4500’lü yıllarda kullanılan inanılmaz bir inşaat tekniği ortaya çıkarılırken, ilk kez neolitik döneme ait olabileceği düşünülen badem çekirdeği de bulundu.

“SARAY İÇİN 10-12 BİN KERPİÇ KULLANARAK 1 METRE KALINDIĞINDA PLATFORM YAPMIŞLAR”
Yumuktepe’de şu ana kadar gerçekleştirdikleri kazılarla ilgili İHA muhabirine açıklama yapan Kazı Başkanı Prof. Dr. Isabella Caneva, 2,5 aydır yürüttükleri kazıların 9 Ekim Cuma günü sona ereceğini belirtti. Caneva, dönüşümlü olarak 15 kişilik uzman ekip ve 15 işçiyle yürütülen kazılarda çok enteresan sonuçlar aldıklarını, her tabakada her dönem için çok güzel sonuçlar çıktığını dile getirdi.
M.Ö. 4500-4600’lü yıllara denk gelen Geç Kalkolitik dönemde geçen yıl o zamana ait bir saray bulduklarını anımsatan Caneva, “Herkes şaşırdı, ‘Bu kadar eski bir zamanda saray olur mu?’ diye. Ama aslında bu yılki yeni çıkan bilgiler ve bulgular buna destek veriyor. Bu yıl sarayın altında çok güzel bir şekilde yapılmış yapay bir platformu ortaya çıkardık. Saray yapmak için düz bir teras oluşturup, çok büyük yapay bir platform yapmışlar. Bu platform kerpiç ile yapılmış. Bu kerpiçler üst üste konularak 1 metre kalındığında bir platform olduğunu gördük. Kerpiçleri yan yana ve üst üste çok iyi bir şekilde dizerek en az 8-9 kat oluşturmuşlar. Bu da bize bu sarayın yüzeyinin çok büyük olduğunu gösteriyor. Burada kullanılan her bir kerpicin boyutu belli, biz saydık, bu kalınlık ile en az 10-12 bin tane kerpiç kullanıldığını düşünüyoruz. Bu inanılmaz bir şey. Çok kocaman bir iş, günümüzde bile çok büyük bir iş bu ama o zamandaki küçük bir köyde çok elit bir yapı olduğunu gösteriyor” dedi.

SARAY KALINTILARINDA SERİ ÜRETİM ÇANAKLAR BULUNDU
“Kazılardan çıkardığımız kalıntılar, burada bir saray olduğu fikrimizi destekliyor” diyen Caneva, “Kazılarda çok miktarda çanak-çömlek de çıkarıyoruz. Bu çanak-çömlek de bizim burada bir saray olduğu fikrimize destek veriyor. Çünkü çok özel bir çanak bu. Şu ana kadar bu çanaktan yaklaşık 300 tane bulduk, seri üretim yapılmış, hepsi aynı şekilde, aynı hamurdan ve aynı kalite yapılmış, kalitesiz seramikten. Çok sayıda bu şekilde çanak bulduk. Bu da bize bu çanakların normal bir aile evi için değil, daha geniş bir fonksiyon ile yapıldığı fikrini veriyor. Bunun için ‘burada bir saray var’ diyoruz, çünkü normal bir evde 300 çanak bulunmaz. Örneğin sarayda yemek dağıtımı ya da umumi yemekler, yani seremoni olabileceğini düşünüyoruz. Önemli olan bir ev için değil, daha genel bir kullanım için yapılmış olması” diye konuştu.

“BU YIL ÜÇ ADET SİLO DAHA BULDUK”
Yumuktepe’deki neolitik dönem kazılarını yürüten Arkeobotanik Uzmanı Dr. Burhan Ulaş ise bu yıl neolitik seviyeler açısından 3 farklı alanda çalıştıklarını anlattı. Geçen yıllarda tarım ürünlerinin depolandığı, zemini taş döşemeli, çeperleri çamur duvarlarla yükseltilmiş değişik büyüklükte 6 adet silo elde ettiklerini, bu yılki kazılarda bunlara 3 tane farklı silo daha eklendiğini ifade eden Dr. Ulaş, “O açıdan çalıştığımız alanı tarımsal ürünlerin depolanması amacıyla kullanılan bir alan olarak yorumladık. Bu önemli bir sonuç oldu. Yumuktepe’de de özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki yerleşme düzenine benzer bir yerleşme sisteminin olduğunu tespit ettik. Çünkü açtığımız yeni iki açmada neolitik döneme ait konutlar elde ettik. Bu konutlar da yerleşmenin daha çok kuzey tarafına düşüyor. Tepenin yamaç kesiminde ise daha çok tarımsal ürünlerin depolandığı bir alan olduğunu düşünebiliriz” şeklinde konuştu.
Bu yıl ayrıca, kırmızı renkte bir taban ve o tabanın üzerinde bir ocak tespit ettikleri bilgisini veren Ulaş, tespit ettikleri diğer bir konutta da zemini taş temellerle yapılmış ve üzerine de yığma kerpiçlerle yükseltilmiş duvarların olduğu bir yapı ortaya çıkardıklarını aktardı. Ulaş, bu yılki kazıların özellikle neolitiğin erken dönemindeki mimari tekniğin anlaşılması açısından oldukça verimli bir sezon olduğunu vurguladı.

“İLK KEZ BADEM ÇEKİRDEĞİ BULDUK”
Bu yıl da kazılarda neolitik döneme ait tarım ürünleri kalıntıları elde ettiklerini kaydeden Ulaş, “Daha önceki yıllarda biz bu siloların birinde binden fazla mercimek bulmuştuk. Bu yılki siloların birinde ise daha tam çalışmalar netleşmedi ama ilk kez badem çekirdeği bulduk. Bunları silonun hem dış hem iç kısmında bulduk. Onun için gerçekten siloya mı ait, silonun dışında işlenmiş bademler mi, o konuda şu an için net bir şey söyleyemiyoruz. Bu, laboratuarda yapılacak işlemlerden sonra netleşecek. Ama onun dışında bulduğumuz iki tür buğday var. Ayrıca mercimek, fiğ ve arpa bulduk. Bunlar hemen hemen bütün neolitik dönemlerde bulunuyor. Çünkü bunlar o dönem açısından beslenme kültürünü oluşturan bitki türleri. Yine incir ve zeytin çekirdekleri de bulduğumuz bitki türleri” ifadelerini kullandı.

KIYMET GÖKÇE - OĞUZHAN DEMİREL 
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Başkan Başdeğirmen: "Verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz" Isparta Çünür Mahallesi’nde dün hizmete giren yeni otogar için açılış töreni düzenlendi. Açılış töreninde konuşan Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Eski otogarın bulunduğu alana da yeraltı otopark, üzeri meydan ve kütüphane yapıyoruz” dedi. Isparta Bahçelievler Mahallesi’ndeki Isparta Şehirlerarası Otogarı’ndan dün son sefer yapıldı. Çünür Mahallesi’ndeki yeni otogar da dün hizmete açıldı ve ilk otobüs seferleri gerçekleştirildi. İlk seferlerin gerçekleştiği yeni otogarın bugün de resmi açılış töreni yapıldı. Mehteran gösterisi ile başlayan törene Vali Aydın Baruş, AK Parti Isparta Milletvekili Mehmet Uğur Gökgöz, Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen ve eşi Şadiye Başdeğirmen, AK Parti İl Başkanı Furkan Cem Er, MHP İl Başkanı Önder Topçu, İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Ali Ertuğrul, ITSO Başkanı Metin Çelik, Ticaret Borsası Başkanı Hüdai Şahin, ilçe ve belde belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, esnaf ve vatandaşlar katıldı. Verdikleri bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, eski otogarın şehrin ortasında kaldığını ifade etti. Hiçbir yatırımın yarım kalmayacağı yönünde verdikleri söz olduğunu ve bugün de yeni otogarın faaliyete sunulduğunu aktaran Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Yarım kalan yatırımları tamamlayarak buraya kadar geldik ve yeni otogarı açmaktan son derece memnun olduk. Mevcut eski otogarımız şehrin içinde kaldı, trafikte zorlanılıyordu. Öncelikle yeni otogar alanımızı faaliyete geçirdik, buranın faaliyete geçirilmesine katkı sunan belediye meclisi üyelerime, personelime emek veren herkese teşekkür ediyorum” görüşlerinde bulundu. Yeni otogarın hazırlanmadan önce hem otobüs işletmecileriyle hem de esnafla bir araya geldiklerini ve projenin kendilerinin istedikleri şekilde değiştirilerek hayata geçirildiğinden bahseden Başkan Başdeğirmen, “Esnafımızın istediği şekilde burayı düzenledik. Sonucunda da esnafımız memnun oldu. Herkes çok mutlu. Yaptığımız işin kabul görmesi çok önemli” dedi. “Eski otogar alanında 86 bin metrekarelik meydan düzenlemesi ve yaşam merkezi yapacağız” Boşaltılan otogarın yeriyle ilgili de hayata geçirecekleri projeye ilişkin bilgiler veren Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, boşalan otogar alanının bulunduğu bölgede yeraltı 3 katlı otopark ve üzerinde de 2 bin öğrencinin ders çalışabileceği bir kütüphane ile etkileşim merkezi yapılacağını açıkladı. Başdeğirmen, “Böcüzade Parkı ile birleştirerek toplam 86 bin metrekarelik alanda meydan düzenlemesi ve yaşam merkezi yapacağız. Vatandaşımızın rahat nefes alabileceği meydanlar oluşturmaya çalışıyoruz. Bu dönemimizde Isparta’da 3-4 tane büyük meydan oluşacaktır. Otogar alanımızdaki otopark kısmı 30 bin metrekare, bu alanda da her türlü etkinliği yapma imkânımız olacaktır. Isparta’mıza hayırlı ve uğurlu olsun” şeklinde konuştu. Açılış töreninde konuşan Isparta Valisi Aydın Baruş, ise yeni yapılan otogarla Isparta hem misafirlerini güzel bir şekilde ağırlayacak hem de vatandaşlarına yaşam merkezi sunmanın gururunu yaşayacak dedi. Vali Baruş, “Isparta her yıl dışarıdan misafir ağırlayan bir il. Modern bir otogara çok ihtiyacımız vardı. Şehir içinde kalmış otogar bu ihtiyaca cevap veremez hale gelmişti, oradaki esnafımız da bu durumdan muzdaripti. Yeni yapılan yatırımla Isparta hem misafirlerini güzel bir şekilde ağırlayacak hem de vatandaşlarına bir yaşam merkezi sunmanın gururunu yaşayacak. Bir otogarı, bir sanayi sitesini şehir dışına taşımak çok önemli problemler doğurur. Önemli olan bu problemi hemşehrisiyle vatandaşıyla birlikte anlaşarak uzlaşarak aşmak. İşte belediye başkanımız bunu başarmış. Bu nedenle belediye başkanımızı tebrik ediyoruz. Esnafımızı mağdur etmeden vatandaşlarımıza olumsuzluğa neden olmadan bu problemi çözmüşler. Eski otogarın bulunduğu alanın hem otopark hem kütüphane hem de bir meydan olarak kullanılacak olması Isparta için çok güzel bir tasarım. Bu tesiste esnafımıza bol kazançlar diliyorum, hayırlı olsun” dedi. Konuşmaların ardından dua edildi, yeni otogarın açılış kurdelesi kesildi. Yapılan açılış töreninin ardından protokol üyeleri yazıhane ve işletmeleri ziyaret ederek, yeni otogarın hayırlı olması temennisinde bulundular.