Liberman’la yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Mattis “Suriye’nin yaptığı anlaşmalar ve açıklamaları ihlal ederek hala kimyasal silah bulunduğu konusunda uluslararası toplumun zihninde hiçbir şüphe yok.” ifadesini kullandı.
Suriye rejimin kimyasal silah bulundurmasının Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına uymama anlamına geldiğini belirten Mattis, ABD’nin Suriye’deki askeri üsse düzenlediği saldırı ile bu konudaki tutumunu açıkça ortaya koyduğunu söyledi. Liberman da Esed rejimin Suriyeli muhaliflere karşı kimyasal silah kullandığı hakkında “tam bilgi sahibi olduklarını” ifade etti.
ABD Savunma Bakanı Mattis daha sonra Batı Kudüs’e geçerek burada İsrail Başbakanı Netanyahu ile bir araya geldi. Görüşmeden önce basın mensuplarına açıklama yapan Netanyahu ABD’nin politikalarında büyük bir değişim yaşandığını gördüklerini bildirdi. Netanyahu ABD’nin Suriye’ye düzenlediği saldırıdan bahsederek bunun “İran’ın vekilli Suriye’ye karşı samimi bir eylem” olduğunu belirtti.
ABD politikalarında yaşanan değişimin bölgede ve dünyada memnuniyetle karşılandığını söyleyen Netanyahu “Bu değişikliğin memnuniyet verici olduğu düşünüyorum. Biz ortak değerler ve tehlikelere sahibiz.” dedi. Netanyahu ABD ile ortak tehlikelerinin de İran tarafından yönetilen Şii aşırıcılığı ile DEAŞ tarafından yönetilen radikal tehlike olduğunu belirtti.
ABD Savunma Bakanı Mattis Orta Doğu ve Afrika turunda üç gün önce Suudi Arabistan ve Mısır ile başlamıştı. Mattis’in İsrail’den sonra Katar ve Cibuti'ye gitmesi bekleniyor.
