GÜNDEM - 03 Ağustos 2022 Çarşamba 14:56

ABD'de savaş uzmanlığını bıraktı, dedesinden kalan topraklarda çiftçilik yapıyor

A
A
A
ABD'de savaş uzmanlığını bıraktı, dedesinden kalan topraklarda çiftçilik yapıyor

ABD’de askeri antropolog iken dedesinin topraklarına sahip çıkmak için kariyerini bırakıp Burdur’a gelen Dr. Ece Aynur Onur, miras kalan topraklarda susuz tarım yapmaya başladı. Önümüzdeki yüzyılın su ve gıda savaşlarına sahne olacağını düşündüğünü belirten Onur, “Bu da bir savaş ve vatan savunması. Kurtuluş Savaşı'nı nasıl kazma kürekle kazandıysak, bu savaşı da çapa ve orakla kazanacağız” dedi.

Asker emeklisi bir babanın kızı olan 39 yaşındaki Dr. Ece Aynur Onur, 2006 yılında ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümünden mezun oldu. 2008 yılında Fulbright Bursu’nu kazanarak ABD Indiana Üniversitesinde askeri antropoloji alanında yüksek lisans ve doktora yapmaya başlayan Onur, dedesinin vefatı sonrası Türkiye’ye geldi. Burdur’un Kayalı köyündeki dedesinden miras kalan toprakları ziyaret eden Onur, köyde kimsenin kalmadığını, okulun kapandığını ve bölgenin kuraklık yaşadığını görünce hayatını bir anda değiştirecek kararı aldı. Onur, 9 yıllık ABD macerasını ve kariyerini sonlandırıp miras kalan topraklarda susuz tarım yapmaya başladı. Can suyu vererek lavanta, ada çayı, kekik, biberiye ve papatya gibi bitkileri susuz tarımla yetiştirmeyi başaran savaş uzmanı, her sabah evinden yazmasıyla çıkıyor, traktörüne binip tarlasını sürmeye gidiyor. Elinde çapayla ürünleri ekim ve hasada hazırlayan Onur, 25 kadının da çiftliğinde istihdamını sağlıyor.

ABD'de savaş uzmanlığını bıraktı, dedesinden kalan topraklarda çiftçilik yapıyor

2019 yılından bu yana çiftçilik yaptığını belirten Dr. Ece Aynur Onur, köyün terkedilmiş olmasının kendisini çok sarstığını söyledi. Kendisi gibi kardeşinin de işini bırakıp ata topraklarına dönme kararı aldığını aktaran Onur, “Hem bölgeyi kalkındırmak adına hem de dedemizin toprağına sahip çıkmak adına geri dönüş yaptık” dedi.

ABD'de savaş uzmanlığını bıraktı, dedesinden kalan topraklarda çiftçilik yapıyor

“Bu da bir savaş ve ön cephede savaştığımı düşünüyorum”

İndiana Üniversitesinde askeri ve Ortadoğu antropolojisi, toplumsal cinsiyet, medikal antropoloji, tüketim kültürü, kırsal alan ve kadınların kalkınması gibi dersler verdiğini anlatan Onur, bir savaş uzmanı olarak yaşanan enerji, psikolojik propaganda, biyolojik savaşların ardından gelecek yüzyılın da su ve gıda savaşlarına sahne olacağını düşündüğünü dile getirdi. Onur, “Hem gıda hem susuz tarım anlamında en ön cephede savaştığımı düşünüyorum. Bu da bir savaş, vatan savunması. Kurtuluş Savaşı'nı nasıl kazma kürekle kazandıysak, bu savaşı da çapa ve orakla kazanacağız diye düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.

ABD'de savaş uzmanlığını bıraktı, dedesinden kalan topraklarda çiftçilik yapıyor

Önce olumsuz tepki aldı, sonra herkesin takdirini kazandı

Aldığı karara ilk başta ailesi ve çevresinin olumsuz tepki verdiğini aktaran Onur, “Ailem de dahil olmak üzere ‘ABD’deki o hayat ve kariyer bırakılıp çiftçilik yapılır mı?’ gibi olumsuz tepki gösterdiler. Ama şimdi ailem ve çevrem başta olmak üzere çok büyük destek alıyorum. Üniversitedeki hocalarım çok takdir ediyorlar. Zaten akademinin ve antropolog olmanın en önemli özelliklerinden biri, ürettiğiniz bilgiyi gerçek hayatta topluma uygulayabilmek. Ben de bunu en iyi şekilde yaptığıma inanıyorum” diye konuştu.

ABD'de savaş uzmanlığını bıraktı, dedesinden kalan topraklarda çiftçilik yapıyor

“Çiftçiliğin en az kod yazılımı kadar prestijli bir meslek olacağına inanıyorum”

Bölgedeki kuraklığı görünce susuz tarıma yöneldiğini ve bu konuda ciddi araştırmalar yaptıklarını söyleyen Onur, çiftçiliğin önümüzdeki yıllarda en prestijli mesleklerden birisi olacağına işaret etti. Çiftçilere ve girişimcilere seslenen savaş uzmanı, “Toplumumuzda köylülüğün biraz geri kaldığına yönelik bir inanç var. Ya da çiftçilik itibarsız bir meslek gibi görünüyor ama önümüzdeki yıllarda çiftçiliğin en az kod yazılımı kadar prestijli bir meslek olacağına inanıyorum. 3 yıldır kırsalda yaşayan biri olarak, kırsalda gerçekten özgürlük var ve burada nefes aldığınızı hissediyorsunuz. Doğayla bir araya geldiğiniz zaman hem ruhsal hem bedensel olarak gençleşiyorsunuz. Halkımıza buradan çağrım, toprağınızı, köyünüzü, ülkenizi terk etmeyin. Siz toprağa ne verirseniz, toprak onu size mislisiyle geri verecek” şeklinde konuştu.

ABD'de savaş uzmanlığını bıraktı, dedesinden kalan topraklarda çiftçilik yapıyor

Suat Metin - Ahmet Serdar Eser

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Nevşehir Alkollü sürücü aracı kendisinin kullanmadığını söyledi, kamera kayıtlarını izleyince ikna oldu Nevşehir’de kaza yapan alkollü sürücü, önce aracı arkadaşının kullandığını söyledi, Kent Güvenlik Yönetim Sistemi kamerası görüntüsünü izleyince de aracı kendisinin kullandığını itiraf etti. Daha sonra ise görüntü alan gazeteciye, “Abi siz bu saatte ne geziyorsunuz? Bu çektiklerini paylaşacak mısın? Bunu herkes görsün, su yola akmış. Su olmasaydı ben şu an Avanos’taydım” dedi. Kaza, gece saatlerinde 2000 Evler Mahallesi Zübeyde Hanım Caddesi Üniversite Kavşağı’nda meydana geldi. 1.33 promil alkollü olan Efe P., kullandığı 50 FE 378 plakalı Volkswagen marka otomobilin direksiyon hakimiyetini kaybetti. Araç önce orta refüje çıktı, daha sonra da karşı şeride geçen otomobil kaldırım taşlarına çarparak durdu. Kazayı gören vatandaşların ihbarı üzerine kaza yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Otomobili sürdüğünü iddia eden bir vatandaş ile otomobilde bulunan bir kişi herhangi bir yaralanmalarının olmadığı gerekçesi ile tedaviyi kabul etmedi. Kaza yerine gelen polis ekipleri inceleme yaparken araçta yolcu olarak bulunduğunu söyleyen Efe P.’nin konuşmalarından ve durumundan şüphelendi. Aracı sürdüğünü bir türlü kabul etmeyen alkollü gence polis ekipleri dakikalarca dil döktü. Aracın Efe P.’nin bir yakınının üzerine olması nedeniyle sürücünün Efe P. olabileceği ihtimali üzerinde duran polis ekipleri KGYS kameralarını inceledi. Yapılan kamera araştırması sonrası polis ekipleri aracı Efe P.’nin sürdüğünü tespit etti. Polis ekiplerinin kaza görüntüleri izletmesi sonrası aracı kendisinin kullandığını söyleyen 19 yaşındaki aday sürücü Efe P.’nin yapılan alkol kontrolünde 1.33 promil alkollü olduğu tespit edildi. Alkollü sürücü Efe P. uzun uğraş sonucu aracı kendisinin kullandığını itiraf ettikten sonra, “Ehliyet alalı iki yıl olmadı. Bu üçüncü kazam” dedi. Görüntü alan basın mensuplarına da, “Abi siz bu saatte ne geziyorsunuz? Bu çektiklerini paylaşacak mısın? Bunu herkes görsün, su yola akmış. Su olmasaydı ben şu an Avanos’taydım ifadelerini kullandı. Efe P., görüntü alan gazeteciye de "tamam" işareti yaptı. Sürücüye alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 lira ceza işlem uygulanırken, araç da trafikten men edildi.
Sinop Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Sinop’ta din görevlileriyle bir araya geldi Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “En çok ihtiyaç duyacağımız şey yüce bir ideal, adanmışlık ruhu ve bitmeyen bir heyecandır. Bu manada yüce dinimiz İslam’a ve insanlığa hizmet etmek en büyük idealimiz” dedi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Sinop’ta din görevlileriyle bir araya geldi. Sinop Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programda konuşan Başkan Erbaş, yaz Kur’an kurslarının önemine ilişkin, “Çocuklar küçük yaşlarda sizlerden öğrendiklerini asla unutmazlar. Eğer onların şu kalplerine, minicik körpecik zihinlerine İslam’ın güzelliklerinden birkaç hususu bile aktarabilirseniz sizin kurtuluşunuza vesile olur” dedi. Başkan Erbaş, gençleri, çocukları ve aileleri İslam’ın güzellikleriyle buluşturulması gerektiğini belirterek, camilerin, Kur’an kursların herkese açık olduğunu söyledi. “Rol model olmalıyız” Din görevliliğinde ihlas, samimiyet, aşk ve heyecanın olması gerektiğini dile getiren Başkan Erbaş, “Bunlar hocalara çok yakışıyor. Din samimiyettir ve aşk, heyecan Aşk, heyecan kalmadıysa muvaffak olamayız. Aşkımızı, heyecanımızı asla kaybetmeyelim. Rol model olmalıyız, bizi gören gençler, çocuklar bize heves etmeli” diye konuştu. “İslam’a ve insanlığa hizmet etmek en büyük idealimiz” Başkan Erbaş, din görevlilerinin aynı zamanda İslam’ı tebliğ noktasında yaşanılan çağın ve dünyanın öğretmenleri olduğunu belirterek, “En çok ihtiyaç duyacağımız şey yüce bir ideal, adanmışlık ruhu ve bitmeyen bir heyecandır. Bu manada yüce dinimiz İslam’a ve insanlığa hizmet etmek en büyük idealimiz. Bu uğurda adanmışlık ruhuyla çalışmak en büyük bahtiyarlığımız ve çalışmalarımızın meyvelerini görmek en büyük heyecan kaynağımızdır. Çalışmalarımızın meyvesini görmemiz lazım. O meyveler bizim heyecanımızı daha da arttıracak” ifadelerini kullandı. Programa, Sinop İl Müftüsü Paşa Bektaş da katıldı.
Muğla Bal paketleme tesisi yangınında milyonlarca liralık maddi hasar meydana geldi Muğla’nın Köyceğiz ilçesi sanayi sitesinde meydana gelen ve milyonlarca lira maddi hasara neden olan fabrika yangını büyük ölçüde kontrol altına alındı. Söndürme çalışmalarını yerinde takip eden Muğla Valisi İdris Akbıyık, yangını söndürmek için canla başla mücadele eden herkese teşekkür etti. Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde sanayi sitesinde çöplükte çıkan yangın, bal paketleme tesisine sıçrayıp kısa sürede tüm tesisi ve çevresini sararak milyonlarca liralık maddi hasara sebep oldu. Yangını söndürmek için Muğla Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekiplerinin yanı sıra, Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı orman yangını söndürme ekipleri, Dalaman Hava Limanı’na bağlı itfaiye ekibi, özel sektör tankerleri ve iş makineleri ve beton dökme mikserleri görev yaptı. Rüzgarın da etkisi ile kısa sürede büyüyen ve mücadelesi oldukça güç şartlar altında sürdürülen yangında iş yeri ile birlikte araçlar da yandı. Yaklaşık 2 saat süren çalışmanın ardından kontrol altına alınan yangında ilk belirlemelere göre 2 işletmede bulunan market ürünleri, 6 bin teneke bal, 10 ton zeytinyağı, 1 kamyon, 2 kamyonet, 1 forklift, 5 transpalet ve elektronik cihazlar yanarak zarar gördü. Çalışmaları yerinde takip eden Vali Akbıyık, canla başla mücadele eden herkese teşekkür etti Yangın çıktıktan kısa süre sonra Köyceğiz Toparlar Sanayi Bölgesi’ne gelerek çalışmaları bizzat yangın mahallinde takip edip ekiplerin müdahalesini koordine eden Muğla Valisi İdris Akbıyık, yangının saat 21.05 sıralarında henüz belirlenemeyen bir nedenle çöp alanında başlayıp iki iş yerine sıçradığını belirtti. Vali Akbıyık yaptığı açıklamada, “Saat 21.05 civarı Köyceğiz Toparlar mevkiinde bal fabrikası iş yerinde meydana gelen yangın, tesisin hemen yanındaki çöp dökme alanında başlayıp iş yerine sıçrıyor. Bütün kamu araçlarımız, Orman Bölge Müdürlüğü, AFAD, belediye itfaiye araçları hatta Dalaman Hava Limanı itfaiyeleri ve özel sektör, olabilecek en hızlı şekilde müdahaleye başladılar. Yangın kontrol altına alındı. 150 personel 50 civarında arazöz, tanker, beton mikseri ve iş makineleri canla başla mücadele etti. Allah’a şükür can kaybı yok, bir kişi dumandan etkilendi. Yangının yerleşim yerlerine sıçrama ihtimalini düşünmüyoruz ama hava rüzgarlı, tüm birimlerle müdahale devam ediyor. Kamu, özel sektör, kişi ve kurum söndürme çalışmalarına canla başla destek veren herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Ankara Irak’ın kuzeyine düzenlenen hava harekatı ile 25 hedef imha edildi Milli Savunma Bakanlığı Irak’ın kuzeyinde bulunan Gara, Kandil ve Asos bölgelerindeki terörist hedeflerine hava harekatı düzenlendiğini ve 25 hedefin vurulduğunu açıkladı. Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, PKK/KCK ve diğer terörist unsurları etkisiz hale getirerek Irak’ın kuzeyinden Türkiye’ye yönelik saldırıları bertaraf etmek ve hudut güvenliği sağlamak maksadıyla Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın 51’inci maddesinden doğan meşru müdafaa hakkı doğrultusunda Irak’ın kuzeyinde bulunan Gara, Kandil ve Asos bölgelerindeki terörist hedeflerine hava harekatı düzenlendi. İcra edilen hava harekatıyla Bölücü Terör Örgütü (BTÖ) tarafından kullanılan ve içerisinde sorumlu düzeyde teröristlerin de bulunduğu değerlendirilen mağara, sığınak, barınak, depo ve terör örgütünün kullandığı tesislerden oluşan 25 hedef imha edildi. Bakanlıktan yapılan açıklamada terörle mücadelede kararlılık vurgusu yapılarak, “Asil milletimizin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri, geçmişte olduğu gibi bugün de ülkemizin ve milletimizin beka ve güvenliği için terörle mücadeleye son terörist etkisiz hâle getirilinceye kadar azim ve kararlılıkla devam edecektir. Bu harekat sırasında; masum insanların, dost unsurların, tarihî ve kültürel varlıklar ile çevrenin zarar görmemesi için her türlü tedbir alınmıştır” ifadelerine yer verildi.