DÜNYA - 14 Aralık 2025 Pazar 10:08 | Son Güncelleme : 14 Aralık 2025 Pazar 10:27

ABD’deki üniversitede silahlı saldırı: En az 2 ölü, 8 ağır yaralı

A
A
A

ABD’nin Rhode Island eyaletindeki Brown Üniversitesi’nde gerçekleşen bir silahlı saldırıda en az 2 kişi hayatını kaybetti, 8 kişi ağır yaralandı. Olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edilirken, saldırganı arama çalışmalarının sürdüğü açıklandı.

ABD bir kez daha silahlı saldırı dehşetini yaşadı. Kimliği henüz bilinmeyen bir saldırganın Rhode Island eyaletindeki Providence şehrinde bulunan Brown Üniversitesi’nde etrafa ateş açtığı bildirildi. Olayın ardından bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edilirken, üniversitedeki öğrencilere bulundukları yerlerde kalma ve güvenli alanlara sığınma çağrısı yapıldı.

Bazı öğrencilerin ise güvenlik prosedürleri çerçevesinde kampüsten tahliye edildiği aktarıldı. Providence Polis Teşkilatı Müdür Yardımcısı Tim O'Hara, şüpheliyi tamamen siyah giyinmiş bir erkek olarak tanımlayarak arama çalışmalarının sürdüğünü bildirdi.

Trump: "FBI olay yerinde"

Üniversite yönetiminden yapılan açıklamada, saldırıda en az 2 kişinin hayatını kaybettiği, 8 kişinin ağır yaralandığı kaydedildi. ABD Başkanı Donald Trump ise sosyal medya platformu Truth üzerinden yaptığı açıklamada saldırıyı doğrulayarak FBI’ın olay yerine gönderildiğini duyurdu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ESO ’2026 Ekonomik Beklenti Raporu’nu kamuoyu ile paylaştı Eskişehir Sanayi Odası’nda (ESO) her yıl düzenli olarak hazırlanan "Ekonomik Beklenti Raporu-2026" kamuoyu ile paylaşıldı. Sanayicilerin sahadaki gerçek durumunu, beklentilerini ve karşı karşıya kaldıkları zorlukları tüm açıklığıyla ortaya koyan ankete bu yıl 267 firma temsilci katılım sağladı. "2026 yılına ilişkin temkinli fakat umut barındıran bir tablo sunuyor" Eskişehir Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş hazırlanan rapora ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Eskişehir Sanayi Odası olarak çok önem verdiğimiz bu raporun yayınlanması vesilesiyle, hem kentimizin hem de ülkemizin ekonomik geleceğine dair değerlendirmelerimi kamuoyu ile paylaşmak istiyorum. Raporun keşifleri, genel bir ifadeyle 2026 yılına ilişkin temkinli fakat umut barındıran bir tablo sunuyor. Ankete katılan firmalarımızın büyük bir bölümü; yüksek enflasyon, finansmana erişimde yaşanan güçlükler, artan girdi maliyetleri ve ekonomik öngörülebilirliğin yetersizliğini öncelikli sorunlar arasında göstermiştir. Bu nedenle birçok firmamız 2026’da mevcudu korumayı hedeflemektedir. Ancak altını çizmek isterim ki Eskişehir sanayisi, yaşanan ekonomik zorluklara rağmen şehrimizin üretim gücünü ayakta tutan en büyük yapı taşı pozisyonundadır. Bugün Eskişehir sanayisi; GSYİH’nin yüzde 44’ünü tek başına oluşturmakta, her üç aileden birine geçim sağlamaktadır. 9 milyar dolarlık ciro, 4,5 milyar dolarlık ihracat ve 100 bine yakın istihdam gücüyle bu şehir, Türkiye’nin en güçlü üretim merkezlerinden biri olmayı sürdürmektedir. Bu başarı, tüm zorluklara rağmen yılmadan çalışan sanayicilerimizin ve emekçilerimizin eseridir. Her birine ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Raporda gözlemlenen keşiflerden; firmalarımızın bir kısmının dijital dönüşüm, verimlilik, Ar-Ge ve yeşil dönüşüm gibi stratejik alanlara yatırım planlıyor olması, geleceğe dair önemli bir direnç ve kararlılık göstergesidir. Bu eğilimi son derece değerli buluyor, rekabetçiliği ve sürdürülebilirliği artıracak her adımı desteklediğimizi özellikle belirtmek istiyorum. Eskişehir özelinde öne çıkan sorun alanları da raporda açıkça ortaya konmuştur. Trafik, çevre yolu eksikliği, konut maliyetleri, uçuş seferlerinin yetersizliği ve sanayi arazilerinin pahalılığı, şehrimizin sanayi ve yaşam kalitesini doğrudan etkileyen kritik konulardır. Bu sorunların çözümü için, yerel yönetimlerimizle, merkezi idaremizle ve tüm paydaşlarımızla iş birliğine hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek isterim. Eskişehir’in potansiyeli büyüktür; yapmamız gereken, bu potansiyeli destekleyecek adımları hızla atmak ve üretim ekosistemimizin önünü açmaktır. Sonuç olarak anket keşifleri, 2026’nın belirsizliklerle çevrili, ancak doğru adımlarla toparlanma sürecine girilebilecek bir yıl olacağını göstermektedir. Sanayicilerimizin büyük bölümü finansman, enflasyon ve maliyet baskıları nedeniyle temkinli davranırken; dijital dönüşüm, verimlilik, Ar-Ge ve yeşil dönüşüme yönelen firmalar umut verici bir tablo oluşturmaktadır. Eskişehir’in altyapı ve yaşam kalitesine dair sorunların çözümü ise üretim gücünü daha da artıracaktır. Özetle 2026, risklerin yüksek ama fırsatların da mevcut olduğu bir geçiş yılı olarak değerlendirilmektedir. Bu vesileyle, ’üretimden, ihracattan, istihdamdan ve yatırımdan vazgeçmeyen’ sanayicilerimize ve büyük bir özveriyle çalışan tüm çalışanlarımıza şahsım ve Eskişehir Sanayi Odası adına en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Sizlerin azmi, cesareti ve kararlılığı sayesinde Eskişehir’in geleceğine olan inancımız daha da güçleniyor. Birlikte ürettikçe, birlikte büyüyecek; Eskişehir’i ve ülkemizi daha parlak yarınlara birlikte taşıyacağız."
Bursa Bursa’nın su sigortası Uludağ’da alarm Yağışların son 52 yılın en düşük seviyesine gerilediğine ve Uludağ’daki kar örtüsünün son 10 yılda yüzde 50’ye varan oranda azaldığına dikkat çeken Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yeniden susuzluk yaşamaması adına tüm vatandaşları suyu tasarruflu kullanmaya davet etti. Ağırlıklı olarak insan eliyle ortaya çıkan ve tüm dünyada gün geçtikçe etkisini daha fazla hissettiren iklim krizi, günlük yaşamı olumsuz etkilemeye devam ediyor. Dünyanın bir kısmı yağışların olmaması sebebiyle susuzlukla mücadele ederken, bir kısmı ise aşırı yağışların getirdiği felaketlerle uğraşıyor. "Yağışlar, son 52 yılın en düşük seviyesinde" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlı Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 1 Ekim 2024 - 30 Eylül 2025 dönemini kapsayan ‘2025 Su Yılı Raporu’na göre, metrekareye düşen ortalama yağış miktarı 422,5 mm oldu ve uzun yıllar ortalamasının yüzde 26 altında kaldı. Bu değer son 52 yılın en düşük seviyesi olarak kayıtlara geçti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verileri yaşanan krizi gözler önüne seriyor. Bursa’nın en önemli su kaynağı ve ‘su sigortası’ olarak kabul edilen Uludağ, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini en sert şekilde hisseden bölgelerin başında geliyor. Artan sıcaklıklar ve düzensizleşen yağış rejimi, son 10 yılda dağdaki kar örtüsünün yüzde 50’ye varan oranlarda azalmasına neden oldu. 2015 yılında 266 gün boyunca karla kaplı olan ve 187 santimetre kalınlığa ulaşan zirve, 2024 yılında sadece 100 gün kar tutabilirken; maksimum kalınlık 93 santimetreye kadar geriledi. 2025’in ilk altı ayında kar kalınlığı anlık olarak 131 santimetreye ulaşsa da, artan sıcaklıklar nedeniyle erime hızı endişe verici boyutlara ulaştı. "Son 50 senede uludağ’da sıcaklık 3 derece arttı" 1970-2024 yılları arasındaki son 55 yıllık periyot incelendiğinde, Bursa merkezde ortalama sıcaklıkların 2 derece, Uludağ’ın zirvesinde ise 3 derece arttığı görülüyor. Bu durum, buharlaşmayı şiddetlendirerek yağışların yeraltı sularını beslemeden atmosfere karışmasına neden oluyor. Zirvedeki yağış miktarının ortalamanın 30 milimetre altına düşmesi ve Uludağ’daki erimenin, kentin su güvenliğini doğrudan tehdit ettiği görülüyor. Yağış rejimindeki düzensizleşme ve artan sıcaklıklar ise su teminini zorlaştırıyor. "Halkımızı bir kez daha tasarrufa davet ediyorum" Doğancı ve Nilüfer barajlarını ziyaret ederek son durum hakkında bilgi veren Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, geçtiğimiz aylarda yağışların azalması sonucu kentte bir süre su kesintisi yapmak zorunda kaldıklarını hatırlattı. Gerekli tedbirlerin alınması sayesinde daha vahim bir tabloyla karşılaşılmadığını söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, "Bursa artık su şehri değil. Bursalılara bugüne kadar su tasarrufu konusunda gösterdikleri hassasiyetten dolayı teşekkür ediyorum. Bu sayede su tüketiminde önemli bir düşüş yaşandı. Ancak bunun da yeterli olmadığını biliyoruz. Su sorunu yaşadığımız süreçleri elbette atlatacağız. Bu dönemi atlatmak ve tekrar susuz kalmamak için halkımızı bir kez daha tasarrufa davet ediyorum. Suya sahip çıkmalıyız. Suyu tasarruflu kullanmalıyız. Sürdürülebilir su anlayışını Bursa’ya yerleştirmeliyiz. Bu konuda halkımızın desteği önemli" dedi. "Artık şikayet zamanı değil, çözüm zamanı" Bursa’daki su kaynaklarının ana damarının Uludağ olduğunu hatırlatan Başkan Mustafa Bozbey, Uludağ’a kar yağdığında barajların suyla dolduğunu ve kente aktarıldığını söyledi. Uludağ’da 2015 yılında 2 metreye yakın kar yağarken, 2024 yılında bu oranın yüzde 50 azaldığını dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, "Son 52 yılın en düşük yağmur yağdığı yıldayız. Aralık ayının ortasına gelmemize rağmen hala yeterli yağmur alamadık. Uludağ’a da yeterli kar yağmadı. Son 10 yılda su miktarında da yüzde 30 civarında bir düşüş oldu. Dünya yaklaşık 20 senedir iklim krizini konuşuyor ve gerekli tedbirleri alarak süreci yönetiyor. Ancak Bursa’da dikkate alınmamış. Bu yüzden bugünleri yaşıyoruz. Artık şikayet zamanı değil, çözüm zamanıdır. Bizler Bursa’nın gelecekte su sorunu yaşamaması için çözüm üreten, bilim insanların verilerini dikkate alan bir yönetim anlayışını sergiliyoruz" diye konuştu. "Çınarcık arıtma tesisini yakın zamanda devreye alacağız" Büyükşehir Belediyesi ve BUSKİ Genel Müdürlüğü tarafından üretilen çözümler sayesinde Çınarcık Barajı bypass hattını hayata geçirdiklerini belirten Başkan Mustafa Bozbey, "Günlük ortalama 100 bin metreküp suyu, Çınarcık Barajı’ndan alarak Bursalılarla buluşturduk. Çınarcık Barajı’nın arıtma tesisini de yakın zaman içerisinde devreye alacağız. Böylece biraz daha nefes alacağız. Diğer alanlardaki çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Bize hem göletler konusunda hem de diğer alanlarda yaptığımız çalışmalarda destek veren DSİ Bölge Müdürlüğü’ne, bize önemli katkıları olan Bursa Valisi Erol Ayyıldız’a da teşekkür ediyorum" dedi.
Adıyaman Bakan Yardımcısı Aydın: "Terörsüz Türkiye sürecinin en önemli dayanaklarından biri komisyondur" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında çalışmalarını sürdüren Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun, Terörsüz Türkiye hedefinin kurumsal ve demokratik zemindeki en önemli dayanaklarından biri olduğunu belirtti. Komisyonun bugüne kadar yürüttüğü çalışmalar neticesinde hazırlanacak raporun, sürecin sağlıklı, kalıcı ve sürdürülebilir şekilde ilerlemesi açısından son derece önemli bir işlev üstleneceğini vurgulayan Aydın, raporda yer alacak tespit ve önerilerin, sürecin bundan sonraki aşamalarına ışık tutacağını ifade etti. Milli birlik ve kardeşlik anlayışıyla yürütülen sürecin, bazı sınırlı aksaklıklar dışında devlet aklı ve toplumsal sağduyu ile başarılı bir şekilde ilerlediğini kaydeden Aydın, bu ivmenin korunmasının ve daha da güçlendirilmesinin herkesin ortak sorumluluğu olduğunu dile getirdi. Süreci sekteye uğratabilecek söylem ve davranışlardan titizlikle kaçınılması gerektiğine dikkat çeken Aydın, hassas bir dönemden geçildiğini belirterek, tutum ve yaklaşımların sürecin ruhuna uygun şekilde özenle seçilmesinin hayati önem taşıdığını söyledi. Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın, "İnşallah Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlılığı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dirayetli duruşu ve tüm paydaşların sorumlu çabalarıyla birlikte yürütülen bu süreç, milletimizin beklentilerine uygun şekilde başarıyla neticelenecektir" diye konuştu.
Şanlıurfa Çin Kültür Bakan Yardımcısı Şanlıurfa’yı ziyaret etti Çin Halk Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Rao Quan ve beraberindeki heyet Şanlıurfa’yı ziyaret ederek Göbeklitepe ve Karahantepe’de incelemelerde bulundu. Çin Halk Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı ve Ulusal Kültür Mirası İdaresi (NCHA) Yöneticisi Rao Quan, Büyükşehir Belediyesinin davetlisi olarak Şanlıurfa’ya geldi. Göbeklitepe, Karahantepe ve Balıklıgöl’ü ziyaret eden Rao Quan’a Değişim ve İşbirliği Dairesi Genel Müdürü, Wen Dayan, Anıtlar ve Sitler Dairesi (Dünya Kültürel Mirası Dairesi) Genel Müdür Yardımcısı Zhang Lei, Arkeoloji Dairesi Genel Müdür Yardımcısı, Zhang Ling, Müzeler ve Özel Koleksiyonlar Dairesi Genel Müdür Yardımcısı He Xiaolei, Anıtlar ve Sitler Dairesi (Dünya Kültürel Mirası Dairesi) Dünya Miras Alanları Şube Müdürü Hang Xiaofan, Ulusal Kültürel Miras İdaresi Arkeolojik Araştırma Merkezi Başkan Yardımcısı Tong Wei, Ulusal Kültürel Miras İdaresi Arkeolojik Araştırma Merkezi, Arkeoloji Teorisi ve Teknolojisi Dairesi Başkan Yardımcısı Gan Caichao ve Ulusal Kültürel Miras İdaresi Arkeolojik Araştırma Merkezi, Arkeoloji Teorisi ve Teknolojisi Dairesi Yardımcı Araştırma Görevlisi Li Xiaozhe eşlik etti. Uçakla GAP Havaalanı’na gelen heyet ilk olarak Karahantepe’yi ziyaret etti. Ziyaretin ardından şehir merkezine gelen bakan yardımcısı ve beraberindeki heyet, Cumhuriyet Sosyal Tesisleri’ndeki gastronomi merkezine giderek Şanlıurfa’nın yöresel yemeklerinin tadına baktı. Burada Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar ile görüşen heyet daha sonra Göbeklitepe’ye geçti. Göbeklitepe ziyaretinde yapı hakkında bilgi alan heyet son olarak Balıklıgöl ve Hazreti İbrahim’in doğduğuna inanılan mağarayı ziyaret etti. Ziyaretle ilgili açıklama yapan Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, "Bizim için çok önemli bir heyet. Çin Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı dün akşam Türkiye’ye geldiler. Bu sabah da İstanbul’dan uçakla buraya hareket ettiler. Bu bütün günü Şanlıurfa’ya ayırdılar, yarın da Ankara’da resmi temasları olacak. Tabii özellikle Şanlıurfa’yı ziyaret etmek istemişler çünkü daha önce de ifade ettiğim gibi hakikaten Şanlıurfa’nın ismi son zamanlarda özellikle bu alanda çok ciddi manada duyulmaya başlandı. Daha önce de belirttiğimiz gibi burada yapılan son keşifler aslında Şanlıurfa’nın çok büyük bir zenginliği, tabii biz de bunu daha ne kadar ileriye götürebiliriz, daha ne kadar istifade edebiliriz diye çeşitli yerlerde temaslarda bulunuyoruz. İnşallah bu temaslarımızın meyvesini de almaya başlıyoruz diye düşünüyorum. Turizm bakan yardımcısının ifade ettiği gibi inşallah önümüzdeki dönemde daha fazla iş birliğine hazır olduklarını ve bizim de bundan memnuniyet duyacağımızı biz de onlara ifade ettik çünkü Çin özellikle arkeoloji alanında dünyanın sayılı ülkelerinden belki de birinci sırada gelen, dünyanın 70 ayrı yerinde şu anda kazılara sponsor olan bir ülke ve bunu da hakikaten Dünya kültürel mirası açısından gönüllü olarak yapan bir ülke. Onların desteği, onlarla beraber çalışmak bizi de ziyadesiyle memnun edecek. Bakanlığımızın da bu konuda hemfikir olduğunu düşünüyorum çünkü onlar da bu işe çok önem veriyorlar. Son zamanlarda hükümetin Urfa’ya ve bu projeye, Taş Tepeler projesine ne kadar önem verdiğini hep birlikte gördük. Bizler de bu iş birliklerini arttırarak sürdürerek Urfa’nın daha fazla istifade etmesi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Şu ana kadar güzel ve verimli bir seyahat oldu. İnşallah öğleden sonra da devam edecekler. Akşam da Ankara’ya dönecekler. Günübirlik bir seyahat ama bizim için, Urfa için, Türkiye için önemli bir seyahat, önemli bir ziyaret. Bu iş birliğini de hayata geçirdiğimizde çok daha memnuniyet verici olacak. Bu konuda da ümitliyiz. Görüşmelerimizi yaptık. Onlara her konuda destek olacağımızı, her konuda yardımcı olacağımızı da taahhüt ettik. İmkanlarımız dahilinde Büyükşehir Belediyesi olarak tıpkı Japon hükümetine yaptığımız gibi inşallah Çin hükümeti ile de bu iş birliğimizi resmiyete döküp bundan sonra farklı boyuta taşıyacağız" diye konuştu.
Gaziantep SANKO Üniversitesi Akademik Yıl açılışı ve Tıp Fakültesi beyaz önlük giyme töreni SANKO Üniversitesi 2025-2026 Akademik Yılı Açılış ve Beyaz Önlük Giyme Töreni, Abdulkadir Konukoğlu Kültür ve Spor Merkezi’nde gerçekleştirildi. Törende, atama ve yükseltmeleri tamamlanan 30 akademisyene cüppe, tıp fakültesi birinci sınıfta öğrenim gören 54 öğrenciye de beyaz önlük giydirildi. Mütevelli Heyet Başkanı Zeki Konukoğlu törende yaptığı konuşmada, "Ülkemizin gelişimine ve insanlığın ilerlemesine katkıda bulunmayı en temel görevimiz olarak görüyoruz" dedi. "Sağlıkta yeniliği, sürdürülebilirliği ve insan merkezliliği bir arada ele alarak ülkemizin geleceğine katkı sunmak için var gücümüzle çalışıyoruz" diyen Konukoğlu, öğrencilere şu önerilerde bulundu: "Amacınız çok büyük; insan sağlığını koruma, iyileştirme ve yaşatma. Üniversitemiz, bu amaca ulaşmanız için ihtiyacınız olacak değerlere sahip olmanız, merak eden, sorgulayan, üreten bireyler olarak yetişmeniz için tüm imkânlarını seferber etmektedir. Bu değerlerle amacınıza hizmet ederken bilimin rehberliğinde, vicdanın ışığında ve etik ilkelerin çizdiği yolda ilerleyin. Beyaz önlük yalnızca bir giysi değildir. O; bilimin, vicdanın, insan sevgisinin ve sorumluluğun simgesidir. Bugün sizler, bu önlüğü giyerek o emaneti kabul ediyor, bu kutsal yola ilk adımlarınızı atıyorsunuz. Her birinizin bu yolculukta kendi potansiyelini ortaya çıkaracağına hem kendinize hem topluma değer katacağınıza yürekten inanıyorum." Konukoğlu, "SANKO Üniversitesi’ni tercih ederek bu vizyonu paylaşan tüm öğrencilerimizi tebrik eder, değerli akademisyenlerimize, idari personelimize ve sevgili öğrencilerimize sağlıklı ve başarılı bir akademik yıl geçirmelerini dilerim" diyerek sözlerini tamamladı. "Dönüşüme yön veren bir üniversite olma kararlılığındayız" SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı ise üniversitelerin görevinin; bilgi üretmek ve bunu insanlık yararına kullanmak, bilimin ışığında toplumun sorunlarına çözüm üretip ülkenin kalkınmasına katkı sağlamak olduğunu ifade etti. Çevreye duyarlı, etik değerlere bağlı, yeniliğe açık bir üniversite kültürü oluşturmak için kararlılıkla çalıştıklarını vurgulayan Prof. Dr. Dağlı, "Her alanda olduğu gibi bilim dünyası da hızla değişiyor; teknoloji, yapay zekâ, dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik artık günlük yaşamda vazgeçilmez bir gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu dönüşüm döngüsünün bir parçası olmak yerine, dönüşüme yön veren bir üniversite olma kararlılığındayız" şeklinde konuştu. "Sevgili öğrencilerim, sizler ailemizin en değerli parçasısınız" diyen Prof. Dr. Dağlı, öğrencilere şöyle seslendi: "Üniversitemizde geçireceğiniz yıllar, sadece bir eğitim yolculuğu değil, aynı zamanda yaşam becerileri, etik değerler ve sosyal sorumluluk bilinci kazanacağınız yıllar olacaktır. Burada kazandığınız her bilgi ve deneyim, geleceğinizi şekillendirecek, üstelik sadece sizin değil, ülkemizin geleceğine de yapılan en büyük yatırım olacaktır. Sorgulayan, üreten, paylaşan ve fark oluşturan bireyler olmanız için çok çaba göstermelisiniz. Beyaz önlük, her daim sizlere bilge bir insan olmayı, saflığı, dürüstlüğü, sabırlı olmayı, empatiyle yaklaşmayı ve etik değerlere bağlı kalmayı hatırlatsın. Çünkü önlüğü giydiğiniz andan itibaren artık sadece bir öğrenci değil, insan yaşamına dokunacak birer sağlık elçisi olacaksınız. Onu her zaman onurla, ama en önemlisi sorumluluk bilinciyle taşıyın. Bilimin ışığında yürüyün, insan sevgisini ve merhametinizi hiç kaybetmeyin." Prof. Dr. Dağlı, "Yeni akademik yılımızın yeni başlangıçlar ve başarılarla geçmesini temenni ediyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum" diyerek sözlerini tamamladı. Konuşmaların ardından, atama ve yükseltmeleri tamamlanmış olan öğretim üyeleri cüppe giydi. Açılış dersini Prof. Dr. Önder Ergönül verdi 2025-2026 Akademik Yılı Açılış dersini "Bilim Yolunda Küçük Adımlar, Büyük Hedefler" başlıklı sunumu ile Koç Üniversitesi İş Bankası Enfeksiyon Hastalıkları Araştırma Merkezi (KUISCID) Direktörü Prof. Dr. Önder Ergönül anlattı. Açılış dersinin tamamlanmasının ardından Prof. Dr. Önder Ergönül’e Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Feray Yılmaz, Mütevelli Heyet Başkanı Zeki Konukoğlu ve Rektör Prof. Dr. Güner Dağlı tarafından armağan, teşekkür belgesi ve çiçek takdim edildi. Ayrıca 2024-2025 eğitim öğretim yılı içerisinde projeleri TÜBİTAK tarafından desteklenen ve bilimsel çalışmaları dış kurumlar tarafından ödüle layık görülen 11 öğretim elemanı ile 32 öğrenciye teşekkür belgesi ve armağan takdim edildi. Beyaz önlük töreni Akademik yıl açılış programının ardından, SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne bu öğretim yılında kayıt yaptıran 54 öğrenciye beyaz önlük giydirildi. Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Murat Akkın, bugüne kadar altı dönem mezun verdiklerini hatırlatarak, "SANKO Üniversitesi Hastanesi’nin klinik, poliklinik, ameliyathane, klinik laboratuvar vb. birimlerindeki uygulama imkanlarının varlığı da eğitimimize yansıyan güçlü yönlerimizin başında geliyor. İkinci olarak; farklı köklü ekollerden gelen, birikimli ve deneyimli öğretim üyelerinin, çok iyi yetişmiş genç akademisyenler ile buluştuğu çok güçlü bir öğretim kadrosuna sahibiz. 2025 yılı hedefimiz öğretim elemanı sayımızın 120’yi aşması idi. Bugün Tıp Fakültesi kadromuzda 126 öğretim elemanımız yer alıyor ve bunların 89’u öğretim üyesi. Öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı açısından bakıldığında bugün ülkemiz sınırları içerisinde eğitime devam eden tıp fakülteleri arasında oldukça iyi bir yerde bulunduğumuzu, usta-çırak ilişkisi çerçevesinde birebir eğitim uygulama fırsatı oluşturan tıp fakültelerinden biri olduğumuzu gururla ifade etmek isterim" ifadelerini kullandı. "Öğrencilerimizin giydiği ilk önlükler, insana hizmet eden en kutsal mesleklerin başında gelen hekimlik mesleğimizde, beyaz renkleri ile saflığı, tarafsızlığı ve temizliği ifade etmektedir" diyen Prof. Dr. Akkın, öğrencilerine şöyle seslendi: "Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği akıl ve bilim yolundan ayrılmayacağınız inancıyla, tıp biliminin aydınlığı ve hekimlik sanatının ışıltısının siz sevgili öğrencilerimizin hekimlik mesleği yolculuğunda şimdiden rehber olması, beyaz önlüklerinizin tertemiz kalması arzusuyla; sizleri 2030’lu yılların genç hekimleri arasında görmekten duyacağımız mutluluk ve gururu şimdiden paylaşıyor, hepinize başarılı bir öğrenim hayatı diliyorum." Prof. Dr. Akkın, "Başta sevgili hocalarımız olmak üzere, SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi olarak eğitim ve akademik faaliyet deneyimlerimize değer katan tüm bileşenlerimize şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu. Tören, hekimliğe adım atan öğrencilere beyaz önlüklerinin "hekim ustaları" tarafından giydirilmesi, pasta kesimi ve birlikte fotoğraf çekimi ile sona erdi. Törene; SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, SANKO Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı Sami Konukoğlu, Mütevelli Heyeti üyeleri İhsan Akyol, Dr. İbrahim Konukoğlu, SANKO Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. M. Metin Bayram, SANKO Üniversitesi Genel Sekreteri Dr. Yusuf Ziya Yıldırım, SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türkan Pasinlioğlu, SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ayşen Bayram, Gaziantep Kent Konseyi Onursal Başkanı Dr. Samet Bayrak katıldı.