GÜNDEM - 28 Kasım 2021 Pazar 09:13

Adana'dan ABD'ye uzanan federal ajanlık (FBI) hikayesi

A
A
A
Adana'dan ABD'ye uzanan federal ajanlık (FBI) hikayesi

Henüz 20 yaşındayken göçmen olarak ayak bastığı ABD’de polislik hayalini gerçekleştirmeye karar veren Adanalı Erdal Kaya, emekli polis olan babasının izinden gittiği yolda ABD'de Federal Bureau of Investigation (FBI) ajanlığına kadar yükseldi.

Bugün 38 yaşında olan ve Amerikan polis teşkilatında 6 yıl yerel polislik, 3 yıl polis eğitmenliği 2 yıl eyalet polisliği yapan Kaya, girdiği FBI sınavlarını kazandı. Federal büroda 2 yıl görev yaptıktan sonra görevi bırakıp kendi özel güvenlik şirketini kuran Adanalı Erdal Kaya, bugün yasalar, güvenlik ve ateşli silahlar konusunda eğitim ve danışmanlık hizmeti veriyor. Erdal Kaya, ABD'de açtığı 'Amerikalı Aynasız' isimli sosyal medya hesaplarında 250 bine yakın takipçisi ile tecrübelerini paylaşıyor.

Adana'dan ABD'ye uzanan federal ajanlık (FBI) hikayesi

Adana'da doğup polis olan babasının mesleği sebebiyle 20 yaşına kadar Hakkari, Kayseri, Hatay, Diyarbakır, İstanbul gibi Türkiye'nin farklı yerlerinde büyüyen Erdal Kaya, okumak için işsiz ve evsiz bir genç olarak gittiği İstanbul Üniversitesinde hayatının kararını aldı. Bazen parklarda, bazen de kaçak şekilde öğrenci yurtlarında yatarak okumaya çalışan ve yerine göre bir somun ekmekle günü geçiren Kaya, kafasına koyduğu polislik mesleği için 20 yaşındayken bir sabah göçmen olarak kendini Amerika Birleşik Devletleri'nde buldu.

“Eğer bu kez de polis olamazsam dördüncü kez de geleceğim”

FBI’ya kadar uzanan polislik kariyerinin başlangıcında, şehir polisliği için 3 kez müracaat edip reddedildiğini hatırlatarak başlayan Kaya, "Amerika’da polislik başvurusu karakol karakol oluyor, Türkiye’deki gibi değil. Her karakol kendi polisini kendi alıyor. Ben ilk olarak 2007 yılında Amerika’da polislik başvurusu yaptım ancak reddedildim" sözüyle özetliyor. Kaya, "2009 yılında yine başvuru yaptım ve yine reddedildim. Bu süreçte sadece o departmana değil aynı zamanda başka departmanlara da başvuruyordum. 15-20 tane farklı polis departmanına başvuru yaptım. 2011 yılında tekrar başvuru yaptığımda ise bütün kademeleri yavaş yavaş geçtim. Bu süreçte dili ve kültürü öğrendim, yaş olarak olgunlaştım. Başvuru yaptığım departman 777 kişilik başvurudan sadece 15 kişiyi işe alacaktı. Mülakat aşamasına geldiğimde ise çok kötü bir mülakat geçirdim ve ben olsam kendimi işe almazdım dedim. Mülakat bitiminde bir cesaret arkamı dönüp mülakatı yapan ve beş kişiden oluşan komisyona, “Dışarıda bekleyen bir sürü insan var ama içlerinde emin olun en çok ben bu işi istiyorum, bu benim üçüncü denemem ve eğer polis olmazsam beni dördüncü kez de göreceksiniz” dedim. Aradan zaman geçti ve telefon geldi. Dediler ki sen mülakatı geçtin. İnanamadım. Mülakatı geçen toplam 41 kişi vardı ve ben sonuncuydum. Yapılan sınavlar sonucunda sadece 11 kişi polis olabildi. Bütün testi sadece 11 kişi geçebildi, onlardan birisi de bendim. O şekilde polis oldum” ifadeleriyle anlattı.

Adana'dan ABD'ye uzanan federal ajanlık (FBI) hikayesi

“FBI beni aradı, 'bizimle çalışmak ister misin' dedi”

Amerika Birleşik Devletleri Federal Soruşturma Bürosu'nda (FBI) çalışmak için 10 yıl beklediğini söyleyen Kaya, "10 yılımı polis olarak geçirdim. Chicago’da yerel polis olarak, Şehir Polisi dediğimiz departmanda işe başladım. 6 yıl orada polislik yaptım. 3 yıl eğitmen polis olarak görev yaptıktan sonra, yeni gelen polisleri eğitenlerden biri oldum. Daha sonra Eyalet Polisliği Akademisine kabul edildim. Orayı bitirip 2 yıl eyalet polisliği yaptım. İşimi güzel yaptığım için terfi alarak 1 yıl kadar olay yeri inceleme dedektifliği görevini üstlendim. Sonra da hayalim olan ve hiçbir şekilde gerçek olacağını düşünemediğim ama sürekli hayal ettiğim FBI için başvuru yaptım. Testleri geçmeye başladım ve testleri geçtikçe özgüvenim yükseldi. O gün geldi çattı ve FBI beni aradı, 'bizimle çalışmak ister misin' dedi. Ben de 'seve seve' dedim. 6 ay eğitim aldım ve toplam 2 yıl özel ajan olarak görev yaptım” şeklinde konuştu.

Adana'dan ABD'ye uzanan federal ajanlık (FBI) hikayesi

“Müslüman bir Türk olarak hiç ırkçılık görmedim”

Polis olduğu ilk gün yaşadığı hissi, “Her şeyi tek başına yapıyorsun, kendi hayatını kendin kurtarıyorsun, arabaları kendin durduruyorsun, çeteleri kendin kovalıyorsun, tek başınasın. Arabaya bindim tek başımaydım ama çok gururlu bir histi, hayallerimi gerçekleştirdim baya gururlu bir gündü” şeklinde anlatan Erdal Kaya, 'meslek içinde bir Türk olarak zorlandınız mı' sorusuna ise “Ben Türk olarak hiç zorluk yaşamadım, ortama ayak uyduran bir kişiliğim vardır. Ortamın bana ayak uydurmasını beklemem. Birçok kişiyle yakın arkadaş oldum ve şahsen bana karşı bir Müslüman bir Türk olarak hiç ırkçılık görmedim” şeklinde cevap verdi.

“Benim için zorlukların en büyüğü o gün eve geri dönebilecek miyim sorusu oluyordu”

Meslekte karşılaştığı zorluklardan da bahseden Kaya, “Polislik mesleğinde birçok zorluk var. Benim için zorlukların en büyüğü o gün ben eve geri dönebilecek miyim sorusu oluyordu. Gerçekten evden çıkıyorsun, anneni, babanı, kardeşini düşünüyorsun, bir daha görebilecek misin bilmiyorsun. Benim çalıştığım polis departman ABD’nin en tehlikeli şehrindeydi. Sürekli çatışma gördüğümüz için acaba eve geri gidebilecek miyim hissi vardı. Aynı zamanda bir diğer zorluk da insanların hayatları hakkında kararlar veriyorsun, gerçekten objektif olmaya çalışıyorsun. Acaba kim bana yalan söylüyor, tutukladığım adam bunu hak ediyor mu diyorsun bunun zorluklarıyla karşılaşıyorsun” dedi.

Adana'dan ABD'ye uzanan federal ajanlık (FBI) hikayesi

“Defalarca kez o gün ölebilirdim dedim”

Polislik kariyeri boyunca birçok kez ölümle burun buruna geldiğini belirten Kaya, “Defalarca kez o gün ölebilirdim dedim. Birçoğunda kendi kabiliyetim ile birçoğunda da şansımla hayatta kaldım. Çatışmada bana tüfekle ateş edilip merminin sağ kulağımın yanından geçmesini yaşadım. Mermi geçtikten sonra vay be bugün ölebilirdim mermi 2 santim sola gelse yemiştik kafamızdan, bitmişti işimiz, ışıklar sönmüştü bizim için o gün dedim. Bu gibi şeyler defalarca oldu” ifadelerini kullandı.

“Ailemi ve Türk insanını çok özlüyorum”

Yaklaşık 18 yıldır ABD’de yaşayan Erdal Kaya, 'Türkiye’yi ve ailenizi özlüyor musunuz' sorusuna ise, “O his hiçbir zaman beni terk etmedi ve hiçbir zaman da terk etmez. Ailem benim bir tanem, hepsini çok özlüyorum. Türkiye’ye her yıl gitmeye çalışıyorum. Bizim insanımızı çok sıcak buluyorum. Biz öyleyiz yani merhametli ve güzel insanlarız. Türk yemeklerini özlüyorum. Türkiye’ye gittiğim zaman kendimi çok sıcak hissediyorum o yüzden o duyguyu hep özlüyorum” şeklinde cevap verdi.

Adana'dan ABD'ye uzanan federal ajanlık (FBI) hikayesi

“Pes etmenin acısı sonsuza kadardır, bunu kimse inkar edemez”

Türkiye’de yaşayan gençlere de tavsiyelerde bulunan Kaya, “Türkiye’nin şu anki konumunu bana Instagram’dan gelen mesajlardan anlıyorum. Gençlerde karamsarlık var, ben de öyleydim. Sanki bir nevi kendi kendime mesaj atıyorum, öyle hissediyorum bazı mesajları okuduğumda. Gerçekten kalbim kırılıyor ama o günleri ben de yaşadım. Pes etmeyin, ilk başta ne istediğinizi bilin ve ona doğru adımlar atın. Bazen koşuyorsun, bazen yürüyorsun, bazen de sürünüyorsun. Ama hedefine doğru bir şekilde ilerle. Pes etmenin acısı sonsuza kadardır bunu kimse inkar edemez. Ama o kavgayı edersen o kavgada acılar çeksen de acılar geçicidir. Pes etme ben hiçbir zaman pes etmedim” şeklinde konuştu.

“Yol karanlık olabilir ama o demek değil ki yol orada değil”

Kaya, “Ben Amerika’ya gideceğim diyordum ama nasıl gideceğimi bilmiyordum, sadece gideceğim diyordum. Bir şekilde yaptım. Polis olacağım diyordum bir şekilde yaptım. FBI diyordum, yaptım. Ben bir defa reddedilmeme ve FBI’dan sadece iki hak verilmesine rağmen son hakkımda kazandım, pes etmedim. Bir şey olmayacaksa bırak insanlar sana hayır desin, sen pes ederek buna müsaade etme. Yol karanlık olabilir ama o demek değil ki yol orada değil. İlerle, hiçbir zaman pes etme. Pes etmenin acısı sonsuza kadar seni takip edecektir. O yüzden kavga et hiç olmazsa yere düşeceksen yumruğunu sallarken yere düş. Bizim gençlerin o şekilde düşünmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.

Adana'dan ABD'ye uzanan federal ajanlık (FBI) hikayesi

"Amerikalı Aynasız" adıyla da YouTube’da videolar yapıyor

Kendi hayatında yaşadıklarıyla gençlere örnek olan Kaya, 'şu an neler yapıyorsunuz' sorusuna ise “Kendi şirketimi kurdum. Eğitmenlik ve danışmanlık yapıyorum. Yasalar, silahlar ve güvenlikle ilgili eğitimler veriyorum. Aynı zamanda 'Amerikalı Aynasız' adıyla da YouTube’da videolar yapıyorum. Twitch platformunda canlı yayın açıp gençlere bazı bilgiler ve eğitimler vermeye çalışıyorum. Hayat sana bir şeyler verir ve senin de hayata bir şeyler vermen gerekir. Hayatta inandığım şey budur. Ben de gençlere bir şeyler katmaya çalışıyorum. Bir kişiye yardım edebilirsek ne mutlu bana” diye cevap verdi.

Ahmet Serdar Eser
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Serhat Güller: "Oyuncuları bir arada tutmak, motive etmek çok zor" Giresunspor Teknik Direktörü Serhat Güller, Gençlerbirliği karşılaşmasının ardından yaptığı açıklamada, "Oyuncuları bir arada tutmak, motive etmek çok zor. Motive edebileceğimiz tek nokta; gençlikleri ve ortaya koydukları futbol neticesinde gelecek sene yatırımları" dedi. Trendyol 1. Lig’in 33. haftasında Giresunspor, deplasmanda Gençlerbirliği’ne 1-0 skorla mağlup oldu. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Giresunspor Teknik Direktörü Serhat Güller, "Bugünkü karşılaşmada 1-0 mağlup olduk ama oyun anlayışı olarak oyuncularımızın mücadelesi olarak oyuncularımız teknik anlamda son derece başarılı bir oyun ortaya koyduk. Yan toptan yediğimiz bir golle de mağlup olduk. Bizim açımızdan baktığımızda şartlarımızın ne kadar zor olduğunu herkes biliyor zaten. Oyuncuları bir arada tutmak, motive etmek çok zor. Motive edebileceğimiz tek nokta; gençlikleri ve ortaya koydukları futbol neticesinde gelecek seneye yatırımları. Ne kadar iyi oynarlarsa onların takımlara gitme şansının fazla olduğu dışında motive edebileceğimiz bir şey yok. Paramız yok, sıkıntılarımız çok, kadromuz yok" diye konuştu. Gelinen noktada 90 dakika boyunca oynamaya çalışan, rakiple mücadele etmeye çalışan bir takım çalıştırdığını aktaran Güller, "Son maçımızı oynayacağız. Mümkün mertebe gençleri; 15-17 yaş grubundaki bizimle antrenmana çıkan oyuncuları oynatmayı tercih edeceğiz ki onlar da bu atmosferden faydalansınlar" dedi. Oynanan oyundan ve oyuncuların mücadelesinden memnun olduğunu belirten Serhat Güller, "Bizim için gurur verici bir olay. Camianın beklentileri sonuç anlamında çok fazla yok sadece iyi bir takım, iyi bir insan, iyi futbolcular oluşturabilme anlamındaki yürüyüşümüzü de önümüzdeki hafta sonlandıracağız" ifadelerini kullandı.
İstanbul Hüsamettin Balcı: “Bu sezon, Ümraniyespor hikayesinin başlangıcı oldu” Ümraniyespor Teknik Sorumlusu Hüsamettin Balcı, Erzurumspor FK maçının ardından yaptığı açıklamada, mücadelenin ikinci yarısı düşünüldüğünde galibiyet hak eden tarafın Ümraniyespor olduğunu söyleyerek, “Bu sezon, Ümraniyespor hikayesinin başlangıcı oldu” dedi. Trendyol 1. Lig 33. hafta maçında Ümraniyespor, evinde karşılaştığı Erzurumspor FK’yı 2-0 mağlup etti. Müsabakanın ardından Ümraniyespor Teknik Sorumlusu Hüsamettin Balcı basın toplantısında açıklamalarda bulundu. İki takımın da iyi mücadele ettiğini söyleyerek sözlerine başlayan Balcı, “Erzurumspor bu ligin şartları ve konumu itibarıyla en başarılı takımlarından bir tanesidir. Oyun ilk yarıda dengeli bir şekilde gitti. Her iki takım da bir oyun planıyla, ona sadık kalarak oynadı. Bizim için çok daha önemliydi. Çünkü biz dünya değiştirecektik. Özellikle oyuncu kardeşlerimiz maçın başından sonuna kadar özveri, sabır, oyuna sadakat, yardımlaşmayla ve dikkatle sonuna kadar götürdüler. Oyunun ikinci yarısında biz daha fazla hücum etmeyi hedefledik. Maçın ikinci yarısını düşündüğümüzde galibiyet hak eden tarafın Ümraniyespor olduğunu düşünüyorum. Bu sezon Ümraniyespor hikayesinin başlangıcı oldu. Başlangıçlar zor olur. Belirli hedefleri olan bir kulüp olarak bunu gerçekleştirmemiz için bu yılı atlatmamız gerekiyordu. Oyuncularımız gayreti ve bunu sağlayan başkan ve yönetiminin inanılmaz gayretliyle, her türlü maddi, manevi fedakarlığıyla bu yılı atlattık. Şu an Ümraniyespor camiasında herkes çok mutlu. Herkese teşekkür ediyorum. Antrenör ekibime de özellikle teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Muş Muş’ta "11. Yeşilay Bisiklet Turu" düzenlendi Muş’ta "Sağlıklı yaşamın keyfini birlikte sürelim" sloganıyla 11. Yeşilay Bisiklet Turu düzenlendi. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Türkiye Bisiklet Federasyonu işbirliğiyle düzenlenen 11. Yeşilay Bisiklet Turu, Muş’ta büyük bir katılımla gerçekleşti. Yaklaşık 200 bisikletçinin katılımıyla düzenlenen etkinlikte, sağlıklı yaşamın ve sporun önemine dikkat çekildi. Geleneksel Yeşilay Bisiklet Turu’nun Muş ayağı Vali Yardımcısı Cihat Abukan’ın katımıyla gerçekleştirildi. “Sağlıklı yaşamın keyfini birlikte sürelim” sloganıyla Lale Vadisi Parkında Tur’a başlayan bisikletçiler yaklaşık 8 kilometre yol kat etti. Renkli görüntülere sahne olan etkinlikte, bisiklet tutkunları yarışın keyfini yaşadılar. 11. Yeşilay Bisiklet Turu’na katılan bisikletçiler, sağlıklı yaşamın vurgulandığı etkinlikte bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadılar. 11. Yeşilay Bisiklet Turunda sağlıklı yaşamın ve sporun önemine vurgu yaparak, bisiklet tutkunlarını bir araya getirdiklerini söyleyen Vali Yardımcısı Abukan, “Bugün sadece ülkemizin değil dünyanın gururu sivil toplum kuruluşumuz Yeşilay’ımızın yaptığı 81 ilde eş zamanlı 11. bisiklet turumuzu gerçekleştirdik. Burada gördüğünüz gibi 200’e yakın öğrencimiz katıldı. Üniversitemizle, Yeşilay’ımızla, valiliğimiz ve sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte bir organizasyonu gerçekleştirdik. Yeşilay’ımız biliyorsunuz amacını toplumda zararlı bağımlılıkla mücadele eden bir kuruluş. Biz de bunları destekliyoruz. Yeşilay sadece zararlı bağımlılıkla değil, aynı zamanda insanları buradan kurtararak hem ahlaki hem de kültürel olarak güzel gelişimlere katkı sağlıyor. Lale Vadisi Parkı’ndan başlayarak üniversitemize kadar 8 kilometre yol kat ettik” dedi. Yeşilay Bisiklet Turu’na katılan bisikletçiler, etkinlikte bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Yeşilay Derneği Muş Şube Başkanı Zülfü Gümüştekin, "Ülke genelinde eş zamanlı olarak başlayan 11. sağlıklı yaşam için pedalları çevirdik. Ciddi anlamda bir katılım sağlandı. Burada bize destek çıkan ve katılım sağlayan tüm kurumlarımıza teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.
Manisa Manisa FK-Boluspor maçının ardından Trendyol 1. Lig 33. hafta mücadelesinde kendi evinde Boluspor’u 1-0 yenerek ligde kalmayı garantileyen Manisa FK’da maçın ardından büyük bir sevinç yaşandı. Karşılaşmanın ardından her iki takımın teknik adamları karşılaşmayı değerlendirdi. Manisa FK Trendyol 1. Lig 33. haftasında kendi evinde Boluspor’u 1-0 yenerek ligde kalmayı garantiledi. Karşılaşma sonrası Manisa FK’lı futbolcular ve taraftarlar büyük bir sevinç yaşarken, her iki takımın teknik adamları karşılaşmanın ardından değerlendirmelerde bulundu. Nevzat Dinçbudak: “Ligi bugün burada bitirdiğimizi düşünüyorum” Önemli bir maçı kazanarak ligde kaldıklarını ifade eden Manisa FK Teknik Direktörü Nevzat Dinçbudak, “Bugün kazandığımız için çok mutluyuz. Ligi bugün burada bitirdiğimizi düşünüyorum. 5 haftadır zorlu maçlar yapıyorduk bugün finali yaptık. Zorlu müsabakada, aksiyonları çok olan bir rakibe karşı maçın başında bulduğumuz golle galibiyeti koruyabildik. Belki 2-0’da yapabilirdik ama maçı kazandığımız için mutluyuz. Önemli olan bu maçı kazanmaktı. Tüm taraftarlarımıza, yöneticilerimize ve futbolcularımıza hayırlı olsun diyorum” dedi. Yalçın Koşukavak: “Yönetmek cesaretli kararlar ister” Basın toplantısında federasyonu eleştiren Boluspor Teknik Direktörü Yalçın Koşukavak ise şunları söyledi: “Ligin son iki haftasında zor bir deplasmana geldik. En azından bir puanla buradan dönebilsek bizim işimize yarıyordu. Bunu başarabilirdik. Her iki takım da ortadaydı. Çok erken bir gol yiyince Manisa FK için işler daha kolay oldu erken golü bulunca. Son dakikaya kadar aslında bir puana çok yakındık birkaç tane önemli fırsat yakaladık ama gole çeviremedik. Gol bulamayınca Bolu’ya 1-0 yenik dönüyoruz. Bütün iş son haftaya kaldı. Son hafta hem bizim hem de rakiplerimiz için çok önemli. Biz son hafta kazanıp rakiplerimizin yenilmesini bekleyeceğiz. En iyi senaryo bu gözüküyor. İnşallah kazanan oluruz. Son hafta elimizden gelen her şeyi yapacağız. Çok merak ediyorum Data Base’i var mı Federasyonun çok merak ediyorum. Tek merak ettiğim konu bu. Topun oyunda kaldığı süreyi incelemesi lazım. 4. dakikadan itibaren rakip takımın zamana oynama tavrı, tarzı Google Earth’ten gözüktü ama VAR’dan gözükemiyor sahadan gözükemiyor. Ne söylesek bir anlamı yok. 90+4’de yıllardır aynı iş. Kaleciye uyarı ve sarı kart. Bugün oynanan maçlara bakın en az 20 tane kaleciye sarı kart vardır ama bu 90+4’te değil daha öncesindedir. Bunlar çok önemli değil. Bunlar bizim mağlubiyetimizin veya kötü oyunumuzun mazereti değil. Bunu ben söylemiyorum. Türk futbolu ortada. Herkes idare ediyor, kimse yönetmek istemiyor çünkü yönetmek cesaretli kararlar ister.”
Bilecik Bilecik’te 90+1. dakikasında hakem kural hatası yaptığı gerekçesiyle tartışma çıktı Bilecik’te oynana Bölgesel Amatör Lig’de 1969 Bilecik Spor Kulübü ile Tavşanlı Tepecikspor arasındaki karşılaşmanın 90+1. dakikasında hakemlerin kural hatası yaptığı gerekçesiyle tartışma çıktı. Değişiklik sonrası çıkan oyuncuya kırmızı kart gösterince oyuna giren oyuncu saha dışına alındı. BAL 4. Grup 27. haftasında 1969 Bilecik Spor Kulübü, İstasyon Sentetik Sahası’nda Kütahya temsilcisi Tavşanlı Tepecikspor ile karşı karşıya geldi. Maçın 90+1. dakikasında maç 0-0’lık sonuçla devam ederken, 1969 Bilecik Spor Kulübü teknik heyetin oyundan Burhan Beyazit’ı oyundan almak istedi. Maçın 4. hakemi Burak Koç, bu değişlikte geç kalınca maçın orta hakemi Mustafa Bayındır arasında bir iletişim sorunu yaşandı. Ardından oyundan çıkan Burhan Beyazit’ın olduğunu öğrenince oyuncuya, çıkmadığı için sarı kart gösterdi. Oyuncu da tabela numarasının kalkmadığı söylemesi de fayda etmezken, oyundan çıktıktan sonra ’Küfür’ ettiği gerekçesiyle sarı kart iptal edilerek, direkt kırmızı kart gösterdi. Yaşanan olaylarda maçın orta hakemi Mustafa Bayındır, 1969 Bilecik Spor Kulübü teknik heyetinden bir kişiye kırmızı kart gösterdi. Olaylar 5 dakika sürerken, maç 0-0’lık sonuçla bitti. Maç sonu hakemlere 1969 Bilecik Spor Kulübü teknik heyeti ve oyuncuları uzun süre itiraz etti.