SPOR - 21 Kasım 2017 Salı 23:13

Ahmet Nur Çebi: Umarım başarıyı bir sonraki turda devam ettirebiliriz

A
A
A
Ahmet Nur Çebi: Umarım başarıyı bir sonraki turda devam ettirebiliriz

Beşiktaş İkinci Başkanı Ahmet Nur Çebi, grubu lider olarak tamamladıklarından dolayı gururlu olduğunu belirterek, “Umarım bu başarıyı bir üst turda da devam ettiririz” dedi.

UEFA Şampiyonlar Ligi G grubu 5. maçında Beşiktaş, sahasında karşılaştığı Porto ile 1-1 berabere kaldı. Karşılaşmanın ardından Beşiktaş İkinci Başkanı Ahmet Nur Çebi basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Çebi, siyah-beyazlıların gruptan çıkmayı garantilemesinin tüm Türkiye’yi gururlandırdığını düşündüğünü söyleyerek, “Tüm Türkiye’deki sporseverlerin Beşiktaş’ın turu geçmesinden özellikle grubu birinci bitirip çıkmasından gurur duyduğunu düşünüyorum. Hayırlı uğurlu olsun” şeklinde konuştu.

"Bu başarıyı üst turda da gösterip devam ederiz"
Çebi, grup aşamalarından sonra da bu başarıyı göstermek istediklerini vurgulayarak, "Bu tür maçlar çok iyi maçlar. Birini alırsınız birini kaybedersiniz. Mühim olan kazanan taraf ve lider olan taraf biz olduk. Bundan sonraki maçlar çok daha zorlu maçlar olacaktır. Çok zor takımlardan maç alarak gelen rakiplerle oynayacağız. Umarım aynı başarıyı orada da gösterip devam ederiz” ifadelerini kullandı.

“Bu camianın yöneticisi olmak gurur verici”
Duygusal anlar yaşadığını belirten Çebi, 6 sene önce yönetime geldikleri günle ilgili şunları kaydetti:
“Geldiğimiz günleri düşünüyorum. Bayağı duygusal anlar yaşıyorum. 6 sene önce geldiğimiz noktayı ve şu an neredeyiz. Stadımız bitmiş. İki sene üst üste şampiyon olmuşuz. Kısmetse de üçüncüsünü de olacağız. İnşallah bundan sonra da oluruz. Avrupa’da turu geçiyoruz. Belki yarı final oynayacağız, belki final oynayacağız. Allah bize bunları da nasip edecek. Bunları başaran camianın yöneticisi olmak gurur kaynağı. Herkesin çok emeği var. Buralara kolay gelinmiyor. Alın teri uğraş ve sabır var.”

“Başarının yüzde 51’i taraftarın”
Siyah-beyazlı taraftarların başarıda büyük payı olduğunu vurgulayan Ahmet Nur Çebi, “Taraftar müthiş onlara söyleyecek hiçbir şey yok. Aslında başarının yüzde 51’i onların diyebiliriz. 49’unu da futbolcularımız ve teknik kadromuza verelim. Biz de bu işin sadece keyfini yaşadık. Evet mücadele ettik ama onlar olmasaydı bu işler olmazdı” diye konuştu.

“Beşiktaş’a gelen çok mutlu gidiyor”
Karşılaşma sonrası Beşiktaş’ın eski oyuncusu Vincent Aboubakar’ın siyah-beyazlı taraftarlarla birlikte üçlü çektirmesini değerlendiren Çebi, şu ifadelere yer verdi:
“İşte Beşiktaş bu. Buraya her gelen çok mutlu gidiyor. Beşiktaş’tan gidip buraya dönüp mutsuz olduğunu söyleyen kimse yok. Demek ki burada evlatlarımız gibi onları ağırlamışız. Bunu da Aboubakar’ın üçlü çektirmesi ispatladı. Bizim seyircimiz alkışlar. Taraftarıma teşekkür ediyorum. Maçta önce takımını destekliyor. Maç bitiyor rakip takımı alkışlıyor. Onlarla da gurur duyuyorum. Hakeme de özellikle çok teşekkür ediyorum. Sürekli oynayabilen bir maç idare etti. Dolayısıyla hakemi de tebrik ediyorum.”
Çebi, grup aşamalarından bir sonraki turda olası rakiplerle ilgili sorulan soruya ise, “Aklımda bir takım yok. Çok heyecanlıyım şu anda hiçbir şey düşünmüyorum” şeklinde yanıtladı.

Bora Akyol - Oğuzhan Ort 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer’de afet bilinci için güç birliği Nilüfer Belediyesi, sivil toplum kuruluşları ile iş birliği yaparak afet bilincini artırıyor. Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi, Nilüfer Belediyesi Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu ve Pancar Deposu’nda düzenlenen eğitimlerde, deprem ve yangın anında yapılması gerekenler uygulamalı olarak anlatıldı. Afetlerde dirençli bir kent oluşturma hedefiyle çalışmalarını sürdüren Nilüfer Belediyesi, personelini ve vatandaşları tehlikelere karşı bilinçlendiriyor. Nilüfer Belediyesi, BAKUT, ANDA ve MAG-AME Arama Kurtarma dernekleriyle iş birliği yaparak kapsamlı bir eğitim programı gerçekleştirdi. İş birliği kapsamında Nilüfer Belediyesi Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu, Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi ve Pancar Deposu’nda bir dizi etkinlik düzenledi. Eğitimlerde teorik bilgilendirmelerin yanı sıra, tahliye planları gözden geçirildi ve afet anında paniğin önüne geçilmesi için yapılması gerekenler anlatıldı. Eğitimler kapsamında, tatbikatlar da gerçekleştirildi. Senaryo gereğin alarmın çalmasıyla birlikte binaların tahliyesi sağlandı. "Çök-Kapan-Tutun" uygulamasını başarıyla gerçekleştiren personel, güvenli bir şekilde toplanma alanlarına ulaştı. Tatbikatlarda, yangın tüplerinin doğru kullanımı ve başlangıç aşamasındaki yangınlara müdahale teknikleri uygulamalı olarak gösterildi.
İzmir Adet sancılarının çaresi mutfakta Şişkinlik, karın ağrısı, iştah artışı ve benzeri durumlar; adet dönemlerinde çoğu kadın için zorlayıcı ve can sıkıcı olabiliyor. Buna karşı adet sürecinde görülebilen bu etkilerin hafif geçmesinde beslenmenin etkili olabileceğini aktaran Medicana Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. M. Zeynep Kuşku, "Adet döneminde beslenme, hormonel dengesi ve sancılar üzerinde etkili olabilir. Ancak tek başına çözüm olarak düşünülmemelidir. Adet sancısının ana biyolojik sürücüsü çoğu kişide prostaglandin artışıyla oluşan rahim kasılmalarıdır. Beslenme; inflamasyon düzeyi, kan şekeri dalgalanmaları, su ile tuz dengesi ve bazı mikrobesin yeterlilikleri üzerinden şişkinlik, ödem, yorgunluk ve ağrı algısını etkileyebilir. Diyet örüntülerinin dismenore şiddetiyle ilişkili olabildiğini gösteren çalışmalar vardır" dedi. Adet dönemleri çoğu kadın için sıkıntılı geçebiliyor. Özellikle adet sancısı ve şişkinlik durumu çoğu kadının yaşam konforunu bozabilecek noktalarda seyredebiliyor. Bu dönemi konforlu geçirmek adına çeşitli ilaçlar kullanılabiliyor. Ancak adet sürecinde hafiflemenin daha sağlıklı ve dengeli bir yolu olduğuna dikkat çeken Medicana International İzmir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. M. Zeynep Kuşku, beslenmenin hormon dengesi ve sancılar üzerinde etkili olabileceğini dile getirdi. Kuşku, "Adet döneminde beslenmeyi tek başına çözüm gibi düşünmemek gerekir. Adet sancısının ana biyolojik sürücüsü çoğu kişide prostaglandin artışıyla oluşan rahim kasılmalarıdır. Beslenme; inflamasyon düzeyi, kan şekeri dalgalanmaları, su-tuz dengesi ve bazı mikrobesin yeterlilikleri üzerinden şişkinlik, ödem, yorgunluk ve ağrı algısını etkileyebilir. Diyet örüntülerinin (yüksek şeker/atıştırmalık ağırlığı gibi) dismenore şiddetiyle ilişkili olabildiğini gösteren çalışmalar vardır" açıklamalarını yaptı. Adet döneminde özellikle aşırı tuzlu ve işlenmiş gıdaların ödem ve şişkinliği artırabildiğini, bunun yanında; yüksek şeker ve rafine karbonhidratlı gıdaların kan şekeri dalgalanmasına neden olmakla birlikte iştah artışı, yorgunluk ve ağrı gibi sorunlara neden olabildiğini aktaran Kuşku, "Adet döneminde paketli işlenmiş gıdalardan, şeker ve karbonhidrat içeren gıdalar mümkün olduğunca tüketilmemeli. Ayrıca, yağdan çok zengin, ağır kızartmalar: sindirim yükü ve inflamatuar yanıt üzerinden yakınmaları artırabilir; düşük yağlı diyetle ağrıda azalma bildiren çalışmalar vardır. Alkol de PMS yakınmalarını artırabildiği için bu dönemde sınırlanması önerilir. Öte yandan gaz yapan gıdalarda belirlenerek tüketiminde dikkatli olunmalıdır" diye konuştu. Zencefil, bitkisel destekçilerden biri Adet sancılarıyla beslenme arasında bir ilişki olduğunun artık daha net bilindiğini aktaran Kuşku, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle bazı besin grupları ağrının şiddetini azaltmada destekleyici olabiliyor. Omega-3’ten zengin besinler, örneğin haftada 2 kez tüketilen yağlı balık, ceviz ya da chia tohumu, vücuttaki iltihap yolaklarını baskılayarak adet ağrısında hafif-orta düzeyde azalma sağlayabiliyor. Etkisi çok keskin değil ama düzenli tüketim genel sağlık açısından da oldukça faydalı. Magnezyum içeren besinler (ıspanak, avokado, kakao gibi) kas gevşetici etkileri sayesinde adet sancılarını hafifletebilir. Bu konuda çalışmalar umut verici olsa da herkese rutin magnezyum takviyesi önermek doğru değil. En güvenli yol, magnezyumu gıdalardan almak ve gerekirse kişiye özel değerlendirme yapmak. Kalsiyum, özellikle PMS belirtilerinde; şişkinlik, hassasiyet ve duygu durum değişikliklerinde fayda sağlayabiliyor. Potasyum ise doğrudan ağrı kesici bir etki göstermese de sıvı dengesini düzenleyerek ödem ve şişkinliği azaltmaya yardımcı olabilir. Özellikle zencefil adet sancısı konusunda en çok çalışılmış bitkisel desteklerden biri. Zencefilin klinik çalışmalarda ağrıyı azaltabildiği gösterilmiş durumda. Rezene ve papatya çayı da bazı kadınlarda rahatlama sağlayabiliyor. Ancak bitkisel ürünlerin de bilinçsiz ve sürekli kullanımının riskleri olabileceğini unutmamak gerekir. D vitamini eksikliği olan kadınlarda, bu eksikliğin giderilmesiyle adet ağrılarında azalma görülebiliyor. B6 vitamini daha çok PMS semptomları üzerinde etkili; B12’nin ise doğrudan ağrı azaltıcı güçlü bir kanıtı yok, ama eksiklik varsa mutlaka yerine konmalı. Yeterli su tüketimi de önemli. Hidrasyon, hem ağrı şiddetini hem de şişkinliği azaltmada destekleyici olabilir." Vücudunuz uyarı veriyor olabilir Adet sürecinde beslenmeye dikkat edildiği halde şiddetli sancı durumunun geçmemesi durumunda mutlaka altta yatan bir neden olup olmadığına bakılması gerektiğini vurgulayan Kuşku, "Özellikle ağrının ilk kez çok şiddetli başlaması ya da yıllar içinde giderek artması, ağrı kesicilere rağmen belirgin rahatlama olmaması önemli bir uyarı işaretidir. Bunun yanında aşırı veya pıhtılı kanama, ara kanama, ateş, kötü kokulu akıntı, cinsel ilişkide ağrı, idrar yaparken ya da dışkılama sırasında ağrı, bayılma hissi ya da günlük yaşamı ciddi şekilde aksatan sancılar mutlaka değerlendirilmelidir. Bu yaklaşım, uluslararası kılavuzlarda da açıkça vurgulanmaktadır. Adet ağrısı yalnızca adet günleriyle sınırlı değilse, adet dışı pelvik ağrı da eşlik ediyorsa; cinsel ilişkide derin ağrı, çocuk sahibi olamama öyküsü varsa veya kanamalar belirgin şekilde artmışsa endometriozis, miyom ya da adenomyozis gibi altta yatan hastalıklardan şüphelenmek gerekir. Muayene ve ultrason temel değerlendirme yöntemleridir; gerekirse ileri tetkikler planlanır" ifadelerini kullandı. Toplumda adet süreciyle ilgili bazı yanlış inanışlar olduğunu da belirten Kuşku, şöyle konuştu: "Soğuk içeceklerin herkeste mutlaka sancıyı artırdığı ya da şeker tüketilmezse ağrının dayanılmaz olacağı düşüncesi bilimsel bir genelleme değildir. Bitki çaylarının tamamen zararsız olduğu ve sınırsız içilebileceği algısı da doğru değildir. ‘Adet sancısı normaldir, katlanmak gerekir’ düşüncesi de yanlıştır. Şiddetli ve yaşam kalitesini bozan ağrı mutlaka ciddiye alınmalıdır."