SPOR - 12 Nisan 2017 Çarşamba 12:23

Ahmet Özdoğan: 'Dursun Özbek mutlaka seçime gitmeli'

A
A
A
Ahmet Özdoğan: 'Dursun Özbek mutlaka seçime gitmeli'

Galatasaray’ın eski başkan adaylarından ve muhalefetin önemli isimlerinden Ahmet Özdoğan, sarı-kırmızılı takımda değişimin yönetimden başlaması gerektiğini belirterek, “Dursun Özbek yönetimi seçime gitmeli. Hatta seçime kendisi de girmeli” dedi.

Galatasaray camiasının önemli isimlerinden birisi olan Ahmet Özdoğan, İHA’ya özel açıklamalarda bulundu. Takımın yaşadığı kötü gidişatın sebebinin istikrarsızlık olduğunu söyleyen Özdoğan, “20 ayda 5 hoca değişikliği tarihi bir rekordur. Zaten Dursun Özbek yönetimi geldiğinden bu yana bütün rekorları alt üst etti. Baktığınız zaman ligin ilk 5 takımıyla yapılan maçlarda alınan sonuçlar ortada. Her gelen antrenör ‘Florya’nın çivisi çıkmış’ diyor. Yönetici geliyor, o da aynısını söylüyor. Bu nasıl bir çivi ben anlamadım bunu. Herkese soruyorum, Galatasaray’ın futbol aklı kim. Sayın başkan seçimden önce Galatasaray’ın futbol aklının Cüneyt Tanman olduğunu söyledi ve böyle oy aldı. Bir süre sonra Cüneyt Tanman gitti, yerine Mehmet Özbek geldi. Benim Mehmet Özbek’e söyleyeceğim bir laf yok ama Galatasaray’da futbol aklı Mehmet Özbek olmaz. Madem sayın Mehmet Özbek, Galatasaray’da futbol aklı, Türkiye’de başka hangi takımda futbol aklı olarak görev yapabilir? Bunu Türkiye’de söylüyorum ki, biz Avrupa takımıyız. Avrupa Takımı’nda bu mümkün değil” ifadelerini kullandı.

“İbra, yönetime olan güveni göstermez”

Genel Kurulda Galatasaray Yönetimi’nin ibra edilmesinin, yönetimin yaptıklarının onaylanması anlamına gelmediğini sözlerine ekleyen Özdoğan, “Sizin seçilmiş bir yönetiminiz var ve siz yönetim dışından birilerini getirip bir şeyler umuyorsunuz. Sonuç olarak Galatasaray yönetimi yıpranmıştır, Galatasaray yönetimi güvenilirliğini kaybetmiştir. Sayın başkana uzun süredir diyoruz ki, seçime git ve seçimde mutlaka aday ol. Ama bu şekilde gitmez. Galatasaray taraftarı ve genel kurul arasında bir fark var. Sayın Başkan geçtiğimiz genel kurulda ibra edildi. Ama öyle büyük bir çoğunlukla ibra edilmedi, az bir çoğunlukla ibra edildi. Fakat bunu bir güven oylaması olarak almayın. Galatasaray Genel Kurul Üyeleri, özellikle Adnan Polat döneminde yaşananlardan sonra, bir daha genel kurul travması yaşamak istemiyor ve yüzde 99 oyunu ibra yönünde kullanıyor. Ama bu oyu kullanması, yaptıklarını onaylıyor anlamına gelmiyor. Bu Galatasaray etiğinde olan bir şey. Bir de taraftara sorduğunuz zaman yüzde 90 Dursun Özbek’in gitmesini istiyor. Artık taraftar, bu yönetime güvenmediğini söylüyor” diye konuştu.

“Mayıs ayında seçime gidebilir”

Dursun Özbek’in önümüzdeki ay seçime gidebileceğini söyleyen Özdoğan, “2017 mayıs ayında sayın başkan seçime gidebilir. Tabii bunun dışında başka alternatifler de var. Bazı yöneticiler de istifa ederse, mecburen seçime gidilebilir. O yöneticilerin de bence bir daha düşünmesi gerekiyor. Galatasaray’ı çok sevdiklerini biliyorum ve Galatasaray’ı seven bir yönetici bu işi tekrar seçime götürmeli. Tekrar seçime gidilirse ve seçilirlerse tebrik etmek gerekiyor” açıklamasında bulundu.

“Biz olsaydık Tudor, Başakşehir maçına çıkamazdı”

Galatasaray Teknik Direktörü Igor Tudor’un, Başakşehir maçından önce yaptığı bir röportajın çok yanlış olduğunu ifade eden Ahmet Özdoğan, “Camia bir bütün değil. Eğer biz yönetici olsaydık Başakşehir maçından önce Tudor o röportajı yapamazdı. Yapsaydı bile, çok net söylüyorum Başakşehir maçına çıkamazdı. Futbol bir takım oyunudur. Yönetim kurulundan sporcusuna kadar, emekçisine kadar gider. Arada kalan olayda takım oyunu oynamanız lazım. Daha lig bitmeden, Başakşehir maçına çıkmadan ‘Ben her bölgeye adam arıyorum’ diyorsunuz, ‘Florya’nın çivisi çıkmış, burada çok büyük sorunlar var’ diyorsunuz. Buradaki sorunlar dışarıyla konuşulmaz. Lig bittikten sonra bütün sorulara cevap verirsiniz ama lig içinde böyle bir röportaj, dinamit koymaktır. Bir de ben bu çivisi çıkmış durumunu merak ediyorum. Hiç de öyle bir durum olduğunu düşünmüyorum. Futbolcularımızın şu anda hak ettiği yerde olmadığını görüyorum ama çok kötü yönetildiğini düşünüyorum. Galatasaray’a dünyanın en iyi antrenörünü getirseniz sonuç bundan farklı olmaz. Ana sonuç yönetimdir” diye konuştu.

“9 ayda 240 milyon zarar var”

Yönetimin başarılı olduğunu söylemesine karşın, gelir gider kalemlerinin çok net olduğunu vurgulayan Ahmet Özdoğan, “Yönetim maddi olarak başarılıyım diyor. Başarılı olan yönetime bakalım. 9 aylıklar açıklandığında 240 milyon Lira zarar var, gelirler de 391 milyon Lira’dan 243 milyon Lira’ya düşmüş. Konuşulacak bir şey yok” diyerek maddi durumun geldiği noktayı özetledi.

“Tapulu araziyi verip, tapusuzu alıp, başarı öyküsü olarak aktarıyorsunuz”

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’in olaylara farklı bir bakış açısından baktığını ifade eden Özdoğan, “Galatasaray Başkanı farklı bir bakış açısıyla bakıyor, biz başka bir açıdan bakıyoruz. Biz diyoruz ki, sayın başkan önce şunları anlatsın; Galatasaray Adası’yla ilgili olan mahkeme bitiyor. Mahkemeyle ilgili bir tek kelime söylemedi genel kurulda. Bu çok büyük bir olaydır. Bırakın aldıklarımızı, önce elimizde kalan son şeylere bakalım. Artık Riva ve Florya, Galatasaray’ın dışına çıkmıştır. O zaman elimizde kalanları bile söylemeden başka şeyler yapacağız diyor. Yapılacak olanları tartışırız o ayrı bir nokta. Ama siz elinizde olan şeyi veriyorsunuz. Tapulu arazinizi veriyorsunuz ve tapulu olmayan yerleri alıp başarı öyküsü olarak aktarıyorsunuz” şeklinde konuştu.

“Dursun Özbek’in şirketi kiralasın spor salonunu”

Özdoğan, Galatasaray’a kazandırılmak istenen spor salonuyla ilgili olarak da, “Spor salonunun yapılmasına karşı değiliz ama bu salon nasıl işletilecek bunu açıklasınlar. Diyor ki, Galatasaray’a 1 Kuruş ek bütçe olmadan yapılacak. Peki Galatasaray bundan bir şey kazanacak mı, hayır. Ben diyorum ki, sayın Dursun Özbek’in şirketi var, o şirkete kiralayalım bu salonu. Bize her sene taahhüt versin. Biz bu işe varız. Hani söylüyor ya başkan, şunu kiralayacağız, bunu kiralayacağız diye. Bıraksınlar bunu. Bir de sayın Dursun Özbek’in başka bir söylemi daha var. Biz oteli bir finansman modeliyle yapacağız, bu finansman modeli sonrası Galatasaray’a 150 milyon Dolar gibi bir nakit akışı sağlayacağız diyor. Otelin de 6 ay önce bitmesi gerekiyordu ama daha bitmedi. Sayın başkanın söylemleri ve eylemleri biraz daha değişik oluyor. Farklı bir bakış açısı var ama bunun çok reel bir bakış açısı olduğunu düşünmüyorum. Biz mali verilere bakıyoruz. Bu veriler her geçen gün kötüye gidiyor. Galatasaray’ın 9 aylık zararı 243 milyon TL olmuş” değerlendirmesini yaptı.

“Vergi borcunun silinmesinin açıklanması çok yanlış”

Galatasaray’ın vergi borcunun silinmesinin bir başarı hikayesi olmadığının altını çizen Özdoğan, “Türkiye’de herkes vergi borcunu yapılandırdı. Farklı kulüpler farklı şekilde yapılandırdı. Bu o kadar konuşulmaması gereken bir şey ki, kamuoyunda herkes yapılandırdı bunu ve sanki Galatasaray’a özgü bir şeymiş gibi göründü. En ufak insandan en büyük şirkete kadar yapılandırıldı. Galatasaray da tabii ki borcunu yapılandırdı. Tebrik ediyoruz, saygı duyuyoruz ama bu sadece Galatasaray’a özgü bir şey değildi. Burada bir başarı öyküsü yok" dedi.

“Sayın başkan, emaneti genel kurula teslim etmeli”

Galatasaray’ın taraftarla arasını düzeltmesi gerektiğini ifade eden Ahmet Özdoğan, “Sayın başkan, emaneti genel kurula teslim etmeli ve yöneticiler de tek tek düşünmeli. Çünkü o yöneticilerin ve sayın başkanın Galatasaray’ı çok sevdiklerine inanıyorum. Ama dışarıda olan, camianın önemli bir bölümü olan taraftarla arası bozulmuş durumda. Taraftarı tekrar tribünlere çekmek için bunu yapmalı. Gelirler 391 milyon Lira’dan 243 milyon Lira’ya düşmüş. Demek ki taraftarla aranız bozulmuş. Genel kurula gideceksiniz. Genel kurula gittiğinizde her şey düzelir. Galatasaray her zaman bir dünya markasıdır ve çok çabuk ayağa kalkar. Ama sayın başkanın bu anlayış, bu vizyon, bu mantalite ve bu futbol aklıyla bir yere gidebilmemiz mümkün değil. Son olarak şunu söylemek istiyorum. Bizim sembolümüz Aslan. Aslanlar yeni bir hikaye yazmak zorundalar ve bunu çok kısa zaman içinde yazacak. Kimse unutmasın Galatasaray her zaman ve her zaman en büyüktür” diyerek sözlerini noktaladı. 

Bozhan Memiş - Mehmet Şirin Topaloğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul CarrefourSA 60’ıncı Gurme mağazasını açtı CarrefourSA, 2025 yılının son günlerinde önemli bir yatırımı hayata geçirdi. Marka, 60’ıncı Gurme CarrefourSA mağazasını İstanbul Anadolu Yakası’nda hizmete açtı. Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki CarrefourSA, 2025 yılının son yatırım hamlesini gerçekleştirdi. CarrefourSA’nın premium gıda deneyimini merkezine alan Gurme CarrefourSA Mağazası, CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu ve icra kurulu üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen açılışla İstanbul Anadolu Yakası’nda hizmete girdi. Yatırımlarına devam eden marka, 2025 sonu itibarıyla 77 ilde bayileri de dahil bin 250’den fazla mağazaya ulaşarak çok kanallı ve segment bazlı büyüme stratejisini istikrarlı biçimde güçlendirdiğini açıkladı. Yapılan açıklamaya göre, toplam 650 metrekarelik alan üzerine kurulan yeni mağaza, modern marketçilik mimarisiyle tasarlandı. Mağaza, geniş ürün yelpazesinin yanı sıra hızlı ve pratik alışveriş imkânı sunan "Hızlı Kasa" noktalarıyla müşteri deneyimini en üst seviyeye taşıyor. Gurme konseptinin vazgeçilmezi olan taze ürün gruplarında; uzman kasapların hazırladığı et ve kasap reyonu, günlük balık, zengin şarküteri seçenekleri ile taze meyve-sebze bölümleri öne çıkıyor. Mağaza, tüm bunlara ek olarak sağlıklı yaşamı odağına alan, organik ve vegan beslenmeyi tercih eden tüketiciler için oluşturulan özel ürün seçkisiyle de fark olulturuyor. Mağaza içerisinde konumlanan kahve noktası ise dünya kahvelerinden yerel tatlara kadar uzanan geniş seçenekleri bir araya getiriyor. Markanın evcil hayvan odaklı yeni büyüme stratejisinin bir parçası olan "Petfood" alanı da mağazadaki yerini aldı. Gurme CarrefourSA; zengin içecek yelpazesi, kozmetik, deterjan ve kuru gıda reyonlarıyla bir evin tüm ihtiyaçlarını "gurme" kalitesiyle karşılıyor. "Katma değerli yatırımlara 2026 yılında da devam edeceğiz" Yılın son günlerine yaklaşırken premium segmentte önemli bir yatırıma imza atmanın gururunu yaşadıklarını belirten CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu, "Gurme CarrefourSA, stratejik büyüme yolculuğumuzda önemli bir yatırım adımı. Değişen tüketici beklentilerini yakından takip ederek, katma değer oluşturan konseptlere odaklanıyoruz. Seçkin ürün gamı, dünya mutfaklarından özel lezzetleri ve gastronomi odaklı alışveriş deneyimiyle öne çıkan mağaza, misafirlerimize fark oluşturan bir mağazacılık anlayışı sunuyor. Gurme mağazalarımızla hem premium segmentteki varlığımızı güçlendiriyor hem de kârlı ve sürdürülebilir büyüme hedefimizi destekliyoruz. Bu noktada rahatlıkla söyleyebiliriz ki, 2025 yılı boyunca hayata geçirdiğimiz yatırımlar, uzun vadeli vizyonumuzun ve Türkiye perakende sektörüne duyduğumuz güvenin en somut göstergesi. Biz, 32 yıldır olduğu gibi ‘Ne Lazımsa CarrefourSA" anlayışını rehber kabul ederek 2026 yılında da müşteri deneyimini odağımıza alacak, markamızın farkını her noktaya taşımaya devam edeceğiz" dedi.
İstanbul Sultanbeyli Belediyesi kışa hazır Sultanbeyli Belediyesi, kış hazırlıklarını tamamladı. Tüm önlemleri aldıklarını belirten Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Tombaş, "60 araç, 309 personel ve 2 bin 500 ton tuz stokumuzla ekiplerimiz göreve hazır." dedi. Sultanbeyli Belediyesi, kış aylarında yaşanabilecek olumsuz hava şartlarına karşı hazırlıklarını tamamladı. Kış hazırlıklarını yerinde denetleyip saha personelleriyle bir araya gelen Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Tombaş, güçlü bir ekip ve tam teçhizatla sahada olacaklarını belirtti. " 300 personelimiz, 60 aracımızla birlikte kışa hazırız" Tüm olumsuz şartlara karşı ekipmanlarla bütün önlemlerin alındığını söyleyen Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Tombaş, " 300 personelimiz, 60 aracımızla birlikte kışa hazırız. Meteorolojiden gelen bütün bilgilere göre de kendi planlarımızı yapıyoruz. Fen işlerimiz başta olmak üzere tüm belediye personelimiz, birim müdürlerimiz sahada hazır bir şekilde kışı ve karı karşılamaya hazırız. Sultanbeyli, 7/24 vatandaşlarımızın çağrılarına cevap verecek bir şekilde hazır. Vatandaşlarımızın herhangi bir olumsuzluğa karşı bize bilgi verdikleri anda her zaman yanlarında olduğumuzu bilmelerini isteriz. 7 gün 24 saat vatandaşımızın hizmetindeyiz." dedi. "Sultanbeyli kışı rahat geçirecek, kışın keyfini çıkaracak" Kış şartlarında en önemli ayrıntılardan birinin buzlanma olduğunun altınız çizen Başkan Tombaş, "Buzlanmalara karşı da Sultanbeyli Belediyesi olarak 2 bin 500 ton tuzla ve depolardaki stok tuzlarımızla buzlanmaya karşı hazırız. Sultanbeyli kışı rahat geçirecek, kışın keyfini çıkaracak." ifadelerini kullandı.
Sakarya Annesinin yuvadan attığı leyleğe, mahalleli anne ve baba oldu Sakarya’nın Kocaali ilçesinde annesinin yuvadan attığı leylek, bir mahalle sakininin sahip çıkmasıyla hayata tutundu. "Ateş" adı verilen leylek, kendisine bakan vatandaş ve mahalle sakinleri tarafından adeta bir bebek gibi büyütülüyor. Annesi tarafından iki kez yuvadan atılan ve sürtünmelere bağlı olarak kanatlarında oluşan yaralar sebebiyle uçamayan leylek, Bezirgan Mahallesi’nde yaşayan Mehmet Topçu tarafından koruma altına alındı. "Ateş" adı verilen leylek, kendisine bakan vatandaş tarafından adeta bir çocuk gibi büyütülerek hayata tutundu. 80 hanelik mahallenin yeni üyesi olarak görülen leylek, özgürce dolaştığı sokaklarda insanların sevgi ve ilgisini de topluyor. Yemekten zevk aldığı balık ile tavuk ciğeri gibi hayvansal gıdalarla beslenen ve göçmen bir kuş türü olan leylek, uçamadığı için kendisine sahip çıkan Mehmet Topçu tarafından kış ayında soğuktan zarar görmemesi için hazırlanan sobalı sıcak odasında kalıyor. "Kapıda dolaşırken görünce aldım ve bakmaya başladım" Leyleğin kendisiyle buluşmasının hatırasını anlatan Mehmet Topçu, "Caminin üzerinde leylek yuvası vardı ve 3 yavruydu. Sebebini bilmiyoruz ama annesi bu hayvanı yuvadan attı. Muhtarımızın direktifleriyle sepetli araçla yuvaya koyduk ama ikinci gün annesi yuvadan tekrar attı ve bizim kapıya geldi. Sabah saatlerinde kapıda dolaşırken görünce aldım ve bakmaya başladım. İlk bulduğumda zayıf ve bitkin durumdaydı, kanatlarında kırıklar vardı. Yuvadan düştüğü için sürtünmeden dolayı kanatlarında yaralar açılmıştı. Bu yaban hayvanı biz hangi besinlerden faydalanacağını bilemedik ve denemeye başladık. Balık, tavuk ciğeri gibi hayvansal gıdalara olan ilgisini anladık" dedi. "Buranın doğasını mı sevdi, bizi mi sevdi bilemiyorum gitmedi" Leyleğin sağlığına kavuştuğunu fakat gitmediğini aktaran Topçu, "Bakım sonrasında leylek ayaklandı ve yürümeye başladı, bir iki metre havalanıp uçmaya başladı. Buranın doğasını mı sevdi, bizi mi sevdi bilemiyorum gitmedi ve burada kaldı. Bunlar göç hayvanları anne ve kardeşleri gidince buda yalnız kaldı. Uçmaya bile hevesi yok yer bizimle beraber yaşamaya devam ediyor. Bakımını üstlendik, gerekli her türlü ihtiyacını karşılıyorum. Bunların sıcak ülkelere gittiği yerlerdeki havayı burada sağlamaya çalışıyorum" diye konuştu. "Bizim çocuğumuz gibi bakıyoruz, biz ona o bize alıştı" Leyleğe soğuktan zarar görmemesi için sobalı özel alan oluşturduğunu belirten Topçu, "Havaların soğuk gitmesiyle birlikte bizde önlemimizi aldık. Sobasını kurduk, hayvan bakım merkezleri gibi doğada barınması için her türlü imkanı sağlamaya çalışıyoruz. Bu zamana kadar Kocaali İlçe Tarım Müdürlüğü’nden geldiler zabıta ekipleri eşliğinde hayvanın sağlık durumunu kontrol edip yeniden bana iade ettiler. Bizim çocuğumuz gibi bakıyoruz, biz ona o bize alıştı ve onu bırakmak istemiyoruz. Yaşaması için her türlü imkanı sağlıyorum, sağlayacağım. Adını ‘Ateş’ koyduk ilerde çocuklar değiştirir mi bilemem" şeklinde konuştu. "Bu leylek mahallemizin bir bireyi oldu" Kocaali ilçesi Bezirgan Mahalle Muhtarı Murat Ali Duman, "Şu anda mahallemiz 80 hane ve leyleğimizde bizim misafirimiz. Allah razı olsun Mehmet ağabeyimiz bu leyleğe sahip çıktı. Onun öncülüğünde misafirimize iyi bir şekilde bakıyoruz. Bu leylek mahallemizin bir bireyi oldu. Mahalledeki tüm vatandaşlar bu hayvanı seviyor, leylekte bizi sevdi. Mahalle halkı bu konuda çok duyarlı. Leylek mahalleyi bizden daha iyi biliyor, rahat bir şekilde geziyor ve kimse karışmıyor. Mahalle halkıda gereken ilgi ve bakımı gösteriyor" ifadelerini kullandı.
İstanbul İstanbul Erkek Lisesi’ndeki kavga ile ilgili 20 öğrenciye disiplin cezası İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, 25 Kasım 2025 tarihinde İstanbul Erkek Lisesi erkek pansiyonunda öğrenciler arasında çıkan kavga iddiaları üzerine başlatılan idari soruşturmanın tamamlandığını açıkladı. Açıklamada olaylara karışan 20 öğrenciye disiplin cezası verildiği belirtildi. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Geçtiğimiz Kasım ayında İstanbul Erkek Lisesinde bazı öğrencilerin karıştığı ve kamuoyuna yansıyan olaylara ilişkin idari süreç tamamlanmış ve 29 Aralık 2025 tarihinde toplanan Fatih İlçe Öğrenci Disiplin Kurulunca rehberlik, psikososyal destek ve disiplin süreçleri birlikte ele alınarak konu titizlikle değerlendirilmiştir. İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz koordinasyonundaki değerlendirme süreci boyunca öğrencilerin psikososyal durumları en üst seviyede gözetilmiş ve "mahremiyet korunması, masumiyet karinesi ve eğitim hakkının kesintisiz sürdürülmesi" hususları, temel ilke olarak benimsenmiştir. Disiplin işlemleri, fiil-ceza dengesi ve ölçülülük ilkeleri çerçevesinde "eğitsel, onarıcı ve sağaltıcı" bir yaklaşımla yürütülmüştür. Bu kapsamda, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin "Disiplin Cezasını Gerektiren Davranış ve Fiiller" başlıklı 164. Madde çerçevesinde söz konusu olaylarla ilişkisi tespit edilen, sistematik şiddet uygulayan; 2 öğrenciye "Örgün Eğitim Dışına Çıkarma", 11 öğrenciye "Okul Değiştirme", 7 öğrenciye ise "Okuldan Kısa Süreli Uzaklaştırma" hükümleri içeren, sistematik şiddet olaylarına karışan toplamda 20 öğrenciye disiplin cezaları uygulanmasına karar verilmiştir. Adı geçen lisemizde rehberlik çalışmaları, güvenli okul ikliminin korunması amacıyla halen devam etmekte olup eğitim öğretim süreçlerinin tüm yönleriyle huzurlu ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesine dönük her türlü tedbir okul yönetimince kararlılıkla uygulanmaktadır. Kamuoyuna saygı ile duyurulur" ifadelerine yer verildi.