EKONOMİ - 26 Ocak 2023 Perşembe 10:09

Akkim, 50 milyondan fazla insanı temiz su ile buluşturuyor

A
A
A
Akkim, 50 milyondan fazla insanı temiz su ile buluşturuyor

Akkim Kimya Genel Müdürü Onur Kipri, sürdürülebilir gelişim için su kaynaklarının kullanılabilir hale getirilmesinden hareketle ürettikleri su kimyasalları ve filtreler ile 50 milyondan fazla insanın temiz suya ulaştığına dikkat çekti.

Mevsim normallerinin altında seyreden yağışlar ve barajlardaki doluluk oranlarındaki hızlı düşüşle birlikte kuraklık tehlikesi, su konusunu tekrar gündeme taşıdı. Sürdürülebilir gelişim için su kaynaklarının kullanılır hale getirilmesi ve tekrar kullanımının şart olduğunu söyleyen Akkim Kimya Genel Müdürü Onur Kipri, Akkim’in faaliyet gösterdiği alanlardan biri olan Su Çözümleri’nin ürettiği su kimyasalları ve filtrelerle dünyada 50 milyondan fazla insanın temiz suya ulaştığına işaret etti.

Sınırlı sayıdaki kaynakların korunması için önceliklerden birinin de çevreye duyarlı üretim olması gerektiğinin altını çizen Kipri “Bu düşünce ile çalışmalarına başladığımız Ultrafiltrasyon Membran Modülü yatırımımız ile şimdilerde ileri teknoloji su arıtma sektöründe önemli bir konumdayız. Bu teknoloji ile her yıl 1 milyar metre küpten fazla suyu filtreliyor, berraklaştırıyor, bakteri ve virüslerden arındırıyor, kullanılamaz durumda olan su kaynaklarını kullanılabilir hale getiriyoruz. Aynı şekilde endüstri kullanımı için yetersiz kalitede olan suyun üretimde kullanılabilir hale gelmesini de sağlıyoruz” açıklamasında bulundu.

Akkim, 50 milyondan fazla insanı temiz su ile buluşturuyor

“Suyun olmadığı yerlerde denizden su üretimi”

Şirketin üretimde sürdürülebilirliğe verdiği önemin altını çizen Onur Kipri, şirket olarak ciddi bir Ar-Ge sürecinin sonucunda hayata geçen Su Çözümleri ile de hedeflerinin bu bilinci dünyanın birçok noktasına yaymak olduğunu kaydetti. Su çözümleri ile birçok sektör ve belediyeler ile iş birliği içerisinde oldukları bilgisini paylaşan Kipri, “Birinci önceliğimiz olabildiğince az miktarda su kullanmak. Bu anlayışla ürettiğimiz kimyasallarla çalışan arıtma tesislerini en yüksek verim seviyesine çıkartırken ürettiğimiz membranlarla suyun geri kazanılmasını sağlıyoruz. Su olmayan yerlerde denizden su üretimi, evsel atık suların geri kazandırılmasıyla sulamada tekrar kullanımı, kirli yüzey sularının kullanılır hale getirilmesi, tekstil boyama gibi atık suların geri kazanılması ve su kullanımının azaltılması gibi konularda ciddi katkılar sunabiliyoruz” şeklinde konuştu.

“2023 yılında yeni ürünler ekleyeceğiz”

2023 yılında Su Çözümleri tarafında portföylerine yeni çevreci ürünleri dahil edeceklerini aktaran Kipri, bu sayede hem ülkemizde hem de dünyada sürdürülebilirlik çalışmalarına katkı sağlamaya devam edeceklerini kaydetti. Bugün, İngiltere, Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Balkanlar ve Asya’da birçok ülkeye ihracat yaptıklarını söyleyen Kipri, “Teknoloji gelişirken aynı zamanda doğayla uyumlu ve çevreci teknolojiler geliştirmek önceliğimiz. Gerçekten fark oluşturabilmek adına kurumlarla iş birliği içerisinde hareket etmenin önemine de inanıyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Milli Savunma Bakanı Güler ve TSK komuta kademesi Azerbaycan Silahlı Kuvvetler Günü resepsiyonuna katıldı Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) komuta kademesi Azerbaycan Silahlı Kuvvetler Günü resepsiyonuna katıldı. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, beraberinde TSK Komuta Kademesi ile katıldığı Azerbaycan Silahlı Kuvvetler Günü resepsiyonunda konuşma yaptı. Türkiye ve Azerbaycan arasındaki kardeşliğe vurgu yapan Bakan Yaşar Güler şunları söyledi: "Bu anlamlı ve özel günde, sizlerle bir arada olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyor, kardeş Azerbaycan ordusunun Silahlı Kuvvetler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum. Bu vesileyle sizlere Sayın Cumhurbaşkanımızın da selamlarını iletiyor, sizlerin şahsında gardaş Azerbaycan halkına da buradan saygılarımı sunuyor, selamlarımı gönderiyorum. Sözlerimin başında Azerbaycan’ın egemenliği ve bağımsızlığı için cesaret ve fedakârlıkla mücadele ederken şehadete ulaşan aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, bu uğurda gazi olan kahramanlarımıza acil şifalar diliyor, şehitlerimizin ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum." "Ülkelerimizin caydırıcılığı artırması tercih değil zorunluluktur" Bölgede yaşanan gelişmelerin ardından iki ülkenin caydırıcılığının artırılmasının bir zorunluluk olduğuna dikkati çeken Güler, "Hörmetli gardaşlarım, hepinizin yakından takip ettiği üzere küresel ve bölgesel düzeydeki risk ve tehditlerin çapı ve etkisi her geçen gün artmaktadır. Tüm bu gelişmelerin barışı, istikrarı ve refahı tehdit ettiği bu süreçte; stratejik konumdaki ülkelerimizin her alanda güçlü olması ve caydırıcılığını artırması bir tercih değil zorunluluktur. Böylesine kritik bir ortamda, Türkiye ve Azerbaycan’ın bölgesel ve küresel düzlemdeki yakın iş birliği de her zamankinden daha fazla önem arz etmektedir. Stratejik ortaklığa sahip ülkelerimiz arasında iki devlet ilişkisinden ziyade ezeli ve ebedi kardeşlik bağları ile sarsılmaz bir dayanışma ruhu vardır. Şu bir gerçektir ki Azerbaycan-Türkiye ilişkileri çok köklü, çok güçlü, çok boyutlu ve derindir. Ülkelerimiz tarih boyunca sevinç ve kederleri birlikte yaşamış, zorlu zamanlarda birbirine destek olmuş, her koşulda yan yana durmuştur" ifadelerine yer verdi. "Azerbaycan’ın gücü bizim gücümüz, Türkiye’nin gücü Azerbaycan’ın gücüdür" Türkiye ile Azerbaycan arasındaki iş birliğinin devam edeceğini belirten Güler, "Tarihten gelen bu birliktelikle Türkiye ve Azerbaycan arasında başta savunma ve güvenlik olmak üzere hemen her alanda yakın iş birliği bulunmaktadır. Bu kapsamda silahlı kuvvetlerimiz omuz omuza çalışarak birçok faaliyeti başarıyla icra etmektedir. Öyle ki karşılıklı personel eğitimlerinden, kardeş Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri ile icra edilen ikili ve çok uluslu tatbikatlara kadar geniş bir alanda ortak faaliyetlerimiz artan bir etkinlikle sürdürülmektedir. Şu bir gerçek ki Azerbaycan’ın gücü bizim gücümüz, Türkiye’nin gücü Azerbaycan’ın gücüdür. Bu gücümüzü ‘Vatan Muharebesinde’ tüm dünyaya bir kez daha gösterdik. Bugün Karabağ’ın tamamında şanlı Azerbaycan bayrağının dalgalanmasından büyük bir gurur ve mutluluk duyuyoruz" dedi. Azerbaycan’ın zaferi tüm Türk dünyası için gurur kaynağı oldu Azerbaycan’ın zaferinin önemini vurgulayan Bakan Güler, "Özellikle belirtmeliyim ki, şanlı Azerbaycan ordusunun, ‘Vatanı gülistan olsun, ay yıldızlı ve üç renkli bayrağı özgürce dalgalansın’ diye bu muharebede elde ettiği zafer, sadece Azerbaycan için değil tüm Türk dünyası için de büyük bir gurur kaynağı olmuştur. Milli marşta da yer aldığı gibi ‘Senin için can vermeye hepimiz hazırız!’ sözünden ilham alan muzaffer Azerbaycan ordusunun her bir neferi, bu mısraları Karabağ’da fiilen yaşatmış, namus bildiği vatan toprağı için kanıyla tarih yazmıştır. Onlar, emsalsiz cesaretleri ile vatan sevgisinin ne demek olduğunu ortaya koymuş ve kalplerimizde çok özel bir yer kazanmışlardır. Yüreği daima yurt aşkıyla yanıp tutuşan, vatan sevdasıyla yoğrulmuş bir inanmışlık timsali olan kahramanlarımız, anasının sütünü ancak vatana hizmetle helal kılacağını bilmiş, gözünü kırpmadan ‘Bu toprağa can kurban’ demişlerdir. Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin ruhunu oluşturan askeri gelenek / işte bu milli ve manevi değerlere olan bağlılıktır. Toprağını 30 yıl boyunca sabırla bekleyen, tek bir gün bile hakkından vazgeçmeyen can gardaşlarımız, kendi topraklarına öz evlatlarıyla, değerlerine sımsıkı bağlı öz ordusuyla kavuşmuşlardır" ifadelerini kullandı. "Türkiye olarak daima can gardaşlarımızın yanında olacağız" İki devlet tek millet anlayışı ile başta savunma olmak üzere iş birliklerinin üst seviyeye taşınması hedeflendiğini söyleyen Bakan Güler, "Bu şanlı zafer, aynı zamanda Kafkasya bölgesinde barış ve istikrarın hâkim olması için de büyük bir kapı aralamıştır. Elde edilen bu tarihi fırsatın değerlendirilmesi ve kalıcı barış antlaşmasının imzalanması da yegâne temennimizdir. Tüm bunlarla beraber, kalıcı huzurun sağlanabilmesi için ülkelerimizin silahlı kuvvetlerinin daha etkin, daha güçlü ve caydırıcı olması gerekmektedir. Bu kapsamda Türk ve Azerbaycan orduları arasındaki yakın iş birliği, güçlü entegrasyon ve sarsılmaz dayanışma da bölgedeki barış ve istikrarın devamı için vazgeçilmez önemdedir. Dolayısıyla başta savunma sanayi ve askeri iş birliği olmak üzere her alanda ortaya koyduğumuz birlikteliği daha üst seviyelere taşımayı hedefliyoruz. ‘İki Devlet, Tek Millet ve Tek Ordu’ anlayışı ile tatbikatlardan eğitim faaliyetlerine, mayın temizleme çalışmalarından karşılıklı personel görevlendirilmesine kadar yakın iş birliğimizi, etkin bir şekilde sürdüreceğiz. Türkiye olarak daima can gardaşlarımızın yanında olacağız" şeklinde konuştu. Bakan Güler konuşmasının sonunda Türkiye ve Azerbaycan’ın kurucu liderleri Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Haydar Aliyev’i, iki ülkenin şehit ve gazilerini yad etti.