EKONOMİ - 02 Eylül 2021 Perşembe 11:16

Akkuyu NGS'nin 2. ünitesi için üretilen buhar jeneratörlerinin sevkiyatına başlandı

A
A
A
Akkuyu NGS'nin 2. ünitesi için üretilen buhar jeneratörlerinin sevkiyatına başlandı

Rosatom’un makine yapım bölümü Atomenergomash A.Ş’nin bir parçası olan AEM Technologies A.Ş’nin şubesi Atommash, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin 2. ünitesi için üretilen buhar jeneratörlerinin sevkiyatına başladı. Her biri 355 ton ağırlığındaki 4 buhar jeneratörü, 3 bin kilometrelik bir deniz yolculuğunun ardından inşa sahasına ulaşacak.

AEM-Technologies Genel Müdürü Igor Kotov, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, 4 buhar jeneratöründen ilkinin yapımının planlanan takvimden 8 ay önce tamamlandığını belirterek, "Setin temel üretim işlemlerinin süresi yarıya indi. Bu, şirketin etkili ve yoğun atılımı sayesinde sağlanmıştır. Üretim üssümüzü büyük ölçüde güçlendirdik, dijital teknolojileri getirdik. Etkinliği artırmayı ve personeli geliştirmeyi sürdürüyoruz. Bunun sonucunda bugün Türkiye’deki ilk nükleer güç santralinin ikinci ünitesi için setin sevkiyatına başlıyoruz. Bizim için kilit nokta, bunun belirlenmiş olan zamandan çok önce başlamış bir sevkiyat oluşudur. Tesiste nükleer güç ekipmanı imalatının, üretim kapasitelerinin maksimum kullanımıyla istikrarlı bir üretim temposu seviyesine ulaştığını söyleyebiliriz” dedi.

Akkuyu NGS'nin 2. ünitesi için üretilen buhar jeneratörlerinin sevkiyatına başlandı

Buhar jeneratörleri, reaktörün birinci devresinin temel ekipmanı olma özelliğini taşıyor. Akkuyu NGS projesinde, her biri 4 buhar jeneratörü ile donatılacak olan 3+ nesil VVER-1200 reaktörlü dört güç ünitesi yer alıyor. Dünyada 'yap, işlet, sahip ol' modeliyle inşa edilen ilk nükleer santral projesi olan Akkuyu NGS, VVER-1200 tipi 3+ nesil 4 reaktörden oluşacak. Her bir reaktörün kapasitesi 1200 MW olacak.

Buhar jeneratörü birinci bir sınıf güvenlik ürünü olarak kabul ediliyor. Gövdesi, iki eliptik tabanlı yatay silindirik bir kaptan oluşan buhar jeneratörünün orta kısımda, reaktör soğutucusu giriş ve çıkış kolektörleri bulunuyor. Gövdenin üst kısmında buhar boşluğu, alt kısmında ise 11 bin paslanmaz borudan oluşan ısı değişim yüzeyi yer alıyor. Çapı 16 mm, uzunluğu ise 11 ila 17 metre arasında olan buhar jeneratörü boruları, tamamının birleştirilmesi durumunda 148,5 kilometrelik bir uzunluğa ulaşabiliyor. Boru uçları iki kolektöre sabitleniyor. Buhar jeneratörünün uzunluğu yaklaşık 15 metreyi bulurken, çapı ise 4 metreyi geçiyor. Ekipmanın ağırlığı ise 355 tonu buluyor.

Attomash’den müşteriye teslimat, kara ve deniz yoluyla, kombine biçimde yürütülüyor. Ekipman öncelikle kara yoluyla Tsimlyansk Barajı Limanı'na ulaştırılacak. Buhar jeneratörleri daha sonra 650 tonluk bir köprülü vinç kullanılarak mavnaya yüklenecek ve deniz yoluyla Türkiye'ye gönderilecek.

“Nehir-deniz” tipi gemi, Volgodonsk’dan yola çıkıp Don Nehri boyunca Konstantinovsk, Semikarakorsk, Rostov-on-Don, Azak şehirlerinden geçecek. Ardından Azak Denizi ve Kerç Boğazını da geçerek Karadeniz’e gelecek. Sonrasında İstanbul Boğazından da geçecek olan ekipman, Marmara Denizi, Çanakkale Boğazı ve Ege Denizinin ardından Akdeniz'e ulaşacak. Ekipman böylece yaklaşık 3 bin kilometrelik bir deniz yolculuğunun ardından Akkuyu NGS inşa sahasına ulaşmış olacak.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Çerkez sürgününde hayatını kaybedenler 160. yılında anıldı Sivas’ta yaşayan Çerkez kökenli vatandaşlar, Kafkasya’da yaşanan soykırım ve sürgünün 160. yılında hayatlarını kaybedenleri andı. Kafkas Dernekleri Federasyonu, Sivas Kuzey Kafkas Kültür derneği, Yavu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ve Sivas Çeçen Kafkas Kültür derneği soykırımının 160. yıldönümü nedeniyle Sivas Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya geldi. Çerkez kökenli vatandaşlar "21 Mayıs sürgündür soykırımdır", “21 Mayıs 1864’ de yaşanan Çerkez soykırımını ve sürgününü asla unutma unutturma yazılı pankartlar açtı. “Kültürümüzü ve kimliğimizi korumamız gerektiği hatırdan çıkartılmamalı” Grup adına konuşan Sivas Kuzey Kafkas Kültür Derneği Başkanı Mehmet Fatih Özdemir, “Çerkezler dağınık iskan edilmiş olmalarına rağmen 160 yıldır yaşadıkları ülkelere her bakımdan nüfuslarına oranla çok üst düzeyde katkı verdi. Osmanlı Cihan Devletinin ve Türkiye Cumhuriyetinin en zor dönemlerinde önemli katkılar verdi. Bugüne kadar kamu hizmetlerinin yanı sıra kültür, edebiyat, sanat, bilim, spor gibi farklı alanlarda önemli çalışmalara ve eserlere imza attı. Bu başarılı işlere imza atılmasında toplumsal özelliklerimiz, kültürümüz ve kimliğimiz temel bir faktör oldu. Gelecekte de ulusal ve uluslararası düzeyde katkı verebilmemiz için bu toplumsal özelliklerimizi, kültürümüzü ve kimliğimizi korumamız gerektiği hatırdan çıkartılmamalı" dedi. Konuşmaların ardından soykırım ve sürgünde hayatını kaybedenler için dua edildi ve yaşananları anmak adına grup sessizce yürüdü.
Muş Muş’ta Müzeler Haftası çeşitli etkinliklerle kutlandı Muş Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından Müzeler Haftası kapsamında çeşitli etkinlikler düzenlendi. Muş Müzesinde düzenlenen program tarihi ve kültürel mirasın korunması ve bu mirasın gelecek nesillere aktarılmasının önemini vurgulamak amacıyla gerçekleştirildi. Öğrenciler ve vatandaşlar, rehberler eşliğinde müzeyi gezerek sergilenen eserler hakkında bilgi aldı. Programa katılan Vali Yardımcısı Cahit Abukan Şehit Yücel Kurtoğlu Güzel Sanatlar Lisesi Öğrencileri tarafından düzenlenen fotoğraf sergisinin açılışını yaptı. Vali Yardımcısı Abukan, Türkiye’de 18-24 Mayıs müzeler haftası olarak kutlandığını söyleyerek, “İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından çeşitli etkinlikler düzenlendi. Bu gün de çocuklarımızla birlikte müzeyi geziyoruz. Biliyorsunuz Muş tarihi bakımında da kapalı değil bir açık hava müzesi gibi. İnşallah gençlerimiz burada sergilenin görür” dedi. İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Şengül ise, “Anadolu’muz dünyanın en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapmış ve eski medeniyet kalıntılarını Kültür ve Turizm Bakanlığımızın himayesinde çeşitli kazılarla gün yüzüne çıkartılarak Müzelerimizde sergilenmektedir. Muş açık hava Müzesi konumunda bulunmakla birlikte, Malazgirt İlçemizde 1071 Malazgirt savaşının geçtiği alanın sondaj ve kazı çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığımızın projesi kapsamında her yıl yaz aylarında devam ediyor. Kazılardan çıkacak olan eserlerimizi ’de Bakanlığımızın talimatları doğrultusunda Muş Arkeoloji Müzesi ve 1071 den 2071’e temalı zaman tünelinde Türk tarihine yolculuk Malazgirt etnografik ve panoramik Müzelerimizde sergilemeye başlayacağız” ifadelerini kullandı.