GÜNDEM - 14 Eylül 2022 Çarşamba 13:00

Akkuyu’daki nükleer santral en şiddetli depreme dayanacak şekilde inşa ediliyor

A
A
A
Akkuyu’daki nükleer santral en şiddetli depreme dayanacak şekilde inşa ediliyor

Dünyanın çeşitli bölgelerinde 11 ülkede 34 nükleer enerji projesini hayata geçirmeyi sürdüren ve 70 yılı aşkın tecrübesiyle öne çıkan Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom tarafından Mersin’in Gülnar ilçesi Büyükeceli mevkiinde inşası süren Akkuyu NGS’de Fukuşima ya da Çernobil benzeri bir facianın yaşanmasının imkansız olduğu belirtildi.

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom, Rusya’da ve dünya genelinde yeni 3+ nesil nükleer güç ünitelerini aktif şekilde inşa etmeye devam ediyor. Bugün itibarıyla bu teknolojiyi tercih eden ülkeler arasında Finlandiya, Macaristan, Bangladeş, Belarus ve Mısır’ın da aralarında bulunduğu toplam 11 ülke bulunuyor. Mersin’de inşası devam eden Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali Akkuyu NGS’de de yeni 3+ nesil VVER 1200 tipi reaktör kullanılacak. Akkuyu NGS ile aynı reaktör tipine sahip olan Leningrad NGS-2’yi ziyaret eden İhlas Haber Ajansı (İHA), santralde uygulanan güvenlik önlemlerini uzmanlardan ve yetkililerden dinledi.

Akkuyu’daki nükleer santral en şiddetli depreme dayanacak şekilde inşa ediliyor

"En şiddetli depreme dayanır"

Leningrad Nükleer Santrali Genel Müdürü Pereguda Vladimir İvanoviç, Türkiye’de de kendilerinde var olan VVER-1200 tip reaktörün kurulduğunu söyledi. 4 bariyer güvenlik sisteminin bire bir Türkiye’de de kullanıldığını belirten İvanoviç, "Tahmini olarak en şiddetli depremin olma durumuna dahi güvenlik önlemi alınıyor. Binanın ve temelin sağlamlığı, güvenlik sistemleri ve yapısal özelliklerin Türkiye’deki en güçlü depremleri ve hatta en büyük büyüklükte meydana gelebilecek depremlere ve diğer dış etkilere karşı da dikkate alınarak yapılandırılması ile sağlanmaktadır” diye konuştu.

"50 yıldır herhangi bir radyasyon artması olmadı"

Nükleer sızıntısıyla ilgili soruya da cevap veren İvanoviç, "Türkiye’de yapılan proje zaten bizde çalışıyor. Yani Türkiye’de yapılan santralin bire bir aynısı bizde çalışıyor artık. İki ünitesi var, bunlar 3+ nesil VVER-1200 reaktöre sahip. Sizde monte edilecek güvenlik sistemi projeye göre yüzde 100 çevrenin korunmasını sağlıyor. Şehrin, toprağın, suyun, ormanların hiçbir şekilde radyasyon oranının artmaması gerekiyor. Bizde gördüğünüz güvenlik sistemleri sizde de sağlanacaktır. 50 yıldır bizde herhangi bir şekilde radyasyon artması olmadı" şeklinde konuştu.

Akkuyu’daki nükleer santral en şiddetli depreme dayanacak şekilde inşa ediliyor

"Her iki ampulden biri bizim elektrik enerjimizle yanıyor"

Leningrad Nükleer Santrali Enformasyon ve Halkla İlişkiler Departmanı Başkanı Kaşin Nikolai Veniaminoviç ise, Leningrad NGS’deki yeni tip VVER-1200 tip reaktörün şu anda iki tanesinin kendilerinde çalıştığını dile getirdi. Akkuyu’da da bunların aynısının kurulduğunun altını çizen Kaşin, "24 saat çalışıyorlar. Her gün her ünite yaklaşık 28 milyon kilowatt saat enerji üretiyorlar. Sadece elektrik üretimiyle sınırlı kalmıyoruz, kalan ısıda etrafındaki şehri ısıtmak için kullanıyor. Örnek olarak Saint Petersburg’da 6 milyon kişi yaşıyor. Her iki ampulden biri bizim elektrik enerjimizle yanıyor. Bu bölgenin yüzde 55’inden fazlasının elektrik ihtiyacını biz üretiyoruz" ifadelerini kullandı.

Akkuyu’daki nükleer santral en şiddetli depreme dayanacak şekilde inşa ediliyor

"9 büyüklüğündeki bir depreme bile dayanıklı binalar yapılıyor"

Bu santralin son derece güvenli olduğuna dikkat çeken Kaşin, "Bizim burası deprem bölgesi değil. Burada hiçbir zaman deprem olmuyor ama yine ona rağmen 8 büyüklüğündeki bir depreme dayanıklı olarak inşa edildi. Türkiye deprem bölgesi olduğu için 9 büyüklüğündeki bir depreme bile dayanıklı binalar yapılıyor. Tabii ki hiç bu kadar şiddetli bir deprem olmadı ama biz bu önlemleri alıyoruz, güvenliği en üst düzeyde sağlıyoruz” dedi.

Akkuyu’daki nükleer santral en şiddetli depreme dayanacak şekilde inşa ediliyor

Rusya’nın Leningrad bölgesine bağlı Sosnovy Bor şehrinde bulunan Leningrad NGS, St. Petersburg ili ve Leningrad bölgesinin enerji ihtiyacının yüzde 55’ten fazlasını karşılıyor. Leningrad NGS-2’de yeni 3+ Nesil VVER-1200 reaktörlü iki güç ünitesi bulunuyor.

Koray Ünlü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep SANKO Sanat Galerisi’nde "Savunma Dönemi Antep Kartpostalları" sergisi açılacak Gaziantep’in kurtuluşunun 104’üncü yıl dönümü etkinlikleri kapsamında, SANKO Sanat Galerisi’nde "Savunma Dönemi Antep Kartpostalları" konulu fotoğraf sergisi açılacak. SANKO Sanat Galerisi koleksiyonundan 27 fotoğrafın sergileneceği "Antep Kartpostalları" sergisinin açılışı, Gaziantep’in Kurtuluşu’nun yıl dönümü etkinlikleri kapsamında 25 Aralık Perşembe günü saat 17.30’da yapılacak. 9 Şubat 1921’de Antep savunmasının sona ermesiyle şehrin hakimiyetini ele geçiren Fransızlar, bombardımanları sonucu yerle bir olan mekanların fotoğraflarını çekmişler. Antep Savunmasının ardından Fransızlar tarafından çekilen ve kartpostal olarak Fransa’ya gönderilen fotoğraflar, Fransızların Antep’i aldıklarını göstermek amacıyla kendi kamuoyuna propaganda aracı olarak kullanılmıştır. Fransızlar hakimiyetlerini göstermek için ‘Bombardıman Sonrası Antep’ diyecek kadar pervasız hareket ederken, bir anlamda kent halkına yaptıkları haksızlığı bütün dünyaya fotoğraflarla anlatmaları açısından önemli belgelerdir. Savunma sonrası çekilen fotoğrafların büyük kısmının altında Suriye kökenli fotoğraf editörü olan Thevenet’in imzası var. Fotoğraflar Fransa-Paris’te "Le Deiley Photograph Studios"ta basılmış. Yine Fransız işgal yıllarını konu alan foto kartların bazılarında da Editör Wattar Freres’in adı geçiyor. Bir fotoğrafın çoğaltılarak basımı olan foto kartlara cumhuriyet öncesi ve sonrası dönemlerde rastlamak mümkün. Wattar Freres’in Antep’le ilgili foto kartları Halep’teki stüdyoda basılmıştır. 1920’li yıllarda Antep Amerikan Koleji fotoğraflarının ve bazı Antep görüntülerinin fotoğraf editörü olarak Neurdein Freres karşımıza çıkmaktadır. Fotoğraflar Paris’te İmp. Crété, Succ.- Paris - Corbeil’de tab edilmiştir. 1920’li yıllara ait bazı Antep fotoğraflarının altında editör olarak Thouha Freres’in adı geçmektedir.
Sakarya Mekke’de ring otobüsünün çarptığı Türk umrecinin evinde taziye çadırı kuruldu Umre ibadetini yerine getirmek için Sakarya’nın Hendek ilçesinden Mekke’ye giden Türk kafilesine, kontrolden çıkan ring otobüsü çarptı. Meydana gelen kazada Abidin Dağköy hayatını kaybederken eşi ve bir kişi yaralandı. Hayatını kaybeden Türk umrecinin evinin önünde ise taziye çadırı kuruldu. Suudi Arabistan’ın Mekke’i Mükerreme şehrinde umrecileri otellerden Harem’i Şerife götüren ring otobüslerinden birisi Mahbes’ül Cin mevkiinde tünel girişinde, otellerine doğru gitmek için yolun karşısına geçmeye çalışan, Türk umreci kafilesine çarptı. Mahbes Garajı yakınlarında kontrolünü kaybeden bir otobüsün karşıdan karşıya geçmeye çalışan Türk kafilesine çarpması sonucu Abidin Dağköy hayatını kaybetti. Kazada yaralanan Emine Dağköy ve Birol Yalçın hastanede tedavi altına alındı. Yalçın, tedavisi sonrasında taburcu edilirken Emine Dağköy’ün ise vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar olduğu öğrenildi. Türkiye Cidde Konsolosluğu yetkilileri, olayın ardından derhal harekete geçildiğini, gerekli diplomatik ve sağlık süreçlerinin başlatıldığını ve ailelerle irtibat sağlandığını bildirdi. Vefat haberini alan Sakarya’nın Hendek ilçesi Köprübaşı Mahallesi’ndeki yakınları ise Dağköy’ün evinin önünde taziye çadırı kurdu. Köprübaşı Mahallesi Muhtarı Ramazan Sürekçioğlu, "Abidin Daköy ağabeyimiz, umre ziyareti için gittiği Mekke’de trafik kazası sebebiyle vefat etti ve hanımı hastanede tedavi görüyor. Hem tedavi süreçleri hem de cenazenin ülkeye getirilmesi için görüşmeler devam ediyor. Bu işlemler neticesinde ya orada defnedilecek ya da burada" dedi.