ASAYİŞ - 06 Mayıs 2021 Perşembe 14:39

Antalya'da anne ve kızı evde ölü bulundu

A
A
A
Antalya'da anne ve kızı evde ölü bulundu

Antalya’da bir anne ve kızı evde ölü bulundu. Yapılan incelemede evin kapı ve pencerelerinin folyo ile kapatıldığı ve içeride karbonmonoksit gazı olduğu tespit edildi.

Olay, gece 00.30 saatlerinde Muratpaşa ilçesi Güzeloluk Mahallesi 1887 Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Nuray Akgül (52) ile kızı Melis Demirkol'dan (30) haber alamayan yakınları durumu polise bildirdi. Olay yerine gelen polis ekipleri anne ve kızın yerde hareketsiz yattığını fark etti. Sağlık ekiplerince yapılan kontrolde anne ve kızının hayatını kaybettiğini belirledi. Evde yapılan incelemede ise evin kapı ve pencerelerinin folyo ile kapatıldığı ve içeride karbonmonoksit gazının olduğu tespit edildi. Anne ve kızın evinde ayrıca basının ölümlerinin haber yapmaması konusunda not yazdığı ileri sürüldü.

Polisin olayın intihar olup olmadığı yönünde incelemesi devam ederken, anne ile kızının cenazesi Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Anne ile kızının cenazesinin İstanbul’da toprağa verileceği öğrenildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Narin’in tutuklanan annesi Yüksel Güran, “O kadar titiz davranıyorlar ki benden bile şüphe ediyorlar, çalışmadan dolayı çok mutluyum” demişti Diyarbakır’da 8 Eylül’de cansız bedeni bulunan Narin Güran’ın annesi Yüksel Güran, ‘Kasten öldürme suçuna iştirak etmek’ etme gerekçesiyle tutuklandı. Anne Güran, İhlas Haber Ajansı’na verdiği röportajlarda, “O kadar titiz davranıyorlar ki benden bile şüphe ediyorlar, çalışmadan dolayı çok mutluyum. Devletimiz iyi ki böyle bir şey yapıyor. Hepsini kızım için yapıyor. Beni götürsün, babasını, ağabeyini götürsün” ifadelerini kullanmıştı. Diyarbakır’da 21 Aralık’ta kaybolan, 8 Eylül’de cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında ‘Kasten öldürme suçuna iştirak etmek’ etme gerekçesiyle tutuklanan anne Yüksel Güran, İhlas Haber Ajansı’na (İHA) verdiği röportajlarda, çalışmalarda titiz davranıldığını, kendisinden bile şüphe edildiğini ve bu çalışmadan dolayı çok mutlu olduğunu söylemişti. Yüksel Güran, 23 Ağustos’ta İHA muhabirine verdiği röportajda, kızından hiç haber alamadıklarını ve Çarşamba gününden bu yana kızının kayıp olduğunu söylemişti. Kızının kaybolduğu gün saat 13.00’e kadar evde olduğunu, belirten Güran, “O vakitte evde yemek yedik. Yemekten sonra kızım saate bakıp Kur’an kursuna geç kaldığını söyledi. Saat 16.00’ya kadar kursunun devam edeceğini söyledi. Dersten sonra amcasının kızlarının yanına gideceğini söyledi. Kızım gitti, daha artık gelmedi. Kızımı görmek için tepeye çıktım. Baktım ki orada çocuklar oyun oynuyordu. Ben de orada olduğunu düşünerek bir şey yapmadım” demişti. Kızının bulunması için çağrıda bulunmuştu Anne Güran, “Türkiye’ye sesleniyorum. Lütfen kızımı bana bulun. O benim pınar çiçeğimdir. O benim kalbimdir. Daha ben ne diyeyim. Lütfen, kim almışsa kızımı versin. Sizin de bir anne ve babanız var. Kızımı bir köşeye bırakıp gönderin bana. Allah rızası için yardım edin” şeklinde konuşmuştu. Hayalindeki gelinlik tabutuna ve mezarına bırakıldı Yüksel Güran, 24 Ağustos’ta verdiği röportajda ise Narin’in 6 çocuğundan tek kızı olduğunu söylemişti. Kızının hayalinin amcasının oğlunun düğününde gelinlik giymek olduğunu belirten Güran, “Son bir hafta boyunca sürekli gelinlik almam için ısrar ediyordu. Bugün kınamız vardı, bugün oğlum askere gidiyordu. Hiçbirini bırakmadılar gerçekleştirelim. Hayatımızı mahvettiler, hayallerimizi yıktılar. Neden bırakmadılar kızıma gelinlik giydireyim? Şimdi onların eline ne geçti? Benim yüreğimi yaktılar. Ellerine ne geçti? Bırakmadılar düğün alışverişimizi yapalım. Kızımı götürdüler. Ama bir türlü bulunmuyor. Başka Narin kaybolmasın, başka anne böyle ağlamasın. Yalvarıyorum, sen kimsin kızımı götürdün. Her gün kızımın fotoğrafına bakıyorum. Kızım evden çıktığı zaman ben bilmiyordum elbise giydiğini. Hatta ona şort giydiği için güldüm. Böyle mi camiye gidiyorsun dedim. Bana üstüne elbise alacağını söyledi. Ben sadece kızımı istiyorum. Hayalimizi yıkmayın. Bana Narin’i verin. Allah’tan başka bir şey istemiyorum. Ne olur bize yardımcı olun" diye konuşmuştu. Yüksel Güran, 27 Ağustos’taki röportajında ise kızı Narin’i istediğini ifade ederek, başka annelerin ağlamaması ve başka Narin’lerin kaybolmaması dileğinde bulunmuştu. Sosyal medyada insanların kendilerini çok üzdüğünü belirten Güran, “O kadar çirkin yorumlar geliyor, benim çocuklarımı üzüyorlar. Devleti, polisi, jandarmayı meşgul ediyorlar, kendilerinden utansınlar. İnsan, böyle kız çocuğuyla dalga geçemez. Çok ayıp, bir çocukla, anne yüreğiyle, kardeşleri bu halde nasıl yorum yapıyorlar. Onlara yazıklar olsun. Sabahın köründe kalkıyoruz biri arıyor ’Narin ölmüş’, cesedini görmüş, ’Narin burada’ olmuş. Bize binlerce mesaj geliyor. Biz kendimizi bırakmışız, devletimizi meşgul etmesin. Bunu istiyorum, bunu dile getirmek istiyorum” dedi. Yüksel Güran şöyle konuşmuştu: “Şu anda beni de götürüyor, babasını da, komşuları da, çocukları da, ağabeyini de götürüyor. Gidiyoruz, geliyoruz. Teşekkür ederiz. O kadar titiz davranıyorlar ki benden bile şüphe ediyorlar çalışmadan dolayı çok mutluyum. Devletimiz iyi ki böyle bir şey yapıyor. Hepsini kızım için yapıyor. Beni götürsün, babasını, ağabeyini götürsün.” “Bütün ailem mahvoldu, diyemiyoruz bu yaptı, şu yaptı” “Kendimizi sorguluyoruz, bakıyoruz kendimizde bir şey bulamıyoruz” diyen anne Güran, “Kadın erkek kim olursa yalvarıyorum, Türkiye’nin önünde yalvarıyorum kızımı bir köşede, devlet kapısına bırak. Bütün ailem mahvoldu. Diyemiyoruz bu yaptı, şu yaptı, sen kimsin? Dünya malı istiyorsan elimizden ne gelirse, yatağımızı satarız sana veririz sana o parayı. Dünya malı Narin’den daha mı kıymetli. Beni bir kağıda bırakma bir ömür. Gücüm kalmadı. 5 oğlum var, tek kızım var. Eğer bu kimse biliyor ben ona düşkünüm” şeklinde konuşmuştu. Okulların açılmasına da az kaldığını söyleyen anne Güran, “Bütün çocuklar kapımın önünden gidiyor. Okul karşımda, Narin olmaz ise yaşayamam. Babası dağ gibi düştü, ağabeyi askere gidiyordu, bize zehir ettiler. Bizi sorun, biz böyle bir aile değiliz. Kime zararımız var. Her yere sorun, ailem çok tatlı, ailemiz her gün barışa gidiyor. Narin karşıma çıksa, o kadar ki acı gördüm ben, o adam da olsa kadın da olsa ona teşekkür edeceğim. Güzel bir mevlit vereceğim. Kayınımın düğünü yapılacak ve Türkiye’nin önünde kızımla çiftetelli oynayacağım” ifadelerini kullanmıştı.
Gaziantep Çevre dostu Karmen halı’dan okullar için tozsuz ve antialerjenik özel halı Karmen Halı, çocukların sağlığını ön planda tutarak tozsuz ve antialerjik halılar üretmeye odaklanıyor. Yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte, özellikle çocuklar için sağlıklı ortamlar oluşturmak için gayret gösteren Karmen halı, hem evlerde hem de kreş ve okullarda, antialerjik kaliteleri, hassas bünyelere sahip çocukların güvenle oynayabileceği halılar üretiyor. Bu halılar kolay temizlenebilir yapısı sayesinde, çocukların oyun alanlarında hijyenik bir ortam oluşturuyor. Toz ve ev tozu akarlarının alerjik reaksiyonlara neden olabileceğinin bilinciyle hareket eden Karmen Halı, özel üretim teknikleri, halıların tozu havaya karıştırmasını engelleyerek, ev tozu akarlarının yayılmasını da minimize ediyor. Bu sayede, çocukların yaşadığı alanlarda alerjenler ve ev tozu akarları ile ilgili riskler azaltılıyor. Çift bükümlü yüksek kaliteli polyester iplikler kullanılarak üretilen halılar, akrilik ve yün gibi iplikler kadar dayanıklı olup, toz yapmayan özellikleri ile dikkat çekiyor. Ayrıca, halının örgüsünde kullanılan doğal pamuk elyaf, hem konforu artırıyor hem de ek bir yumuşaklık sağlıyor. Üretim sürecinde kullanılan yüksek teknolojili toz alma makineleri ile üretim kaynaklı oluşan toz ve iplik kalıntılarını da önleyerek halıların temiz ve sağlıklı kalmasını sağlıyor. Ayrıca, kaymaz taban özelliği sayesinde halıların daha uzun ömürlü, güvenli ve kullanışlı bir yapıya sahip olmasını sağlıyor. Karmen Halı, ürünlerinin kalite ve güvenliğini ISO, TSE ve OEKO-TEX gibi uluslararası sertifikalarla doğruluyor. Bu sertifikalar, firmanın çevre dostu ve sürdürülebilir üretim süreçlerini ve ürünlerin sağlık ve güvenlik standartlarına uygunluğunu belgelerken, halıların paketlenmesinde geri dönüştürülmüş materyaller kullanılması, çevresel duyarlılığı ve sürdürülebilirlik konusundaki yaklaşımını da ortaya koyuyor. Karmen Halı’nın sunduğu çözümler hem evde hem de eğitim kurumlarında sağlıklı ve konforlu alanlar oluşturmayı hedefliyor.