GÜNDEM - 24 Ekim 2020 Cumartesi 14:04

Arı kovanlarının içerisindeki esrarengiz olaylar arıcıları şaşırttı

A
A
A
Arı kovanlarının içerisindeki esrarengiz olaylar arıcıları şaşırttı

Aydın’ın Efeler ilçesi Orta Kayacık Mahallesi’nde konuşlandırılan arılar, kovanlarının içerisine ‘Allah, Hasbinallah’ gibi Arapça yazılar yazıp kovanı terk ediyorlar.

İlk defa böylesine ilginç arı hareketleri ile karşılaştıklarını belirten Aydınlı arıcılar, tabiatta hissiyatı en güçlü canlı olarak bilinen arıların bu durumunun önemli bir mesaj olduğunu inandıklarını belirttiler. Kovanlarda yiyecek olmasına ve arıların oğul verme dönemi olmamasına rağmen arılar, kovana Allah’ın isimlerini yazarak siliyor, sonrada kovanı terk ediyorlar. Arıların bu gizemli hareketleri arıcıları ise şaşırtıyor.

Aydın’ın Efeler ilçesinde uzun yıllardır arıcılık işi ile uğraşan Gedik ailesinin arı kovanlarının içerisinde son günlerde esrarengiz olaylar yaşanıyor. Kovana ve peteklere, “Allah, hasbinallah” gibi yazılar yazan arılar, bu yazıları bir süre sonra silip kovanı terk ediyorlar. Arılarının nereye gittiğini bilmediklerini söyleyen Gedik ailesi, yetkililerden bu gizemli olayın araştırılmasını istiyor.

Babası ile birlikte arıcılık yapan İlyas Gedik, “Arıların kovanlarını açtığımızda Arapça yazılar ile karşılaşmaya başladık. Bu yazılar dikkatimizi çekti ve arıların bize bir mesaj vermek istediklerini düşündük. Fotoğraflarını çekerek arapça bilen büyüklerimize ve cami hocalarımıza gösterdik. Onlar da bize ‘Allah, hasbinallah, Bismillah’ gibi kelimelerin yazıldığını söylediler. Bu yazıların bulunduğu kovanları incelemeye ve takip etmeye başladık. Bir müddet sonra kovanın içerisindeki arıların yazdıkları kelimeleri sildiğini gördük ve bunu neden yaptığını anlam veremedik. Yazıların silinmesinden kısa bir süre sonra da kovandaki arılarımızın tamami ile yok olduğunu gördük” dedi.

Arıların kovanlarını terk etmesine anlam veremediklerini kaydeden Gedik, “Biz arıların tüm bakımlarını en güzel şekilde gerçekleştirdik. Hastalıktan ölseler kovanlarının önünde ve içerisinde arı ölüleri olur, onlar da yok Başkaları tarafından çalınmaları da söz konusu değil. Arıların kovanları terk etmesi bizden kaynaklanan bir şey değil bu tamamamen esrarengiz bir olay. Arıların ölüsü de yok, dirisi de yok. Önce yazıları yazıp, sonra siliyorlar en sonununda da kovanlarının terk ediyorlar. İçerisinde bir tane bile arı kalmıyor. Allah sonumuzu hayretsin” diye konuştu.

Arı kovanlarının içerisindeki esrarengiz olaylar arıcıları şaşırttı

“Yarım asırdır ilk defa böyle bir şey görüyorum”

50 yıldır arıcılık yaptığını ve ilk defa böyle bir olayla karşılaştığını kaydeden Tacettin Gedik, “1970 yılından bu yana arılarımız ile ilgileniyorum. Bugüne kadar ilk defa böyle bir olay gördüm. Arılarımız yazdıkları dini kelimelerin ardından kovanlarını terk ediyorlar. Hatta bu olaylar ilk başladığında oğlumla yazılar nedeniyle tartıştık. Bir süre önce birlikte kontrol ettiğimiz ve yazı bulunan kovanlardaki arılarımızın yazıları sildiğini gördük. Oğlum yazıları benim sildiğimi düşünerek bana çıkıştı. Ama ben hiç bir şey yapmadım. Bu olay beni de çok şaşırttı” ifadelerini kullanarak bu esrarengiz olayların araştırılmasını istedi.

Arıcı Hakan Sakar da kovanların içerisinde yiyecekleri bal olmasına rağmen kovanı terk etmelerinin normal olmadığını belirtti ve şöyle konuştu;

“Arıların yiyecekleri var. Üzerinde fazla kene de yok. Ama kovanlarımız gün geçtikçe bu tür olaylar görülüyor ve zamanla boşalıyor. Bu iş normal değil. Büyüklerimiz kıyamet alametlerinden birinin de arı ölümleri ve arıların yok olmalarından biri olacağını söylüyorlardı. Allah korusun, Allah sonumuzu hayır eylesin ama yavaş yavaş sanırım sonumuz yaklaşıyor. Arılar da bize bir mesaj veriyor.”

Murat Uçkaç-Murat Yalçın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”