SAĞLIK - 31 Ocak 2019 Perşembe 12:09

“Aşı reddinin bilimsel bir temeli yok”

A
A
A
“Aşı reddinin bilimsel bir temeli yok”

Son dönemlerde sayılarında ciddi bir artış bulunan “aşı reddi” vakalarını değerlendiren İstanbul Aydın Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Zeynep Çiğdem Kayacan, “Konu daha çok sosyal bir hareket olarak karşımıza çıkıyor. Bilimsel bir temeli yok” dedi.

Ülkemizde de son yıllarda sıkça tartışılan bir konu haline gelen ve hakkında çeşitli teoriler üretilen aşı reddi hareketini İstanbul Aydın Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Zeynep Çiğdem Kayacan değerlendirdi. Kayacan, bilimin ispatladığı aşıların gerekli olduğunu, enfeksiyon hastalıklarını önleyebildiğini ve ailelerin çocuklarına gerekli aşıları yaptırması gerektiğini vurguladı.
Kayacan, aşı reddinin aslında sosyal bir hareket olduğunu ve bilimsel bir temelinin bulunmadığını söyledi.

“İnternetle birlikte yayıldı”

Kayacan, aşı reddinin ortaya çıkışının 1907 yılında Amerika’da düzenlenen bir konferansla başladığını ve ardından 1908 yılında da bu konuyla ilgili bir birlik kurulduğunu söyleyerek şöyle devam etti: “Amerika’daki aşı karşıtlığı birliğinden sonra Brezilya’da da aşı karşıtlığı direniş grubu oluşturuldu, ardından Avrupa’ya yayıldı ve bize kadar ulaştı. Son yirmi yılın hareketliliği ise internetle birlikte hızlanmış bir olay” dedi.

“Aşı karşıtı hekimler bile var”

Kayacan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aşılar güvenli değildir ya da etkili değildir diyenler var, zorunlu aşılama insan haklarına aykırıdır diyenler var, dini nedenlerle karşı çıkanlar var, hastalığı geçirip sağlam bir bağışıklık elde etmek aşıdan iyidir diyenler var, aşı yerine bağışıklığı destekleyecek ilaçlar yeterli olur diyenler var, işte bu şekilde yığınla söylem var. Bunların hiçbiri doğru değil.”
Sadece halkın içinde değil hekimler içinde de aşı karşıtı bir grubun olduğunu ve internet üzerinden bu hareketin hızlanarak yayılması için çalıştıklarını ifade eden Kayacan, ailelerin de bu doktorları referans göstererek aşıya karşı çıktığını, fakat dünyada aşı karşıtı kampanyalar sürdüren, farklı uzmanlık alanlarından bu doktorların enfeksiyon hastalıkları uzmanı olmadığını ve genelde ticarete fazlaca bulaşmış, medyatik olma peşinde koşan kişiler olduğunu söyledi.

Karar bireysel, sonuç toplumsal

“Aileler bu doktorlardan ve o sosyal hareketten etkilenerek çocuklarını aşılatmıyor, bu bireysel bir karar olsa da sonucu toplumsal. Çünkü, aşıyla önlenebilecek bir hastalık eğer önlenmeyerek çocukta görüldüyse, bu hastalık o topluma yayılabilir demektir” diyerek açıklamalarına devam eden Kayacan, “Bir kişinin kendi kararını verip hastalanmayı göze alması ya da çocuğunun hastalanmasını göze almasıyla kalmayacak bir şey bu. Dolayısıyla tüm toplumlar eskiden ölümcül olarak bilinen hastalıklarla şimdi elimizde olan antibiyotikler ve ilaçlar yoluyla savaşmaya uğraşacak ama bu tekerleği yeniden keşfetmekten beter bir iş olacak” ifadelerini kullandı.

“Ciddi ekonomik kayıplar meydana gelebilir”

Kayacan, “Diğer yandan bu, insan ve toplum sağlığı tarafında olan şey öbür taraftan bunun çok ciddi ekonomik sonuçları var. Bir kişinin hastalandığı zaman tedavisi, aileyle beraber o sürecin yürütülmesi, o insanların sakat ya da eksik kalışları, hastalıklar nedeniyle genel iş gücünden kayıplar, bunlara yapılan masraflar, bütün bunlar ülke ekonomisi bakımından son derece ciddi olumsuzluklar ve çağ dışıdır” dedi.
Aşı karşıtlığı hareketini önlemek ve azaltmakta eğitimin çok önemli olduğunu söyleyen Kayacan, aşının zorunlu tutulup yapılması gerektiğini fakat topluma yönelik eğitimin bir yandan sürmesi gerektiğini söyledi.
Göçmen, mülteci ve sığınmacılar kontrolden geçmeli
Savaşlardan kaçarak ülkemize sığınan kişilerin, kabul ve yerleştirme öncesinde sağlık kontrollerden geçmesi gerektiğini söyleyen Kayacan, “Tetkiklerinin ve gerekli aşılamalarının yapılması doğrudur çünkü gelen kişilerin eğer rutin aşıları eksikse, bazı enfeksiyonları taşıyabilmeleri mümkün. Yıllarca uğraşarak ve ciddi sağlık harcamaları yaparak kökünü kazıdığımız ya da kontrol altında tutabildiğimiz bulaşıcı hastalıkların bizim ülkemizde yeniden karşımıza çıkmasını ve yayılmasını istemeyiz. Göç, mülteci ve sığınmacı hareketliliğinin böyle bir riski var, dünyada bunun örnekleri var” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Başkan Başdeğirmen: "Verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz" Isparta Çünür Mahallesi’nde dün hizmete giren yeni otogar için açılış töreni düzenlendi. Açılış töreninde konuşan Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Eski otogarın bulunduğu alana da yeraltı otopark, üzeri meydan ve kütüphane yapıyoruz” dedi. Isparta Bahçelievler Mahallesi’ndeki Isparta Şehirlerarası Otogarı’ndan dün son sefer yapıldı. Çünür Mahallesi’ndeki yeni otogar da dün hizmete açıldı ve ilk otobüs seferleri gerçekleştirildi. İlk seferlerin gerçekleştiği yeni otogarın bugün de resmi açılış töreni yapıldı. Mehteran gösterisi ile başlayan törene Vali Aydın Baruş, AK Parti Isparta Milletvekili Mehmet Uğur Gökgöz, Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen ve eşi Şadiye Başdeğirmen, AK Parti İl Başkanı Furkan Cem Er, MHP İl Başkanı Önder Topçu, İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Ali Ertuğrul, ITSO Başkanı Metin Çelik, Ticaret Borsası Başkanı Hüdai Şahin, ilçe ve belde belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, esnaf ve vatandaşlar katıldı. Verdikleri bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, eski otogarın şehrin ortasında kaldığını ifade etti. Hiçbir yatırımın yarım kalmayacağı yönünde verdikleri söz olduğunu ve bugün de yeni otogarın faaliyete sunulduğunu aktaran Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Yarım kalan yatırımları tamamlayarak buraya kadar geldik ve yeni otogarı açmaktan son derece memnun olduk. Mevcut eski otogarımız şehrin içinde kaldı, trafikte zorlanılıyordu. Öncelikle yeni otogar alanımızı faaliyete geçirdik, buranın faaliyete geçirilmesine katkı sunan belediye meclisi üyelerime, personelime emek veren herkese teşekkür ediyorum” görüşlerinde bulundu. Yeni otogarın hazırlanmadan önce hem otobüs işletmecileriyle hem de esnafla bir araya geldiklerini ve projenin kendilerinin istedikleri şekilde değiştirilerek hayata geçirildiğinden bahseden Başkan Başdeğirmen, “Esnafımızın istediği şekilde burayı düzenledik. Sonucunda da esnafımız memnun oldu. Herkes çok mutlu. Yaptığımız işin kabul görmesi çok önemli” dedi. “Eski otogar alanında 86 bin metrekarelik meydan düzenlemesi ve yaşam merkezi yapacağız” Boşaltılan otogarın yeriyle ilgili de hayata geçirecekleri projeye ilişkin bilgiler veren Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, boşalan otogar alanının bulunduğu bölgede yeraltı 3 katlı otopark ve üzerinde de 2 bin öğrencinin ders çalışabileceği bir kütüphane ile etkileşim merkezi yapılacağını açıkladı. Başdeğirmen, “Böcüzade Parkı ile birleştirerek toplam 86 bin metrekarelik alanda meydan düzenlemesi ve yaşam merkezi yapacağız. Vatandaşımızın rahat nefes alabileceği meydanlar oluşturmaya çalışıyoruz. Bu dönemimizde Isparta’da 3-4 tane büyük meydan oluşacaktır. Otogar alanımızdaki otopark kısmı 30 bin metrekare, bu alanda da her türlü etkinliği yapma imkânımız olacaktır. Isparta’mıza hayırlı ve uğurlu olsun” şeklinde konuştu. Açılış töreninde konuşan Isparta Valisi Aydın Baruş, ise yeni yapılan otogarla Isparta hem misafirlerini güzel bir şekilde ağırlayacak hem de vatandaşlarına yaşam merkezi sunmanın gururunu yaşayacak dedi. Vali Baruş, “Isparta her yıl dışarıdan misafir ağırlayan bir il. Modern bir otogara çok ihtiyacımız vardı. Şehir içinde kalmış otogar bu ihtiyaca cevap veremez hale gelmişti, oradaki esnafımız da bu durumdan muzdaripti. Yeni yapılan yatırımla Isparta hem misafirlerini güzel bir şekilde ağırlayacak hem de vatandaşlarına bir yaşam merkezi sunmanın gururunu yaşayacak. Bir otogarı, bir sanayi sitesini şehir dışına taşımak çok önemli problemler doğurur. Önemli olan bu problemi hemşehrisiyle vatandaşıyla birlikte anlaşarak uzlaşarak aşmak. İşte belediye başkanımız bunu başarmış. Bu nedenle belediye başkanımızı tebrik ediyoruz. Esnafımızı mağdur etmeden vatandaşlarımıza olumsuzluğa neden olmadan bu problemi çözmüşler. Eski otogarın bulunduğu alanın hem otopark hem kütüphane hem de bir meydan olarak kullanılacak olması Isparta için çok güzel bir tasarım. Bu tesiste esnafımıza bol kazançlar diliyorum, hayırlı olsun” dedi. Konuşmaların ardından dua edildi, yeni otogarın açılış kurdelesi kesildi. Yapılan açılış töreninin ardından protokol üyeleri yazıhane ve işletmeleri ziyaret ederek, yeni otogarın hayırlı olması temennisinde bulundular.