KÜLTÜR SANAT - 31 Temmuz 2021 Cumartesi 09:41

Atık ahşaplardan dönüştürdüğü oyuncaklarıyla ‘Ahşap Dostu’ öğretmen

A
A
A
Atık ahşaplardan dönüştürdüğü oyuncaklarıyla ‘Ahşap Dostu’ öğretmen

Sokaktan topladığı atık ahşap parçalarını çocuklar için birbirinden farklı oyuncaklara dönüştüren emekli öğretmen Muzaffer Sağır, Ümraniye’de evinin altındaki atölyesinde oyuncaklar üretmeye devam ediyor. 38 yıllık öğretmenlik mesleğinin yanı sıra ahşap sanatçılığına gönül veren Muzaffer öğretmen, “Her şeyden bir şey yapılır, hiçbir şey atık değildir.” diyerek geri dönüşüme dikkat çekiyor.

Meslek hayatına öğretmenlikle başlayan ve çeşitli şehirlerde 38 yıl boyunca öğretmenlik mesleğini icra eden emekli öğretmen Muzaffer Sağır, mesleğinin yanında ahşap sanatçılığına da gönül verdi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı onaylı ahşap oyuncak yapımı sertifikası da bulunan Muzaffer öğretmen, çocuklar için çeşitli oyuncaklar tasarlıyor. Muzaffer Sağır, kendisi için bir tutku halini alan ahşap sanatçılığına etraftan topladığı atık durumundaki ahşapları öğrencileri için çeşitli oyuncaklara dönüştürerek başladı.

Atık ahşaplardan dönüştürdüğü oyuncaklarıyla ‘Ahşap Dostu’ öğretmen

‘Her şeyden bir şey yapılır, hiçbir şey atık değildir’ görüşü ile topladığı atık ahşapları oyuncaklara dönüştüren Muzaffer Sağır, çevresi ve öğrencileri tarafından ‘ahşabın gözyaşlarını silerek oyuncağa dönüştüren Muzaffer öğretmen’ olarak tanınıyor. Çevresinin ve öğrencilerinin de getirdiği ahşap malzemelerle desteğini alan Muzaffer öğretmen, Ümraniye'deki evinin alt katında bulunan atölyesinde ahşap oyuncaklar üretmeye devam ediyor.

Atık ahşaplardan dönüştürdüğü oyuncaklarıyla ‘Ahşap Dostu’ öğretmen

Birbirinden farklı ve eğitici oyuncaklar tasarlayan Muzaffer Sağır, ortaya koyduğu eserlerin kaybolup gideceğinden endişe duyuyor.

Adeta bir oyuncak sergisini andıran atölyesine ahşaba ilgisi olan herkesi davet eden Muzaffer öğretmen, ürettiği oyuncakların daha fazla çocukla buluşması için sesinin daha fazla insan tarafından duyulmasını bekliyor.

Atık ahşaplardan dönüştürdüğü oyuncaklarıyla ‘Ahşap Dostu’ öğretmen

“Ahşabın gözyaşlarını silip oyuncağadönüştüren ahşap dostu Muzaffer öğretmen”

Öğretmenlik mesleğinin yanı sıra atık ahşap malzemelerle icra ettiği ahşap sanatçılığına gönül veren Muzaffer Sağır, ahşaba olan ilgisini anlatırken, “Ahşabın gözyaşlarını silip oyuncağa dönüştüren ahşap dostu Muzaffer öğretmen olarak şu anda yaşamıma devam ediyorum. Neden ahşabın gözyaşları? Çünkü şu anda görmüş, izlemiş olduğunuz bütün ahşap oyuncaklar atık malzemelerden oluşmakta. Eskiden benim bir okulum vardı, öğrencilerim ve tebeşirim vardı. Emekli oldum. Emekli olduktan sonra okulum İstanbul'un sokakları, öğrencilerim toplamış olduğum artık ahşaplar, kalemim matkap ucu, tebeşir tozum ise ahşaptan çıkan talaş oldu. Anadolu köylerinde çalışırken Muzaffer Öğretmen çocukları ile birlikte harman zamanı harmandan saman toplar, tarlalara gider, killi toprakları eleyip çuvallara koyar, sınıfın bir köşesine yerleştirip kışın onlardan ders araç ve gereci üretirdi. Şimdi bu düşünceler zaman içerisinde emeklilik yaklaştıktan sonra da atölyede görmüş olduğunuz bu oyuncaklara dönüştü.” dedi.

Atık ahşaplardan dönüştürdüğü oyuncaklarıyla ‘Ahşap Dostu’ öğretmen

“Ben ahşap dostuyum, çocuklarıma bunlardan oyuncak yapacağım”

Sokaktan topladığı ahşap parçaları için kimi zaman tepki aldığını belirten Muzaffer öğretmen, bir öğrencisiyle yaşadığı anısını anlatırken, “Kırılan dolapları, masaların, sandalyelerin ayaklarını alırken bile hep yadırgarlardı. Onlara tek sözüm vardı, ‘Ben ahşap dostuyum. Çocuklarıma bunlardan oyuncak yapacağım.’ Çünkü öğretmen söylediğini yapmalı. Sınıfta israfı önleyelim derken dışarıda israf eden bir öğretmen çocuklarına ne kadar inandırıcı olabilir? 4. Sınıfta Merve diye bir öğrencim vardı. Biz derse başladık, Merve geç kaldı. 5-6 dakika sonra kapı çalındı, içeri Merve girdi, elinde bir poşet vardı. Merve'ye sordum, ‘Merve neden geç geldin?’ ‘Öğretmenim özür dilerim, sana hediye getirdim’ dedi. Poşeti getirdik, masaya koyduk. Bütün öğrenciler dikkatle bakıyor, Merve nasıl bir hediye getirmiş diye. Poşetin içinden bu tahta parçası çıktı. Görüyor musunuz tükenmez kalemle ne kadar uğraşmış bu çocuk, bu çizgiler epey bir zaman almıştır. Arkasında aynı şekilde resmini yapmış. Öğretmenim ben bu tahta parçasını yolda buldum aldım ve şöyle dedim Muzaffer öğretmenime bunu götürürsem o bundan bir şeyler yapar” diye konuştu.

Atık ahşaplardan dönüştürdüğü oyuncaklarıyla ‘Ahşap Dostu’ öğretmen

“Bu oyuncaklar çocuklarla buluşursa mutlaka güzellikler olur”

Konuşmalarında geri dönüşüme dikkat çeken ve atık ahşap parçalarından üretmeye devam ettiği oyuncakların daha fazla çocukla buluşabilmesi için çağrıda bulunan Muzaffer Sağır, “Değerli çocuklar dünyada hiçbir şey çöp değildir, her şeyden mutlaka bir şeyler yapılır. Atıklar toplansın, atılmasın. Çöpe gitmeyip doğal oyuncaklar olsun, çocuklara yetiştirilsin. Ahşaptan oyuncaklar yapıp burayı dolduruyorum. Belki bir gün bir yerden ışık olur, Muzaffer öğretmeni bu bodrumdan çıkarır, gün ışığına koyarlarsa, bu oyuncaklar da çocuklarla buluşursa mutlaka güzellikler olur diye düşünüyorum” dedi.


Beyza Cömert - Furkan Çon - Abdul Samet Kaya
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”