MAGAZİN - 15 Mart 2015 Pazar 18:35

Atilla Taş: 'Öyle iki şeyle susacak insan değilim'

A
A
A
Atilla Taş: 'Öyle iki şeyle susacak insan değilim'

Antalya’da kitabını imzalayan sanatçı Atilla Taş, tweetlerinin yasaklanması ve mahkemeye verilmesiyle ilgili olarak açıklamalarda bulundu.

Antalya’da kitabını imzalayan sanatçı Atilla Taş, tweetlerinin yasaklanması ve mahkemeye verilmesiyle ilgili olarak, “Sadece bu insanları susturmak, yıldırmak, konuşmalarını engellemek, insan muhalefet de edebilir yani burası demokratik bir ülke. Ben fikirlerimi söyleyeceğim. Buna anayasal haklar çerçevesinde hakkım var. Kesinlikle ahlak sınırlarını aşmadan yapılan eleştiriler haktır. Adana çocuğuyum ben öyle iki şeyle susacak insan değilim” dedi.

Pop müzik sanatçısı Atilla Taş, Antalya Erasta Alışveriş Merkezi’nde, “Bir Delinin Kapak Defteri” isimli kitabını hayranları için imzaladı. Kitabını imzalayan Taş, hayranları ile bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi.
İmza günlerindeki izlenimlerinden bahseden Taş, İstanbul, İzmir, Burdur ve Antalya’da imza günlerini tamamladığını söyledi.

Antalya’yı çok sevdiğini dile getiren Taş, “Kitap satışları çok iyi gidiyor. Bu kadar beklemiyordum. Birçok kitap evinde çok satanlar listesinde. İnsanların zannediyorum biraz gülmeye ihtiyacı var. Bu bunaltıcı siyasetten, yoğun siyasetten sıkılan insanları neşelendiriyor. Bu kitap böyle bir ihtiyacı karşıladı. Ben kendi adıma çok mutluyum. İnsanlar bana destek oluyorlar. Bu ülkede güzel şeyler oluyor. Doğruları söyleyince ve doğruları yazınca insanlar arkanızdan geliyorlar. Bunu bir kez daha anladım” dedi. 

Atilla Taş kitabının içeriği hakkında şu bilgileri verdi:
“Biraz da siyasi tarafı var ama bazı timlerin Twitter’da, sosyal medyada bana saldıran paralı timlerin, onlara verdiğim akıllıca kapakların, kapak diye belirttiğimiz cevaplarından oluşan bir kolaj. Aynı zamanda Gezi olaylarında attığım tweetlerle ilgili ve Gezi öncesi yaşananlarla ilgili tarihi belge de var. Benim yaptığım siyaset de biraz mizahla, insanları gülümseterek yapıyorum. O yüzden çok sayıda insan mutlu oluyor. Gündemden uzaklaşıyorlar. Ben de mutlu oluyorum.”

TWİTTER'A DEVAM 

Attığı tweetlerden dolayı Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından mahkemeye verildiğini aktaran Taş, “Tweetlerden ötürü mahkemeye verildim. Zannediyorum onunla ilgili bir soruşturma açılmış. Her gün yeni bir tweetimi engelliyorlar. Ben diyorum ki madem düşünce özgürlüğünden bahsediyoruz. İçinde hakaret barınmayan, bir ülkenin cumhurbaşkanına, başbakanına ne olursa olsun hakaret etmek doğru değil. O makama karşı ben hakaret etmiyorum. Zaten bana kimse Atilla Taş hakaret ediyor diyemez. Çünkü her şey ortada. Milyonlarca insan o tweetleri görüyor. Ben hakaret etmiyorum eleştiriyorum. Ben toplumdaki çarpıklıkları, kötü şeyleri insanlara gösteriyorum. Yaptığım bu ben kimseye hakaret etmiyorum. Hakaret diye söylenen şeyler çok alakasız. Sadece bu insanları susturmak, yıldırmak, konuşmalarını engellemek, insan muhalefet de edebilir yani burası demokratik bir ülke. Ben fikirlerimi söyleyeceğim. Buna anayasal haklar çerçevesinde hakkım var benim. Kesinlikle ahlak sınırlarını aşmadan yapılan eleştiriler haktır. Adana çocuğuyum ben öyle iki şeyle susacak insan değilim” dedi.

EROL BÜYÜKBURÇ AÇIKLAMASI

Taş, Erol Büyükburç’la ilgili olarak ise şöyle konuştu: "Çok acımasız bir güruh oluştu. Bir insan ölmüş yani ne olursa olsun bu adam iyi, kötü ben bilmem. Erol Büyükburç bu ülkede gerçekten çok önemli sanatçılardan bir tanesi. Allah rahmet eylesin. Allah ailesine sabır versin. Yani üzüldüm. Hala bu saksıyla alakalı espriler. Ölmüş adam yani ölmüş bir adama kurşun sıkılmaz. Ölen bir insan hakkında kötü konuşulmaz. Ölmüş adamın defteri kapanmıştır. İnsanlar her şeyin arkasından espri yapabiliyorlar bu ülkede. Hiç birileri üzülecek, kırılacak diye kimse düşünmüyor. Her gün birilerini öldürüyorlar. Garip bir yer oldu."

"TORUNUM OLACAĞINA İLK BAŞTA BOZULDUM"

5 ay sonra dede olacağını kaydeden Taş, “Çok heyecanlıyım. İlk defa oluyor. Yalan konuşmayacağım. İlk başta biraz bozuldum. Dedim ki yaş gidiyor inceden. Yaşlanıyoruz. Şimdi bakıyorum. Çok yaşlı değilim. Genç yaşta torunumu, çocuğumun canının canını kucağıma alacağım. Bir laf vardır. Evlat cevizse torun cevizin içi. Ben müthiş bir keyifle bekliyorum. Dede olmaktan da korkmuyorum. Ben öyle bastonlu bir dede olmayacağım. Torunumla arkadaş olacağız ve gezeceğiz. Daha hediye almadım çünkü cinsiyetini bilmiyorum. O konuda bir hazırlık yapmadım. Bir doğsun da her şey onun olsun. Allah analı babalı büyütsün. Bu yaşta dedelik makamına ulaşmak benim için çok önemli” diye konuştu. 

İSA AKAR-ALPARSLAN ÇINAR

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsunspor’da Ntcham hariç sakatlığı bulunan futbolcular çalışmalara başladı Samsunspor’da sakatlığı bulunan futbolculardan Olivier Ntcham hariç Bedirhan Çetin, Afonso Sousa, Tanguy Coulibaly ve Celil Yüksel, salon veya saha çalışmalarına başladı. Samsunspor, uzun süredir sakatlıkları nedeniyle forma giyemeyen futbolcular hakkında bilgilendirmede bulundu. Bu kapsamda AEK Atina maçında sakatlanan Ntcham’ın tedavisinin devam ettiği açıklanırken, Bedirhan Çetin, Afonso Sousa, Tanguy Coulibaly ve Celil Yüksel’in saha veya salon çalışmalarına başladığı ifade edildi. Kulüpten futbolcuların sakatlıklarıyla ilgili yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Oyuncularımızın sağlık durumlarıyla ilgili tedavi ve rehabilitasyon süreçleri, sağlık ekibimizin kontrolünde planlandığı şekilde devam etmektedir. Olivier Ntcham’ın sol uyluk arka kas grubunda (hamstring) tespit edilen evre 2 yaralanma nedeniyle tedavi ve rehabilitasyon süreci sürmektedir. Tanguy Coulibaly’nin sol diz iç yan bağında (Medial Collateral Ligament) oluşan evre 3 tam kat yırtık nedeniyle rehabilitasyonu devam etmekte olup, salon ve saha çalışmalarına kontrollü şekilde devam etmektedir. Celil Yüksel’in sol el 4. tarak kemiğindeki (metakarp) kırık nedeniyle uygulanan alçı sonlandırılmış, thermoplast atel ile saha çalışmalarına başlanmıştır. Afonso Sousa’nın sol ayak bileğinde Anterior Talofibular Ligament ve Deltoid Ligament’i kapsayan çoklu bağ yaralanması ile birlikte kemik ezilmesi ve kemik ödemi (bone bruise) tespit edilmiş olup, tedavi ve rehabilitasyon süreci devam etmektedir. Salon çalışmalarına başlanmıştır. Bedirhan Çetin’in sağ diz ön çapraz bağında (Anterior Cruciate Ligament) oluşan total rüptür nedeniyle geçirdiği operasyonun ardından tedavi ve rehabilitasyon süreci devam etmekte olup, salon çalışmalarına başlanmıştır." Kırmızı-beyazlılarda Olivier Ntcham 16, Tanguy Coulibaly 7, Bedirhan Çetin ile Celil Yüksel 6’şar ve Afonso Sousa da 3 maçta süre almıştı. Yakın zamanda sakatlıklarını atlatan Lubo Satka ve Eyüp Aydın kısa süre önce takıma katıldı.
Kastamonu "Sazan sarmalı" oyununu eksperin dikkati bozdu Kastamonu’da 390 liraya otomobil alacağına inan ve 600 bin liraya aracını satacağını sanan vatandaşı "sazan sarmalı" yöntemiyle dolandırılmaktan durumu anlayan eksper kurtardı. O anlar ise cep telefonuyla görüntülendi. Kastamonu’da internet üzerinden otomobilini satmak isteyen bir vatandaş ile aracı satın almak isteyen kişiyi ağına düşüren dolandırıcı, "sazan sarmalı" yöntemiyle dolandırmaya çalıştı. Sosyal medya üzerinden aracını satmak isteyen vatandaşın ilanını kendisinin aracıymış gibi paylaşan dolandırıcı, Kastamonu’da bir vatandaşı ağına düşürdü. 600 bin TL değerindeki araç için 390 bin TL isteyen dolandırıcı, aracı başkasının kendisine teslim edeceğini belirterek yalanına inandırdı. Araç satıcısına da ulaşan dolandırıcı, aracı 600 bin TL’ye almak istediğini söyledi. Daha sonra araç sahibi ve aracı satın almak isteyen vatandaş, dolandırıldıklarını anlamadan ekspertiz firmasında buluştu. Araç satıcısının ve alıcısının tavırlarından şüphelenen eksper Ümit Muhammed Sağdıç, aracın kaç liraya satıldığını öğrenmek istedi. Durumu anlayan Sağdıç’ın ısrarı üzerine araç satıcısı aracı 390 bin liraya alacağını, araç satıcısı ise 600 bin liraya sattığını söyledi. Bunun üzerine iki vatandaş da dolandırılmaya çalışıldığını anladı. Eksper Ümit Muhammed Sağdıç, daha sonra dolandırıcıyı telefonla aradı. Başta kendisinin araç satıcısı olduğunu söyleyen dolandırıcı, Sağdıç’ın kendisinin vatandaşları dolandırmaya çalıştığını söylemesi üzerine hakaret ederek telefonu kapattı. O anlar ise cep telefonuyla kayıt altına alındı. "Hakaretler etmeye başladı, küfürler etmeye başladı" Yaşanan olayı anlatan Ümit Muhammed Sağdıç, "Olaydan bir gün önce müşterimiz bizden randevu istedi. Arkadaşımız vasıtasıyla bize ulaştı. Ertesi gün sabah için randevu verdik ve bize bir araç bulduklarını ve 390 bin TL civarında ücreti olduğunu ve aracın markasını söyledi. Biz de başta olabilir diye düşündük. Ama arabanın hatasız olduğu söylenince piyasa fiyatından 200-250 bin TL aşağında bir rakam olduğunu anladık. Satıcı bunu, daha sonra öğrendiğimizde 600 bin liraya sattığını, alıcı bunu 390 bin liraya aldığını sanıyor. Daha sonra alıcı da satıcı da ekspertiz için geldi. Satıcı daha önceden müşterimiz, tanıyoruz. Alıcı babasıyla geldi, satıcı tek başınaydı. Aracı, ekspertize soktular. Arabada yaptığımız kontrollede problem yoktu, daha sonra yol testine çıktım. Ben, yol testine çıkarken alıcıyı da satıcıyı da yanıma alırım, bir sıkıntı olursa ikisi de görsün diye. Bu sırada tekrar aracın fiyatını sordum. Bunları sürekli yaşadığımız için, televizyonlarda gördüğümüz için bu konulara dikkat ediyoruz. ’Satıcıya bu arabanın fiyatları nerelerde’ diye sordum. Alıcı hemen lafa girdi ve ’biz iş karşılığı alıyoruz, fiyatı karıştırmayalım’ gibisinden bir laf söyledi. Ben konuyu kapattım. Dükkana geri geldiğimizde alıcının sürekli telefonla görüştüğünü fark ettim. Alıcının babası da arabayı sormaya başlayınca satıcıyı yanıma çağırdım. ’Sen bu arabayı kaça satıyorsun’ dedim, ’600 bin TL dedi’, alıcının babası da 390 bin liraya aldıklarını söyledi. Alıcı yine telefonla konuşuyordu, ’ben de dolandırılıyorsunuz’ dedim. Alıcıdan telefonu aldım ve ’sen hiç karışma, ben konuşurum’ dedim. Satıcı, ’telefondaki arkadaşın alacağı varmış, iş karşılığı alacağını söyledi’ dedi. Telefondaki şahsı aradım, ’bu aracı kaça satıyorsunuz, parayı IBAN’a atmayacak mıyız’ dedim. Alıcının kardeşiymişim gibi konuştum. Sonra hakaretler etmeye başladı, küfürler etmeye başladı. ’Seninle görüşeceğiz’ dedi. Biz, burada arkadaşın dolandırıldığını anladık" dedi. "Öyle bir güven vermiş ki alıcının basireti bağlanmış" Dolandırıcının güvenli ödeme yöntemini kullanmamak için hem alıcıyı telefonda ikna ettiğini belirten Sağdıç, "’Ekspertizden notere gitmeden güvenli ödeme yapacaksın, bin lira atacaksın’ diyor. Bunu da Notere gitmeden isteyecekti. Adama öyle bir güven vermiş ki alıcının basireti bağlanmış. Allah kimsenin başına vermesin. Alıcıyı uyarmasaydım 390 bin TL parası dolandırıcı adama gidecekti ve mağdur olacaktı, aracı da satın alamayacaktı. Kaydı alsa dahi kayıt sahibi parayı almadığı için kayıt işi de iptal edilecekti. Burada mağdur olan alıcı olacaktı" diye konuştu. "Her iki tarafın da kafasını karıştırıyor" Dolandırıcının hem alıcı hem de satıcıyı sürekli telefonla aradığına dikkat çeken Sağdıç, "Alıcının telefonunu kapatıyor, satıcıyı arıyor, satıcıyı kapatıyor, alıcıya arıyor. Her iki tarafın da kafasını karıştırıyor. Allah kimsenin başına vermesin. Biz de buna engel olduk" şeklinde konuştu.