GÜNDEM - 22 Nisan 2017 Cumartesi 11:28

Av yasağı başladı balık fiyatı arttı

A
A
A
Av yasağı başladı balık fiyatı arttı

15 Nisan’da başlayan av yasağıyla birlikte, balık fiyatları da arttı. İzmir’de balıklarıyla meşhur Havra Sokağındaki balıkçılar, balığın kendilerine göre ucuz olmasına rağmen vatandaşa pahalı geldiğini söyledi.

Denizlerde 15 Nisan tarihi itibariyle başlayan av yasağı, tüm yurtta olduğu gibi İzmir’de de balık fiyatlarının yükselmesine neden oldu. Gırgır, trol ve çevirme ağlarıyla avlanma yasağının başlaması hem balıkçı esnafını hem de vatandaşı olumsuz etkiledi. 5 gün içinde fiyatların yüzde 100 arttığını söyleyen Ramazan Yedikardeş, "Daha önce 5 lira olan tırsi şimdi 10 liradan satılıyor. Çimçim karides daha önce 10 liraydı, şimdi 25 lira. Lidaki 10 lirayken 15 liraya çıktı. Vatandaş yasağın başladığını bilmiyor, bize fiyatlar yüzünden tepki gösteriyor. Hamsi 5 lirayken 10 liraya çıktı, o da buzhaneden geliyor. Vatandaşın taze zannettiği sardalye de dondurulmuş olur zaten bu mevsimde" dedi.

"En ucuz balıklar bu sokakta"

Tarihi Kemeraltı Çarşısında yer alan ve balıklarıyla meşhur olan Havra Sokağındaki balıkçı esnafları balığın kendilerine göre ucuz olmasına rağmen vatandaşa pahalı geldiğini söyledi. Avlanma yasağından dolayı hamsi ve sardalye gibi balıkların 5 liradan 10 liraya yükseldiğini ifade eden esnaflardan Hasan Aydın, "Balık kıt olunca bizim işlerimiz de düşüyor. Bize göre fiyatlar uygun ama vatandaşa pahalı geliyor. Türkiye’nin en ucuz balıkları bu sokakta. Hiçbir yerde levrek ve çipurayı 17-18 liraya alamazınız" diye konuştu.

"Kimine göre pahalı, kimine göre ucuz"

Emekli olduğunu ifade eden Recep Torman ise her hafta Havra Sokağından balık aldığını söyleyerek, "Bana göre balık ucuz. Fiyatlarda bence hiç fark yok. Et almaya kalksak 40 lira vereceğiz. Balık daha iyi" dedi. Bazı vatandaşlar da fiyatların yükseldiğini ama yine de balık aldıklarını anlattı. 

Ali Gözeten - Sinan Yeniçeri

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”