POLİTİKA - 31 Ocak 2015 Cumartesi 19:34

Avcı dershaneler için tarih verdi

A
A
A
Avcı dershaneler için tarih verdi

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 1 Eylül 2015 tarihinden itibaren kurumların dershane adı altında faaliyet gösteremeyeceklerini söyledi.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Bilecik 5. Olağan İl Kongresinde konuşan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, ’Yeni Türkiye’ dediklerini belirterek, ülkenin genç nüfusunun aynı zamanda genç bir hafızası olduğunu da gösterdiğini belirtti. Dolayısıyla ’Yeni Türkiye’ dedikleri zaman eski Türkiye’nin ne olduğunu bilmeyen çok büyük bir kitleyle konuştuklarını ifade eden Avcı, "O yüzden daha önce söylediğim gibi yine Bilecik’te de söyleyeyim, gençlerimizi kırmadan, incitmeden, onların başına kakmadan eski Türkiye’nin ne olduğunu, nereden geldiğimizi, nasıl bir Türkiye’de yer aldığımızı ve ne yapmaya çalıştığımızı uygun bir üslupla tekrar tekrar hatırlamakta, hatırlatmakta fayda var” dedi.

"YAŞI BANA YAKIN OLANLAR ESKİ TÜRKİYE’NİN EĞİTİM ŞARTINI İYİ HATIRLAYACAKLAR”

Bakan Avcı, eski Türkiye’de katsayı diye bir şey olduğunu belirterek "Neydi katsayı, yaşayanlar biliyor ama yaşamayanlar için bir kere daha hatırlatalım. Aynı üniversite imtihanına giren çocuklardan aynı puanı alanlar, sonra ayrıca bir değerlendirmeye daha tabi tutuluyorlardı. Neye göre ayrıca değerlendiriyorlardı. Mezun oldukları okullara göre. Dolayısıyla kazandığımız puan ikimizin de aynı iken, söz gelişi Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne girmesine yetmesi gerekirken, size diyorlardı ki ’senin mezun olduğun okul katsayısı şu, senin aldığın 100’ü bu katsayıyla çarpıyoruz indiriyoruz 90’a ve sen Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne girebiliyorsun. Kat sayı buydu. Kime yönelikti bu kat sayı. Özellikle imam hatip okullarına ve onların yanı sıra bütün meslek okullarına. Ve bu uygulama yüzünden Türkiye’de meslek liseleri tırpanlandı. Sektör gerekli yetişmiş eleman bulamamaktan hala şikayet ediyor. Sırf bu uygulamalarla, bu dönem meslek liselerimiz nedeniyle sektör bugün bile yetişmiş eleman sıkıntısı çekiyordu. Eski Türkiye’de öğrencilerin bursları vardı. Neye yetiyordu, bir öğrencinin bir aylık gelirinin sadece onda birini karşılayacak kadar. Pansiyon yoktu, derslikler sıkıntılıydı, Fatih Projesi diye bir projenin adı bile yoktu, bilgisayarın adı bile yoktu, taşımalı eğitimin adı bile yoktu” dedi.

“13 SENE ZARFINDA ALINAN ÖĞRETMEN SAYISI BÜTÜN CUMHURİYET TARİHİ BOYUNCA ALINAN ÖĞRETMENLERİN SAYISI KADAR”

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 13 sene zarfında alınan öğretmenlerin bütün Cumhuriyet tarihi boyunca alınan öğretmenlerin sayısı kadar olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:

“Bugün görev yapan iki öğretmenden biri bu dönemde atandı. Ve bu atamaların hiç biriyle ilgili de en küçük bir şaibe imasında dahi bugüne kadar bulunulmadı çok şükür. Sene başında okullar açılırken velileri bir telaş alırdı. Nereden kitap bulacağız diye. Kırtasiyelerde önceden yer ayırtmaya çalışan veliler görürdünüz. Şimdi her yıl 10 yıldan beri her öğrenci okulların açıldığı gün masanın üzerinde kitaplarını hazır buluyor. Dolayısıyla emekli dedelerimiz artık torunları için sabahın köründe kırtasiyecilerin önünde kuyruğa girmiyor. Arkadaşlarımız sağlıkta yapılanları anlattı. Biraz önceki emekli arkadaşımızın hatırlatması üzerine emeklilerimiz artık sabah saat 04.00’te kuyruğa girip aylarca sonrasından randevu almıyor. Eğer evde bakıma muhtaç bir engelli varsa bunu bir ayıp gibi saklamak gereği duymuyorlar. Çünkü her bir engelli yurttaşımız için evde bakım gerektiren her bir yurttaşımız için ayrıca bir ödememiz, bakımımızı yapıyoruz diyoruz. Sadece onlar için değil, öğrencilerimiz için de okula erişemeyen her öğrencimizi bir öğrenci bile olsa evinde eğitiyoruz, evine öğretmen gönderiyoruz. Okula gelemeyen öğrencilerimizi evlerinde eğitiyoruz.”

"165 BİN BİLGİSAYARIN İHALESİ SONUÇLANMAK ÜZERE"

Bugüne kadar yüz binlerce tablet bilgisayarı okullara ve öğretmenlere dağıttıklarını anlatan Bakan Avcı, şunları söyledi: “Şimdi geriye 165 bin bilgisayar alımı için ihaleyi sonuçlandırmak üzereyiz. Önümüzdeki aylarda onları da çocuklarımıza, 9. sınıf öğrencilerimize dağıtacağız. En küçük bir olumsuzluk abartılarak ’Milli Eğitim çöktü, şöyle oldu, böyle oldu’ propagandası için kullanıldığını görüyorsunuz."

1 EYLÜL 2015 TARİHİNDE KURUMLAR DERSHANE ADI ALTINDA FAALİYET GÖSTEREMEYECEKLER

Avcı, 1 Eylül 2015 tarihinden itibaren kurumların dershane adı altında faaliyet gösteremeyeceklerini söyleyerek, "Ne yapacaklar, sağladığımız teşviklerle gerek arsa, gerek vergi, gerek kredi kolaylıklarıyla 1 Eylül 2015’e kadar özel okula, özel eğitim kurumlarına dönüşecekler. İster anaokulu, ister ilkokul, ister ortaokul, ister lise, ister bir meslek grubu, ister bir yabancı dil ama çocukları okullardan seçip, başarılı çocukları onları özel sınıflara alıp zaten sınavda yüksek puan alacağı belli olan çocukları bir de ayrıca sınıflarda eğitmiş gibi yaptıktan sonra üzerlerine tişört giydirip, sanki tüm başarı bu kurumların gibi reklam malzemesi olarak kullanamayacaksınız” diye konuştu.

"BİLECİK’TE EĞİTİMLE İLGİLİ SÖYLENECEK FAZLA SÖZ YOK"

Bakan Avcı konuşmasının devamında, Bilecik’teki eğitimle ilgili çok fazla söylenecek bir söz olmadığını belirterek, “Çok şükür, Bilecik eğitim göstergeleri bakımından Türkiye ortalamasının ilerisinde. Biz özellikle üniversiteye girişte hangi ilin ne kadar başarılı olduğu konusunda illerin durumunu açıklıyoruz. Çünkü iller arasında gereksiz bir kıskançlık demeyelim de, imrenmeye yol açacağını biz biliyoruz. Hangi ilin hangi alanda hangi konuda ne kadar başarılı olduğunu, ne kadar başarısız olduğunu, ne kadar başarısızlık varsa, eğer herhangi bir konuda onun sebeplerini öğretmen eksikliğinden mi, alt yapı eksikliğinden mi nereden kaynaklandığını biliyor ve tedbirlerimizi de ona göre alıyoruz. Bilecik çok şükür eğitimin bütün göstergeleri bakımından Türkiye ortalamasının çok ilerisinde. Ama kafi mi, hayır değil. Yapacak daha çok işimiz var. Nitekim onlarla ilgili yürüyen projelerimiz var. Onları da sizler yakından bildiğiniz için burada tek tek zikretmiyorum. Ben kongremizin tekrar hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.

Konuşmanın ardından Bilecikspor Başkanı İsmail Cinoğlu, Bakan Avcı’ya arkasında Nabi Avcı yazılı 11 numaralı forma ve Bilecikspor atkısı hediye etti. Bakan Avcı’nın, “Bu formayı bana verirken verdiği mesajı anladınız mı? Ben anladım, bunun içine girmeye çalış” esprisi salonu kahkahaya boğdu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İTO Başkanı Avdagiç’ten ‘enflasyon’ değerlendirmesi İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “İstanbul iş dünyası olarak enflasyonda biz bu seneyi yüzde 43-44 bandında tamamlayacağımızı öngörüyoruz” dedi. Avdagiç, yaptığı açıklamada, iş dünyasının enflasyon ve döviz kuru beklentilerini değerlendirdi. Avdagiç, Merkez Bankası’nın yılsonu enflasyon beklentisini yüzde 36 olarak açıkladığını, tahmin aralıklarında bunun yüzde 40-42’lere çıkabileceğini ifade ettiğini hatırlatarak, “İstanbul iş dünyası olarak enflasyonda biz bu seneyi yüzde 43-44 bandında tamamlayacağımızı öngörüyoruz. Bununla birlikte ihracatın sıkıntıya girmemesi ve ithalatın cazip hale gelmemesi için kur ile enflasyon arasındaki korelasyonun kopmaması lazım. Kuru baskılayarak enflasyonu tutmanın kısa vadeli birtakım faydaları olabilir ama bu ithalatı artıran, ihracatı baskılayan unsur olacaktır. Bu da hep üzerinde çalıştığımız dış ticaret açığımızı olumsuz etkileyecektir" değerlendirmesinde bulundu. Döviz kurunun, enflasyonla korelasyonunun kopmamasının önemli olduğunu belirten Avdagiç, “İlk çeyrekte dolar kuru yüzde 9, enflasyon yüzde 14,3’ün üzerinde arttı. İlk 3 ayda 5,3 puanlık bir fark var” ifadesini kullandı. “Hazine ve Maliye Bakanlığı yapılması gerekenleri titizlikle yapıyor” Avdagiç, Türkiye’nin FATF Gri Listesi’nden çıkacağını öngördüklerini, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın hem ulusal hem de uluslararası anlamda yapılması gerekenleri titizlikle yaptığını ifade etti. Avdagiç, Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) 300 puan seviyesine inmesinin ekonomi yönetiminin ve hükümetin çabalarının önemli bir sonucu olduğunu söyledi. Şekib Avdagiç, şöyle devam etti: “Ekonomi yönetiminin adımları pozitif sonuçlarını vermeye başladı. Bu memnuniyet verici. İş dünyası açısından CDS kadar daha önemli bir unsur da bankaların sendikasyon kredileri. İkisi arasında bir korelasyon var. En son bankaların sendikasyonlarına baktığımız zaman Euribor+yüzde 2,25 ile borçlandıklarını görüyoruz. Bankaların sendikasyon maliyetlerini takip etmek lazım.” Banka kredisi maliyetlerinin yüksek olduğunu belirten İTO Başkanı Avdagiç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir ortamda, kredi maliyetlerinin enflasyon üzerinde konumlanması piyasanın bir gerçeği. Ağırlıklı olarak günlük ticari faaliyetleri devam ettirmek için kredi kullanımı gündemde. Beklentimiz enflasyonun makul seviyeye inmesi, buna bağlı olarak da faizlerin ve kredi maliyetlerinin daha uygun bir noktaya gelmesidir. Kredi maliyetlerinin aşağıya çekilmesi, enflasyonun aşağıya çekilmesiyle uyumlu bir halde olacaktır."
İstanbul Üniversite ve lise öğrencileri sürdürülebilirlik öğrenci kongresinde buluşuyor Fenerbahçe Üniversitesi ve MBA Okulları tarafından düzenlenen I. Ulusal Sürdürülebilirlik Öğrenci Kongresi için geri sayım başladı. Medicana Eğitim Grubu iştiraki Fenerbahçe Üniversitesi ve MBA Okulları lise öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşecek olan kongrede; Sağlık, Teknoloji, Çevre ve Eğitim başlıklarına yer verilecek. 10-11 Mayıs tarihlerinde Fenerbahçe Üniversitesinde düzenlenecek olan I. Ulusal Sürdürülebilirlik Kongresinde Medicana Grup üst düzey yöneticileri, Savunma Sanayi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Karataş ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Muhammet Saymaz üniversite ve lise öğrencileriyle bir araya gelerek daha iyi bir dünyaya değerli paylaşımlarıyla ilham olacak. Fenerbahçe Üniversitesi ve MBA Okulları lise hazırlık, 9, 10, 11, 12. sınıf öğrencileri gerçekleştirilecek kongrede sunum, poster sunumu ya da dinleyici olarak yer alarak bilgi paylaşımlarında bulunabilecek. I. Ulusal Sürdürülebilirlik Öğrenci Kongresi ile öğrenciler için hem bireysel hem de toplumsal düzeyde farkındalık oluşturacak olan Medicana Eğitim Grubu iştiraki Fenerbahçe Üniversitesi ve MBA Okulları, gençlerin geleceğin liderleri olarak sürdürülebilirlik alanında bilinçlenmesi, küresel sorunları anlamak ve sürdürülebilir çözümler üretmesi için yenilikçi bir öğrenme platformu oluşturmayı hedefliyor.
İstanbul “Yaza formda girmek için haftada 150 dakika yürüyün” Yaz mevsimine formda girmek adına şimdiden dengeli beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğini belirten Diyetisyen Melike Aslıhan Kara, “Su içmeyi ihmal etmeyin, günde ortalama 2-2.5 litre su içme hedefinize mutlaka ulaşın. Hareketinizi artırın ve haftalık minimum 150 dakika egzersiz süresini hedefleyin. Bilimsel olmayan diyetlerden uzak durun. Tükettiğiniz meyvelerin porsiyon miktarına dikkat edin. Probiyotiklerin gücünden faydalanın” dedi. Yeterli ve dengeli beslenmenin sağlığın temeli olduğunu ancak bunun nasıl sağlandığı konusunda bilgi kirliliği olduğunu ifade eden VM Medical Park Pendik Hastanesi’nden Diyetisyen Melike Aslıhan Kara, “Beslenme açlık duygusunu bastırmak, karın doyurmak ya da canının çektiği şeyleri yemek içmek değildir. Besin öğeleri vücudun ihtiyaç duyduğu düzeyde alınamadığında yetersiz beslenme oluşur. Beslenme; sağlığı korumak, geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için vücudun gereksinimi olan besin öğelerini yeterli miktarlarda ve uygun zamanlarda almak için bilinçli yapılması gereken bir davranıştır” şeklinde konuştu. “İnsan 50’ye yakın besin öğesine gereksinim duyar” İnsanın yaşamı için 50’ye yakın besin öğesine gereksinimi olduğunun altını çizen Diyetisyen Kara, “İnsanın sağlıklı büyüme ve gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için bu öğelerin her birinden günlük ne kadar alınması gerektiği belirlenmiştir. Bu öğelerin herhangi biri alınmadığında ya da gereğinden az ya da çok alındığında, büyüme ve gelişme engellenir, sağlık bozulur. Gereğinden fazla besin tüketilirse, çok alınan bazı öğeler vücutta yağ olarak depolandığından sağlık için zararlı olur. Bu duruma dengesiz beslenme denir. Dengesiz beslenmenin önlenmesinde beslenme eğitimi ile sağlıklı beslenme bilincinin kazandırılması büyük bir önem taşır” ifadelerini kullandı. “Dengeli beslenen kişiler sık hastalanmaz” Yeterli ve dengeli beslenen kişilerin belli özellikleri olduğunu dile getiren Diyetisyen Kara, bunları şöyle sıraladı: “Dengeli beslenen kişi sağlam ve sağlıklı bir görünüştedir. Hareketli ve esnek bir bedene, muntazam bir cilde, canlı ve parlak saçlara ve gözlere, kuvvetli, gelişimi normal kaslara sahiptir. Ayrıca çalışmaya istekli kişiliğe, boy uzunluğuna uygun vücut ağırlığına, normal zihinsel gelişme, sık sık hasta olmayan bir yapıya da sahiptir.” “Sürekli baş ağrısı dengesiz beslenme işareti” Yetersiz ve dengesiz beslenenlerin hareketlerinin de ağır ve isteksiz olduğunu işaret eden Diyetisyen Kara, “Dengesiz beslenenler sağlıksız genel görünüşte (aşırı zayıf veya şişman), pürüzlü, kuru, sağlıksız cilt yapısına, şişman veya çok zayıf vücut yapısına, sık sık baş ağrısından şikâyet eden, iştahsız, yorgun, isteksiz bir yapıya sahiptir” dedi. “Yaza formda girmek için beslenme önerileri” Yaz mevsimine formda girmek adına beslenme önerilerinde bulunan Diyetisyen Kara, dikkat edilmesi gerekenleri şöyle anlattı: “Su içmeyi ihmal etmeyin ve günlük 2-2.5 litre su içme hedefinize mutlaka ulaşın. Her zaman hareketinizi artırın ve haftalık minimum 150 dakika egzersiz süresini hedefleyin. Mutlaka bir diyetisyen gözetiminde ideal kilonuza ulaşın. Medyatik ve bilimsel olmayan diyetlerden uzak durun. Yazın tüketilen meyvelerin porsiyon miktarına dikkat edin. Kronik hastalığınız yoksa taze meyve -sebze suları tüketin. Probiyotiklerin gücünden faydalanın. Kendinize mutlaka hobi ve aktivite edinin.” “Yeşil egzersiz kronik ağrıya, fiziksel ve mental sağlığa iyi gelir” Günümüzün dijitalleşen dünyasında günlük işlerimiz fiziksel olarak hareket etmeksizin kolay bir şekilde gerçekleştirilebilse de, fiziksel aktiviteden yoksun bir yaşam tarzının birçok hastalığı da beraberinde getirdiğini işaret eden Diyetisyen Kara, şu önerilerde bulundu: “Fiziksel aktivitenin vücudun bütün sistemleriyle ilişkili olduğu ve birçok hastalığın tedavisinde destekleyici rolü bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Son zamanlarda ‘yeşil egzersiz’ olarak adlandırılan ve insan sağlığına daha çok olumlu katkıda bulunan, doğal ortamda gerçekleştirilen fiziksel aktivite yeşil egzersiz olarak adlandırılmaktadır. Yeşil egzersizin kronik ağrıya, fiziksel ve mental sağlığa olumlu etkileri vardır. Kolay erişilebilen, biyoçeşitliliği fazla olan doğal ve hoş ortamlarda vakit geçirmenin fizyolojik, psikolojik ve sosyal refahı sağladığı, yaşam kalitesinin artmasında etkili olduğu görülmektedir. Yeşil egzersiz ayrıca insanların çevreye karşı olumlu tutumlarının da gelişmesine katkı sağlamaktadır. Yapılan çalışmalarda yeşil egzersizin psikolojik, hormonal ve nöroimmünolojik çok boyutlu yararlar sağladığı, biyopsikososyal yaklaşımla uyumlu bir yöntem olduğu açıkça görülmektedir. Sonuç olarak, sürdürülebilir sağlığa ve çevreye katkısı olan bu egzersiz yaklaşımının yeşil egzersiz reçeteleri, doğal ortamların korunması, kanıta dayalı araştırmalar ve teşviklerle daha çok desteklenmesi gerektiği ortaya konmuştur.” “Bahar aylarında tüketilebilecek sebze ve meyve önerileri” Bahar aylarında tüketebileceğimiz sağlıklı sebze ve meyve önerilerinde bulunan Diyetisyen Kara, “Hücrelerin yenilenmesi, dokuların onarımı, hastalıklara karşı direnç sağlaması gibi sayısız faydası ile sebze ve meyveler her daim beslenmemizde öncelik kazanıyor. İlkbaharda tüketebileceğimiz bazı önemli sebze ve meyveler havuç, enginar, turp, bezelye, kuşkonmaz, maydanoz, marul, roka, taze yeşillikler, bakla, taze soğan, taze sarımsak, kiraz, çilek, erik, elma, yenidünya ve çağladır” dedi. Diyetisyen Kara, yaza formda girmek isteyenlerin tercih edebileceği metabolizma hızlandıran çay ve çorba tarifini ise şu şekilde paylaştı: “Zencefilli metabolizma çayı” “Malzemeler: 1 litre su, 1 nohut tanesi büyüklüğünde zencefil, 4-5 dilim elma, 1 top karabiber, 1 adet karanfil, limon dilimleri Hazırlanışı: Tüm malzemeleri doğrayıp suda 10 dakika dinlendirip, yemeklerden 20 dakika sonra gece ara öğününde tüketin.” “Metabolizma hızlandıran kabak çorbası” Malzemeler: 2 orta boy kabak, 1 adet soğan, 1 diş sarımsak, 1 orta boy domates, 1 yemek kaşığı zeytinyağı, tuz, karabiber. Hazırlanışı: Küçük doğranmış soğan, sarımsak, kabak 1 yemek kaşığı zeytinyağı ile pişirin. Malzemeler yumuşayınca üzerine rendelenmiş domates ekleyin. Domates pişince üzerine 5 bardak su koyun. Su kaynayınca en son üzerine küçük doğranmış dereotu ve maydanoz ilave edin. Sıcak servis yapıp tuz ve karabiber ekleyip afiyetle tüketebilirsiniz.”
Bartın Kruvaziyer ile Amasra’ya gelen Rus turist sayısı 20 ayda 4.9 kat arttı Kruvaziyer ile 2022 yılının Ağustos ayında ilk kez tanışan Bartın’ın Amasra ilçesine gelen turist sayısı 44 bin 319 kişiye ulaştı. 2022 yılında 9 bin 23 olan turist sayısı, 20 ayda 4.9 kat arttı. Bartın’ın Amasra ilçesine 2022 yılı Ağustos ayında seferlerine başlayan Astoria Grande gemisi, 20 ayda yaptığı 39 seferde 17 bin 43’ü personel, 27 bin 276’sı yolcu olmak üzere toplam 44 bin 319 kişiyi ilçeye getirdi. 193 metre uzunluğunda ve 30 metre genişliğindeki 11 katlı Astoria Grande’nin Amasra’ya getirdiği yolcu sayısı katlanarak arttı. 2022 yılı Ağustos ayında başlayan ve yıl sonuna kadar gerçekleşen 9 seferde 3 bin 933 personel, 5 bin 90 yolcu olmak üzere toplam 9 bin 23 kişi getiren geminin 2023 yılında sefer sayısı 24’e çıkarken, yıl boyunca ilçeye getirdiği yolcu ve personel sayısı toplamda 27 bin 248’e ulaştı. Geçtiğimiz yıl taşıdığı yolcu ve personel sayısı bir önceki yıla göre 3 kat artan geminin toplamdaki yolcu sayısı ise ilk sefere başladığı 2022 yılına göre ise 4.9 kat arttı. Bu yılın ilk 4 ayında gerçekleşen 6 seferde 8 bin 48 turisti Amasra ilçesine getiren gemi, bu seferlerden 3’nü ocak ayında, 2’sini nisan ayında, birini de mayıs ayında gerçekleştirdi. Yolcu taşımacılığında 2023-2024 sezonunun son seferinde 17 Ocak’ta gerçekleştiren gemi, yaklaşık 75 günlük bakım ve onarımın ardından 4 Nisan’da 2024-2025 sezonun ilk seferini gerçekleştirdi. 60 bin yolcu hedefi Gemide yapılan anketlerde en çok beğenilen durak ve turizm şirketlerinin sunduğu gezi paketlerinde en çok talep edilen yerler arasında yer alan Amasra’da bir önceki yılda kırılan turist sayısı rekorlarının 2024 yılında da kırılması hedefleniyor. Astoria Grande gemisi ile yıl boyunca yapılması planlanan toplam 26 seferde 40 bin turistin Amasra’ya getirilmesi planlanırken, ilçeye gelen gemi sayısının da arttırılması için çalışmalar yürütülüyor. Bölgeye yabancı turistleri getiren gemi sayısının iki ve daha üstüne çıkartılması ile yolcu sayısının 60 bine çıkarılması planlanıyor. Yolcu sayısı her yıl katlanarak arttı Bartın Belediye Başkanı Recai Çakır, kruvaziyer turizminde Amasra’nın ağırladığı turist sayısının artarak devam ettiğini kaydetti. 2024 yılında bölgeye yapılan sefer sayısını ve bölgeye gelen gemi sayısını arttırmak için çalışmalar yürüttüklerini hatırlatan Çakır, “Başladığı günlerde oldukça az olan yolcu sayısı giderek artıyor. Bugün 878 yolcu, 437 personelle Amasra’mızdalar. Bu sene için 26 sefer ve Karadeniz’de yine birinci olma hedefi ile liman işletme faaliyetimize devam ediyoruz. Sefer sayısının yanı sıra gemi sayısının artması için de tüm paydaşlarımızla çalışmaya devam ediyoruz” diye konuştu. 39. seferde 878 yolcu getirdi 39. seferini 1 Mayıs’ta gerçekleştiren gemi, son seferinde 878 yolcu ve 437 mürettebat ile Amasra Limanı’na yanaştı. Rusya’nın Soçi kentinden yola çıkan ve Karadeniz turu yapan geminin sabah saatlerinde geldiği Amasra ilçesinde yaklaşık 10 saat yolculuğa ara veren turistler, gün boyu Bartın ve Amasra ilçesinin doğal, tarihi ve turistik yerlerini gezme fırsatı buldu. Rus turistler sakin ve otantik buluyor Denizin ve doğanın keyfini çıkaran Rus turistler, ilk kez geldikleri Amasra’yı çok beğendiklerini ifade ettiler. Rus turistler, Amasra’nın doğası ve denizini muhteşem olarak değerlendirirken, ilçeyi sessiz, sakin ve otantik bulduklarını ifade ettiler. Rus turistler, ilçenin meşhur balığının yanı sıra bölge insanlarını da çok sevdiklerini kaydederek, tekrar gelmeyi düşündüklerini söylediler.