KÜLTÜR SANAT - 17 Ağustos 2018 Cuma 09:54

Avrasya Kurultayı, Kastamonu’da gerçekleştirildi

A
A
A
Avrasya Kurultayı, Kastamonu’da gerçekleştirildi

2018 Kastamonu Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında Kastamonu’da Avrasya Kurultayı gerçekleştirildi. Kurultayda, Kastamonu’da sağlık ve kalkınma adına İbn-i Sina Enstitüsünün kurulması kararlaştırıldı.

Türk Dünyası Koordinasyon Vakfı (TÜKOV), Türkiye-Hollanda Sağlık Vakfı ile Moral Vakfı tarafından 2018 Kastamonu Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında Kastamonu’da Avrasya Kurultayı yapıldı. 

Bilgehan Bilgili Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen kurultayda konuşan Türk Dünyası Koordinasyon Vakfı (TÜKOV) Başkanı Şahin Çokyaman, Avrasya Kurultayı Birleşmiş Milletler Kalkınma Hedefleri 2030 ve Bölgesel Kalkınma Temalı, İbn-i Sina’nın doğumunun 1037’nci yılı anısına Türk Dünyası Koordinasyon Vakfı, Türkiye Hollanda Sağlık Vakfı ve Moral Vakfı tarafından Kastamonu’da sağlık ve kalkınma adına İbn-i Sina Enstitüsünün kurulacağını açıkladı. 

TÜKOV Başkanı Şahin Çokyaman, İbn-i Sina Enstitüsü için Kastamonu Üniversitesini seçmenin sebeplerinin en iyi üniversitelerden biri olmasından dolayı olduğunu belirterek, “3 vakıf bir araya gelerek, aylardır gece gündüz çalıştık ve bugünlere kadar geldik. Türk Dünyası Koordinasyon Vakfı olarak bu işin koordinasyonunu üstlendiğimiz için çok mutluyuz” dedi. 

“Enstitünün kuruluş tarihine 1037 olarak yazılacak” 

Türkiye-Hollanda Sağlık Vakfı Başkanı Gerontolog Dr. Kemal Aydın ise, “Bugün burada olmamızın sebebi İbn-i Sina’dır. İbn-i Sina’ya 1037 yıl sonra Kastamonu Üniversitesi’nde sahip çıkarak vefamızı göstereceğiz. Türk Dünyası Kültür Başkenti Kastamonu’ya yakışan İbn-i Sina’yı 1037’nci yılında anmak. Enstitünün kuruluş tarihine 1037 olarak yazılacak. Onun vefatı, yeni İbn-i Sina’ların yetişmesinin temelinin atıldığı an olacak” diye konuştu. 

Kastamonu’da önümüzdeki günlerde göçmen yaşlılar konusunda bir toplandı yapmayı planladıklarını söyleyen Dr. Kemal Aydın, “Çünkü Kastamonu, zamanında en fazla göç veren bir ilimiz. Kastamonu, 1 milyona yakın dışarıya göç vermiştir. Avrupa’da da 25 milyon insan var. Avrupa’da da Müslüman olarak 5 milyon göçmen yaşlı nüfus bulunuyor. Bu da yine İbn-i Sina Enstitüsünün konusudur. İnşallah Kastamonu Üniversitesi ile İbn-i Sina Enstitüsü işbirliğinde bu konu ele alınacak” şeklinde konuştu. 

İbn-i Sina Enstitüsü’nün kuruluşu için Kastamonu’da bir yer arayışlarının olduğunu söyleyen Dr. Aydın, “D8 Araştırma Merkezinin Kastamonu Üniversitesi bünyesinde kurulması için çaba sarf ediyoruz. Bu yönde rapor hazırlanması için yetkilileri üniversitemizi ve kampüsü gezdirdik. Bu araştırma merkezinde genetik, Alzheimer, halk sağlığı, helal gıda, terapi gibi birçok konu araştırılacak. D8 ülkelerinin 1 milyardan fazla nüfusu bulunuyor. Biz de burada bu ülkelerin Ar-Ge’sini, araştırmasını yapmak istiyoruz. İnşallah bunun için çalışmalarımız sürüyor” ifadelerini kullandı. 

“Şefkat konusunu proje haline getirdik ve Moral Köyü oluşturduk” 

Moral Vakfı Başkanı Rıza Deniz de, şefkat konusunu proje haline getirdiklerini ve Moral Köyü oluşturmak için proje hazırladıklarını belirterek, “Biz, bildiğimizi yapmıyoruz, yapmak istediğimizi yapamıyoruz. Biz, namazı biliyoruz ama yapmaya gelince yapmıyoruz. Bizler, bunun farkına nasıl varacağız. Bunu nasıl fark edeceğiz. Bilmemiz gereken bu konuları nasıl farkına varıp, ne zaman yapmaya başlayacağız. Bu konuyu akademisyenler görüşüp önce aile modelini geliştirdik. Önce insanın, ferdin ve ailenin, toplumun nasıl mutlu olacağı, nelerle mutlu olacağını ele alacağız. Ama bizler, bunu ilmi ve iman olarak nasıl farkına varmalıyız konusunu görüşüyoruz. Bu konuda Dr. Kemal Aydın beyin çalışmalarını duyduk ve bizlere ziyarete geldiler. Şahin başkanımız ile tanıştık ve bu konuları enine boyuna ele aldık. Nasıl sağlıklı bir toplum oluşturabiliriz konusunu bizler de ele aldık. Uzun yıllar üzerinde çalıştığımız Moral Köyü diye bir proje hazırladık. Bu projede asıl amacımız bir ailenin geleceğini, bir yaşlının nasıl mutlu olacağını Kur’an-ı Kerim’de nasıl anlatıldıysa bu şekilde yapmak olacak. İmanı konularda aile nasıl mutlu olur. Bu yüzden şefkat konusunu proje haline getirdik. İnşallah bu projeyi hayata geçireceğiz” dedi. 

“Gönlünü açmış bir üniversite olmaktan mutluluk duyuyoruz” 

Kastamonu Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Ali Rafet Özkan ise, “Kastamonu Üniversitesi yenilikçi bir üniversite olarak vizyonunu devam ettiriyor. Özellikle Türk Dünyası başta olmak üzere, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Endonezya, Malezya, Arjantin, Portekiz, ABD, Filipinler’e kadar dünyanın birçok ülkeden 96 üniversite ile birlikte ortak çalışmalar yapan bir üniversiteyiz. Aynı zamanda bu üniversiteler ile öğretim görevlisi ve öğrenci değişimi yapmaktayız. Ayrıca 84 üniversite ile Farabi çalışmalarımız sürüyor. Avrupa’nın 16 ülkesinde Erasmus-Plus çalışmaları doğrultusunda bilimsel faaliyetlerimiz devam ediyor. Bunlarla birlikte Mevlana programını Türkiye’de en aktif uygulayan bir üniversiteyiz. Özellikle Filipinler, Malezya, Kırgızistan, Azerbaycan gibi pek çok ülkedeki projelerimizi sürdürüyoruz. 2017-2018 yılı itibariyle 30 binin üzerinde öğrenciye sahibiz. Gönlünü açmış, kapılarını açmış bir üniversite olmaktan mutluluk duyuyoruz. Biz sadece üniversite olarak bilgiyi geliştirmenin ötesinde, sanayi işbirliklerinin ötesinde, insani değerlerin, ahlaki değerlerin, erdemlerin gelişmesi önemli olduğunun bilincinde faaliyetlerimize devam ediyoruz. Bu Avrasya Kurultayı’nda alınacak kararlarda üniversitemizin üzerine düşen her görev olursa, bunu da memnuniyetle yapacağız ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı. 
Konuşmaların ardından Bilim, Teknoloji ve Medeniyet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Salım Alhassan ve D8 Ekonomik İşbirliği Asemblesi Genel Sekreteri Dato Ku Jaafar Ku Shaari’nin de katılımıyla Avrasya Kurultayı gerçekleştirildi. Kurultayda, katılımcılar kendi alanlarıyla ilgili yürütülen çalışmalar hakkında detaylı bilgiler verdi.  

Vedat Yunus İkizoğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırklareli Kırklareli’nde yılbaşında alınacak tedbirler masaya yatırıldı Kırklareli’nde uygulanacak yılbaşı güvenlik tedbirleri çerçevesinde, asayiş, trafik, kamu düzeni, sağlık, itfaiye ve acil müdahale hizmetlerine yönelik alınacak önlemler değerlendirildi. Kırklarelililerin yeni yıla sağlık, huzur ve güven içerisinde girmelerini sağlamak, yılbaşı tatilinin il genelinde sorunsuz ve emniyetli bir şekilde geçirilmesi amacıyla alınacak tedbirlerin ele alındığı Yılbaşı Tedbirleri Toplantısı, Vali Uğur Turan başkanlığında Valilik Atatürk Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıda, İçişleri Bakanlığı’nın talimatları doğrultusunda ülke genelinde uygulanan yılbaşı güvenlik tedbirleri çerçevesinde, asayiş, trafik, kamu düzeni, sağlık, itfaiye ve acil müdahale hizmetlerine yönelik alınacak önlemler detaylı şekilde değerlendirildi. Toplantıda ayrıca, emniyet ve jandarma birimleri başta olmak üzere tüm ilgili kurumların, yılbaşı süresince 7/24 esasına göre görev yapacağı, denetimlerin ve uygulamaların artırılacağı vurgulandı. Kırklareli Valisi Uğur Turan, vatandaşların huzur ve güvenliğinin her zaman öncelikli olduğunu belirterek, İçişleri Bakanlığı’nın ’tedbir, denetim ve koordinasyon’ anlayışı çerçevesinde, kurumlar arası iş birliği ve koordinasyonun en üst seviyede sürdürüleceğini ifade etti. Vali Turan, kamu düzenini bozabilecek her türlü olumsuzluğa karşı gerekli tüm önlemlerin kararlılıkla uygulanacağını dile getirdi.
İstanbul Yusuf Güney’den uyuşturucu soruşturması sonrası açıklama İstanbul’da ünlü isimlere yönelik yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ifadesinin ardından saç ve kan örnekleri veren şarkıcı Yusuf Güney serbest bırakıldı. Güney, konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "On gündür hastalıklarla mücadele ediyorum. Telefonlarımı kapattım, kendimi iyileştirmek için istirahate çekildim, yer yerinden oynamış" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından ünlü isimlere yönelik yürütülen uyuşturucu soruşturması sürüyor. Soruşturma kapsamında sanatçı Yusuf Güney ifadeye çağrıldı. İfadesinin ardından Güney, sevk edildiği Adli Tıp Kurumu’nda saç ve kan örnekleri verdikten sonra serbest bırakıldı. Yaşananların ardından Yusuf Güney, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Dört beş gündür yoktum. Niye yoktum biliyor musunuz? On gündür hastalıklarla mücadele ediyorum. O kadar ağır sendromlar yaşadım ki. Telefonlarımı kapattım, kendimi iyileştirmek için istirahate çekildim, yer yerinden oynamış. Elemanın bir tanesi adımı vermiş, olay sadece bu. ’O da içiyor’ demiş. Bundan dolayı aramam çıkmış. Öyle gözaltına alınmak, yakalama kararları yok. Benim haberim olduktan sonra da telefonu açtım, ’geliyorum’ dedim, özür dilerim sizi beklettiğim için ve gittim ifademi verdim. Kan tahlili, idrar tahlili ve saç tahlili verdim, sonuçları bekliyorum" ifadelerini kullandı.
Karabük Kuyumcu soygununda karar açıklandı Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir kuyumcuya silahlı ve maskeli şekilde düzenlenen soyguna ilişkin davada mahkeme karar vererek, sanıklar hakkında ’nitelikli yağma’, ’mala zarar verme’ ve ’ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından ayrı ayrı cezalandırıldı. Karabük 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4. celsede karar duruşması görüldü. Mahkemeye tutuklu sanıklar Cemal Çelikay (21), Emre Ünlük (21), Rıza Çelikay (19), Ramazan Karakaş (33) ve Eyüp Emir Eper (20), avukatları ile sanık yakınları katıldı. Mahkeme başkanı soygunu gerçekleştirdikleri iddia edilen sanıklara tek tek son sözlerini sordu. Sanıklardan Cemal Çelikay, "Kendim için değil ailem için bir şans istiyorum. Kimseye zarar vermek istemedim ve silahı bir kez ateşledim. Pişmanım ve beraatimi istiyorum" derken, kardeşi Rıza Çelikay ise "Kimseye zarar vermek istemedim, sadece kaçarken kendi elimdeki silah ateş aldı ve yaralandım" diyerek beraatini istedi. Tutuklu sanıklardan Emre Ünlük, nitelikli yağmayı kabul ederek, öldürmeye teşebbüs suçunu kabul etmediğini ve bir anlık gafletle bu suçu işlediklerini, bunu da fakirlikten yaptıklarını ifade ederken, Ramazan Karakaş ise yardım ve yataklık ile gözcülük yapmadığını, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraatini istedi. Soygun girişimine silah temin eden Eyüp Emir Eper ise silahı satın aldığı için çok pişman olduğunu, askerlik görevini yaparak topluma kazandırılmak istediğinden beraatini talep etti. Sanıkların son sözlerini dinleyen mahkeme heyeti, Cemal Çelikay, Rıza Çelikay ve Emre Enlük’e "Nitelikli Yağma Suçu"ndan 149/1 maddesinin A- B- C ve D bendinden 13 yıl hapis cezası ve ayrıca mala zarar vermeden de 1’er yıl hapis cezası verdi. Ramazan Karakaş ve Eyüp Emir Eper’e de aynı suçtan 13 yıl hapis cezası verirken, iki sanığa indirim uygulayarak 6 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti ayrıca, öldürmeye teşebbüs suçundan ise 3 sanığa ayrı ayrı berat verdi.