GÜNDEM - 31 Temmuz 2014 Perşembe 22:25

Avrupa Şampiyonu Erkek Tenis Takımı yurda döndü

A
A
A
Avrupa Şampiyonu Erkek Tenis Takımı yurda döndü

Hollanda'nın Roterdam şehrinde düzenlenen ve 35 ülkenin katıldığı 2. Avrupa Üniversitelerarası Spor Oyunları'nda, Avrupa şampiyonu olan İstanbul Aydın Üniversitesi Erkek Tenis Takımı madalyalarla yurda döndü.

İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Erkek Tenis Takımı, Hollanda'nın Roterdam şehrinde 24 Temmuz-8 Ağustos tarihleri arasında 35 ülke, 180 üniversite ve 2 bin 900'ün üzerinde sporcunun katılımıyla badminton, basketbol, futbol, futsal, hentbol, kürek, rugby, masa tenisi, tenis, voleybol branşlarında düzenlenen 2. Avrupa Üniversitelerarası Spor Oyunları'nda Avrupa Şampiyonu oldu. Akşam saatlerinde yurda dönen Erkek Tenis Takımı Atatürk Havalimanı’nda çiçeklerle karşılandı.

Takım adına konuşan Takım Kaptanı Barış Ergüden, bir hafta boyunca zorlu rakiplerle oynadıklarını belirterek, “Gerçekten çok guruluyuz önemli bir başarı bu. Emeği geçenlere takıml arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Uzun süren saatler süren maçlar oynadık. Sonuç olarak çok muyluyuz” dedi.

Takım Antrenörü Öğretim Görevlisi Pero Duygu Dumangöz ise, “Türkiye’miz ve üniversitemiz adına iyi bir derece elde ettik. Üniversiteliler arası tenis liginde ilk defa bir üniversite derece almış oluyor. En son maçta Polonya’yı yenerek bu dereceyi ülkemize armağan ettik” şeklinde konuştuk. 

KAMİL SELVİ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kazakistanlı 14 yaşındaki Nikita şifayı Pendik’te buldu Kazakistan’da doğuştan hemifasiyai mikrozomi hastalığına yakalanan 14 yaşındaki Nikita, şifayı Pendik’te buldu. Ameliyat sonrası yüzünde gözle görülür değişim yaşayan Nikita, 18 yaşına geldiğinde yeniden ameliyat olacak. Kazakistan’da Natalia Vladimir’in 4 çocuğundan en küçüğü olan 14 yaşındaki Nikita’da doğuştan hemifasiyai mikrozomi hastalığı görüldü. Kendi ülkelerinde çok sayıda ameliyat geçiren Nikita’nın ailesine doktor yurt dışında tedavi önerdi. İnternetten araştırmaya başlayan Vladimir ailesi Pendik’te bulunan Medical Park Hastanesine ulaştı. Tedavi süreci başlayan Nikita yaklaşık 10 saatlik operasyonun ardından 2 hafta yoğun bakım ünitesinde kaldı. Ameliyat sonrası yüzünde gözle görülür derecede değişim yaşayan Nikita’nın ailesi doktorlarına teşekkür etti. Ameliyat sonrası konuşan Doç. Dr. Burak Sercan Erçin, Nikita’nın 18 yaşına geldiğinde gelişimden kaynaklı 2’nci bir ameliyat olacağını belirtti. "Gözle görülür bir değişim oldu" Tedavi süreci sonrası konuşan Doç. Dr. Burak Sercan Erçin, "Hastamızın tanısı yüz gelişim bozukluğu, hemifasiyai mikrozomi diyoruz çok nadir görülen bir hastalık. Kendi ülkesinde belli bir ameliyat yapılmış ama başarılı olamamış. Bize de başvuru yaptı. Komplike bir ameliyat oldu. Beyin cerrahisi ile vakaya girdik. Beyin cerrahisinin yaptığı işlem, kafa tasının çıkarılması daha sonra biz göz kürelerinin etrafında bulunan kemikleri çerçeve şeklinde keserek yerlerini değiştiriyoruz. Yüz gelişim bozukluğunda elmacık kemiğinde de bir eksiklik oluyor. Kafa tasının bir kısmından aldığımız kemik ile elmacık kemiğini oluşturduk. Hastayı memnun edecek bir sonuca ulaştığımızı düşünüyoruz. Ameliyatları bitmedi 18 yaşına geldikten sonra çenesindeki geriliğe yönelik yüz gelişimi tamamlanacak. Çenesindeki gelişme eksikliğine yönelik bir ameliyat daha olacak. Türk plastik cerrahisi iyi bir yerde bu ameliyatı yapabilmek için sadece cerrahlarla bitmiyor. İyi bir hastane, iyi bir ekip, iyi bir yoğun bakım, iyi bir takip hastaların tıp dışı sorunlarıyla ilgilenecek iyi bir yabancı hasta ekibi gerekiyor. Hastanemizde sıklıkla bu tip hastalıkları ameliyat ediyoruz. Bu iş milli bir mesele, yurt dışından bir hasta geliyor. Size ve ülkenize güveniyor. Başarılı bir şekilde sonlandırmanız gerekiyor. Öyle yaptığımızı düşünüyorum" diye konuştu. "Çok memnun kaldık" Yüz gelişim bozukluğu yaşayan Nikita’nın annesi Natalia Vladimir, "Kazakistan’da ameliyat olurken, böyle bir ameliyatın imkanlar dahilinde başarılı olmayacağını söylediler. Plastik cerrahımız yurt dışında tedavi olmamız gerektiğini söyledi. Kazakistan Sağlık Bakanlığının teklifi üzerine Pendik Medical Park Hastanesi bizi kabul etti. Ameliyatımız çok başarılı geçti. Hastaneden çok memnun kaldık. Hocamıza ekibine çok teşekkür ederiz" diye konuştu.
Kars Kars 36 Spor Kireçhane Spor karşılaşmasının hakemleri belli oldu Kars 36 Spor Trabzon Kireçhane Spor karşılaşmasını yönetecek hakemler belli oldu. Kendi sahasında son karşılaşmasına çıkacak olan yeşil beyazlı ekip, Kireçhane Spor karşılaşmasından galip ayrılarak haftayı 3 puanla kapatmanın hesaplarını yapıyor. Bölgesel Amatör Lig (BAL) Ligi 10’uncu grupta mücadele eden Kars 36 Spor, Kireçhane Spor karşılaşmasını Hakkari Bölgesi hakemlerinden Bülent Berkay yönetecek. Berkay’ın yardımcılıklarını Hamdiye Çelik ve Fatma Soysal yapacak. Prof. Dr. Abamüslüm Güven Stadyumunda bugün oynanacak olan Kars 36 Spor Trabzon Kireçhane Spor karşılaşması saat 14.00’de başlayacak. Kars 36 Spor Kulüp Başkanı Ali Uçum, tüm Karslıları karşılaşmaya davet etti. Kars 36 Spor için elini değil, gövdesini taşı altına koyan Başkan Uçum, yeşil beyazlı ekibin kendi saha ve seyircisi önünde oynayacağı karşılaşma öncesinde birlik beraberlik mesajları verdi. Başkan Ali Uçum, “Bölgesel Amatör Ligi 10’uncu grupda mücadele eden Kars36 Spor bugün kendi evinde Trabzon ekibi Kireçhanespor ile oynayacak. Karşılaşma saat 14.00 de Abamüslüm Güven Stadın da başlayacak. Her iki takım da ligde kalmayı garantilemiş olmanın rahatlığı ile maça çıkacak” dedi. Kireçhane Spor karşılaşmasının sezonun en önemli ve kendi sahalarında oynayacakları son maç olacağına dikkat çeken Uçum, “Dostluk havasında bir maç olmasını diliyorum. Rakip takımı dostça ağırlayıp dostça uğurlayacağız. Bu sezon için en önemli ve son maçımız. PlayAut maçı olacak. Kazasız belasız sezonu bitirmek istiyoruz” diye konuştu. Başkan Uçum, Kars 36 Spor Kireçhane Spo karşılaşması tüm Karslıları davet etti.
Antalya Hekimlerden Gazze için sessiz yürüyüş Antalya’da çeşitli hastanelerde görev yapan hekimler ve sağlık çalışanları İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını düzenledikleri ‘Sessiz Yürüyüş’ ile protesto etti. İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye yönelik saldırılarında 210 gün geride kaldı. 210 günde 34 bin 622 kişi hayatını kaybederken, saldırılarda 53 sağlık merkezi ve 32 hastane ise hizmet dışı kaldı. Antalya’da çeşitli sağlık kurumlarında görev yapan hekimler İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla ‘Sessiz Yürüyüş’ gerçekleştirdi. Muratpaşa Camii avlusundan başlayan yürüyüşte hekimler ‘Terör, soykırım ve işgale karşı hekimlerden sessiz yürüyüş’ yazılı pankart açtı. Ellerinde Türkiye ve Filistin bayrakları ile sessiz bir şekilde yürüyen hekimler Kapalıyol olarak bilinen Kazım Özalp Caddesi’nde basın açıklaması yaptı. "Sağlık hizmeti verilemiyor" Tüm zorluklara rağmen Gazze’de var güçleri ile görev yapan doktor ve sağlık çalışanlarını desteklediklerini belirten grup üyesi Muhammed Azad Demir, "Türkiye’deki hekimler ve sağlık çalışanları olarak sessiz yürüyüşümüzün 25. haftasında Gazze için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. İsrail’in 7 Ekim’den itibaren 7 aydır devam ettirdiği saldırıları neticesinde 35 bin kişi şehit oldu ve 100 bine yakın kişi ise yaralandı, 19 binden fazla çocuk ise yetim kaldı. İsrail’in Gazze’de bulunan hastanelere yönelik saldırıları katliamlara dönüşmüş, ancak söz konusu saldırılar uluslararası alanda henüz bir yaptırıma maruz bırakılmamıştır. Saldırılardan önce Gazze’de yaklaşık 35 hastane bulunmakta iken şu anda Gazze’nin kuzeyindeki hastanelerin tamamı ve güneyindeki hastanelerin çoğu sağlık hizmeti veremez durumda" dedi. 35 hastaneden 2’si aktif Şu anda Gazze’de ayakta kalan ve hala çalışmaya devam eden 3 hastane bulunduğunu ve bunlardan da sadece 2’sinde aktif olarak ameliyat yapılabildiğini belirten Demir, "Hastanelerin bazıları bombalanarak tahrip edilmiş, bazılarının içindeki cihaz ve malzemeler parçalanarak kullanılamaz hale getirilmiş ve birçoğu da çalışan, 6 aydır maaş almadan çalışmaya devam eden doktor ve sağlık görevlilerinin şehit edilmesi, tutuklanması veya göçe zorlanması nedeniyle sağlık hizmeti veremez hale gelmiştir. Özellikle Gazze’nin kuzeyindeki bazı hastanelerde hemen hemen hiç tıbbi malzeme kalmamış ve güney-kuzey arası bağlantı neredeyse tamamen kesildiğinden malzeme tedarik edilemez hale gelmiştir" ifadelerini kullandı. "Gazze toplama kampına dönüştü" Gazze’nin en büyük hastaneleri olan Şifa Hastanesi ve El-Nasır Hastanesi’nin bombalanarak hizmet dışı kaldığının altını çizen Sessiz Hekimler Platformu üyesi Muhammed Azad Demir, "Gazze halkı abluka altında açlığa mahkum ediliyor. Bombaların, kitle imha silahlarının dehşetinden kurtulabilen insanlar, yetersiz beslenmenin, susuzluğun, salgın hastalıkların pençesinde ölüme mahkum ediliyor. İsrail, Gazze’yi bir toplama kampına dönüştürmüş, insanlar için güvenli bir liman aramaları imkansız hale gelmiş, son sığınakları olan hastaneler dahi bombalanarak insanlık dışı bir vahşete imza atılmaktadır. Bu vahşete sessiz kalmak, insanlığın vicdanını ayaklar altına almak demektir" şeklinde konuştu.
Adana "Nasıl Bir Demokrasi Nasıl Bir Cumhuriyet" Paneli gerçekleştirildi “Nasıl Bir Demokrasi Nasıl Bir Cumhuriyet” konulu panel, Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Av. Erdal Yıldırım’ın üstlendiği panelde; Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel, Demokrat Parti (DP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt, Gazeteciler Şirin Payzın ile Deniz Zeyrek konuşma yaptı. Hınca hınç dolu salonda yapılan panelin açılışında konuşan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, 2 bin kişilik bir salonu Adana’ya kazandıracaklarını açıkladı. Başkan Zeydan Karalar, “Adana gibi kültür ve sanatın merkez olan şehre, Adana’ya yakışan kültür ve sanat merkezi kazandıracağız. Bu dönemde bunu hayata geçireceğiz” dedi. Konuşmacıları ve katılımcıları selamlayan Başkan Zeydan Karalar şunları söyledi: “Demokratik Kitle Örgütleri, Sivil Toplum Örgütleri, toplumu iyiye doğru dönüştürme yolunda önemli görev üstlenmektedir. Belediye başkanları da elbette görevlerini layıkıyla yapmalı, halkın kendilerine yüklediği sorumluluğu yerine getirmeli fakat ayrıca ülkedeki sorunlarla ilgilenmek, yurttaşlık ve aydın sorumluluğunu yerine getirmek gibi vazifesi olduğunu da unutmamalı. Güncel sorunları, konuları gündeme getirmek, halkı aydınlatmak ve örgütlü bir toplum olunabilmesi yolunda üzerine düşeni gerçekleştirmek de bana göre belediye başkanlarının asli görevlerindendir.” Daha köklü bir demokrasi ve daha çağdaş bir Cumhuriyet için birlikte mücadele etmeye devam edeceklerini belirten Başkan Zeydan Karalar, modern, bilimi mürşit alan eğitim müfredatına ihtiyaç olduğunu ifade etti. Konuşmalarının ardından Başkan Zeydan Karalar’ın eşi Nuray Karalar, panelistlere çiçek verdi, katılımlarından dolayı teşekkür etti.
Erzurum Rektör Çomaklı: “Şimdiki neslin gelecek nesillere karşı taşıdığı sorumluluğun bilinciyle çalışmalarımızı yürütüyoruz” Üniversitede yapılması planlanan çalışmaları değerlendirmek ve gündem maddelerini görüşmek üzere rutin olarak gerçekleşen Senato ve Yönetim Kurulu Toplantısının bu haftaki oturumu, Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezinde düzenlendi. Toplantı öncesi, Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesinde yer alan Atatürk Üniversitesi Biyoçeşitlilik Bilim Müzesinin (ABMM) açılışını gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, yaklaşık bir yıldır misafir kabulüne başlayan müzenin resmi açılışını, Senato ve Yönetim Kurulu Toplantısıyla birlikte yaparak tarihe bir not düştüklerini ifade etti. Törene Rektör Yardımcıları, Üniversite Genel Sekreteri, Senato ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile merkez çalışanları katıldı. Rektör Çomaklı: “Şimdiki Neslin Gelecek Nesillere Karşı Taşıdığı Sorumluluğun Bilinciyle Çalışmalarımızı Yürütüyoruz” Açılış töreninde kısa bir konuşma gerçekleştiren Rektör Çomaklı, ekosistemdeki her bir yaşam şeklinin benzersiz olduğunu ve dünyadaki her organizmanın, insan için değerli olsun veya olmasın, var olma hakkına sahip olduğuna vurgu yaptı. Şimdiki neslin gelecek nesillere karşı sosyal bir sorumluluğunun varlığından bahseden Çomaklı: “Bu sorumluluk, dünyadaki tüm canlı organizmaların korunmasının gerekliliğini de bizlere yüklemektedir. Günümüzde tehdit altında olan biyoçeşitliliğimizi korumak ve gelecek nesillere aktarabilmek için gerekli önlemler almak oldukça önemlidir. Daha göreve gelmeden önce önemine vakıf olduğumuz bu alana yönelik ilk çalışmalarımızı yönetime gelir gelmez gerçekleştirdik ve merkezimizin kurulumuna başladık. Üniversitemizin öz kaynakları ile yürütmüş olduğumuz bu çalışma kısa sürede önemli bir seviyeye ulaştı. Ülkemiz başta olmak üzere birçok dünya üniversitesi ile iş birliği içerisinde projelerine devam eden merkezimiz, aynı zamanda bünyesinde barındırdığı Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi ile toplumla iç içe bir süreç yürütüyor” dedi. Dünyadaki birçok canlı türünü içinde barındıran ve bu doğrultuda 7’den 70’e herkesin ilgisini çeken Biyoçeşitlilik Müzesinin özellikle çocukların hayal güçlerini geliştirmesi ve yaşadıkları dünyayı daha yakından tanıması açısından oldukça önemli olduğunu belirten Rektör Çomaklı, Doğu Anadolu’nun kesişim noktasında yer alan Erzurum’a kazandırmış olmanın gururu içerisinde olduklarını söyledi. Prof. Dr. Gültekin: “Uluslararası Bilim İnsanlarıyla Ortak Araştırmalar Yürütüyoruz” Merkez Müdürü Prof. Dr. Levent Gültekin ise Uygulama ve Araştırma Merkezinde hayvanlar ve bitkiler alemi laboratuvarı ile taksonomi ve moleküler sistematik gibi temelde 4 laboratuvarın bulunduğunu, uluslararası bilim insanlarıyla ortak araştırmalar yürütüp eğitim ve uygulama laboratuvarıyla topluma bilgi aktardıklarını belirterek, Doğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere dünyanın her noktasını yoğun bir şekilde taradıklarını ve buldukları özel türleri koruma altına aldıklarını, ayrıca gelecek nesillere karşı olan sorumluluklarını da yerine getirmek için yoğun bir gayret sarf ettiklerini ifade etti. Müzede 250 Bin Bireyden ve 10 Bin Türden Oluşan Koleksiyon Mevcut Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesinde kurulan Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi hakkında da bilgi paylaşımında bulunan Prof. Dr. Levent Gültekin; müzede, Doğu Anadolu başta olmak üzere Türkiye ve dünyanın dört bir yanından 60 yılda toplanan 250 bin birey, 10 bin türden oluşan koleksiyonun özenle muhafaza edildiğini söyledi. Dev mamut, dinozor ve balina replika koleksiyonlarının yanı sıra çok sayıda türden oluşan bitki, böcek, memeli hayvan, sürüngen, balık ve milyonlarca yıl öncesine ait fosilin bulunduğu müzede, üniversitenin öz kaynağı ve Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı’nın destekleriyle üst düzey bilimsel araştırmaların yapıldığını belirten Gültekin, biyoçeşitliliğin korunması ve eğitim anlamında topluma katkı sunulmasının hedeflendiğini dile getirdi.