EĞİTİM - 26 Şubat 2016 Cuma 10:58

Avukat Gönenç Gürkaynak’tan hukuk öğrencilerine tavsiyeler

A
A
A
Avukat Gönenç Gürkaynak’tan hukuk öğrencilerine tavsiyeler

Avukat Gönenç Gürkaynak, genç hukukçulara ve mesleğe yeni başlayan avukatlara tavsiyeler verdi.

Türkiye’nin uluslararası anlamda kariyer yapmış başlıca hukukçularından biri olan Avukat Gönenç Gürkaynak, sorular üzerine, genç hukukçular ve mesleğe yeni başlayan avukatlar için tavsiyelerde bulundu. Hukuk eğitimini kötüleyip 'Gerçek hayatta' ile başlayan cümleler kurma adetinden vazgeçilmesi gerektiğini belirten Gürkaynak, "Okulda ne kadar hukuk öğrendiğiniz ve hukuku nasıl öğrendiğiniz, önemlidir. Hukuk eğitiminin eksiklerini kapatmanın yolu sızlanmak değil meselelerin kaynağına gidip daha çok okumaktır. Hukuk bilgisi eksiğine hakkınız olan son gün mezuniyet gününüzdür. O güne iyi hazırlanın" dedi.

Avukatlığın bir onur olduğunu her an duyumsamanın özel önemine değinen Gürkaynak, "Çalışma hayatına adım atacağınız yeri, kendinizi iyi tanıyıp kendinize karşı dürüst biçimde belirleyin. Eğer çok dosya gördükçe ve yük aldıkça serpilip çiçek açanlardansanız, buna göre büro seçin. Eğer “çalışmak için mi yaşıyoruz, yaşamak için mi çalışıyoruz” tartışmasına çabucak girerken kendinizi görebiliyorsanız, kendi temponuza uygun bir profesyonel yuva bulun. Bunun bir tane doğrusu yok. Sizin için doğrusunu ancak siz bilebilirsiniz. Bir yandan Kaliforniya ile bir yandan da Japonya ile çalışan bir büroda işe başlayıp uykusuz kaldığınıza dövünmek de, bir yıl fotokopi çekeceğiniz bir büroya girip gelişemediğinize hayıflanmak da sizi gerçek potansiyelinizle geliştirmez. Kendi ritminize uygun ortamı, sizin için doğru ortamı seçin. “Başkaları yapıyorsa ben de yaparım” yahut “bu yaşta çalışmayacağım da ne zaman çalışacağım” gibi ezberlerden hareket etmeyin. Kendinize dürüstçe bakıp önerilen iş temposunu da iyi araştırın. Düşündüğünüz ofiste çalışan kişilerden bilgi alın. Sorun. Kendinizde inceleme hakkı görün. İşe başlama anındaki kıymetinizi iyi takdir edip çalışma amaçlarınızı koruyun. Hukuka ve hukukçuya dil uzatana boyun eğmeyin. Hukukun ve hukukçunun kötüsünün olabileceğini bildiğiniz gibi, hukuk kavramının ve hukukçu insanlar grubunun erdemlerine inanın. Mesleğinize sahip çıkın. Baronuza emek verin. Sizin önünüzde “avukat şakası” yapacak adam, iki kere düşünsün. Meslekdaşa en ufak kötü muameleye, meslek alanınıza en ufak tecavüze, meslek onurunu kirleten en ufak uygulamaya, meslekdaşı alçaltan en küçük imaya tahammül etmeyin. Mesleğinizin en onurlu meslek olduğunu, eğer bunu tertemiz yapıyorsa hak savunandan daha makbul insan olamayacağını iliklerinizde hissedin. Bu duygularla donanarak dayanışma içinde faaliyet göstermezseniz, yalnız bir yolculuğun ekşimiş ve yıpranmış yolcusu olursunuz" şeklinde konuştu.

Avukatlıkta İngilizce'nin çok önemli olduğuna dikkat çeken Gürkaynak, her genç hukukçunun kendi içine sinenle sinmeyen konusunda sağlam durması gerektiğini de vurgulayarak, "Etik olmayan en ufak uygulamayı gördüğünüzde topuklarınızı yere saplayın. Kapılmayın. O yöne gitmeyin. Gitmiş olduğunuzu anlarsanız ‘Battı balık yan gider’ demeyin. Derhal geri gelin. Etik konularında kendinizi akıntıya bırakmayın. Tetikte olun. İçinize sinmeyeni size görev yahut gerçeklik olarak takdim eden kim ise ondan uzak durun. Staj yaptığınız yahut çalıştığınız yerde “gerçek hayatın kuralı bu” havalarıyla bu konulara yatkınlık bekleniyorsa, oradan derhal çıkın ve bütün hukukçu çevrenizi de oraya karşı uyarın. Bu konularda şaka yapılan bir yerde olduğunuzu fark ederseniz, size bir taleple gelinmesini beklemeden, yine, oradan çıkın. Kıymetli olan sizsiniz. İtibarı tertemiz olan sizsiniz. Buna el attırmayın. Eğer avukat olacaksanız ve uluslararası alanda çalışmak istiyorsanız, İngilizce’nin ne kadar lazım olduğu konusunda kimse kafanızı karıştıramasın. İyi İngilizce “çok” önemlidir. Bir başka yabancı dil biliyorsanız, ne mutlu size. Bir dil bir insan. Ancak eğer mükemmel İngilizce sahibi değilseniz, yol yakınken elinizdeki kaynakları bunun için seferber edin. “İngilizce de iyi olur elbette ama”lı cümlelerle hedefinizi saptıranların bahanelerine ve açıklamalarına kulak asmayın. İyi İngilizce “çok” önemlidir. Sizi başkalarının dediğini tekrar etmekten kurtarıp kaynağa kavuşturacak olan da, müvekkille sağlıklı iletişim kurmanızı sağlayacak olan da, 2016 senesinde Türkiye’de hala kolay bulunamayan da budur" dedi.

Hocaların da örnek alınan hukukçuların da emek vererek belli bir yoldan bulundukları yere geldiklerinin altını çizen Gürkaynak, "Meyve verin. “Benim haddim mi?” demeyin. Çabalayın. Taşlanmayı göze alın. Taşlandığınızda da sizi yeni meyvalar vermek için yüreklendirecek gerçek dostlarınız olsun. Üniversite zamanındaki dostlukların kıymetini bilin. Hem o dostlarınızı hem de yolda edindiğiniz dostlarınızı sadakatle yüceltip kollayın. Gerçek dostunuz olduğunu bildiğiniz insanların her birinin sözünü her zaman dinlemeseniz bile, ne dediklerini mutlaka hep iyi dinleyin. Hocalarınıza da örnek aldığınız hukukçulara da bir zamanlar sizin yaşınızda olduklarını ve emek vererek belli bir yoldan oraya geldiklerini bilerek bakın. Kendi gözünüzde efsaneleştirip imkansızlaştırmayın. Hangi yollardan yürüdüklerine bakın. Onların beğendiğiniz yanları kadar eksiklerini de gözleyin. Gözleyin ki, hem onlar insanlaşıp erişilebilir bir rol modeli halini alsınlar hem sizin zamanınız geldiğinde bu eksiklerden bazıları da sizin şahsınızda kapanmış ve böylece bir sonraki kuşakta daha da ileri gidilebilmiş olsun. Kendinizi karşınızdakinin yerine koyma kabiliyeti geliştirmek için, dünyayı anlamak için, peşin hükümlerden arınmak için, sinirinizi bozan fikirleri evire çevire anlamak için, bilinçli bir gayret gösterin. Sadece hukuka saplanmış, hukuk kitabı dışında kitap okumayan, merakları, hevesleri, hobileri ve kendine özgü ilginçlikleri olmayan dümdüz insanın iyi hukukçu olması güçtür. Bu cümlemin istisnası olmaya değil, çok yönlü insan halini almaya gayret edin. Mümkün olan her fırsatla da edindiğiniz tecrübeleri iyi niyetle paylaşın." ifadelerini kullandı.

Avukat Gürkaynak, yurtdışı tecrübesinin her hukukçu için çok yararlı olacağını belirterek "Yüksek lisans için de olsa, Erasmus ile de olsa, fırsatını bulduğunuzda yurt dışına gidip tecrübe edinin. Yüksek lisans için gidecekseniz önce birkaç sene çalışıp kendinizi tanıyın. Yüksek lisansa üniversitenin beşinci sınıfına gider gibi gitmeyin. Zihninizi açan, sizi sarsan, kalıplarınızı kırıp ezberinizi bozan ortamlara ve tecrübelere talip olun. Ders seçerken de sizi şaşırtacak bazı dersleri de aralara serpiştirin. Bir daha mı göreceğim, deyip, “savaş hukuku” yahut “sinema ve hukuk” gibi derslerden de seçin. Alacağınızı alıp renklerinizi tamamladığınızda ülkenize dönmeyi ve memleketin bir ucundan tutmayı düşünün. Türkiye’den gitmeyi bir marifet gibi yaşamayın. Türkiye’nin emek veren, çalışkan ve iyi yetişmiş insana iyi davrandığı örnekleri inceleyin. Bunları da göz önünde bulundurun. Daha dolu, gerçek ve mutlu bir hayatı nerede yaşayabileceğinizi ezberlerden ve başkalarının doğrularından kaçınarak samimiyetle kendiniz için değerlendirin" şeklinde konuştu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da toplu taşımada unutulan eşyalar arasında bisiklet, merdiven, ütü bile var İstanbul’da toplu taşıma araçlarında unutulan binlerce eşya İETT’nin Karaköy’deki binasında sergilendi. Unutulan eşyalar arasında yer alan bisiklet, ambalajı açılmamış merdiven, ütü ve çeşitli elektronik eşyalar dikkat çekerken, sahiplerine ulaştırılamayan ürünlerin açık artırmaya çıkarılabileceği kaydedildi. Tramvay, metro ve metrobüslerde unutulan binlerce eşya, İETT’nin Karaköy’deki binasında sergilendi. Cüzdandan, ütüye, ambalajı açılmamış merdivenden elektrikli scootera, çantalara kadar binlerce eşya sahiplerini bekliyor. Bu yıl içerisinde toplu taşımada unutulan 108 bin eşyadan 30 bin 717 eşya sahiplerine ulaştırılırken kalan 77 bin 283 eşyanın sahibi bulunmadığı takdirde bu yıl da açık artırmayla satışa çıkarılması bekleniyor. "En çok unutulan eşyalar metrobüste oluyor" İETT Yolcu Hizmetleri Müdürü Samet Şeker, sefer ve yolcu sirkülasyonundan kaynaklı en çok eşyanın metrobüste unutulduğunu belirtti. Kaybedilen eşyaların sahiplerine ulaştırmak için özenle çalıştıklarını aktaran Şeker, "2025 yılı içerisinde 30 bin 717 adet eşyayı sahiplerine ulaştırdık. Toplam unutulan eşya ise 108 bindi, yani unutulan eşyanın yaklaşık üçte birinin sahiplerine geri teslim ediyoruz. En çok unutulan eşyalar metrobüste oluyor. Bunun en büyük sebebini de metrobüsün hızlı sirkülasyon olmasından kaynaklandığını düşünüyoruz. Ancak otobüs, metrobüs gerekse tarihi tünel ve nostaljik tramvayımızda unutulan bütün eşyaların sahiplerine ulaştırılması için özenle bir gayret sarf ediyoruz. Biraz süreçten de bahsetmek gerekirse sahibi bulunamayan ve kullanılabilecek durumda olan eşyalar ilgili mevzuatlar çerçevesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak üzere bağış yapıyor. Sahibi bulunamayan ve bir yıl muhafaza süresi dolan elektronik eşyalar ise açık artırma ile satışa çıkabiliyor. Yolcularımız kaybettikleri eşyalar için 153 çağrı merkezi ve İETT‘nin resmi internet sitesinde bulunan başvuru formuyla bizlere ulaşabilir" dedi.
Ankara Ticaret Bakanlığı’ndan ’asgari ücret’ açıklaması: "Haksız ve ölçüsüz fiyat artışlarına izin verilmeyecek" Ticaret Bakanlığınca 2026 yılı asgari ücretinin fiyatlama davranışlarına etkisine ilişkin yapılan açıklamada, haksız ve ölçüsüz fiyat artışına izin verilmeyeceği vurgulandı. Ticaret Bakanlığı tarafından 2026 yılı asgari ücretinin fiyatlama davranışlarına etkisine ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, "Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından yürütülen çalışmalar neticesinde, 2026 yılı asgari ücreti yüzde 27 oranında artırılarak, net 28 bin 75 Türk lirası olarak belirlenmiştir. Belirlenen asgari ücretin, çalışma hayatımıza, üretim yapımıza ve ülke ekonomimize hayırlı olmasını temenni ederiz" ifadeleri kullanıldı. "Fiyatlama davranışları üzerinde gerekçe gösterilerek haksız ve ölçüsüz fiyat artışlarına dönüştürülmesine izin verilmeyecek" Belirlenen asgari ücretin ardından fiyatlama davranışlarına olumsuz etkilenmesine izin verilmeyeceği vurgulanan açıklamada, "Bu süreçte özellikle vurgulama gereği duyduğumuz husus, asgari ücret artışının, fiyatlama davranışları üzerinde gerekçe gösterilerek haksız ve ölçüsüz fiyat artışlarına dönüştürülmesine, Ticaret Bakanlığımızca kesinlikle izin verilmeyeceğidir. Asgari ücret, toplam maliyet unsurlarından yalnızca biri olup, artış oranının tüm mal ve hizmet fiyatlarına birebir yansıtılması ekonomik gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Bu çerçevede, ücret artışını bahane ederek fahiş fiyat uygulamalarına yönelen işletmelere karşı gerekli tüm idari ve hukuki tedbirler kararlılıkla uygulanacaktır" açıklamasında bulunuldu. "Vatandaşımızın alım gücünü hedef alan hiçbir uygulamaya müsamaha gösterilmeyecektir" Bakanlık açıklamasında sürekli denetimlerin gerçekleştirileceği aktarılarak, şu ifadeler kullanıldı: "Ticaret Bakanlığımız koordinasyonunda; Tarım ve Orman Bakanlığı, İl Ticaret Müdürlükleri ve İl Tarım Müdürlükleri denetim ekipleri ülke genelinde sahada aktif şekilde görev yapmaktadır. Ayrıca, Ticaret Bakanlığımıza bağlı İç Ticaret Genel Müdürlüğü ile Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü ekipleri tarafından yoğun ve sürekli denetimler gerçekleştirilmektedir. Vatandaşlarımızın, haksız fiyat artışı ve fırsatçılık içeren uygulamalarla karşılaşmaları halinde, Ticaret Bakanlığımıza ve resmi bildirim kanallarına gecikmeksizin başvurmaları büyük önem arz etmektedir. Yapılan her bildirim titizlikle değerlendirilmekte ve derhal işleme alınmaktadır. Gerekli hallerde, idari para cezaları istisnasız uygulanacak tüketiciyi mağdur etmeye yönelik haksız fiyat uygulamalarına ilişkin yaptırımlar, güncellenmiş ceza tutarları üzerinden en ağır şekilde hayata geçirilecektir. Fiyat istikrarını bozan, piyasada adil rekabeti zedeleyen ve vatandaşımızın alım gücünü hedef alan hiçbir uygulamaya müsamaha gösterilmeyecektir."
Muğla Datça ve Ula’ya Muğla Büyükşehir’den 360 milyonluk yatırım Muğla Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Tayfun Yılmaz, Datça ve Ula ilçelerinde devam eden yatırımları yerinde inceledi. Datça ilçesinde yürütülen incelemelerde; yapımı süren 300 milyon TL’lik, 52 kilometrelik yol çalışmaları ile gündüz bakımevi, kısa mola merkezi ve mezarlıklarda gerçekleştirilen çalışmalar değerlendirildi. Genel Sekreter Yılmaz, çalışmaların ilerleyişine ilişkin ekiplerden bilgi aldı. Ula ilçesinde ise Akçapınar, Şirinköy, Gökova ve Ataköy mahallelerinde toplam 58 milyon TL’lik yatırımla hayata geçirilen sıcak asfalt çalışmalarını yerinde inceleyen Yılmaz, saha ekipleriyle sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ayrıca Sarayyanı Mahallesi’nde başlatılan 5 Milyon TL’lik taş duvar, durak cebi ve kaldırım çalışmaları da incelendi. İnceleme programının son durağında, Azmak Nehri’nin korunması amacıyla gerçekleştirilen 240 metre uzunluğunda inşa edilen çevreyle uyumlu ahşap kompozit korkuluk imalatı yerinde değerlendirildi. Sahada incelemelerde bulunan Muğla Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Tayfun Yılmaz yaptığı açıklamalarda şu ifadelere değindi, "Bugün Ula ve Datça’da, Başkanımız Ahmet Aras’ın "Bütüncül Hizmet" vizyonunun sahadaki yansımalarını yerinde inceledik. İlk durağımız Datça’ydı. Datça’da planladığımız toplam 52 km’lik yol altyapı çalışmasının büyük kısmını turizm sezonu öncesinde, tamamını ise Ekim ayında bitireceğiz. Bir sonraki durağımız Ula’ydı. Akyaka’da Azmak Nehri’ni koruma altına aldığımız çalışmayı; Ula’nın Ataköy, Şirinköy, Akçapınar ve Sarayyanı mahallelerinde gerçekleştirilen yol altyapı çalışmalarını yerinde denetledik. Sadece Ula’da 16.5 km yolu tamamlamanın gururunu yaşıyoruz. Başkan Aras: "Muğla’nın her noktasına eşit ve nitelikli hizmet götürüyoruz" Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Datça ve Ula’da yürütülen çalışmalara ilişkin yaptığı değerlendirmede, Muğla’nın tüm ilçelerinde ihtiyaçlara yönelik, sürdürülebilir ve çevreyle uyumlu projeleri hayata geçirdiklerini vurguladı. Başkan Aras, "Muğla genelinde hayata geçirdiğimiz yol ve altyapı yatırımlarının toplam maliyeti 2 milyar 272 milyon 422 bin TL’ye ulaştı. Muğla’mızın 13 ilçesinde hiçbir ayrım gözetmeden, bütüncül bir anlayışla hizmet üretiyoruz. Yol, altyapı, sosyal donatı alanları ve çevre yatırımlarıyla vatandaşlarımızın yaşam kalitesini artırmayı hedefliyoruz. Datça ve Ula’da yürütülen çalışmalar da bu vizyonumuzun somut birer örneğidir. Muğla’yı bugün için değil, gelecek kuşaklar için planlamaya devam edeceğiz" dedi.
Ankara ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne yönelik 81 ilde farkındalık çalışmaları yürütülüyor Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne yönelik farkındalık çalışmaları kapsamında 81 ilde stant açarak, Sözleşme’yi vatandaşların imzasına sundu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, çocukların yaşama, gelişme, korunma ve katılım haklarının güvence altına alınmasını hedefleyen Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin ilke ve hükümlerinin toplumun tüm kesimlerince bilinmesi ve çocuk katılımının güçlendirilmesi amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda, hazırlanan ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’, ilk olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş tarafından imzalanarak kamuoyuna sunuldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ve tüm dünyaya yaptığı destek çağrısıyla dijital ortamda çocuk haklarının korunmasına yönelik farkındalık zemini oluşturuldu. 81 ilde çalışmalar başlatıldı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısının ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin bilinirliğini artırmak, konuya ilişkin farkındalık oluşturmak için çalışmalar başlatıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın dijital çağda çocukların güvenliğinin en az sokakta oynarken güvende olmaları kadar hayati bir mesele olduğu vurgusunun ardından ise konu ile ilgili 81 ilde Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri aracılığıyla yapılan çalışmalara hız verildi. Bu kapsamda, çocukları dijital mecraların olumsuz etkilerinden korumak ve olası risklere karşı iş birliğini güçlendirmek amacıyla, il müdürlükleri aracılığıyla şehir merkezlerinde stantlar kurularak ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’ vatandaşların imzasına sunuldu. Dijital dünyanın bir tehdit değil, doğru kurallar, güçlü denetimler ve bilinçli ailelerle güvenli bir fırsat olduğunun vurgulandığı stantlarda, çocukların dijital dünyada kaybolmadan, haklarını bilen ve kendini güvende hisseden bireyler olarak güçlenmesi gerektiği mesajı veriliyor. Farkındalığı güçlendirmeye yönelik iş birliği çalışmaları Çocuk Hakları İl Çocuk Komiteleri öncülüğünde yürütülen çalışmalar kapsamında, çocuk haklarına ilişkin toplumsal duyarlılığın güçlendirilmesi, dijital dünyada çocukların korunmasına yönelik bilincin artırılması ve ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin toplumun tüm kesimlerince öğrenilerek benimsenmesi hedefleniyor. Bu doğrultuda sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler, eğitim kurumları ve ilgili paydaşlarla iş birliği içinde afiş ve broşür çalışmaları, sosyal medya paylaşımları, panel ve seminerler düzenleniyor. Ayrıca meydanlar, ulaşım ve alışveriş merkezleri, festival alanları ile benzeri kamusal alanlarda açılan stantlar aracılığıyla bilgilendirme yapılarak ebeveynler başta olmak üzere tüm vatandaşların imza kampanyasına katılımı teşvik ediliyor.